Yeryüzü Doktorları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kınık Açıklaması
Yeryüzü Doktorları Derneği (YDD) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Kerem Kınık, Filistin'deki çalışmalarına ilişkin, "Eğer insanlığın bir vicdanı varsa ki biz bu vicdanın olduğunu biliyoruz. Bunun için Filistin'de faaliyetlerimizi artırarak sürdüreceğiz" dedi.
Erciyes Üniversitesi Genç Yeryüzü Doktorları Topluluğu'nca Sabancı Kültür Sitesi'nde gerçekleştirilen "Savaşın İçinden, Bir Hekim Bir Muhabir" konulu etkinliğe katılan Kınık, 2000 yılında kurulan derneğin 4 kıtada 44 ülkede faaliyetlerde bulunduğunu söyledi.
Dünyanın pek çok ülkesinde mazlumların olduğunu ifade eden Kınık, birtakım ilkeler ışığında mazlumlara el uzatmaya, iyilik yaymaya çalıştıklarını dile getirdi.
Gazze coğrafyasında yaşanan drama değinen Kınık, Gazze'nin kendileri için bir toprak parçasının ötesinde anlamlar taşıdığına dikkati çekerek, "Bu toprakların ruhu bizim ruhumuzla kardeştir. Bu küçük coğrafya çok büyük oyunların oynandığı bir yer. En son temmuz ayında burası çok büyük bir saldırıya maruz kaldı. Bu saldırı, Gazze'nin ve Filistin'in her 3-5 yılda yaşadığı bir gerçek. Eğer insanlığın bir vicdanı varsa ki biz bu vicdanın olduğunu biliyoruz. Bunun için Filistin'de faaliyetlerimizi artırarak sürdüreceğiz" diye konuştu.
Kınık, Gazze bombalandığı sırada tüm askeri unsurların yerin altında olduğunu, bombalandığında sadece sivillerin öleceğini, İsrail ordusu gibi bütün dünyanın da bildiğini anlattı.
"Toprağın altındaki direnişçilerin toprağın üstündeki akrabaları onlar için cezalandırıldı" diyen Kınık, şöyle devam etti:
"Gazze'de 2 bine yakın insan hayatını kaybetti, on bin insan yaralandı. Saldırıların hemen ardından Mısır ve İsrail'e yardımda bulunabilmek için başvuruda bulunduk. Gönüllü hekimler için izin istedik. Mısır izin veremeyeceğini açıkladı.
İsrail araştırmalarının devam ettiğini, bize döneceğini ifade etti.
Gazze'ye savaşın bitmesine 15 gün kala girebildik. Bu saldırılar diğerlerinden farklıydı. Uluslararası yardımların içeriye ulaştırılmasıyla ilgili olarak Refah tamamen kapatılmıştı, ciddi bir engel vardı. Dışişleri Bakanlığı'nın gayretleriyle yaralıların tahliyesini sağladık. Modern, aklı başında bir insan Filistin topraklarında yaşamak için hayatını vermez. Geleceğin olmadığı, ambargonun olduğu, hastalığın kol sürdüğü bu coğrafyada insanlar öleceklerini bilerek haklı davalarını sürdürmek için buradalar."
Bölgede görev yapan TRT muhabiri Mehmet Akif Ersoy da izlenimlerini katılımcılarla paylaştı.
Kaynak: AA
Dünyanın pek çok ülkesinde mazlumların olduğunu ifade eden Kınık, birtakım ilkeler ışığında mazlumlara el uzatmaya, iyilik yaymaya çalıştıklarını dile getirdi.
Gazze coğrafyasında yaşanan drama değinen Kınık, Gazze'nin kendileri için bir toprak parçasının ötesinde anlamlar taşıdığına dikkati çekerek, "Bu toprakların ruhu bizim ruhumuzla kardeştir. Bu küçük coğrafya çok büyük oyunların oynandığı bir yer. En son temmuz ayında burası çok büyük bir saldırıya maruz kaldı. Bu saldırı, Gazze'nin ve Filistin'in her 3-5 yılda yaşadığı bir gerçek. Eğer insanlığın bir vicdanı varsa ki biz bu vicdanın olduğunu biliyoruz. Bunun için Filistin'de faaliyetlerimizi artırarak sürdüreceğiz" diye konuştu.
Kınık, Gazze bombalandığı sırada tüm askeri unsurların yerin altında olduğunu, bombalandığında sadece sivillerin öleceğini, İsrail ordusu gibi bütün dünyanın da bildiğini anlattı.
"Toprağın altındaki direnişçilerin toprağın üstündeki akrabaları onlar için cezalandırıldı" diyen Kınık, şöyle devam etti:
"Gazze'de 2 bine yakın insan hayatını kaybetti, on bin insan yaralandı. Saldırıların hemen ardından Mısır ve İsrail'e yardımda bulunabilmek için başvuruda bulunduk. Gönüllü hekimler için izin istedik. Mısır izin veremeyeceğini açıkladı.
İsrail araştırmalarının devam ettiğini, bize döneceğini ifade etti.
Gazze'ye savaşın bitmesine 15 gün kala girebildik. Bu saldırılar diğerlerinden farklıydı. Uluslararası yardımların içeriye ulaştırılmasıyla ilgili olarak Refah tamamen kapatılmıştı, ciddi bir engel vardı. Dışişleri Bakanlığı'nın gayretleriyle yaralıların tahliyesini sağladık. Modern, aklı başında bir insan Filistin topraklarında yaşamak için hayatını vermez. Geleceğin olmadığı, ambargonun olduğu, hastalığın kol sürdüğü bu coğrafyada insanlar öleceklerini bilerek haklı davalarını sürdürmek için buradalar."
Bölgede görev yapan TRT muhabiri Mehmet Akif Ersoy da izlenimlerini katılımcılarla paylaştı.