Fransa'da Merkez Sağda Liderlik Yarışı
Fransa'da ana muhalefetteki Halk Hareketi Birliği (UMP) delegeleri, yarın parti başkanını seçmek için oy kullanacak. Partinin yaklaşık 268 bin delegesi, internet üzerinden oy verecek. Sonuçların, cumartesi akşamı kesinlik kazanması bekleniyor.
Nicolas Sarkozy, Bruno Le Maire ve Herve Mariton, parti başkanlığı için yarışacak adaylar arasında yer alıyor. Yarışta Sarkozy'yi takip etmesi beklenen Le Maire, bir dönem tarım bakanlığı görevinde bulunmuştu. 1969 doğumlu genç siyasetçi Le Maire, yenilikçi görüşleriyle parti içinde tanınıyor.
Seçimlerde şans tanınmayan Mariton ise bir dönem Fransa'nın denizaşırı topraklarından sorumlu bakan olarak görev yapmıştı. Partinin uç kanadını temsil eden Mariton, özellikle eşcinsellere verilen evlilik hakkı ile ilgili yasanın aleyhine mecliste yaptığı konuşmalarla ön plana çıkmıştı.
Son anketler, Nicolas Sarkozy'nin başkanlık seçimi için en şanslı adayı olduğunu ortaya koyuyor. 2012 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından aldığı yenilgi ile siyaseti bıraktığını açıklayan 59 yaşındaki Sarkozy, bir süre önce tekrar siyasete dönme kararı almıştı.
Seçilirse ilk olarak partinin ismini değiştirmek istediğini söyleyen Sarkozy, ''sol iktidarla seçmenin şu ana kadar görülmemiş bir umutsuzluğa düştüğünü'' belirterek, ''giderek güçlenen aşırı sağ parti tehdidine karşı serece kendisinin çare olabileceği'' görüşünü dile getiriyor. Sarkozy, cumhurbaşkanı seçilirse son olarak sol iktidar döneminde kabul edilen eşcinsellere evlilik hakkı ile ilgili yasayı iptal edeceğini iddia etmişti.
-Merkez sağda liderlik krizi-
Merkez sağdaki UMP, Sarkozy'nin siyaseti bırakmasının ardından ciddi bir liderlik krizi içine girmişti. Eski Başbakan François Filon ile François Cope arasındaki başkanlık yarışını, kıl payı ile Cope kazanmıştı. Fillion'un seçimlerde hile yapıldığı iddiası, geçici olarak arkadaşları ile partiden ayrılması, UMP'yi bölünme noktasına getirmişi.
Cope'in bir yıl içinde tekrar seçime gitmeye razı olmasının ardından Fillon ve yandaşları partiye geri dönmüş ancak UMP içindeki liderlik krizi hiçbir zaman sona ermemişti.
Fransız siyasi gözlemciler, ''ülkede aşırı sağın güçlenmesinde sol iktidarın başarısızlığı kadar UMP içindeki liderlik krizinin de etkili olduğu'' görüşünde.
Son olarak UMP ile çalışan tanıtım şirketi Bygmalion'un düzenlediği sahte faturalarla Sarkozy'nin seçim kampanyasının masraflarının karşılandığının ortaya çıkmasının ardından bu şirketle yakın ilişki içinde olduğu ortaya çıkan UMP lideri Jean François Cope, liderlik görevinden istifa etmek zorunda kalmıştı.
Cope'nin istifa etmesinin ardından daha önce başbakanlık yapan partinin üç eski ''ağır topu'' Alain Juppe, François Fillon ve Jean Pierre Rafarin, üçlü yönetimle partiye el koymuştu.
-Sarkozy'nin başını ağrıtan davalar-
UMP'nin başına geçmesi beklenen Sarkozy'nin başı uzun zamandır yargı ile dertte.
Sarkozy hakkında, son olarak kendisiyle ilgili açılan bir soruşturmada içeriden bilgi alma karşılığında Yargıtay'daki bir savcıya tayin ve terfi sözü verdiği için "yolsuzluk" ve "nüfuz suistimali" suçlamalarıyla dava açılmıştı. Sarkozy, bu dava ile ilgili olarak gözaltına alınmış ve Mali Şube'de 15 saat ifade vermek zorunda kalmıştı.
-Libya davası-
Sarkozy'nin 2007 yılında seçim kampanyasında kullanmak için Libya'nın devrik lideri Kaddafi'den para sağladığı iddia edilmesini ardından, hakkında soruşturma açılmıştı.
Sarkozy'nin parayı Lübnanlı iş adamı Ziad Takieddine aracılığıyla elde ettiği öne sürülüyor. İddiaların araştırılması için Lübnan asıllı Fransız iş adamı Takieddine gözaltına alınmıştı. Takieddine, Pakistan ile bazı Ortadoğu ülkelerine yönelik silah ticaretinde arabuluculuk yapmakla da suçlanıyor.
-Bettencourt davası-
Sarkozy, hakkında açılan bir başka davada ise kozmetik devi L'Oreal'in sahibi Liliane Bettencourt'un "yaşlılığını suistimal ederek çıkar sağlamak"la suçlanmıştı. Eski cumhurbaşkanının Bettencourt'dan seçim kampanyası için usulsüz şekilde mali yardım aldığı iddia edilmişti. Fransız siyaset sisteminde, seçim kampanyalarına yapılacak mali yardımların belirli sınırları geçmemesi gerekiyor.
Suçlamaları reddeden Sarkozy, davanın açılmasına karar veren Fransız hakimi, kendisine "siyasi kin gütmekle" suçlamıştı.
-Pakistan'a satılan denizaltılar-
Sarkozy'yi ilgilendiren başka bir dava da eski Başbakan Eduard Balladur ve eski Savunma Bakanı François Leotard'a açılan davaydı. Balladur ve Leotard, 1995 yılında Pakistan'a satılan denizaltılardan alınan komisyonlarla cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasını finanse etmekle suçlanmıştı.
Sorgu hakimleri, Balladur döneminde Maliye Bakanı görevinde bulunan Sarkozy'nin tanık olarak ifadesinin alınmasını istemişti.
Fransa'da eski bakanları görevleri sırasında işledikleri suçlardan dolayı yargılayan cumhuriyet mahkemesi, son olarak Balladur ve Leotard'ı yargılama kararı almıştı.
-Tanıtım şirketi ile ilgili yolsuzluk-
Halk Hareketi Birliği (UMP) lideri Jean François Cope'yi istifa kararına götüren parti içinde yolsuzluk davasının da Sarkozy'nin siyasete geri dönüş planını olumsuz etkilemesi bekleniyor.
Sürdürülen adli soruşturmalar sonucunda yolsuzluk davası faturasının Sarkozy'ye kesilmesi halinde, eski cumhurbaşkanının 2017 yılındaki Elysee Sarayı seçimleri için adaylığının tehlikeye düşebileceği belirtiliyor.
İstifa kararı alan Cope ile yakın ilişki içinde olduğu belirtilen ve UMP ile çalışan tanıtım şirketi "Bygmalion" hakkında, 2012 yılında Sarkozy döneminde, parti etkinliklerinde naylon fatura düzenlemek suçundan yargı tarafından soruşturma başlatılmıştı.
Tanıtım şirketi, Sarkozy'nin seçim kampanyası sırasında yasal sınırların dışına çıkılan harcamaları gizlemek için partinin farklı etkinliklerinde harcanmış gibi gösterilen ve 11 milyon avroyu bulan sahte faturalar düzenlemekle suçlanıyor
Kaynak: AA
Seçimlerde şans tanınmayan Mariton ise bir dönem Fransa'nın denizaşırı topraklarından sorumlu bakan olarak görev yapmıştı. Partinin uç kanadını temsil eden Mariton, özellikle eşcinsellere verilen evlilik hakkı ile ilgili yasanın aleyhine mecliste yaptığı konuşmalarla ön plana çıkmıştı.
Son anketler, Nicolas Sarkozy'nin başkanlık seçimi için en şanslı adayı olduğunu ortaya koyuyor. 2012 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından aldığı yenilgi ile siyaseti bıraktığını açıklayan 59 yaşındaki Sarkozy, bir süre önce tekrar siyasete dönme kararı almıştı.
Seçilirse ilk olarak partinin ismini değiştirmek istediğini söyleyen Sarkozy, ''sol iktidarla seçmenin şu ana kadar görülmemiş bir umutsuzluğa düştüğünü'' belirterek, ''giderek güçlenen aşırı sağ parti tehdidine karşı serece kendisinin çare olabileceği'' görüşünü dile getiriyor. Sarkozy, cumhurbaşkanı seçilirse son olarak sol iktidar döneminde kabul edilen eşcinsellere evlilik hakkı ile ilgili yasayı iptal edeceğini iddia etmişti.
-Merkez sağda liderlik krizi-
Merkez sağdaki UMP, Sarkozy'nin siyaseti bırakmasının ardından ciddi bir liderlik krizi içine girmişti. Eski Başbakan François Filon ile François Cope arasındaki başkanlık yarışını, kıl payı ile Cope kazanmıştı. Fillion'un seçimlerde hile yapıldığı iddiası, geçici olarak arkadaşları ile partiden ayrılması, UMP'yi bölünme noktasına getirmişi.
Cope'in bir yıl içinde tekrar seçime gitmeye razı olmasının ardından Fillon ve yandaşları partiye geri dönmüş ancak UMP içindeki liderlik krizi hiçbir zaman sona ermemişti.
Fransız siyasi gözlemciler, ''ülkede aşırı sağın güçlenmesinde sol iktidarın başarısızlığı kadar UMP içindeki liderlik krizinin de etkili olduğu'' görüşünde.
Son olarak UMP ile çalışan tanıtım şirketi Bygmalion'un düzenlediği sahte faturalarla Sarkozy'nin seçim kampanyasının masraflarının karşılandığının ortaya çıkmasının ardından bu şirketle yakın ilişki içinde olduğu ortaya çıkan UMP lideri Jean François Cope, liderlik görevinden istifa etmek zorunda kalmıştı.
Cope'nin istifa etmesinin ardından daha önce başbakanlık yapan partinin üç eski ''ağır topu'' Alain Juppe, François Fillon ve Jean Pierre Rafarin, üçlü yönetimle partiye el koymuştu.
-Sarkozy'nin başını ağrıtan davalar-
UMP'nin başına geçmesi beklenen Sarkozy'nin başı uzun zamandır yargı ile dertte.
Sarkozy hakkında, son olarak kendisiyle ilgili açılan bir soruşturmada içeriden bilgi alma karşılığında Yargıtay'daki bir savcıya tayin ve terfi sözü verdiği için "yolsuzluk" ve "nüfuz suistimali" suçlamalarıyla dava açılmıştı. Sarkozy, bu dava ile ilgili olarak gözaltına alınmış ve Mali Şube'de 15 saat ifade vermek zorunda kalmıştı.
-Libya davası-
Sarkozy'nin 2007 yılında seçim kampanyasında kullanmak için Libya'nın devrik lideri Kaddafi'den para sağladığı iddia edilmesini ardından, hakkında soruşturma açılmıştı.
Sarkozy'nin parayı Lübnanlı iş adamı Ziad Takieddine aracılığıyla elde ettiği öne sürülüyor. İddiaların araştırılması için Lübnan asıllı Fransız iş adamı Takieddine gözaltına alınmıştı. Takieddine, Pakistan ile bazı Ortadoğu ülkelerine yönelik silah ticaretinde arabuluculuk yapmakla da suçlanıyor.
-Bettencourt davası-
Sarkozy, hakkında açılan bir başka davada ise kozmetik devi L'Oreal'in sahibi Liliane Bettencourt'un "yaşlılığını suistimal ederek çıkar sağlamak"la suçlanmıştı. Eski cumhurbaşkanının Bettencourt'dan seçim kampanyası için usulsüz şekilde mali yardım aldığı iddia edilmişti. Fransız siyaset sisteminde, seçim kampanyalarına yapılacak mali yardımların belirli sınırları geçmemesi gerekiyor.
Suçlamaları reddeden Sarkozy, davanın açılmasına karar veren Fransız hakimi, kendisine "siyasi kin gütmekle" suçlamıştı.
-Pakistan'a satılan denizaltılar-
Sarkozy'yi ilgilendiren başka bir dava da eski Başbakan Eduard Balladur ve eski Savunma Bakanı François Leotard'a açılan davaydı. Balladur ve Leotard, 1995 yılında Pakistan'a satılan denizaltılardan alınan komisyonlarla cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasını finanse etmekle suçlanmıştı.
Sorgu hakimleri, Balladur döneminde Maliye Bakanı görevinde bulunan Sarkozy'nin tanık olarak ifadesinin alınmasını istemişti.
Fransa'da eski bakanları görevleri sırasında işledikleri suçlardan dolayı yargılayan cumhuriyet mahkemesi, son olarak Balladur ve Leotard'ı yargılama kararı almıştı.
-Tanıtım şirketi ile ilgili yolsuzluk-
Halk Hareketi Birliği (UMP) lideri Jean François Cope'yi istifa kararına götüren parti içinde yolsuzluk davasının da Sarkozy'nin siyasete geri dönüş planını olumsuz etkilemesi bekleniyor.
Sürdürülen adli soruşturmalar sonucunda yolsuzluk davası faturasının Sarkozy'ye kesilmesi halinde, eski cumhurbaşkanının 2017 yılındaki Elysee Sarayı seçimleri için adaylığının tehlikeye düşebileceği belirtiliyor.
İstifa kararı alan Cope ile yakın ilişki içinde olduğu belirtilen ve UMP ile çalışan tanıtım şirketi "Bygmalion" hakkında, 2012 yılında Sarkozy döneminde, parti etkinliklerinde naylon fatura düzenlemek suçundan yargı tarafından soruşturma başlatılmıştı.
Tanıtım şirketi, Sarkozy'nin seçim kampanyası sırasında yasal sınırların dışına çıkılan harcamaları gizlemek için partinin farklı etkinliklerinde harcanmış gibi gösterilen ve 11 milyon avroyu bulan sahte faturalar düzenlemekle suçlanıyor