ABD yanıyor, CNN'den Amanpour'un derdi Erdoğan
CNN programcısı Amanpour ve CHP'li vekil Binnaz Toprak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kadın konusundaki muhteşem konuşmasını öyle bir çarpıttılar ki...
İran asıllı İngiliz gazeteci ve CNN programcısı Christiane Amanpour, Amerika'da bir polisin siyahi bir genci öldürmesi ve ceza almaması sonrası yeniden başlayan gösterileri görmezden gelerek, böyle durumlarda her zaman yaptığı gibi gündemini Türkiye'ye kaydırdı.
Christiane Amanpour, Türkiye'deki kadın-erkek eşitliği konusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerini, Ankara'dan Binnaz Toprak'a bağlanarak sordu.
Amanpour, kadına yönelik şiddetin konuşulduğu TBMM Genel Kurulu'ndan çıkan Toprak'a “Kurulda Erdoğan'ın bu sözleri konuşuldu mu?” diye sorarken, CHP'li vekil ise “Hükümet partisi konuşmacılar Erdoğan'la aynı şekilde düşündüklerini belirtti ve kadınla erkeğin eşit olmadığını söyledi. Erdoğan'ın bu açıklaması ne yazık ki TBMM'de kadına yönelik şiddetin konuşulmasından bir gün önce yapıldı” dedi.
TBMM'de kadına şiddetin önüne geçmek için çalışma yürütmek üzere bir komisyon kurulacağını da söyleyen Toprak, Meclis'te atılan bu önemli adımı bile göz göre göre yok sayarak, Erdoğan'ı ve AK Parti'yi suçlamayı tercih etti.
Erdoğan'ın KADEM'de yaptığı konuşmayı vicdansızca çarpıtan Binnaz Toprak, "Ancak bu şiddetin en önemli nedenlerinden biri de Erdoğan'ınkilere benzer açıklamalardır” diyerek inanılmaz bir iftira ve suçlamaya imza attı.
AMERİKA YANIYOR, AMANPOUR'UN DERDİ ERDOĞAN
İngiliz asıllı olan ve CNN'de çalışan Amanpour da, Erdoğan'ın kadınlarla ilgil KADEM'de yaptığı anlamlı konuşmayı çarpıtmayı tercih ederek, “Erdoğan iktidara ilk geldiğinde kadın şiddet konusunda reformlar ve yasalar yapmıştı. Sizce neden şimdi bunları söylüyor ve fikrini değiştirdi?” dedi.
Kadına en fazla yer verilen parti AK Parti olduğu halde, Erdoğan'ın Milli Görüş yıllarında dahi kadınların iş ve siyaset alanındaki rolüne ilişkin düşünceleri bilindiği halde, son yıllarda kadının iş hayatında daha fazla yer almasını sağlayacak, kadına pozitif ayrıcalıklar getiren yasaların yürürlüğe girmesine rağmen, CHP'li vekilin ve İngiliz gazetecinin Erdoğan'ın konuşmasını çarpıtması şaşkınlıkla karşlandı.
BİNNAZ TOPRAK'TAN SKANDAL SÖZLER
CHP'li vekil Binnaz Toprak ise Amanpour'un sorusuna skandal sözlerle cevap verdi. Kadına şiddetin kaynağının İslam olduğunu ima eden Toprak, Erdoğan'ın KADEM'deki konuşmasında "kadın" konusuna İslami pencereden baktığını ifade etti.
İşte Binnaz Toprak'ın o skandal sözleri:
“Konuya İslami bir pencereden bakmak bazı engelleri aşmalarında zorluk çıkarıyor. Türkiye'de hâlâ eşlerinden şiddet gören kadınlar şikayetçi olduklarında polisler tarafından geri evlerine gönderiliyor. Katiller indirim alıyor”
PEKİ ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, KADEM'deki konuşmasında, kadın ve erkek arasında bir "eşitlikten" bahsedilemeyeceğini, ancak "eşdeğer olmak"tan bahsedilebileceğini söylemişti.
Erdoğan, kadının yaratılıştan narin yapılı olduğunu, erkeğe yüklenen işlerin bir hamile kadına yüklenemeyeceğini, özellikle iş dünyasında kadınla erkeğin eşit tutulamayacağını söylemiş, haklar noktasında kadınla erkeğin eş değer olması gerektiğini belirtmişti.
Erdoğan konuyla ilgili şunları söylemişti:
Kadınların ihtiyacı olan şey nedir? Bazen, "erkek kadın eşitliği" diyorlar. Kadın kadına eşitlik, erkek erkeğe eşitlik doğru olandır. Ancak kadının adalet karşısındaki eşitliği aslolandır.
"EŞİT" OLMAKTAN ZİYADE "EŞ DEĞER" OLMAK
Mağdur olanın, zorla mağdur eden seviyesine çıkartılmasıdır "eşitlik" ya da tam tersidir. Kadınların "eşit" olmasından ziyade ihtiyacı olan "eş değer" olmaktır. Yani adalettir. Buna ihtiyacımız var.
Kadın ile erkeği eşit konuma getiremezsiniz, o fıtrata terstir. Çünkü fıtratları farklıdır, tabiatları farklıdır, bünyeleri farklıdır.
ERKEĞİN YAPTIĞI HER İŞİ KADINA YÜKLEYEMEZSİNİZ
Örneğin hamile bir kadını erkek ile aynı şartlara tabi tutamazsınız.
Örneğin çocuğunu emzirmek zorunda olan bir anneyi bu tür yükümlülükleri olmayan bir erkek ile eşit konuma getiremezsiniz.
Kadınları erkeklerin yaptığı her işte çalıştıramazsınız, komünist rejimlerde geçmişte olduğu gibi. Eline ver kazmayı küreği, çalışsın. Olmaz böyle bir şey. Onun narin yapısına bir defa ters düşer.
ERKEK KAHVEDE PİŞPİRİK OYNASIN, KADIN GARİBİM SIRTINDA KÜFE...
Geçmişte Anadolu'da da aynısı yapılmadı mı? Sırtlarına yüklediler küfeleri. O garibim analarımız ne çileler çekti. Kamburları çıktı. İki büklüm o tarlalarda neler çekti. Halen de böyle mi devam etsin bu iş? Erkek de kahvede pişpirik oynasın, zar atsın. Bunlar oldu.
İSLAM DİNİ KADINA İKİ MAKAM VERDİ
İşte onun için eşitlikten ziyade eş değer kavramını yani adalet kavramını bu meselede en önemli kriter olarak görmek zorundayız. Bizim dinimiz kadına bir makam vermiş. Annelik makamı. Bizim dinimiz anneye de makam vermiş: Cenneti ayaklarının altına sermiş. Babanın ayakları altına değil, annenin ayaklarının altına koymuş. Dolayısıyla annenin ayaklarının altı öpülür.
ANNEMİN AYAĞININ ALTINI ÖPERDİM
Ben annemin ayağının altını öperdim. Annem nazlanırdı. "Anacığım çekme ayağını, burada cennetin kokusu var" derdim. Bazen ağlardı. Anne başka bir şey. Ve makamların en yükseğidir, ulalışamazıdır.
Ama bunu anlayanlar olur, anlamayanlar olur. Bunu feministlere anlatamazsın mesela. Çünkü onlar anneliği kabul etmiyorlar. Anlayanlar yeter bize diyoruz. Onlarla yola devam ederiz.
Christiane Amanpour, Türkiye'deki kadın-erkek eşitliği konusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerini, Ankara'dan Binnaz Toprak'a bağlanarak sordu.
Amanpour, kadına yönelik şiddetin konuşulduğu TBMM Genel Kurulu'ndan çıkan Toprak'a “Kurulda Erdoğan'ın bu sözleri konuşuldu mu?” diye sorarken, CHP'li vekil ise “Hükümet partisi konuşmacılar Erdoğan'la aynı şekilde düşündüklerini belirtti ve kadınla erkeğin eşit olmadığını söyledi. Erdoğan'ın bu açıklaması ne yazık ki TBMM'de kadına yönelik şiddetin konuşulmasından bir gün önce yapıldı” dedi.
TBMM'de kadına şiddetin önüne geçmek için çalışma yürütmek üzere bir komisyon kurulacağını da söyleyen Toprak, Meclis'te atılan bu önemli adımı bile göz göre göre yok sayarak, Erdoğan'ı ve AK Parti'yi suçlamayı tercih etti.
Erdoğan'ın KADEM'de yaptığı konuşmayı vicdansızca çarpıtan Binnaz Toprak, "Ancak bu şiddetin en önemli nedenlerinden biri de Erdoğan'ınkilere benzer açıklamalardır” diyerek inanılmaz bir iftira ve suçlamaya imza attı.
AMERİKA YANIYOR, AMANPOUR'UN DERDİ ERDOĞAN
İngiliz asıllı olan ve CNN'de çalışan Amanpour da, Erdoğan'ın kadınlarla ilgil KADEM'de yaptığı anlamlı konuşmayı çarpıtmayı tercih ederek, “Erdoğan iktidara ilk geldiğinde kadın şiddet konusunda reformlar ve yasalar yapmıştı. Sizce neden şimdi bunları söylüyor ve fikrini değiştirdi?” dedi.
Kadına en fazla yer verilen parti AK Parti olduğu halde, Erdoğan'ın Milli Görüş yıllarında dahi kadınların iş ve siyaset alanındaki rolüne ilişkin düşünceleri bilindiği halde, son yıllarda kadının iş hayatında daha fazla yer almasını sağlayacak, kadına pozitif ayrıcalıklar getiren yasaların yürürlüğe girmesine rağmen, CHP'li vekilin ve İngiliz gazetecinin Erdoğan'ın konuşmasını çarpıtması şaşkınlıkla karşlandı.
BİNNAZ TOPRAK'TAN SKANDAL SÖZLER
CHP'li vekil Binnaz Toprak ise Amanpour'un sorusuna skandal sözlerle cevap verdi. Kadına şiddetin kaynağının İslam olduğunu ima eden Toprak, Erdoğan'ın KADEM'deki konuşmasında "kadın" konusuna İslami pencereden baktığını ifade etti.
İşte Binnaz Toprak'ın o skandal sözleri:
“Konuya İslami bir pencereden bakmak bazı engelleri aşmalarında zorluk çıkarıyor. Türkiye'de hâlâ eşlerinden şiddet gören kadınlar şikayetçi olduklarında polisler tarafından geri evlerine gönderiliyor. Katiller indirim alıyor”
PEKİ ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, KADEM'deki konuşmasında, kadın ve erkek arasında bir "eşitlikten" bahsedilemeyeceğini, ancak "eşdeğer olmak"tan bahsedilebileceğini söylemişti.
Erdoğan, kadının yaratılıştan narin yapılı olduğunu, erkeğe yüklenen işlerin bir hamile kadına yüklenemeyeceğini, özellikle iş dünyasında kadınla erkeğin eşit tutulamayacağını söylemiş, haklar noktasında kadınla erkeğin eş değer olması gerektiğini belirtmişti.
Erdoğan konuyla ilgili şunları söylemişti:
Kadınların ihtiyacı olan şey nedir? Bazen, "erkek kadın eşitliği" diyorlar. Kadın kadına eşitlik, erkek erkeğe eşitlik doğru olandır. Ancak kadının adalet karşısındaki eşitliği aslolandır.
"EŞİT" OLMAKTAN ZİYADE "EŞ DEĞER" OLMAK
Mağdur olanın, zorla mağdur eden seviyesine çıkartılmasıdır "eşitlik" ya da tam tersidir. Kadınların "eşit" olmasından ziyade ihtiyacı olan "eş değer" olmaktır. Yani adalettir. Buna ihtiyacımız var.
Kadın ile erkeği eşit konuma getiremezsiniz, o fıtrata terstir. Çünkü fıtratları farklıdır, tabiatları farklıdır, bünyeleri farklıdır.
ERKEĞİN YAPTIĞI HER İŞİ KADINA YÜKLEYEMEZSİNİZ
Örneğin hamile bir kadını erkek ile aynı şartlara tabi tutamazsınız.
Örneğin çocuğunu emzirmek zorunda olan bir anneyi bu tür yükümlülükleri olmayan bir erkek ile eşit konuma getiremezsiniz.
Kadınları erkeklerin yaptığı her işte çalıştıramazsınız, komünist rejimlerde geçmişte olduğu gibi. Eline ver kazmayı küreği, çalışsın. Olmaz böyle bir şey. Onun narin yapısına bir defa ters düşer.
ERKEK KAHVEDE PİŞPİRİK OYNASIN, KADIN GARİBİM SIRTINDA KÜFE...
Geçmişte Anadolu'da da aynısı yapılmadı mı? Sırtlarına yüklediler küfeleri. O garibim analarımız ne çileler çekti. Kamburları çıktı. İki büklüm o tarlalarda neler çekti. Halen de böyle mi devam etsin bu iş? Erkek de kahvede pişpirik oynasın, zar atsın. Bunlar oldu.
İSLAM DİNİ KADINA İKİ MAKAM VERDİ
İşte onun için eşitlikten ziyade eş değer kavramını yani adalet kavramını bu meselede en önemli kriter olarak görmek zorundayız. Bizim dinimiz kadına bir makam vermiş. Annelik makamı. Bizim dinimiz anneye de makam vermiş: Cenneti ayaklarının altına sermiş. Babanın ayakları altına değil, annenin ayaklarının altına koymuş. Dolayısıyla annenin ayaklarının altı öpülür.
ANNEMİN AYAĞININ ALTINI ÖPERDİM
Ben annemin ayağının altını öperdim. Annem nazlanırdı. "Anacığım çekme ayağını, burada cennetin kokusu var" derdim. Bazen ağlardı. Anne başka bir şey. Ve makamların en yükseğidir, ulalışamazıdır.
Ama bunu anlayanlar olur, anlamayanlar olur. Bunu feministlere anlatamazsın mesela. Çünkü onlar anneliği kabul etmiyorlar. Anlayanlar yeter bize diyoruz. Onlarla yola devam ederiz.