Genç Koleksiyonerin Dev Savaş Madalyonu Koleksiyonu
Antalya'da 26 yaşındaki üniversite öğrencisi Çağrı Doğan, Türkiye ve farklı ülkelerden topladığı savaş madalyalarıyla büyük bir koleksiyon oluşturdu.
Koleksiyon bir tutkudur... Zengin, fakir, yaşlı genç ayırt etmeyen bir tutku. Bu tutkuya bir de tarihe ve ecdada olan ilgi eklenince ortaya çok önemli koleksiyonlar çıkıyor.
Henüz 26 yaşında olan Çağrı Doğan da tarihe ilgisi nedeniyle 15 yaşında Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait çeşitli madalya ve nişanların koleksiyonunu yapmaya başladı.
Doğan, AA muhabirine açıklamada, okul yıllarındaki tarih merakının zamanla savaş madalyası koleksiyonuna dönüştürdüğünü söyledi.
Osmanlı "Mecidi" ve "Osmani" nişanlarıyla koleksiyonunu genişlettiğini belirten Doğan, koleksiyonunun en önemli bölümünü bugünlerde 100. yılı anılan 1. Dünya Savaşı yıllarına ait madalya ve rozetlerin oluşturduğunu kaydetti.
Koleksiyonu oluştururken farklı tipte çok sayıda Çanakkale Harp Madalyası'nın yurt dışındaki müzayedelerde satışa sunulduğunu fark ettiğini anlatan Doğan, şöyle konuştu:
"Koleksiyonumda bulunan madalya ve nişanların yüzde 90'ı yurt dışındaki müzayedelerden aldığım eserlerden oluşuyor. Almanya, Avusturya, İngiltere, Fransa, ABD, Kanada ve Avusturya'daki müzayedelere katılarak bu madalyaların ülkemize gelmesini sağladım. Bugün halen birçok nişan ve madalya, bahsettiğim ülkelerde ya satışta ya da satışa sunulmayı bekliyor."
- 40 tip Çanakkale Harp Madalyası var
Bugüne kadar Türkiye için önemli yaklaşık 300 madalyayı satın alarak Türkiye'ye getirdiğini bildiren Doğan, Osmanlı ile aynı savaşta yer alan yabancı ülke askerlerine verilen madalya ve nişanları da toplamaya başladığını dile getirdi.
Doğan, Osmanlı Devleti'nin verdiği savaş madalyasını beğenmeyen ve görünüşünden pek memnun olmayan bazı yabancı askerlerin özel kuyumcular ve firmalara mineli ve daha güzel görünümlülerini yaptırdıklarının ortaya çıktığını kaydetti.
Alman ve Avusturya firmalarının, o dönemde bu tür madalyaları yaptıklarına işaret eden Doğan, bugüne kadar bu şekilde yapılmış 40'a yakın Çanakkale Savaşı Madalyası gördüğünü vurguladı.
- 2. Abdülhamit'in kadınlara verdiği önem
Doğan, Sultan II. Abdülhamid'in 1878'de "Şefkat Nişanı" adıyla yalnızca kadınlara mahsus bir nişan yaptırdığını söyledi.
Bu nişanın 3 rütbeden oluştuğunu anlatan Doğan, Şefkat Nişanı'nın afet ve savaş durumlarında veya felaket sonrasında muhtaçların yardımına katılarak insanlık hizmeti gösteren kadınlara verildiğini kaydetti.
Doğan, kendisinde bulunan 1. derece Şefkat Nişanı'nın yabancı bir büyükelçinin eşine verildiğinin sanıldığını ifade etti.
Nişanın arkasında Fransız bir firmanın logosunun bulunduğunu belirten Doğan, bunun nadir görülen bir özellik olduğunu ifade etti.
- "Osmanlı madalyalarını gümrükten içeri sokamıyoruz"
Yurt dışına çıkarılmış eserleri müzayedelerden satın aldıktan sonra Türkiye'ye getirmekte sıkıntı yaşadığına dikkati çeken Doğan, şöyle konuştu:
"Osmanlı madalyalarını gümrükten sokamıyoruz. Müzayedeler ve online satış yapan sitelerden eser satın aldığınızda toplam tutara yüzde 25-30 komisyon ödüyoruz. Gönderi ücreti de 50-100 avro. Bu ücretlerin yanı sıra bir de gümrükte yüksek ücret talep ediliyor. Oysa 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu gereği yurt dışından bu ve benzeri eserlerin getirilmesi serbest. Buna rağmen gümrükte ciddi sorunlar yaşıyoruz. Ülkemize getirmek için aldığımız bir madalya veya nişanı zaman zaman gümrük memurları geldiği ülkeye geri gönderecek kadar sorun çıkartıyor. Bu ücretleri ödemeyi kabul etseniz dahi bazı gümrük memurları bu eserlerin ülkemize girişine müsaade etmemekte, bu konuda bilgileri bulunmamakta. Uzun zamandır birçok koleksiyonerin en çok mağdur olduğu konuların başında bu sorun var. Bu ülkeden zamanında çıkarılmış, kaçırılmış eserleri kurtarmak ve ülkemize tekrar kazandırmak adeta bir suç haline getiriliyor. Bu nedenle gümrükte bu tarz eserlerden alınmaması veya daha düşük ücretlendirilmesini istiyoruz."
Doğan, kendisi gibi bu tür eserleri yurt dışından getirerek kültürü koruma azmindeki insanlara Kültür ve Turizm Bakanlığının destek olması gerektiğini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Henüz 26 yaşında olan Çağrı Doğan da tarihe ilgisi nedeniyle 15 yaşında Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait çeşitli madalya ve nişanların koleksiyonunu yapmaya başladı.
Doğan, AA muhabirine açıklamada, okul yıllarındaki tarih merakının zamanla savaş madalyası koleksiyonuna dönüştürdüğünü söyledi.
Osmanlı "Mecidi" ve "Osmani" nişanlarıyla koleksiyonunu genişlettiğini belirten Doğan, koleksiyonunun en önemli bölümünü bugünlerde 100. yılı anılan 1. Dünya Savaşı yıllarına ait madalya ve rozetlerin oluşturduğunu kaydetti.
Koleksiyonu oluştururken farklı tipte çok sayıda Çanakkale Harp Madalyası'nın yurt dışındaki müzayedelerde satışa sunulduğunu fark ettiğini anlatan Doğan, şöyle konuştu:
"Koleksiyonumda bulunan madalya ve nişanların yüzde 90'ı yurt dışındaki müzayedelerden aldığım eserlerden oluşuyor. Almanya, Avusturya, İngiltere, Fransa, ABD, Kanada ve Avusturya'daki müzayedelere katılarak bu madalyaların ülkemize gelmesini sağladım. Bugün halen birçok nişan ve madalya, bahsettiğim ülkelerde ya satışta ya da satışa sunulmayı bekliyor."
- 40 tip Çanakkale Harp Madalyası var
Bugüne kadar Türkiye için önemli yaklaşık 300 madalyayı satın alarak Türkiye'ye getirdiğini bildiren Doğan, Osmanlı ile aynı savaşta yer alan yabancı ülke askerlerine verilen madalya ve nişanları da toplamaya başladığını dile getirdi.
Doğan, Osmanlı Devleti'nin verdiği savaş madalyasını beğenmeyen ve görünüşünden pek memnun olmayan bazı yabancı askerlerin özel kuyumcular ve firmalara mineli ve daha güzel görünümlülerini yaptırdıklarının ortaya çıktığını kaydetti.
Alman ve Avusturya firmalarının, o dönemde bu tür madalyaları yaptıklarına işaret eden Doğan, bugüne kadar bu şekilde yapılmış 40'a yakın Çanakkale Savaşı Madalyası gördüğünü vurguladı.
- 2. Abdülhamit'in kadınlara verdiği önem
Doğan, Sultan II. Abdülhamid'in 1878'de "Şefkat Nişanı" adıyla yalnızca kadınlara mahsus bir nişan yaptırdığını söyledi.
Bu nişanın 3 rütbeden oluştuğunu anlatan Doğan, Şefkat Nişanı'nın afet ve savaş durumlarında veya felaket sonrasında muhtaçların yardımına katılarak insanlık hizmeti gösteren kadınlara verildiğini kaydetti.
Doğan, kendisinde bulunan 1. derece Şefkat Nişanı'nın yabancı bir büyükelçinin eşine verildiğinin sanıldığını ifade etti.
Nişanın arkasında Fransız bir firmanın logosunun bulunduğunu belirten Doğan, bunun nadir görülen bir özellik olduğunu ifade etti.
- "Osmanlı madalyalarını gümrükten içeri sokamıyoruz"
Yurt dışına çıkarılmış eserleri müzayedelerden satın aldıktan sonra Türkiye'ye getirmekte sıkıntı yaşadığına dikkati çeken Doğan, şöyle konuştu:
"Osmanlı madalyalarını gümrükten sokamıyoruz. Müzayedeler ve online satış yapan sitelerden eser satın aldığınızda toplam tutara yüzde 25-30 komisyon ödüyoruz. Gönderi ücreti de 50-100 avro. Bu ücretlerin yanı sıra bir de gümrükte yüksek ücret talep ediliyor. Oysa 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu gereği yurt dışından bu ve benzeri eserlerin getirilmesi serbest. Buna rağmen gümrükte ciddi sorunlar yaşıyoruz. Ülkemize getirmek için aldığımız bir madalya veya nişanı zaman zaman gümrük memurları geldiği ülkeye geri gönderecek kadar sorun çıkartıyor. Bu ücretleri ödemeyi kabul etseniz dahi bazı gümrük memurları bu eserlerin ülkemize girişine müsaade etmemekte, bu konuda bilgileri bulunmamakta. Uzun zamandır birçok koleksiyonerin en çok mağdur olduğu konuların başında bu sorun var. Bu ülkeden zamanında çıkarılmış, kaçırılmış eserleri kurtarmak ve ülkemize tekrar kazandırmak adeta bir suç haline getiriliyor. Bu nedenle gümrükte bu tarz eserlerden alınmaması veya daha düşük ücretlendirilmesini istiyoruz."
Doğan, kendisi gibi bu tür eserleri yurt dışından getirerek kültürü koruma azmindeki insanlara Kültür ve Turizm Bakanlığının destek olması gerektiğini sözlerine ekledi.