Ürün Yerleştirme Uygulamalarının Fazlası Tüketiciyi Korkutuyor
Ürün yerleştirme uygulamalarının fazlalığının insanlarda "bilinç altım etkileniyor" endişesine neden olduğu belirlendi.
Ekonominin en önemli unsurlarından olan tüketimde ürünler hakkında halkın bilgilendirilmesi ve talep yaratmak amacıyla onların ikna edilmesini sağlayan pazarlamada iletiştim aracı olan reklam, zaman içerisinde çok farklı şekillerde uygulanmaya başlandı. Günümüzde yaygın kullanılan reklam çeşitlerinden ürün yerleştirme uygulamasında firmalar, marka, ürün, ambalaj, işaret ya da diğer ticari marka unsurlarını, öncelikle televizyon dizileri olmak üzere sinema, müzik klipleri ve bilgisayar oyunları ile tüketiciye ulaştırmaya çalışıyor.
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) yüksek lisans öğrencisi Nuket Serin, "Ürün yerleştirme uygulamalarının tüketici satın alma niyeti ile ilişkisi"ne dair yüksek lisans tezinde, 18-25 yaş arası 420 üniversite öğrencisi üzerinde araştırma yaptı.
Araştırma sonuçlarına göre, ürün yerleştirmeye en uygun ürünler giyim, teknolojik, kozmetik, otomobil, sağlık ürünleri, fast-food ve spor malzemeleri, uygulamaya en uygun yayın türleri ise komedi, aksiyon, macera, bilim kurgu, romantik ve dram oldu.
Katılımcıların, uygulamanın herhangi bir diyaloğun içerisinde yer almasına, bilboardlarda gösterilmesine ve çok sık ekranda gösterilmesine olumsuz baktıkları, ürünün popüler biri tarafından kullanmasını ise olumlu bulduğu araştırmada, en fazla hatırlanan ürünlerin gazlı içecekler, kahve, araç, cep telefonu ve diğer programların reklamları olduğu tespit edildi.
Araştırmada, katılımcıların gıda, hazır giyim, otomotiv, cep telefonu, kişisel bakım ürünleri ve teknoloji ürünlerinin ürün yerleştirme reklamı yapılmasını anlayışla karşıladıkları, silah, alkol, sigara ve çocukları negatif etkilediğinden fastfood veya bilgisayar oyunları reklamlarının ise ürün yerleştirme uygulamasına konu olmasına olumsuz baktıkları anlaşıldı.
- Ürün yerleştirme fark edilirse "rahatsız" ediyor
Araştırmada ürün yerleştirme reklamlarının "doğru zamanda, dikkat çekmeyen türde akışın bir parçası olarak" yapıldığında, hakkında genel olarak olumlu düşünülmesine rağmen tüketici fark ettiği zaman ise rahatsızlık yarattığı belirlendi.
Uygulamaların özellikle "göze çarptırılmadan yapılması" gerektiğini dile getiren katılımcılar, fazla ürün yerleştirme reklamına maruz kaldıklarında bilinç altlarının etkileneceği düşüncesiyle endişe ve korku hissettiklerini belirtti.
Katılımcıların yaklaşık yüzde 55'i fazla ürün yerleştirilmesine olumsuz bakarken, yüzde 20'si fazla uygulamaya karşı kararsız kaldı. Olumlu bakanların oranı ise yüzde 25 oldu.
Araştırmanın danışmanı ÇÜ Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Burak Nakıboğlu, AA muhabirine, bazı tüketicilerin uygulamaya "reklamların hikayeye dahil edilmesinin tüketimle ilgili ipucu sağlaması" ve "reklam izlemeye gerek bırakmaması" gibi çeşitli gerekçelerle olumlu baktıkları ancak izlenme aşamasında "farkında olmadıkları mesajlarla etkilenmekten korkma" ile "yayınların saf, sanatsal ve akıcı olmasını engellediği" gibi duygu ve düşünceler nedeniyle bu uygulamanın tüketicileri olumsuz etkileyebildiğini kaydetti.
Genel olarak ürün yerleştirme uygulamasına karşı tüketicilerin halihazırda "kararsız" olduğunun altını çizen Nakıboğlu, "Ancak tüketici, reklamı normal akış içerisinde ayrıt edici olarak fark ettiği anda sahnelerde emsal görüntüler aramaya başlıyor ve bu durum konsantrasyonu bozduğu gibi tüketici fazla uygulama karşısında 'bilinç altıma giriliyor' korkusu yaşıyor. Firmaların yayındaki gerçekliği arttırma, ticari markayı hikayeyi tamamlayan şekilde konumlandırma unsurları ile bu yayın sadece reklam vermek için yapılıyor hissi arasındaki hassas dengeyi iyi gözetmesi lazım. Tüketiciyi rahatsız etmeyecek şekilde verilirse ürün yerleştirme başarılı bir pazarlama iletişimi aracıdır" dedi.
Kaynak: AA
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) yüksek lisans öğrencisi Nuket Serin, "Ürün yerleştirme uygulamalarının tüketici satın alma niyeti ile ilişkisi"ne dair yüksek lisans tezinde, 18-25 yaş arası 420 üniversite öğrencisi üzerinde araştırma yaptı.
Araştırma sonuçlarına göre, ürün yerleştirmeye en uygun ürünler giyim, teknolojik, kozmetik, otomobil, sağlık ürünleri, fast-food ve spor malzemeleri, uygulamaya en uygun yayın türleri ise komedi, aksiyon, macera, bilim kurgu, romantik ve dram oldu.
Katılımcıların, uygulamanın herhangi bir diyaloğun içerisinde yer almasına, bilboardlarda gösterilmesine ve çok sık ekranda gösterilmesine olumsuz baktıkları, ürünün popüler biri tarafından kullanmasını ise olumlu bulduğu araştırmada, en fazla hatırlanan ürünlerin gazlı içecekler, kahve, araç, cep telefonu ve diğer programların reklamları olduğu tespit edildi.
Araştırmada, katılımcıların gıda, hazır giyim, otomotiv, cep telefonu, kişisel bakım ürünleri ve teknoloji ürünlerinin ürün yerleştirme reklamı yapılmasını anlayışla karşıladıkları, silah, alkol, sigara ve çocukları negatif etkilediğinden fastfood veya bilgisayar oyunları reklamlarının ise ürün yerleştirme uygulamasına konu olmasına olumsuz baktıkları anlaşıldı.
- Ürün yerleştirme fark edilirse "rahatsız" ediyor
Araştırmada ürün yerleştirme reklamlarının "doğru zamanda, dikkat çekmeyen türde akışın bir parçası olarak" yapıldığında, hakkında genel olarak olumlu düşünülmesine rağmen tüketici fark ettiği zaman ise rahatsızlık yarattığı belirlendi.
Uygulamaların özellikle "göze çarptırılmadan yapılması" gerektiğini dile getiren katılımcılar, fazla ürün yerleştirme reklamına maruz kaldıklarında bilinç altlarının etkileneceği düşüncesiyle endişe ve korku hissettiklerini belirtti.
Katılımcıların yaklaşık yüzde 55'i fazla ürün yerleştirilmesine olumsuz bakarken, yüzde 20'si fazla uygulamaya karşı kararsız kaldı. Olumlu bakanların oranı ise yüzde 25 oldu.
Araştırmanın danışmanı ÇÜ Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Burak Nakıboğlu, AA muhabirine, bazı tüketicilerin uygulamaya "reklamların hikayeye dahil edilmesinin tüketimle ilgili ipucu sağlaması" ve "reklam izlemeye gerek bırakmaması" gibi çeşitli gerekçelerle olumlu baktıkları ancak izlenme aşamasında "farkında olmadıkları mesajlarla etkilenmekten korkma" ile "yayınların saf, sanatsal ve akıcı olmasını engellediği" gibi duygu ve düşünceler nedeniyle bu uygulamanın tüketicileri olumsuz etkileyebildiğini kaydetti.
Genel olarak ürün yerleştirme uygulamasına karşı tüketicilerin halihazırda "kararsız" olduğunun altını çizen Nakıboğlu, "Ancak tüketici, reklamı normal akış içerisinde ayrıt edici olarak fark ettiği anda sahnelerde emsal görüntüler aramaya başlıyor ve bu durum konsantrasyonu bozduğu gibi tüketici fazla uygulama karşısında 'bilinç altıma giriliyor' korkusu yaşıyor. Firmaların yayındaki gerçekliği arttırma, ticari markayı hikayeyi tamamlayan şekilde konumlandırma unsurları ile bu yayın sadece reklam vermek için yapılıyor hissi arasındaki hassas dengeyi iyi gözetmesi lazım. Tüketiciyi rahatsız etmeyecek şekilde verilirse ürün yerleştirme başarılı bir pazarlama iletişimi aracıdır" dedi.
