Enerji Arz Güvenliği ve Güney Gaz Koridoru Paneli

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “Türkiye’nin niçin siyasi gücünden, istikrarından, iktidarından bu kadar çok bahsediyorum? Çünkü 17 Aralık’ta Bakü’de yaşadığım hisler ve orada yaptığım görüşmeler kesinlikle bu fikrin doğru olduğunun altını bir kez daha çizdi” dedi.


Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları (SETA) Vakfı tarafından düzenlenen “Enerji Arz Güvenliği ve Güney Gaz Koridoru” başlıklı analizin tanıtım paneline katıldı.

Yıldız, panelde açıklamalarda bulundu. 17 Aralık sabahında Bakü’de projelerin yatırım kararının imza töreninde bulunduğunu ifade eden Yıldız, şunları aktardı:
“Kendim oradaydım ama zihnim buradaydı. Siyasi istikrarın bu tür uluslararası projelere ne kadar tesir ettiğini vurgulamak açısından, eğer 17 Aralık’taki siyasi istikrarı tehdit eden Türkiye’deki unsur burada başarılı olsaydı Bakü’de attığımız imzaların çok fazla anlamı olmayacaktı. Halbuki orada yaklaşık 12 ülkenin devlet başkanları, hükümet başkanları, bakanları ve ilgili bütün özel sektör temsilcileri vardı. Orada yaptığımız konuşmalarda ben daha fazla siyasi istikrara vurgu yapmaya gayret ettim. Eğer 17-25 Aralık başarılı olsaydı, şu anda bu paneli yapmamızın pek de anlamı olmayacaktı. Türkiye, coğrafyasından kaynaklanan avantajları, siyasi istikrarı olduğu müddetçe kullanabilir ve çevresindeki ülkelere de kullandırabilir. Dünyadaki petrolün yüzde 35’inin, doğalgazının da yüzde 70’inin borularla taşındığı bir çevrede yaşıyoruz.”
Türkiye’nin termik santralleriyle alakalı Rusya Federasyonu’yla anlaşma yaptığını, ama Batılı bir ülkeden yanlış bir tercüme geldiğini belirten Yıldız, şunları aktardı:
“Tükenen bir enerjiden bahsediyorsunuz. Yeraltında olduğu kadar savaşların, yerüstünde olduğu kadar da barışın gerekçesi haline gelmeye çalışmıştır ve Türkiye’nin bütün bunları, coğrafyasını, siyasetini, istikrarını yalnızca barış gerekçeleri olarak kullanma niyeti vardır. Türkiye böyle davrandıkça üzerindeki spekülatif haberlerin daha da arttığını gördük. Türkiye, termik santralleriyle alakalı Rusya Federasyonu’yla anlaşma yaptı, uluslararası hükümetlerle anlaşmalarını yaptı ama Batılı bir ülkeden yanlış bir tercüme geldi, ‘Türkiye atom bombası yapmaya karar verdi’ diye. Biz AK Parti hükümetleri olarak 12 yıldan bu yana yaptıklarımızı anlatmakta güçlük çektiğimiz bir ortamda, yapmadıklarımızı savunma ihtiyacı hissettirilmeye çalışıldık. Biz, savunma ihtiyacı hissetmeyiz. Bizim yaptıklarımız son derece net, açık ve kamuoyuyla paylaşacağımız kadar da savunabileceğimiz bir noktadır. Eğer böyle olmasaydı, biz doğruyu yapmıyor olsaydık bu kadar güçlenemezdik. Türkiye’nin niçin siyasi gücünden, istikrarından, iktidarından bu kadar çok bahsediyorum? Çünkü 17 Aralık’ta Bakü’de yaşadığım hisler ve orada yaptığım görüşmeler kesinlikle bu fikrin doğru olduğunun altını bir kez daha çizdi.”
Kaynak: İHA