Etik Başkanı ve Türofed Başkan Yardımcısı Mehmet İşler Açıklaması

Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı ve Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, süregelen kur artışlarının sanılanın aksine turizmcilerin menfaatine yarayan çok olumlu bir gelişme olmadığını belirtti.

Etik Başkanı ve Türofed Başkan Yardımcısı Mehmet İşler Açıklaması

Döviz değerlerinin 2013 yılı sonunda gösterdiği hızlı yükseliş ve piyasalardaki istikrarsız tabloya dikkat çeken İşler, “Turizmciler bu dönemde dövizle satış yaptıkları için toplumdaki genel kanı turizmcilerin kar edecekleri algısıdır. Ancak bu çok da doğru değildir. Bu dönemlerde sektörümüz maalesef avantajdan çok dezavantajlarla karşılaşıyor” dedi.

Dövizle satış yapan turizmcilerin kur farkı nedeniyle kar edeceği algısının sektörün giderlerine gelen aynı miktarda zamlar dolayısıyla tabloyu tersine çevirdiğini söyleyen İşler, “Dövizin özellikle 2013 yılı sonlarında önlenemeyen yükselişinden turizmciler sanıldığı gibi çok da mutlu değil. Bu dönemde sektör olarak fiyatlarımızı döviz olarak belirlediğimizden, girdilerimizin de döviz olması sebebiyle kur farkı artışından nedensiz kazanç sağladığımız düşünülmektedir. Ancak giderlerimiz fazla ve bu giderlere o kadar zam geliyor ki sonuçta değişen bir şey olmuyor. Dolayısıyla kur artışına paralel olarak turizmcinin mutluluğunun da artacağı varsayımı doğru değil. Turizmcinin istediği istikrarlı bir ekonomik yapıdır” dedi.

“KUR FARKINDAN GELEN KAZANÇ ERİYOR”
Artan kur oranlarından dolayı yiyecek-içecek ürünlerine gelebilecek olası zamların bu yılda da sektörü zorlayacağını söyleyen İşler, şöyle konuştu:
“Enflasyon oranlarının açıklanmasıyla turizm sektörünün ana ham maddesi olan yiyecek-içecek ürünleri, Türkiye’de açıklanan yıllık enflasyon oranının çok üzerindedir. Bu sene Üretici Fiyatları Endeksi (ÜFE) yıllık 3,93, Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) ise yıllık 7,67 olarak gerçekleşmiştir. Oysa sektörün ana kalemini oluşturan yiyecek-içecek ürünlerinde ise bu oran bazı kalemlerde yüzde 100 bazılarında ise yüzde 50 oranında artışlar göstermektedir. Sektör ana gider kalemlerine gelen zamlar oranında tur operatörlerine aynı artışı yansıtamamaktadır. Bugüne kadar aradaki farkı kendi kapatmaya çalışmıştır, gelir-maliyet makası her geçen gün daralan turizmci bu kez de istikrarsız ekonominin zamlarına mahkum edilecektir. Zaten iç maliyetler her dönem enflasyon oranlarının çok üzerinde gerçekleşmiştir, geçen yıla göre aynı ürünleri neredeyse yüzde 70- 60-50 daha pahalıya alıyoruz. Hatta örnek olarak geçen sene 3 liraya aldığımız konserve bamya 3 liradan 6 liraya çıktı, tavuk 3,5 liradan 5 liraya çıktı. Dolayısıyla kur farkından gelen artış kazancı diğer taraftan gıdaya gelen zamla birlikte erimektedir. Bir başka önemli hususta dövizin artış trendine girmesi ile turizmcilerin en büyük gider kalemini oluşturan enerji kalemlerinin artış oranı ve hızıdır. Dövize endeksli bir enerji politikası içinde olan ülkemiz doğalgaz, benzin, mazot, vb. petrol ürünlerine de zam yapmak zorunda kalınca bu makas hepten kapanmaktadır. Tüm bunların dışında döviz artışı nedeni ile ithal edilen makine parkımıza gelen farklar da işin çabasıdır.”

“BANKALAR KREDİ VERMİYOR”
Ekonomide görülen istikrarlı dönemlerde bile bankaların kredi konusunda turizmcilere yaklaşımının temkinli olduğunu, hal böyleyken ekonomideki istikrarsız dönemlerde bankaların turizmciye iyice temkinli yaklaştığını belirten ETİK Başkanı ve TÜROFED Başkan yardımcısı Mehmet İşler, “Ekonomik çalkantıların olduğu dönemlerde bankaların turizmcilere avantajlı kredi imkanları hepten ortadan kalkmaktadır. Sektör bundan oldukça olumsuz etkilenmektedir. Bu şartlarda bankalardan istediğimiz krediyi istediğimiz şartlarda alma imkanını da kaybetmiş bulunuyoruz” dedi.

Kaynak: İHA