Başbakan Erdoğan, 'Güney Kıbrıs, Kıbrıs’ın Tamamını Temsil Edemez”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs meselesiyle ilgili olarak, “Güney Kıbrıs, Kıbrıs’ın tamamını temsil edemez” dedi.


Başbakan Erdoğan, Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz ile düzenlediği ortak basın toplantısının soru-cevap kısmında, bir gazetecinin Kıbrıs meselesine ilişkin sorusunu cevaplandırdı. Güney Kıbrıs’ın, Kıbrıs’ın tamamını temsil edemeyeceğini, AB müktesebatına göre içinde herhangi bir sorun olmaması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, “Kaldı ki BM yeşil hattıyla bölünmüş olan bir Kıbrıs’ta kalkıp da Kuzey Kıbrıs’ı, Güney’in temsil etme yetkisi, hakkı yoktur. Bu müktesebata göre de aslında terstir. Ve böyle bir yetki olmuş olsa, o zaman bu görüşmeler niye böyle yapılıyor? Bu görüşmeler yapıldığına göre burada kalkıp Kuzey Kıbrıs’taki Türkleri yok farz ederek Güney Kıbrıs’ı tamamıyla oranın sahibiymiş, yetkilisiymiş gibi ortaya koymak, bu da uluslararası evrensel değerler açısından adalet anlayışıyla asla pekişmez. Ve şuanda Kuzey Kıbrıs ne yazık ki ademe zorla mahkum edilmek isteniyor. Ve biz bununla ilgili olarak yıllar yılı verdiğimiz mücadeleyi bir gerilime neden olmadan verelim istiyoruz” diye konuştu.

“GÜNEY KIBRIS’IN AB’YE ALINMASI SİYASİDİR”
Annan döneminde yapılan referandumda çoğunluklu olarak “Evet” oyunu veren Kuzey Kıbrıs yerine ‘Hayır’ oyunu veren Güney Kıbrıs’ın AB’ye alınmasının haksız bir uygulama olduğuna değinen Erdoğan, Güney Kıbrıs’ın AB’ye alınmasının siyasi olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Bu konuda ben o zaman şunu rahatlıkla söyleyebilirim; İsviçre’de Burgenstock’ta yapılan toplantıları niye yaptık? Burgenstock’ta yapılan toplantılarda biliyorsunuz en son bir noktaya geldik. O ana kadar Güney Kıbrıs AB’ye üye değildi. Ama Burgenstock’ta yapılan toplantılardan sonra, o zaman Sayın Annan BM’nin Genel Sekreteriydi. Orada karar verildi ve karar verildikten sonra da hemen referandum dendi. Ve referandumda Kuzey Kıbrıs sözünü tuttu. Yüzde 65 ‘Evet’ dedi.

Güney Kıbrıs ise yüzde 75’le ‘Hayır’ dedi.

‘Hayır’ diyen o zaman taltif edildi, AB’ye alındı. ‘Evet’ diyen ise AB’ye alınmadı. Bir defa orada zaten yapılmış olan haksız bir uygulama var. Yani Güney Kıbrıs’ın AB’ye alınması siyasidir. AB müktesebatına uygun değildir. Onun için ben tabi değerli dostum Schulz’a şunu hatırlatacağım; Schröder’in hatıratını eğer okursa, altı sayfalık bir bölüm var. O altı sayfalık bölümde Kıbrıs’la ilgili alınan kararın ne kadar adaletsiz olduğunu orada gayet güzel anlatıyor. Sayın Merkel’in bu noktada yaptığı açıklamalar var. Onlar da bunu gayet güzel anlatıyor.”
Kaynak: İHA