AB Ülkelerinin Şartları İncirde Yeni Pazarlar Bulunmasını Sağladı
Aydın’ın en önemli tarım ürünlerinin başında gelen incir konusunda son yıllarda ciddi bir büyüme gerçekleştiren Kırlıoğlu İncir İşletmeleri Ceo’su Nurettin Kırlıoğlu, önemli açıklamalarda bulundu.
Kırlıoğlu İncir İşletmesi hakkında bilgi verene Nurettin Kırlıoğlu, “Yıllık aşağı yukarı 20 ülkeye ihracat yapıyoruz. Geçen yılki ihracat rakamımız 5 Milyon dolardı. 5 yıl öncesinde ise bu rakam 100 Bin dolardı. 5 bin metrekare kapalı alanımız var. Şu anda kapasitemizi iki katına çıkardık. Şu anda 3 Bin ton civarında üretimimiz oluyor. Normalde 5 bin ton kapasitemiz var. Bu yılki hedefimiz 4 Bin ton incir işlemek” diyerek kısaca kendilerini özetledi.
İlk ihracatı Japonya’ya yaptıklarını kaydeden Nurettin Kırlıoğlu, müşterilerle alış-verişe giden yol hakkında da bilgiler verdi. İyi firmaların malı görmeden kesinlikle satın almadığını dikkat çeken Kırlıoğlu, “İlk önce müşteriler malı, işlendiği ve yetiştiği ortamı görmek istiyor. Seni tanımak istiyor. Biz ilk ihracatımızı Japonya ile başladık. Müşteri bir yıl geldi bizi inceledi, konuştuk, pazarlık ettik. Adam tam almaya karar vermedi. İkinci yıl geldiğinde ‘Ben 5 konteynır mal alacağım, size güveniyorum’ dedi ve bizim ihracatımızda böyle başladı.
İyi firmalar malı görmeden kesinlikle almıyor. Japonya pazarına gönderilen incirlerin yüzde 25ni biz işliyoruz” dedi.
‘BU YIL FİYATLAR ORTALAMA 4 TL CİVARINDA’
Geçtiğimiz haftalarda açılan incir sezonunu da değerlendiren Nurettin Kırlıoğlu, “Şuanda incir pazarları alımlarını yapıyor. Şu anki Pazar açılışına göre bu yılki fiyatların ortalama 4 lira olacağını tahmin ediyorum. 5 TL'den başladık. Şu anda 4 TL'den devam ediyor. Ürünler adet bakımından ortalama 46-50, 51-55 civarındaki ürünler. Kalitesine göre fiyatta değişiyor. Şu anda başlayan fiyatlar o şekilde. Fiyatlar daha oturmadı. Son yağmurun etkisi oldu. Yağmurlar yağmasaydı fiyatlar daha da aşağıya gelebilirdi. Ben fiyatların baştan çok yüksek olmasına karşıyım. Böyle olunca erken incir toplayan ova kesimi inciri yüksek fiyattan satıyor, en kaliteli aflatoksinsiz incir üreten dağ köylüleri fiyatların sonlara doğru çökmesiyle incirini ucuza satmak durumunda kalıyor. 5 yıldır ova kesimi dediğimiz erken inciri toplayanlar parayı kazanıyor. Tam bizim köylü para kazanacağı zaman 4 TL incir 2,5 TL'ye düşüyor. Emeğini çeken insan farklı, kaymağını yiyen farklı. Ben köylünün para kazanması taraftarıyım” şeklinde konuştu.
Dünya’da Türk inciri ile üretim bakımından olsun kalite bakımından olsun rekabet edebilecek bir rakip olmadığını dikkat çeken Kırlıoğlu, “Yunanistan’da yetişen kalitesiz ve düşük miktardaki incirden dolayı alfatoksin konusunda Avrupa Birliği ülkeleri zaten bize hep kota koymaya çalışıyor. Avrupa Birliği üyesi ülke olmadığımız için aflotoksin limitleri düşük olmasına rağmen Yunanistan incirine kontrol olmazken bize alfatoksin kontrolü yapılıyor. Pipiyemi çok düşük. Bu sene biraz yükselttiler ama yeterince değil. Pipiyemi düşük olduğu için Türk malları her zaman problem yaşıyor. Yani yüz parti mal gönderirsen üç partisi geri geliyor. Üç tane partinin geri gelmesi en az on partiye etki yapıyor. Bu da kar marjını düşürüyor.”
ŞARTLAR YENİ PAZARLARA YÖNELTTİ
“Mesela Japonya da 10 pipiyem, Amerika 20 pipiyem, bu Avrupa ülkelerine geldiğinizde 4 pipiyemdi. Bu yıl 10 pipiyem oldu. Bu bile bizim için çok önemli bir gelişme. 4 den 10’a çıkması müthiş bir olaydı. 4 ile 10 çok büyük fark varmış gibi geliyor sayısal olarak. Fakat alfatoksin üreyen bir madde olduğu için bir bakmışın 4 gelir, bir bakmışın 30 gelir, bir bakmışın 100 gelir. Bir tane incir toplamının kaderini değiştiriyor. 20 ton mal yüklemişin o parti içerisindeki bir tane incirin kaderine bağlı. Bir katrilyon incirde bir tane incire bakıyorsunuz. Avrupa bir kriter belirlemiş bu kriterin dışında olursa almam diyor. Giden partilerin yüzde 30’unu kontrol ediyor. Bizim analizlere güvenmiyor. Bu nedenle ihracatçılar başladı başka pazar aramaya. Rusya, Ukrayna, Uzakdoğu, Arabistan bu tarz ülkelere yönelmeye başladık. Buralarda satışlar da iyi olmaya başladı.
Bunlar şimdi küçük tonaj olarak görülüyor ama bunların ilerde daha büyük tonajlara ulaşacağına inanıyorum” dedi.
‘AFLATOKSİN ALLAH VERGİSİ’
Aflatoksinin engellenmesi konusunda neler yapılabileceğini de anlatan Nurettin Kırlıoğlu, “İşletmeci incirin dıştaki Aflatoksine bakabiliyor ama içteki Aflatoksine bakamıyor. Garantili bir şey değil. Aflatoksini kontrol eden cihazların her zaman kontrolü yapıyor ama net bir sonuç olmuyor. Doğal bir ürün olduğu için. Aflatoksin de üreyen bir bakteri. Koyduğun yerde az bir miktarda nem varsa o hava şartlarından rutubetten etkileniyor. Böyle bir sıkıntı var. Aflatoksin Avrupa ülkelerine satan arkadaşlar için en büyük sorun. Üretici ürününü en iyi şekilde kurutması gerekiyor. ‘yaş ürün alıp erkenden satayım da para yapsın’ diyerek tamahkar olunmaması lazım. Aflatoksin konusunda en önemli şey kurutma şartları. Birde iğlek dediğimiz olay var. Ağaçlara bırakılan iğlekler kesinle geri toplanmalı. Geri kalanı Allah vergisi. Köylü bunu kendisi üretmiyor. Böyle bir imaj sergilenmeye çalışılıyor. Aflatoksini köylü mü üretiyor. Böyle bir mantık yok. Ben katılmıyorum. Aflatoksin kendisi ürüyor. Ağaçtan ve iklim şartlarından dolayı. Köylünün bunda etkisi yüzde 25 gibi. Geri kalan yüzde 75 doğal koşullar Allah-u Teala'nın verdiği bir şey” ifadelerini kullandı
Kaynak: İHA
İlk ihracatı Japonya’ya yaptıklarını kaydeden Nurettin Kırlıoğlu, müşterilerle alış-verişe giden yol hakkında da bilgiler verdi. İyi firmaların malı görmeden kesinlikle satın almadığını dikkat çeken Kırlıoğlu, “İlk önce müşteriler malı, işlendiği ve yetiştiği ortamı görmek istiyor. Seni tanımak istiyor. Biz ilk ihracatımızı Japonya ile başladık. Müşteri bir yıl geldi bizi inceledi, konuştuk, pazarlık ettik. Adam tam almaya karar vermedi. İkinci yıl geldiğinde ‘Ben 5 konteynır mal alacağım, size güveniyorum’ dedi ve bizim ihracatımızda böyle başladı.
İyi firmalar malı görmeden kesinlikle almıyor. Japonya pazarına gönderilen incirlerin yüzde 25ni biz işliyoruz” dedi.
‘BU YIL FİYATLAR ORTALAMA 4 TL CİVARINDA’
Geçtiğimiz haftalarda açılan incir sezonunu da değerlendiren Nurettin Kırlıoğlu, “Şuanda incir pazarları alımlarını yapıyor. Şu anki Pazar açılışına göre bu yılki fiyatların ortalama 4 lira olacağını tahmin ediyorum. 5 TL'den başladık. Şu anda 4 TL'den devam ediyor. Ürünler adet bakımından ortalama 46-50, 51-55 civarındaki ürünler. Kalitesine göre fiyatta değişiyor. Şu anda başlayan fiyatlar o şekilde. Fiyatlar daha oturmadı. Son yağmurun etkisi oldu. Yağmurlar yağmasaydı fiyatlar daha da aşağıya gelebilirdi. Ben fiyatların baştan çok yüksek olmasına karşıyım. Böyle olunca erken incir toplayan ova kesimi inciri yüksek fiyattan satıyor, en kaliteli aflatoksinsiz incir üreten dağ köylüleri fiyatların sonlara doğru çökmesiyle incirini ucuza satmak durumunda kalıyor. 5 yıldır ova kesimi dediğimiz erken inciri toplayanlar parayı kazanıyor. Tam bizim köylü para kazanacağı zaman 4 TL incir 2,5 TL'ye düşüyor. Emeğini çeken insan farklı, kaymağını yiyen farklı. Ben köylünün para kazanması taraftarıyım” şeklinde konuştu.
Dünya’da Türk inciri ile üretim bakımından olsun kalite bakımından olsun rekabet edebilecek bir rakip olmadığını dikkat çeken Kırlıoğlu, “Yunanistan’da yetişen kalitesiz ve düşük miktardaki incirden dolayı alfatoksin konusunda Avrupa Birliği ülkeleri zaten bize hep kota koymaya çalışıyor. Avrupa Birliği üyesi ülke olmadığımız için aflotoksin limitleri düşük olmasına rağmen Yunanistan incirine kontrol olmazken bize alfatoksin kontrolü yapılıyor. Pipiyemi çok düşük. Bu sene biraz yükselttiler ama yeterince değil. Pipiyemi düşük olduğu için Türk malları her zaman problem yaşıyor. Yani yüz parti mal gönderirsen üç partisi geri geliyor. Üç tane partinin geri gelmesi en az on partiye etki yapıyor. Bu da kar marjını düşürüyor.”
ŞARTLAR YENİ PAZARLARA YÖNELTTİ
“Mesela Japonya da 10 pipiyem, Amerika 20 pipiyem, bu Avrupa ülkelerine geldiğinizde 4 pipiyemdi. Bu yıl 10 pipiyem oldu. Bu bile bizim için çok önemli bir gelişme. 4 den 10’a çıkması müthiş bir olaydı. 4 ile 10 çok büyük fark varmış gibi geliyor sayısal olarak. Fakat alfatoksin üreyen bir madde olduğu için bir bakmışın 4 gelir, bir bakmışın 30 gelir, bir bakmışın 100 gelir. Bir tane incir toplamının kaderini değiştiriyor. 20 ton mal yüklemişin o parti içerisindeki bir tane incirin kaderine bağlı. Bir katrilyon incirde bir tane incire bakıyorsunuz. Avrupa bir kriter belirlemiş bu kriterin dışında olursa almam diyor. Giden partilerin yüzde 30’unu kontrol ediyor. Bizim analizlere güvenmiyor. Bu nedenle ihracatçılar başladı başka pazar aramaya. Rusya, Ukrayna, Uzakdoğu, Arabistan bu tarz ülkelere yönelmeye başladık. Buralarda satışlar da iyi olmaya başladı.
Bunlar şimdi küçük tonaj olarak görülüyor ama bunların ilerde daha büyük tonajlara ulaşacağına inanıyorum” dedi.
‘AFLATOKSİN ALLAH VERGİSİ’
Aflatoksinin engellenmesi konusunda neler yapılabileceğini de anlatan Nurettin Kırlıoğlu, “İşletmeci incirin dıştaki Aflatoksine bakabiliyor ama içteki Aflatoksine bakamıyor. Garantili bir şey değil. Aflatoksini kontrol eden cihazların her zaman kontrolü yapıyor ama net bir sonuç olmuyor. Doğal bir ürün olduğu için. Aflatoksin de üreyen bir bakteri. Koyduğun yerde az bir miktarda nem varsa o hava şartlarından rutubetten etkileniyor. Böyle bir sıkıntı var. Aflatoksin Avrupa ülkelerine satan arkadaşlar için en büyük sorun. Üretici ürününü en iyi şekilde kurutması gerekiyor. ‘yaş ürün alıp erkenden satayım da para yapsın’ diyerek tamahkar olunmaması lazım. Aflatoksin konusunda en önemli şey kurutma şartları. Birde iğlek dediğimiz olay var. Ağaçlara bırakılan iğlekler kesinle geri toplanmalı. Geri kalanı Allah vergisi. Köylü bunu kendisi üretmiyor. Böyle bir imaj sergilenmeye çalışılıyor. Aflatoksini köylü mü üretiyor. Böyle bir mantık yok. Ben katılmıyorum. Aflatoksin kendisi ürüyor. Ağaçtan ve iklim şartlarından dolayı. Köylünün bunda etkisi yüzde 25 gibi. Geri kalan yüzde 75 doğal koşullar Allah-u Teala'nın verdiği bir şey” ifadelerini kullandı