'Eskişehir, Turizmde Çok Büyük Marka Olabilir'
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, kentteki önemli tarihi değerlerden birinin Osmanlı'nın ilk fethettiği ve kuruluş hutbesinin okunduğu "Karacahisar Kalesi" olduğunu belirterek, Yunus Emre, Şeyh Edebali, Nasreddin Hoca gibi çok önemli şahsiyetlere sahip şehrin, yer altı sıcak su kaynaklarının da doğru bir şekilde sunulması halinde turizmde çok büyük marka olabileceğini bildirdi.
Büyükerşen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her projede Eskişehir'i çağdaş bir kent, insanların dikkatini çekecek, onları mutlu edecek, örneğinin yurtdışında çokça görüldüğü modern Avrupa şehirleri sınıfına yükseltecek projeler yapmayı hedeflediklerini anlatan Büyükerşen, şunları kaydetti:
"Bu temel amacımızdaki başarı, bir taraftan Eskişehirliler'in şehirleriyle gurur duymalarını sağlarken, diğer taraftan da sırf Eskişehir'i görmek ve gezmek için gelen insanların yani turistlerin sayısının çok hızlı artmasına neden oldu. Hem Eskişehirliler hem Eskişehir'i sevenler yeni projelere hazır olsunlar. Yapımlarını hızla sürdürüyoruz. Bizim turizm alanındaki hedefimiz tek ve değişmez. Eskişehir'i her yönüyle çağdaş ve insanların gurur duyacağı model bir şehir haline getirmek. Buna bağlı olarak turist sayısı zaten kendiliğinden artacaktır."
-"Turist sayısındaki artış göz kamaştırıcı"
Büyükerşen, dünyanın hiçbir noktasında "Bu turist sayısı bizim için yeterli" mantığının olduğunu sanmadığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"İnsanoğlu, her zaman daha iyisini, daha olumlusunu aramaya devam edecektir. Ancak biz Eskişehir olarak 4-5 yıl önce gelen turist sayısıyla son 2-3 yılda gelen turist sayısını kıyasladığımızda, artışın göz kamaştırıcı olduğunu görebiliyoruz. Eskişehir'in yurtdışına tanıtımı anlamında atılabilecek en önemli adım, şehri insanların görmek isteyecekleri bir hale getirmek olmalıdır."
Tanıtım noktasında şehrin ön plana çıkarılabilecek yönlerine değinen Büyükerşen, coğrafi konumu nedeniyle çok önemli tarihi değerlere sahip Eskişehir'in, 3 bin-3 bin 500 yıl öncesinden başlayan tarihi zenginliği olduğunu, Afyonkarahisar, Kütahya, Uşak'ı da kapsayan alanda izleri görünen Frig uygarlığının, bunun en önemli örneklerinden biri olduğuna dikkati çekti.
-Roma, Bizans, Osmanlı dönemine ait önemli tarihi değerler
Büyükerşen, buna bağlı olarak Roma, Bizans, Osmanlı dönemine ait çok önemli tarihi değerlere sahip olunduğunu aktararak, "Bunun yanında Osmanlı'nın ilk fethettiği ve kuruluş hutbesinin okunduğu Karacahisar Kalesi de önemli bir örnek. Yunus Emre, Şeyh Edebali, Nasreddin Hoca, çok önemli şahsiyetler. İşte bu tarihi değerler, çağdaş ve model bir şehircilik anlayışıyla birleştirilirse, gelenlerin hem gezip görecekleri hem de konaklayıp, zaman geçirecekleri, eğlenecekleri bir ortamı yaratmış olursunuz. Bunların yanına, şehrin sahip olduğu yer altı sıcak su kaynaklarını da doğru bir şekilde sunmayı eklerseniz Eskişehir, turizm anlamında çok büyük bir marka olabilir" açıklamasını yaptı.
Komşu illerin de üzerinde durulması ve daha verimli şekilde ortaya çıkarılması gereken değerlerinin mutlaka olduğunun altını çizen Büyükerşen, Frig Vadisi'ni bölge için "bulunmaz bir nimet" olarak nitelendirerek, üzerinde yeterince durulmadığını savundu.
Büyükerşen, yaşamın her alanında olduğu gibi turizm konusunda da üniversitelerin ve bilimin yapacağı katkıları reddetmenin mümkün olmadığını belirterek, "Ortaklaşa geliştirilecek projeler, buna katkı sağlayabilir. Aynı şekilde diğer yerel yönetimlerin de mutlaka katkıları olabilir, olmalıdır da. Yapılabilecek şeyler, neredeyse tek tek sayılamayacak kadar çok. Üniversitelerden tutun yerel yönetimlere, hükümetten tutun devlet politikalarına kadar birçok noktada yapılacak şeyler var. Herkes üzerine düşeni gerektiği şekilde ve gereken iletişim ve iş birliği içinde yaparsa, birçok şey kendiliğinden daha sağlıklı hale gelir. Biz, Büyükşehir Belediyesi olarak bu konuda üzerimize düşeni yaptığımızı düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA
"Bu temel amacımızdaki başarı, bir taraftan Eskişehirliler'in şehirleriyle gurur duymalarını sağlarken, diğer taraftan da sırf Eskişehir'i görmek ve gezmek için gelen insanların yani turistlerin sayısının çok hızlı artmasına neden oldu. Hem Eskişehirliler hem Eskişehir'i sevenler yeni projelere hazır olsunlar. Yapımlarını hızla sürdürüyoruz. Bizim turizm alanındaki hedefimiz tek ve değişmez. Eskişehir'i her yönüyle çağdaş ve insanların gurur duyacağı model bir şehir haline getirmek. Buna bağlı olarak turist sayısı zaten kendiliğinden artacaktır."
-"Turist sayısındaki artış göz kamaştırıcı"
Büyükerşen, dünyanın hiçbir noktasında "Bu turist sayısı bizim için yeterli" mantığının olduğunu sanmadığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"İnsanoğlu, her zaman daha iyisini, daha olumlusunu aramaya devam edecektir. Ancak biz Eskişehir olarak 4-5 yıl önce gelen turist sayısıyla son 2-3 yılda gelen turist sayısını kıyasladığımızda, artışın göz kamaştırıcı olduğunu görebiliyoruz. Eskişehir'in yurtdışına tanıtımı anlamında atılabilecek en önemli adım, şehri insanların görmek isteyecekleri bir hale getirmek olmalıdır."
Tanıtım noktasında şehrin ön plana çıkarılabilecek yönlerine değinen Büyükerşen, coğrafi konumu nedeniyle çok önemli tarihi değerlere sahip Eskişehir'in, 3 bin-3 bin 500 yıl öncesinden başlayan tarihi zenginliği olduğunu, Afyonkarahisar, Kütahya, Uşak'ı da kapsayan alanda izleri görünen Frig uygarlığının, bunun en önemli örneklerinden biri olduğuna dikkati çekti.
-Roma, Bizans, Osmanlı dönemine ait önemli tarihi değerler
Büyükerşen, buna bağlı olarak Roma, Bizans, Osmanlı dönemine ait çok önemli tarihi değerlere sahip olunduğunu aktararak, "Bunun yanında Osmanlı'nın ilk fethettiği ve kuruluş hutbesinin okunduğu Karacahisar Kalesi de önemli bir örnek. Yunus Emre, Şeyh Edebali, Nasreddin Hoca, çok önemli şahsiyetler. İşte bu tarihi değerler, çağdaş ve model bir şehircilik anlayışıyla birleştirilirse, gelenlerin hem gezip görecekleri hem de konaklayıp, zaman geçirecekleri, eğlenecekleri bir ortamı yaratmış olursunuz. Bunların yanına, şehrin sahip olduğu yer altı sıcak su kaynaklarını da doğru bir şekilde sunmayı eklerseniz Eskişehir, turizm anlamında çok büyük bir marka olabilir" açıklamasını yaptı.
Komşu illerin de üzerinde durulması ve daha verimli şekilde ortaya çıkarılması gereken değerlerinin mutlaka olduğunun altını çizen Büyükerşen, Frig Vadisi'ni bölge için "bulunmaz bir nimet" olarak nitelendirerek, üzerinde yeterince durulmadığını savundu.
Büyükerşen, yaşamın her alanında olduğu gibi turizm konusunda da üniversitelerin ve bilimin yapacağı katkıları reddetmenin mümkün olmadığını belirterek, "Ortaklaşa geliştirilecek projeler, buna katkı sağlayabilir. Aynı şekilde diğer yerel yönetimlerin de mutlaka katkıları olabilir, olmalıdır da. Yapılabilecek şeyler, neredeyse tek tek sayılamayacak kadar çok. Üniversitelerden tutun yerel yönetimlere, hükümetten tutun devlet politikalarına kadar birçok noktada yapılacak şeyler var. Herkes üzerine düşeni gerektiği şekilde ve gereken iletişim ve iş birliği içinde yaparsa, birçok şey kendiliğinden daha sağlıklı hale gelir. Biz, Büyükşehir Belediyesi olarak bu konuda üzerimize düşeni yaptığımızı düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.