Görele'de 'Tuz Tüketimi' Anlatıldı
Görele Toplum Sağlığı Merkezi tarafından ilçede faaliyet gösteren restoran ve lokanta çalışanlarına, "tuz tüketimi" hakkında bilgi verildi.
Görele Toplum Sağlığı Merkezinde görevli eğitim sorumlusu Abdullah Çınar, Dünya Sağlık Örgütü tarafından günlük tuz tüketim miktarının 5-6 gram olarak belirlendiğini söyledi.
Ülkemizde ortalama tuz tüketiminin 18 gramı bulduğuna işaret eden Çınar, "Fazla tuz tüketiminin sıklıkla neden olduğu hastalıkların başında kan basıncı yüksekliği, kalp damar hastalıkları, gastrit, kanserler, kemik erimesi ve böbrek hastalıkları gelmektedir. Ayrıca fazla tuz tüketimi, idrarla kalsiyum atımını da arttırır, bu durum kemiklerde kalsiyum kaybına neden olur. Kemiklerden kalsiyum kaybının artışı da osteoporoz ve kemik kırılma riskini arttırmaktadır" dedi.
Damak tadı için önemli olan tuzun azaltılmasının uzun vadede sağlık için büyük bir katkı sağlayacağının unutulmaması gerektiğini vurgulayan Çınar, şunları kaydetti:
"Türkiye'de tuz tüketimi DSÖ'nün önerdiği 5 gramın altına düşürülmelidir. DSÖ verilerine göre felçlerin yüzde 62'sinden ve koroner kalp hastalıklarının yüzde 49'undan yüksek kan basıncı sorumludur. Tuz tüketiminin 6 grama düşürülmesi ile inme riski yüzde 23, kalp damar hastalıkları riski yüzde 17 azaltılabilir. Ayrıca her yıl yaklaşık olarak 2,5 milyon ölümün önüne geçilebilir. Vücudumuzun iyot gereksiniminin karşılanabilmesi için iyotlu tuz tüketimi çok önemlidir. Vatandaşlarımızın günlük 6 gram tuzu aşmadan iyotlu tuz tüketmeleri gerekmektedir. Tuz kısıtlamasına çocukluk hatta bebeklik döneminde başlanması ileriki yıllarda gelişecek hastalıkları önleyecektir."
Kaynak: AA
Ülkemizde ortalama tuz tüketiminin 18 gramı bulduğuna işaret eden Çınar, "Fazla tuz tüketiminin sıklıkla neden olduğu hastalıkların başında kan basıncı yüksekliği, kalp damar hastalıkları, gastrit, kanserler, kemik erimesi ve böbrek hastalıkları gelmektedir. Ayrıca fazla tuz tüketimi, idrarla kalsiyum atımını da arttırır, bu durum kemiklerde kalsiyum kaybına neden olur. Kemiklerden kalsiyum kaybının artışı da osteoporoz ve kemik kırılma riskini arttırmaktadır" dedi.
Damak tadı için önemli olan tuzun azaltılmasının uzun vadede sağlık için büyük bir katkı sağlayacağının unutulmaması gerektiğini vurgulayan Çınar, şunları kaydetti:
"Türkiye'de tuz tüketimi DSÖ'nün önerdiği 5 gramın altına düşürülmelidir. DSÖ verilerine göre felçlerin yüzde 62'sinden ve koroner kalp hastalıklarının yüzde 49'undan yüksek kan basıncı sorumludur. Tuz tüketiminin 6 grama düşürülmesi ile inme riski yüzde 23, kalp damar hastalıkları riski yüzde 17 azaltılabilir. Ayrıca her yıl yaklaşık olarak 2,5 milyon ölümün önüne geçilebilir. Vücudumuzun iyot gereksiniminin karşılanabilmesi için iyotlu tuz tüketimi çok önemlidir. Vatandaşlarımızın günlük 6 gram tuzu aşmadan iyotlu tuz tüketmeleri gerekmektedir. Tuz kısıtlamasına çocukluk hatta bebeklik döneminde başlanması ileriki yıllarda gelişecek hastalıkları önleyecektir."