Mısır Geçici Hükümeti, Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nın Yasaklanmasıyla İlgili Hükmün Uygulanmasını, Yargı Süreci Tamamlanana Kadar Erteledi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin, Suriye'nin kimyasal silah stokunun tasfiyesi için ABD ile Rusya arasında varılan anlaşmayı memnuniyetle karşıladiğini ve desteklediğini belirterek, "Bu anlaşma, somut bir BM Güvenlik Konseyi kararına tahvil edilmelidir" dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, BM Genel Kurulu'na hitabında Suriye'de yaşanan iç savaş ve uluslararası toplumun eylemsizliğine dikkati çekti. Gül, bugün karşı karşıya olunan hiçbir meselenin, Suriye'deki durumdan daha fazla aciliyet arzetmediğini kaydederek, "Şunu açıkça ifade edeyim: Türkiye, Suriye'nin kimyasal silah stokunun tasfiyesi için ABD ile Rusya arasında varılan anlaşmayı memnuniyetle karşılamakta ve desteklemektedir. Bu anlaşma, somut bir BM Güvenlik Konseyi kararına tahvil edilmelidir. Bu stok tamamıyla imha edildiğinde, Suriye halkı ve bölge rahat bir nefes alacaktır. Suriye'nin komşusu olarak Türkiye, bu silahların tamamen ve doğrulanabilir şekilde imhasını herkesten daha fazla istemektedir" dedi.

Gül, silahların imha edilmesinin daha önce bu silahlarla işlenen suçları unutturamayacağını da belirterek, şunları söyledi:

"Bu silahların daha bir ay önce Suriyeli sivillere karşı kullanıldığını gözardı edemeyiz. İnsanlığa karşı işlenen bu suçun faillerinin, yaptıklarının hesabını vermesi ve adalete teslim edilmesi gerekmektedir. Suriye'nin kimyasal silahlarına ilişkin bu anlaşmayı bir fırsat görüyorum. Bunun, Ortadoğu'daki tüm kitle imha silahlarının tasfiyesini sağlayacak bir güvenlik mimarisinin oluşturulması yönündeki ilk adımı teşkil etmesini ümit ediyorum. Bununla birlikte, Suriye'deki duruma yönelik yakın geçmişteki yaklaşım, bazı zor soruları da beraberinde getirmektedir: Eğer kimyasal silahlar kullanılmamış olsaydı, uluslararası toplum yüzbinden fazla insanın ölümüne gözlerini kapatmaya devam mı edecekti? Biz burada konuşurken dahi öldürülmeye devam edilen insanlara karşı ahlaki sorumluluğumuzu yerine getirmekten daha ne kadar kaçabiliriz?

Bu çatışma kimyasal silahların kullanılmasıyla başlamamıştır, bu silahların imhasına yönelik bir anlaşmayla da son bulmayacaktır. Bu itibarla, masum insanların öldürüldüğü gerçeğinden değil de sadece öldürülme şeklinden rahatsız olan her türlü tutumu şiddetle reddediyoruz. Böyle bir yaklaşım, gayrı ahlakidir ve hiçbir şekilde kabul edilemez. Suriye'nin kimyasal stokunun imhasına ilişkin anlaşma, rejiminin işlediği diğer suçların hesabını vermesinden kaçmasına fırsat tanımamalıdır."

-"BMGK'nın başarısızlığı utanç vericidir"-

Cumhurbaşkanı Gül, Suriye gibi büyük bir ülke ve büyük bir milletin kendi kendini tüketmekte olduğunu vurgulayarak, "Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin Suriye'de asli sorumluluğunu yerine getirmedeki başarısızlığı utanç vericidir. Siyasi farklılıkların, güç dengesine dayalı politikaların ve jeo-politik mülahazaların bu trajediyi sonlandırma gereğinin önüne geçmesi esef vericidir. Aynen devam etmek bir seçenek değildir" dedi.

Bu trajedi başladığında önce yüzlerce kişinin öldürüldüğünden bahsedildiğini sonra bu sayının binler ve onbinler olduğunu şimdi ise yüzbinden fazla kişinin hayatını kaybettiğinden söz edildiğini anlatan Gül, bu çatışmanın hemen durdurulamaması durumunda gelecek yıl bu sayının iki katından bahsedileceğinden şüphe edilmemesi gerektiğini söyledi.

Gül, şöyle devam etti:

"Kimyasal silahlar konusundaki anlaşmanın, Suriye'deki krizi çözmeye yönelik kapsamlı bir siyasi stratejiyi ikame etmesine izin verilmemesi gerektiğini ne kadar vurgulasam azdır. Suriye'deki çatışma, bölgesel barış ve güvenliğe ciddi bir tehdide dönüşmüştür. Soğuk savaş döneminin vekalet savaşlarının tekerrür etmesi, Suriye'yi daha derin bir kargaşaya sürükleyecektir. Daha önceki birçok vesileyle öğrendiğimiz üzere, mülteci krizinin devamı, mültecileri misafir eden ülkeler için büyük sosyal, siyasi ve ekonomik riskler yaratacaktır.

İç savaşlar, en acımasız çatışmalardır. İç savaşların, radikalleşme ve aşırıcılığı nasıl beslediklerini de biliyoruz. Aşırı gruplar bir ülkede kök saldıklarında, özerk yapılar oluştururlar ve sadece o ülkede değil, o ülkenin sınırları dışında da ciddi bir güvenlik tehdidine dönüşürler. Sonuçta, bu tür örgütlerin tasfiyesi, bir ülkede güvenliğin sağlanmasının önündeki en büyük zorluk olur. Bu tehdidin farkında olmalıyız ve kararsız kalarak kaybedilen her gün Suriye'de barışa ulaşma imkanından biraz daha uzaklaşıldığını idrak etmeliyiz."

-"Sorumluluk, uluslararası toplumun omuzlarındadır"-

Gül, Suriye halkının rejime başkaldırmasının ardından, halkın davasını destekleyen, güçlü ifadelerle ve vaatlerle dolu çok sayıda uluslararası açıklama yapıldığını ve bu net taahhütlerin Suriye halkının ümitlerini arttırdığını kaydederek ancak pekçok ülkenin, uzaklığın rahatlığını yaşarken, sadece Suriye'den yansıyan korkunç görüntülerden rahatsız olmakla yetindiğini söyledi.

Suriye halkının yardım çağrılarının duymazdan gelindiğini dile getiren Gül, "Suriye halkı, 21. yüzyılın en vahim katliamını yaşarken, uluslararası toplumun sadece seyirci kalmasının yarattığı hayal kırıklığının yerini ne tutabilir? Bu tespit, beni ne yapılması gerektiği sorusuna getiriyor. Barışçıl bir çözüm için, amaçları iyi belirlenmiş ve iyi hesaplanmış mantıklı bir strateji geliştirilmelidir. Bu strateji, Suriye'deki iç savaşı bitirmeyi, Suriye halkının emniyet ve güvenliğini derhal sağlamayı ve ülkede istikrarlı geçişin sağlanmasını hedeflemelidir" dedi.

Böyle bir stratejinin kuvveden fiile geçirilmesi için kararlı ve güçlü bir uluslararası angajmanın gerektiğini vurgulayan Gül, "Krizin başlangıcından bu yana eksik olan da aslında budur. Kısacası, Suriye halkını kaderine terk edemeyiz ve etmemeliyiz. Suriye'nin acısını dindirme sorumluluğu, artık uluslararası toplumun omuzlarındadır. Güçlü destek mesajlarına artık gerçek eylemler eşlik etmelidir. Bütünlüğünü koruyan, istikrarlı, güvenli ve kendi halkıyla ve komşularıyla barışık yeni bir Suriye'ye ulaşmaya yönelik arayışımızda kararlı olmalıyız. Bu amaçla BMGK'nin 5 daimi üyesi ve Suriye'nin komşularının liderliğinde bir siyasi strateji oluşturmalı ve uygulamalıyız" diye konuştu.

Kaynak: AA