Mevlid-i Şerif Müellifi Süleyman Çelebi Yad Edildi
Peygamber Efendimizin hayatının asırlarca en etkili şekilde anlatılmasını sağlayan 16 bahir ve 400 den fazla beyitten oluşan Vesiletün Necat manzumesini yazan Süleyman Çelebi, ölümünün 591. yıldönümünde kabri başında dualarla yad edildi.
Süleyman Çelebi Cami ve Kütüphane Yaptırma Derneği, Bursa İl Müftülüğü ve Büyükşehir Belediyesi'nin ortak organizasyonunda Bursalılar, ünlü mevlid-i şerifin müellifi Süleyman Çelebi'nin hayatını ve uslubunu da akademik ağızdan dinlediler. Açılış konuşmasını yapan Süleyman Çelebi Derneği Başkanı Hayrettin Akpınar, Vesiletün Necat'ın 6 asır sonra sadece Türkiye'de değil, Osmanlı cografyası başta olmak üzere bütün islam memleketlerinden okunmaya devam ettiğini ve Peygamberimizi anlatan en güzel eser olduğunu söyledi.
Bursa Müftüsü Prof. Dr. Mehmet Emin Ay da Süleyman Çelebi'nin Uucami'nin ilk imam hatiplerinden olması hasebiyle din görevlilerinin piri kabul edildiğine işaret ederek, "İslam coğrafyasında Peygamber Efendimizin hayatını anlatan böyle güzel bir eser halen ortaya çıkmadı. Onun bu eserini kıyamete kadar yaşatacağız. Biz Bursa Müftülüğü olarak Bursa'da medfun bulunan evliyaların hayatlarının yeni gelen nesle aktarılması için daha fazla görevler üstleneceğiz" diye konuştu.
Bursa Milletvekili Bedrettin Yıldırım da, sahip olduğumuz değerlerini kıymetini daha iyi anlamak için bu şekildeki organizasyonların artması gerektiğini söyledi.
Uludağ Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Ali İhsan Akçay da, Süleyman Çelebi hazretlerinin mevlid-i şerif Ulucami'de bir Acem imamın, Peygamberimizin, diğer peygamberlerden üstünlüğü yoktur şeklindeki bir vaazı üzerine yazmaya başladığına dikkat çekerek, "O anda irticalen İsa Aleyhisselam'ın Hazreti Muhammedin ümmetinden olabilmek için göğe çıkmak üzere yol bulduğunu anlatan beyti okudu. Böyle bir iklimde Mevlid yazıldı. Ancak, Vesilenüt Necat, sadece Peygamber Efendimizin öven bir nat değildir. Bir medeniyet anlayışının manifestosudur. Bir medeniyet dilidir. 16 ayrı bahr (bölümden) oluşur. Öyle feyizli bir metindir ki, ondan sonra birçok mevlidler yazılmasına rağmen böyle etkili olanı yoktur. Vesületin necat bir nat-ı şerif, mucizename, alemin yaradılışından bahseden bir metin değildir. Hepsinden bahseden bir eserdir. Süleyman Çelebi'den sonra manzum siyerlerin kaynağı da mevlid olmuştur. Çünkü Süleyman Çelebi'nin Vesületin Necat isimli mevlidi, sahih siyer kaynaklarına dayanmaktadır. Mevlid'deki bilgiler çok eski ve önemli siyer kitaplarında vardır. Mevlidin bidat olduğunu söyleyenler ise ileri getmekteler. Bilg sahibi olmadıklarını göstermektedirler. Mevlid, Osmanlı'nın islamiyet ve Peygamberimizi ile alakalı ilk ve en önemli yorumudur. Mevlid-i Şerif 700 yıldır sadece ulemanın değil, havasın yani halkın da okuduğu güçlü bir eserdir. Hazreti Peygamberde insanın kendisini aramasıdır. Bakıldığında, insan kendini insanı kamilde ve ekmelde (daha üstünde) arar. Ekmel'de peygamberimizdir. İran edebiyatında, şiilik tesirine girdikten sonra Peygamberimiz ile alakalı eser bulumazsınız. oysa Osmanlı'da İbn-i Arai, Mevlana, Yunus Emre ve Süleyman Çelebi metafizik alemin manevi mimarlarıdır. Mevlid-i Şerif dinleyenler kendisinden geçmektedir. Osmanlı Şerif lakabını çok önem verdiği yerde kullanır. Şam-ı Şerif, Kudüs-ü Şerif gibi Mevlid-i Şerif kavramı da işte böyle oluşmuştur" dedi
Program Bursa Müfütüsü Prof. Dr. Mehmet Emin Ay'ın duası ve etli pilav ikramı ile sona erdi.
Kaynak: İHA
Bursa Müftüsü Prof. Dr. Mehmet Emin Ay da Süleyman Çelebi'nin Uucami'nin ilk imam hatiplerinden olması hasebiyle din görevlilerinin piri kabul edildiğine işaret ederek, "İslam coğrafyasında Peygamber Efendimizin hayatını anlatan böyle güzel bir eser halen ortaya çıkmadı. Onun bu eserini kıyamete kadar yaşatacağız. Biz Bursa Müftülüğü olarak Bursa'da medfun bulunan evliyaların hayatlarının yeni gelen nesle aktarılması için daha fazla görevler üstleneceğiz" diye konuştu.
Bursa Milletvekili Bedrettin Yıldırım da, sahip olduğumuz değerlerini kıymetini daha iyi anlamak için bu şekildeki organizasyonların artması gerektiğini söyledi.
Uludağ Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Ali İhsan Akçay da, Süleyman Çelebi hazretlerinin mevlid-i şerif Ulucami'de bir Acem imamın, Peygamberimizin, diğer peygamberlerden üstünlüğü yoktur şeklindeki bir vaazı üzerine yazmaya başladığına dikkat çekerek, "O anda irticalen İsa Aleyhisselam'ın Hazreti Muhammedin ümmetinden olabilmek için göğe çıkmak üzere yol bulduğunu anlatan beyti okudu. Böyle bir iklimde Mevlid yazıldı. Ancak, Vesilenüt Necat, sadece Peygamber Efendimizin öven bir nat değildir. Bir medeniyet anlayışının manifestosudur. Bir medeniyet dilidir. 16 ayrı bahr (bölümden) oluşur. Öyle feyizli bir metindir ki, ondan sonra birçok mevlidler yazılmasına rağmen böyle etkili olanı yoktur. Vesületin necat bir nat-ı şerif, mucizename, alemin yaradılışından bahseden bir metin değildir. Hepsinden bahseden bir eserdir. Süleyman Çelebi'den sonra manzum siyerlerin kaynağı da mevlid olmuştur. Çünkü Süleyman Çelebi'nin Vesületin Necat isimli mevlidi, sahih siyer kaynaklarına dayanmaktadır. Mevlid'deki bilgiler çok eski ve önemli siyer kitaplarında vardır. Mevlidin bidat olduğunu söyleyenler ise ileri getmekteler. Bilg sahibi olmadıklarını göstermektedirler. Mevlid, Osmanlı'nın islamiyet ve Peygamberimizi ile alakalı ilk ve en önemli yorumudur. Mevlid-i Şerif 700 yıldır sadece ulemanın değil, havasın yani halkın da okuduğu güçlü bir eserdir. Hazreti Peygamberde insanın kendisini aramasıdır. Bakıldığında, insan kendini insanı kamilde ve ekmelde (daha üstünde) arar. Ekmel'de peygamberimizdir. İran edebiyatında, şiilik tesirine girdikten sonra Peygamberimiz ile alakalı eser bulumazsınız. oysa Osmanlı'da İbn-i Arai, Mevlana, Yunus Emre ve Süleyman Çelebi metafizik alemin manevi mimarlarıdır. Mevlid-i Şerif dinleyenler kendisinden geçmektedir. Osmanlı Şerif lakabını çok önem verdiği yerde kullanır. Şam-ı Şerif, Kudüs-ü Şerif gibi Mevlid-i Şerif kavramı da işte böyle oluşmuştur" dedi
Program Bursa Müfütüsü Prof. Dr. Mehmet Emin Ay'ın duası ve etli pilav ikramı ile sona erdi.