CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Berlin'de Açıklaması
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Mustafa Sarıgül'ün CHP'ye katılması yönündeki iddialarla ilgili olarak, ''İsim vermeden belirteyim. Bu kritik süreçte kiminle bir oy fazla alacaksak onunla yola devam edeceğiz. Ama bu aday küresel oyuncuların bir parçası olmayacak, şeffaf olacak'' dedi.
CHP Berlin Birliği tarafından IG Metal Sendikası'nda düzenlenen ''Gezi Parkı olayları, Türkiye'deki Yerel Seçimler ve Türkiye'de Son Gelişmeler'' konulu panelde konuşan Tekin, "AK Parti iktidarını, küresel oyuncuların oyuncağı olmakla" eleştirdi.
Gürsel Tekin, Mustafa Sarıgül'ün CHP'ye katılması yönündeki bir soruya, ''İsim vermeden belirteyim. Bu kritik süreçte kiminle bir oy fazla alacaksak onunla yola devam edeceğiz. Ama bu aday küresel oyucnuların bir parçası olmayacak, şeffaf olacak'' cevabını verdi.
Avrupa'nın AK Parti'yi ciddi değişimci diye tanıdığını ancak bunun öyle olmadığını savunan Tekin, ''1 Mart tezkeresi, olayın başlangıcıydı. AKP'yi aynı anda siyasi parti olarak görmemek lazım. 2003 yılındaki 1 Mart tezkeresi, CHP'nin önemli mücadelesi ve 99 iktidar milletvekili sayesinde reddedildi. Bu 99 milletvekili siyasetten men edildi. Tezkereye 'hayır' dedikleri için siyasetten gittiler, AKP'den tecrit edildiler'' diye konuştu.
Türkiye'de yolsuzluk belgelerini yayınlayacak gazete ve televizyon kalmadığını ileri süren ve bu konuda iktidara eleştiride bulunan Tekin, AK Parti'nin iktidara gelmesinde, kendilerinin de hataları olduğunu anlattı.
Tekin, 30 yıldır tüm ihmalkarlıkların sonuna geldiklerini belirterek, "Siyasi partileri, sendikalar, STK'lar besler. Türkiye'de STK, sendikalar, barolar, üniversiteler yok. Sindirilmiş susturulmuş bir toplum üretildi" dedi.
Gelecek dönemde devletin tüm kurumlarıyla mücadele edeceklerini kaydeden Tekin, istihbarat ve yargı gibi kurumların iktidar tarafından ele geçirildiğini iddia etti.
Türkiye'nin zamanında tüm karanlık süreçleri atlattığını dile getiren Tekin, şunları söyledi:
''Önümüzdeki dönem belediye seçimi yok. Ya otoriter yapıya 'evet' ya da demokrasi ve özgürlüğe 'hayır' diyeceğiz. Ya 'savaşa hayır' ya da 'barışa evet' diyeceğiz. Güçbirliği yaparak, güçbirliğiyle bu işi aşacağız. Gezi Parkı olayı klasik bir tepki değil, otoriter yapıya başkaldırıdır. Burada Merkel'in, Berlin'de herhangi bir park ile ilgili tasarrufu olabilir mi bu nasıl demokrasidir. Sormazlar mı, kimse sormadı, sormuyor. Bir üniversite çıkıp da başbakana 'sen park bahçe müdürü müsün' diye sormadı. ODTÜ'de ağaca sahip çıkan insanlara başbakan 'ormana gidin, yaşayın' diyor. Siz orman kanunundan gelmiş olabilirsiniz, buna itirazımız yok. Bu bedel ödenecekse başta Kılıçdaroğlu ve bizler ödeyeceğiz."
CHP'nin, BDP ile bir ittifakının olup olmayacağı şeklindeki bir soru üzerine Tekin, "Biz herhangi bir ittifak peşinde değiliz. Dil konusuna gelince CHP'nin, Kürt meselesi konusunda verdiği mücadele bellidir. Türkiye'de sekiz rapor hazırlanmış ve bunu da CHP ve SHP hazırlatmıştır. Genel başkanlarımız o dönemde DGM'lerde bu nedenden yargılandı" yanıtını verdi.
Kaynak: AA
Gürsel Tekin, Mustafa Sarıgül'ün CHP'ye katılması yönündeki bir soruya, ''İsim vermeden belirteyim. Bu kritik süreçte kiminle bir oy fazla alacaksak onunla yola devam edeceğiz. Ama bu aday küresel oyucnuların bir parçası olmayacak, şeffaf olacak'' cevabını verdi.
Avrupa'nın AK Parti'yi ciddi değişimci diye tanıdığını ancak bunun öyle olmadığını savunan Tekin, ''1 Mart tezkeresi, olayın başlangıcıydı. AKP'yi aynı anda siyasi parti olarak görmemek lazım. 2003 yılındaki 1 Mart tezkeresi, CHP'nin önemli mücadelesi ve 99 iktidar milletvekili sayesinde reddedildi. Bu 99 milletvekili siyasetten men edildi. Tezkereye 'hayır' dedikleri için siyasetten gittiler, AKP'den tecrit edildiler'' diye konuştu.
Türkiye'de yolsuzluk belgelerini yayınlayacak gazete ve televizyon kalmadığını ileri süren ve bu konuda iktidara eleştiride bulunan Tekin, AK Parti'nin iktidara gelmesinde, kendilerinin de hataları olduğunu anlattı.
Tekin, 30 yıldır tüm ihmalkarlıkların sonuna geldiklerini belirterek, "Siyasi partileri, sendikalar, STK'lar besler. Türkiye'de STK, sendikalar, barolar, üniversiteler yok. Sindirilmiş susturulmuş bir toplum üretildi" dedi.
Gelecek dönemde devletin tüm kurumlarıyla mücadele edeceklerini kaydeden Tekin, istihbarat ve yargı gibi kurumların iktidar tarafından ele geçirildiğini iddia etti.
Türkiye'nin zamanında tüm karanlık süreçleri atlattığını dile getiren Tekin, şunları söyledi:
''Önümüzdeki dönem belediye seçimi yok. Ya otoriter yapıya 'evet' ya da demokrasi ve özgürlüğe 'hayır' diyeceğiz. Ya 'savaşa hayır' ya da 'barışa evet' diyeceğiz. Güçbirliği yaparak, güçbirliğiyle bu işi aşacağız. Gezi Parkı olayı klasik bir tepki değil, otoriter yapıya başkaldırıdır. Burada Merkel'in, Berlin'de herhangi bir park ile ilgili tasarrufu olabilir mi bu nasıl demokrasidir. Sormazlar mı, kimse sormadı, sormuyor. Bir üniversite çıkıp da başbakana 'sen park bahçe müdürü müsün' diye sormadı. ODTÜ'de ağaca sahip çıkan insanlara başbakan 'ormana gidin, yaşayın' diyor. Siz orman kanunundan gelmiş olabilirsiniz, buna itirazımız yok. Bu bedel ödenecekse başta Kılıçdaroğlu ve bizler ödeyeceğiz."
CHP'nin, BDP ile bir ittifakının olup olmayacağı şeklindeki bir soru üzerine Tekin, "Biz herhangi bir ittifak peşinde değiliz. Dil konusuna gelince CHP'nin, Kürt meselesi konusunda verdiği mücadele bellidir. Türkiye'de sekiz rapor hazırlanmış ve bunu da CHP ve SHP hazırlatmıştır. Genel başkanlarımız o dönemde DGM'lerde bu nedenden yargılandı" yanıtını verdi.