Chp'nin 'Savaşa Hayır, Barış İçin El Ele' Mitingi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Birinci Haçlı Seferi'ni yapan, kışkırtan Pier var. Her yeri dolaşıp Avrupa'da, Müslüman coğrafyasında kan akıtmak için haçlı seferlerini başlattı. Bizim de keşiş Pierimizin adı Recep Tayyip Erdoğan'dır" dedi.
Kılıçdaroğlu, partisince Adana Çukurova kent meydanında düzenlenen "Savaşa Hayır, Barış İçin El Ele" mitingine katıldı.
Adana Havalimanından mitingin yapıldığı meydana, beraberinde parti yöneticileri ve milletvekillerinin de bulunduğu parti otobüsüyle gelen Kılıçdaroğlu, otobüsten çalınan Gençlik Marşı ile yol boyunca vatandaşları selamladı.
Güzergahtaki bir çay ocağında mahallelilerle sohbet eden Kılıçdaroğlu, bir vatandaşın, "Suriye'den gelenlere seçimlerde oy kullandırılacağı söyleniyor" sözlerine, "Sanmıyorum" karşılığını verdi.
Kılıçdaroğlu, vatandaşların Suriye'den gelenlerin kayıtdışı çalıştıkları ya da dilendiklerini söylemeleri üzerine ise "Oradan gelen insanlar aslında perişan durumda. Bir insanın dilenmesi kolay bir olay değil. Onurunu ayaklar altına alıyor. Çaresizlikten dileniyorlar.Sorun onu bu hale düşürenler. Çadırlarda adam gibi bakacaksın. Savaş bitince de ülkesine geri göndereceksin" diye konuştu.
-Yurtta sulh, cihanda sulh
Kılıçdaroğlu'nu miting meydanına gelişinde partililer, beyaz güvercinler uçurarak karşıladı.
Çukurova Belediyesine ait yeni hizmet binasının açılışını yapan Kılıçdaroğlu, daha sonra miting meydanına geçti.
Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, Adanalıların Cumhuriyet tarihinin en önemli olayına imza atacaklarını, "Savaşa hayır" diyerek seslerini bütün dünyaya duyuracaklarını söyledi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin savaş meydanlarında mücadele edilerek kurulduğunu, toprağının her karışında şehit kanları bulunduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu ancak başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının savaşı zorunlu olmadıkça bir cinayet olarak gördüklerini ve "Yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesini ortaya koyduklarını belirtti.
Savaş kararı vermenin zor olduğunu, 1945'ten bu yana yaşanan savaşlarda 25 milyon insanın yaşamını yitirdiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Savaş gözyaşıdır, acıdır, yokluktur" dedi.
Bugün gelinen noktada, Suriye'deki gelişmelere değinen ve "İktidar savaş diyor" ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, "Bu neyin savaşıdır?" diye sordu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 15 Ağustos 2010'da Gaziantep'te yaptığı, Türkiye ile Suriye arasındaki dostane ilişkilere yönelik konuşmasını miting meydanının yan tarafındaki dev ekranda alanda bulunanlara izleten Kemal Kılıçdaroğlu, "Esad, kardeşiydi. Beraber anlaşma imzaladığında vizeler kalktığında itiraz eden oldu mu?" dedi.
İki ülke arasında sorun olmadığını, dostluk ve akrabalık ilişkileri bulunduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Bir sabah kalktık, kardeşim Esad oldu düşmanım Esed. Ne oldu, başına taş mı düştü? Sen kimin kayığına bindin de birden bire biz Suriye'yi bir numaralı düşman ilan ettik? Bunlar, barışı değil savaşı seçtiler" diye konuştu.
Geçmişte Türk vatandaşlarının Suriye'ye gidip geldiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, şimdi ise El-Kaideci, El-Nusracıların ellerine silah alıp Suriye'ye gittiklerini ileri sürdü.
Kılıçdaroğlu, "Türkiye Cumhuriyeti topraklarında terör örgütlerinin El-Kaidecilerin, El-Nusracıların yatağı olamaz. Türkiye Cumhuriyeti topraklarında, radikal gruplar eğitilip, eline silah verilip 'Git kardeşini öldür' denilemez, denilmemelidir" ifadelerini kullandı.
-"Keşiş Pierimizin adı Recep Tayyip Erdoğan'dır"
Birinci Haçlı Seferi'nin üzerinden 9 asır geçtiğini hatırlatan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birinci Haçlı Seferi'ni yapan, kışkırtan Pier var. Her yeri dolaşıp Avrupa'da, Müslüman coğrafyasında kan akıtmak için haçlı seferlerini başlattı. Bizim de keşiş Pierimizin adı Recep Tayyip Erdoğan'dır. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiçbir komutan, lider, din adamı 5 Eylül 2013'de Recep Tayyip Erdoğan'ın kullandığı 'Her türlü koalisyonun içinde yer alırız, yeter ki siz Suriye'yi vurun' sözünü kullanmadı. 'Her türlü koalisyonun içinde yer alırız' demek 'ben tetikçiyim' demektir. 'Benim ilkelerim yoktur, ne emrederseniz onu yaparım' demektir. Cumhuriyet tarihinde, belki de dünya tarihinde böyle bir sözü hiçbir lider kullanmamıştır. Bunun ne ahlaki, ne milli ne dini yönü vardır. Bu söz ilkelerini satanların, düşüncesini satanların, taşeronluğa sığınanların sözüdür. Recep Tayyip Erdoğan, bu cümleyi kullandığı için onu Başbakanlık koltuğunda oturan bir Başbakan olarak görmüyoruz ve kabul etmiyoruz. 9 Mayıs 2013'de diyor ki, 'Eğer karadan vururlarsa her türlü desteği veririz.' Sen kim oluyorsan da Parlamentonunun iradesini kullanıyorsun? Bu lafı kullanan kişi 'Ben Parlamentoda istediğimi yaptırırım, AKP milletvekillerinin beyinleri de bana endesklenmiş. Onlar kurşun asker. Ben söylerim onlar yapar' anlamına geliyor. Savaş istiyorsan bu milletin çocuklarını gönderme. Kendi çocuklarını gönder oraya. Milletin sırtından savaş çığırtkanlığı yapıyorsun. Sor bakalım millet Müslüman kanının dökülmesini istiyor mu? O zaman sen keşiş Pier rolüne niye soyunuyorsun?"
Dış politikanın iç politikaya benzemediğini, mili olması ve herkes tarafından desteklenmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, dış politikada kin ve öfkeyle hareket edilemeyeceğini savundu.
-"Tükürdüklerini yaladılar"
Mısır'da yaşanan darbeyi hatırlatan Kılıçdaroğlu, CHP'nin bu durum karşısında Mısır halkının yanında yer aldığını, hiçbir siyasi partiden yana taraf olmadığını söyledi.
AK Parti iktidarının ise açıkça tarafını belli ettiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin Mısır'daki büyükelçisini önce çekmesini, sonra da tekrar bu ülkeye göndermesini eleştirdi.
Kılıçdaroğlu, "Ne oldu? Tükürdüklerini yaladılar. Hangi gerekçeyle Türkiye'nin büyükelçisini çektiler?" diye sordu.
AK Parti iktidarının uluslararası ilişkilerde vefayı da dikkate almadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bunlar gittiler Kaddafi'yi arkadan hançerlediler. Hatırlarsanız bunlar Erbakan'ı da arkadan hançerlemişlerdi. 'Asarım keserim' edebiyatıyla dış politika olmaz. 'Türk donanması eşliğinde Gazze'ye gideceğim' demişti. Gidebildi mi? Kulağını çektiler, 'Önce ABD'ye gel' dediler. Garibanı kandırabilirsin, köşeyi dönüp han hamam edebiyatı yapabilirsin içeride ama dünyayı kandıramazsın" diye konuştu.
Kendi tarihini ve dünya tarihini bilmeyenlerin doğru dış politika üretemeyeceğini de belirten Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın CHP'ye yönelik, Çanakkale Savaşları ile ilgili sözlerini eleştirdi.
Kılıçdaroğlu, "Sen Çanakkale'nin ne olduğunu biliyor musun? Yedi düvele karşı göğsü iman dolu o şehitlerin nasıl mücadele ettiklerini bilmiyor musun? Çanakkale ile Suriye'yi aynı kefeye koyuyor. Buna ne denir? Allah akıl fikir versin denir" değerlendirmesinde bulundu.
Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın, yanlış dış politika nedeniyle Türkiye'nin kapısını çalıp 'merhaba' diyeceği tek komşu bırakmadığını ileri sürdü.
CHP'nin Mısır ve Irak'a gerçekleştirdiği ziyaretleri hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Biz dünyanın her ülkesine gideriz. Çünkü biz yiğit, namuslu Türkiye Cumhuriyeti halkını temsil ediyoruz. Halkların kardeşliğine inanmış bir siyasal partiyiz. Halklar kardeş olmalı. Ortadoğu'da Müslüman kanı akmasın. Müslümanlar kardeş olsun bu coğrafyada. Haçlı seferlerini başlatan keşiş rolünü üstlenen Erdoğan, coğrafyayı kan gölüne döndürdü" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, "Ortadoğu'da oyun kurucuydu. Oyuncak oldu. Şamar oğlanı oldu. Her gelen tokat vuruyor" değerlendirmesinde bulundu.
-"Beyzbol sopası gösterildi ve dersini aldı"
Erdoğan'ın yanlış dış politikalarının dünyada alay konusu olduğunu iddia eden ve durumun ağrına gittiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, ulusal bağımsızlık savaşı veren, sınırları kan ve gözyaşıyla çizilen bir ülkenin başbakanının alay konusu olmaması gerektiğini belirtti.
Erdoğan'ın dünya dengelerini bilmeden ahkam kestiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Oturmuş koltuğuna ahkam kesiyor. Sonra ne oldu? Bir beyzbol sopası gösterildi ve dersini aldı. Gerçekten ağrıma gidiyor. Ya söylediğin sözün arkasında dur ya da büyük laf etme" dedi.
Suriye'den Türkiye'ye 500 bin sığınmacı geldiğini, bu sayının bir milyona çıkmasının beklendiğini, bu kişiler için 2 milyar lira harcandığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Suriyeli kardeşlerimizin bu hale düşmesinin tek sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan'dır. Bu başbakanın eli kanlıdır, eli kirlidir, dili de kirlidir" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın hataları nedeniyle artık Batı'dan da Suriyeli sığınmacılar konusunda yardım isteyemediğini ileri süren Kılıçdaroğlu, dünyanın Suriye sorununa çözüm konusunda Türkiye'yi dışladığını, toplantılara dahi çağırmadığını savundu.
Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin uluslararası sorunlarda çözümden yana tavır takınmasının önemine işaret eden Kılıçdaroğlu, AK Parti iktidarının ise ülkeye, hatta dünyaya sorun çıkaran bir yönetim haline dönüştüğünü belirtti.
CHP'nin Suriye konusunda başından beri akılcı çözümler ürettiğini ve bu çözümlerin şu an uluslararası platformlarda uygulanır hale geldiğini anlatan Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin ise CHP'nin önerilerine başından bu yana kulak tıkadığını söyledi.
Kılıçdaroğlu, "Suriye'yi kimyasal silahlardan arındırın demiştik. Bu bizim önerimizdi. Şimdi bunu yapıyorlar" ifadesini kullandı.
-"Meşru bir hükümet terör örgütüyle yan yana gelmez"
El Kaide'nin geçmişte Türkiye'de terör eylemleri gerçekleştirdiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Şimdi El Kaide ile kim kol kola? Recep Tayyip Erdoğan. Düne kadar İstanbul'da terör estiren, bizim insanlarımızı öldüren El Kaide, bugün Recep Tayyip Erdoğan'ın kanatları altında. Bütün dünyaya sesleniyorum, meşru bir hükümet terör örgütüyle yan yana gelmez" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın Mısır'da yaşanan darbeye karşı olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, ancak AK Parti iktidarı döneminde dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşanan darbelere ise sessiz kaldığını ifade etti.
AK Parti iktidarının 300 bin insanın ölümünden sorumlu olan Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir'i kırmızı halılarla karşıladığını ifade eden Kılıçdaroğlu, bunun iki yüzlü bir yaklaşım olduğunu savundu.
Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın Mısır'da bir genç kızın ölümü nedeniyle gözyaşı döktüğünü anımsatarak, "52 yurttaşımız Reyhanlı'da öldü. Niye bir damla gözyaşı dökmedin? Yüzlerce şehidimiz geldi, bir şehidimiz için ağladı mı? 'Kelle' dedi.
Uludere'de kendi vatandaşlarını katletti, ağladı mı, özür diledi mi? Bunları iyi tanıyın, iyi bilin" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, savaş istemenin cinayete davetiye çıkarmak olduğunu da ifade etti.
Erdoğan'ın herşeyden dolayı CHP'yi suçladığını belirten Kılıçdaroğlu, "Biz barış istiyoruz. Recep Tayyip Erdoğan CHP'yi suçluyor. Sabah, öğlen, akşam CHP'yi suçluyor. İlaç firmalarından rica ediyorum, bir CHP ilacı yapsınlar şu adama versinler de belki aklı başına gelir" dedi.
Kılıçdaroğlu, sözlerini, "Barış kadar güzel bir şey yoktur. Barış özgürlük, insan, gelecek demektir. Onun için savaşa hayır, barışa evet" diyerek tamamladı.
Öte yandan Kılıçdaroğlu, Hatay'a gitmek üzere Adana'dan ayrılırken gazetecilerin demokratikleşme paketinde Tunceli'nin adının Dersim olarak değiştirilmesine ilişkin teklif bulunduğu iddialarını anımsatarak değerlendirmesini sormaları üzerine, bunda bir sakınca görmediklerini, kendi milletvekillerinin buna benzer bir teklifi daha önce verdiklerini söyledi.
Kaynak: AA
Adana Havalimanından mitingin yapıldığı meydana, beraberinde parti yöneticileri ve milletvekillerinin de bulunduğu parti otobüsüyle gelen Kılıçdaroğlu, otobüsten çalınan Gençlik Marşı ile yol boyunca vatandaşları selamladı.
Güzergahtaki bir çay ocağında mahallelilerle sohbet eden Kılıçdaroğlu, bir vatandaşın, "Suriye'den gelenlere seçimlerde oy kullandırılacağı söyleniyor" sözlerine, "Sanmıyorum" karşılığını verdi.
Kılıçdaroğlu, vatandaşların Suriye'den gelenlerin kayıtdışı çalıştıkları ya da dilendiklerini söylemeleri üzerine ise "Oradan gelen insanlar aslında perişan durumda. Bir insanın dilenmesi kolay bir olay değil. Onurunu ayaklar altına alıyor. Çaresizlikten dileniyorlar.Sorun onu bu hale düşürenler. Çadırlarda adam gibi bakacaksın. Savaş bitince de ülkesine geri göndereceksin" diye konuştu.
-Yurtta sulh, cihanda sulh
Kılıçdaroğlu'nu miting meydanına gelişinde partililer, beyaz güvercinler uçurarak karşıladı.
Çukurova Belediyesine ait yeni hizmet binasının açılışını yapan Kılıçdaroğlu, daha sonra miting meydanına geçti.
Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, Adanalıların Cumhuriyet tarihinin en önemli olayına imza atacaklarını, "Savaşa hayır" diyerek seslerini bütün dünyaya duyuracaklarını söyledi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin savaş meydanlarında mücadele edilerek kurulduğunu, toprağının her karışında şehit kanları bulunduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu ancak başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının savaşı zorunlu olmadıkça bir cinayet olarak gördüklerini ve "Yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesini ortaya koyduklarını belirtti.
Savaş kararı vermenin zor olduğunu, 1945'ten bu yana yaşanan savaşlarda 25 milyon insanın yaşamını yitirdiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Savaş gözyaşıdır, acıdır, yokluktur" dedi.
Bugün gelinen noktada, Suriye'deki gelişmelere değinen ve "İktidar savaş diyor" ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, "Bu neyin savaşıdır?" diye sordu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 15 Ağustos 2010'da Gaziantep'te yaptığı, Türkiye ile Suriye arasındaki dostane ilişkilere yönelik konuşmasını miting meydanının yan tarafındaki dev ekranda alanda bulunanlara izleten Kemal Kılıçdaroğlu, "Esad, kardeşiydi. Beraber anlaşma imzaladığında vizeler kalktığında itiraz eden oldu mu?" dedi.
İki ülke arasında sorun olmadığını, dostluk ve akrabalık ilişkileri bulunduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Bir sabah kalktık, kardeşim Esad oldu düşmanım Esed. Ne oldu, başına taş mı düştü? Sen kimin kayığına bindin de birden bire biz Suriye'yi bir numaralı düşman ilan ettik? Bunlar, barışı değil savaşı seçtiler" diye konuştu.
Geçmişte Türk vatandaşlarının Suriye'ye gidip geldiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, şimdi ise El-Kaideci, El-Nusracıların ellerine silah alıp Suriye'ye gittiklerini ileri sürdü.
Kılıçdaroğlu, "Türkiye Cumhuriyeti topraklarında terör örgütlerinin El-Kaidecilerin, El-Nusracıların yatağı olamaz. Türkiye Cumhuriyeti topraklarında, radikal gruplar eğitilip, eline silah verilip 'Git kardeşini öldür' denilemez, denilmemelidir" ifadelerini kullandı.
-"Keşiş Pierimizin adı Recep Tayyip Erdoğan'dır"
Birinci Haçlı Seferi'nin üzerinden 9 asır geçtiğini hatırlatan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birinci Haçlı Seferi'ni yapan, kışkırtan Pier var. Her yeri dolaşıp Avrupa'da, Müslüman coğrafyasında kan akıtmak için haçlı seferlerini başlattı. Bizim de keşiş Pierimizin adı Recep Tayyip Erdoğan'dır. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiçbir komutan, lider, din adamı 5 Eylül 2013'de Recep Tayyip Erdoğan'ın kullandığı 'Her türlü koalisyonun içinde yer alırız, yeter ki siz Suriye'yi vurun' sözünü kullanmadı. 'Her türlü koalisyonun içinde yer alırız' demek 'ben tetikçiyim' demektir. 'Benim ilkelerim yoktur, ne emrederseniz onu yaparım' demektir. Cumhuriyet tarihinde, belki de dünya tarihinde böyle bir sözü hiçbir lider kullanmamıştır. Bunun ne ahlaki, ne milli ne dini yönü vardır. Bu söz ilkelerini satanların, düşüncesini satanların, taşeronluğa sığınanların sözüdür. Recep Tayyip Erdoğan, bu cümleyi kullandığı için onu Başbakanlık koltuğunda oturan bir Başbakan olarak görmüyoruz ve kabul etmiyoruz. 9 Mayıs 2013'de diyor ki, 'Eğer karadan vururlarsa her türlü desteği veririz.' Sen kim oluyorsan da Parlamentonunun iradesini kullanıyorsun? Bu lafı kullanan kişi 'Ben Parlamentoda istediğimi yaptırırım, AKP milletvekillerinin beyinleri de bana endesklenmiş. Onlar kurşun asker. Ben söylerim onlar yapar' anlamına geliyor. Savaş istiyorsan bu milletin çocuklarını gönderme. Kendi çocuklarını gönder oraya. Milletin sırtından savaş çığırtkanlığı yapıyorsun. Sor bakalım millet Müslüman kanının dökülmesini istiyor mu? O zaman sen keşiş Pier rolüne niye soyunuyorsun?"
Dış politikanın iç politikaya benzemediğini, mili olması ve herkes tarafından desteklenmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, dış politikada kin ve öfkeyle hareket edilemeyeceğini savundu.
-"Tükürdüklerini yaladılar"
Mısır'da yaşanan darbeyi hatırlatan Kılıçdaroğlu, CHP'nin bu durum karşısında Mısır halkının yanında yer aldığını, hiçbir siyasi partiden yana taraf olmadığını söyledi.
AK Parti iktidarının ise açıkça tarafını belli ettiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin Mısır'daki büyükelçisini önce çekmesini, sonra da tekrar bu ülkeye göndermesini eleştirdi.
Kılıçdaroğlu, "Ne oldu? Tükürdüklerini yaladılar. Hangi gerekçeyle Türkiye'nin büyükelçisini çektiler?" diye sordu.
AK Parti iktidarının uluslararası ilişkilerde vefayı da dikkate almadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bunlar gittiler Kaddafi'yi arkadan hançerlediler. Hatırlarsanız bunlar Erbakan'ı da arkadan hançerlemişlerdi. 'Asarım keserim' edebiyatıyla dış politika olmaz. 'Türk donanması eşliğinde Gazze'ye gideceğim' demişti. Gidebildi mi? Kulağını çektiler, 'Önce ABD'ye gel' dediler. Garibanı kandırabilirsin, köşeyi dönüp han hamam edebiyatı yapabilirsin içeride ama dünyayı kandıramazsın" diye konuştu.
Kendi tarihini ve dünya tarihini bilmeyenlerin doğru dış politika üretemeyeceğini de belirten Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın CHP'ye yönelik, Çanakkale Savaşları ile ilgili sözlerini eleştirdi.
Kılıçdaroğlu, "Sen Çanakkale'nin ne olduğunu biliyor musun? Yedi düvele karşı göğsü iman dolu o şehitlerin nasıl mücadele ettiklerini bilmiyor musun? Çanakkale ile Suriye'yi aynı kefeye koyuyor. Buna ne denir? Allah akıl fikir versin denir" değerlendirmesinde bulundu.
Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın, yanlış dış politika nedeniyle Türkiye'nin kapısını çalıp 'merhaba' diyeceği tek komşu bırakmadığını ileri sürdü.
CHP'nin Mısır ve Irak'a gerçekleştirdiği ziyaretleri hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Biz dünyanın her ülkesine gideriz. Çünkü biz yiğit, namuslu Türkiye Cumhuriyeti halkını temsil ediyoruz. Halkların kardeşliğine inanmış bir siyasal partiyiz. Halklar kardeş olmalı. Ortadoğu'da Müslüman kanı akmasın. Müslümanlar kardeş olsun bu coğrafyada. Haçlı seferlerini başlatan keşiş rolünü üstlenen Erdoğan, coğrafyayı kan gölüne döndürdü" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, "Ortadoğu'da oyun kurucuydu. Oyuncak oldu. Şamar oğlanı oldu. Her gelen tokat vuruyor" değerlendirmesinde bulundu.
-"Beyzbol sopası gösterildi ve dersini aldı"
Erdoğan'ın yanlış dış politikalarının dünyada alay konusu olduğunu iddia eden ve durumun ağrına gittiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, ulusal bağımsızlık savaşı veren, sınırları kan ve gözyaşıyla çizilen bir ülkenin başbakanının alay konusu olmaması gerektiğini belirtti.
Erdoğan'ın dünya dengelerini bilmeden ahkam kestiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Oturmuş koltuğuna ahkam kesiyor. Sonra ne oldu? Bir beyzbol sopası gösterildi ve dersini aldı. Gerçekten ağrıma gidiyor. Ya söylediğin sözün arkasında dur ya da büyük laf etme" dedi.
Suriye'den Türkiye'ye 500 bin sığınmacı geldiğini, bu sayının bir milyona çıkmasının beklendiğini, bu kişiler için 2 milyar lira harcandığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Suriyeli kardeşlerimizin bu hale düşmesinin tek sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan'dır. Bu başbakanın eli kanlıdır, eli kirlidir, dili de kirlidir" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın hataları nedeniyle artık Batı'dan da Suriyeli sığınmacılar konusunda yardım isteyemediğini ileri süren Kılıçdaroğlu, dünyanın Suriye sorununa çözüm konusunda Türkiye'yi dışladığını, toplantılara dahi çağırmadığını savundu.
Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin uluslararası sorunlarda çözümden yana tavır takınmasının önemine işaret eden Kılıçdaroğlu, AK Parti iktidarının ise ülkeye, hatta dünyaya sorun çıkaran bir yönetim haline dönüştüğünü belirtti.
CHP'nin Suriye konusunda başından beri akılcı çözümler ürettiğini ve bu çözümlerin şu an uluslararası platformlarda uygulanır hale geldiğini anlatan Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin ise CHP'nin önerilerine başından bu yana kulak tıkadığını söyledi.
Kılıçdaroğlu, "Suriye'yi kimyasal silahlardan arındırın demiştik. Bu bizim önerimizdi. Şimdi bunu yapıyorlar" ifadesini kullandı.
-"Meşru bir hükümet terör örgütüyle yan yana gelmez"
El Kaide'nin geçmişte Türkiye'de terör eylemleri gerçekleştirdiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Şimdi El Kaide ile kim kol kola? Recep Tayyip Erdoğan. Düne kadar İstanbul'da terör estiren, bizim insanlarımızı öldüren El Kaide, bugün Recep Tayyip Erdoğan'ın kanatları altında. Bütün dünyaya sesleniyorum, meşru bir hükümet terör örgütüyle yan yana gelmez" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın Mısır'da yaşanan darbeye karşı olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, ancak AK Parti iktidarı döneminde dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşanan darbelere ise sessiz kaldığını ifade etti.
AK Parti iktidarının 300 bin insanın ölümünden sorumlu olan Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir'i kırmızı halılarla karşıladığını ifade eden Kılıçdaroğlu, bunun iki yüzlü bir yaklaşım olduğunu savundu.
Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın Mısır'da bir genç kızın ölümü nedeniyle gözyaşı döktüğünü anımsatarak, "52 yurttaşımız Reyhanlı'da öldü. Niye bir damla gözyaşı dökmedin? Yüzlerce şehidimiz geldi, bir şehidimiz için ağladı mı? 'Kelle' dedi.
Uludere'de kendi vatandaşlarını katletti, ağladı mı, özür diledi mi? Bunları iyi tanıyın, iyi bilin" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, savaş istemenin cinayete davetiye çıkarmak olduğunu da ifade etti.
Erdoğan'ın herşeyden dolayı CHP'yi suçladığını belirten Kılıçdaroğlu, "Biz barış istiyoruz. Recep Tayyip Erdoğan CHP'yi suçluyor. Sabah, öğlen, akşam CHP'yi suçluyor. İlaç firmalarından rica ediyorum, bir CHP ilacı yapsınlar şu adama versinler de belki aklı başına gelir" dedi.
Kılıçdaroğlu, sözlerini, "Barış kadar güzel bir şey yoktur. Barış özgürlük, insan, gelecek demektir. Onun için savaşa hayır, barışa evet" diyerek tamamladı.
Öte yandan Kılıçdaroğlu, Hatay'a gitmek üzere Adana'dan ayrılırken gazetecilerin demokratikleşme paketinde Tunceli'nin adının Dersim olarak değiştirilmesine ilişkin teklif bulunduğu iddialarını anımsatarak değerlendirmesini sormaları üzerine, bunda bir sakınca görmediklerini, kendi milletvekillerinin buna benzer bir teklifi daha önce verdiklerini söyledi.