'Mezopotamya Tarihinde Nusaybin' Sempozyumu

Nusaybin Belediyesi tarafından düzenlenen "Mezopotamya Tarihinde Nusaybin-2 Nisibis Okulu" konulu sempozyum başladı.

Yerli ve yabancı çok sayıda akademisyen, araştırmacı, yazar ve din adamının katıldığı sempozyumda ilçenin siyasal, kültürel, coğrafik ve tarihsel yapısı ele alınıyor.

Mitanni Kültür Merkezi'ndeki sempozyumda konuşan Nusaybin Belediye Başkanı Ayşe Gökkan, uzun zamandır belediye olarak Mezopotamya tarihi üzerine çalışma yürütüklerini söyledi.

Geçmiş zamanda Türkiye'den araştırmacı, gazeteci, belediye başkanları, milletvekilleri, emekçi, barış anneleri, gençleri bir araya getirdiklerini belirten Gökkan, "Bizler yine halkın gücü ve özgürlük mücadelesi ile bu duruma geldik. Mezopotamya tarihinde Nusaybin nedir? Nusaybin, çok kültürlülük ve çok dillilikte Kürdistan'ın denizidir" diye konuştu.

Mezopotamya uygarlığında toplumun emeği toplumun yaşamı olduğunu ifade eden Gökkan konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Nusaybin Okulu Mor Efrem öncülüğünde Beritan'ın zılgıtıyla ve Ape Musa'ın ıslığıyla yeni bir tarih yazdı. Ne bir rüyadır ne de bir hayaldir. Mezopotamya tarihinde Nusaybin Batı Kürdistan'ın ve Ortadoğu'nun aydınlık kapısıdır. Bunların hepsi tarihte Nusaybinlilerin Kürdistan'da, Ortadoğu'da mücadelesidir.

Bugün komşumuz Rojava'da büyük acılar yaşanıyor, ancak oradakiler çetelere karşı mücadele ediyor. Şu ana kadar kimsenin gücü halkın direnişini ve mücadelesi kıramamıştır. Bizler Rojava'dan da Arap, Süryani, Keldani, Mihelmi, Asuri delegasyonlarının da aramızda olmasını istedik, ancak oradaki savaştan dolayı aramızda değiller."

Süryani asıllı BDP Mardin Milletvekili Erol Dora ise tarihle yüzleşirken kin ve nefret üzerine değil, barış ve kardeşlik duyguları içerisinde olmamız gerektiğini bildirdi.

Tarihi süreç içerisinde birlikte yaşadığımız halkların birbirinden ayrıştrıldığını ve ötekileştirildiğini kaydeden Dora konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Malesef tarih derinliklerinde bu kadar büyük bir medeniyet oluşturmasına karşın bugün çok az bir eseri bir arada görebiliyoruz. Rojava'da, Irak'ta, Mısır'da tüm çevremizdeki ülkelerde insanlar ölmektedir. Bizim görüşümüz bütün insanlar kendi kültürleriyle, renkleriyle barış içinde yaşamalarıdır. Bu açıdan bizim en büyük hedefimiz, tarihte ötekileştirilmiş, soykırımlara, katliamlara uğramış, bütün bu halkların tarihi mirası hepimizin mirasıdır."

Açılış konuşmalarından sonra uzmanlar tarafından çeşitli sunumlar yapıldı.

İki gün sürecek sempozyumda Kürtçe, Türkçe, Fransızca ve İngilizce simultane çeviri yapılacak.

Kaynak: AA