Milli Mücadelenin ''tülütabakları''

BALIKESİR - ZAFER AKPINAR - Milli mücadele döneminde debbağların , keçi ya da koyun postu, baca kurumu, at kuyruğu, çan ve değnekle korkutucu bir görünüme kavuşarak Yunan askerlerini kaçırdıkları rivayetinden ortaya çıkan "Tülütabak" gösterisi, Balıkesir'e özgü bir gelenek olarak yıllardır sürdürülüyor.

Kurtuluş mücadelesinde önemli rol oynayan, Kuva-yı Milliye kenti Balıkesir'de "Tülütabaklar" gösterisi sunuluyor. Yılda bir kez sadece Balıkesir'in kurtuluş günlerinde vatandaşların karşısına çıkan Tülütabaklar'ın, Yunan işgali dönemlerinde düşmanı korkutup, kaçırdıkları rivayet ediliyor. O dönemlerde cephane olarak silah yerine keçi ve koyun postu, baca kurumu, çan, at ya da manda kuyruğu ve küçük bir değneğe sahip olan debbağların, korkutucu görünüşlerine verilen ad olan ''Tülütabak' ',91 yıldır Balıkesir'in simgesi, kurtuluş günü kutlamalarının da ritüeli oldu.

-Tülütabaklar'ın hazırlanışı

Tülütabak olacak deri işçileri, yılda bir defa sundukları gösteriden önce kentin tabakhanelerin bulunduğu yerde toplanıp, hazırlıklara başlıyor. Yıldan yıla sayıları değişse de en az 10 tabak, tülütabak olarak hazırlanıyor. Debbağlar, belirledikleri bir simit fırınından edindikleri baca kurumunu suyla karıştırıp, açıkta kalacak baş, el, kol, bacak ve ayaklarını siyaha boyuyorlar. İş yerlerinde hazırladıkları koyun ya da keçi postlarını üzerlerine geçiren, deriden yapılmış şapka giyen debbağlar, boyunlarına ses çıkarması için çan takıyorlar, bıyık olarak da at ya da manda kuyruğu kullanıyor.

Bir yandan Yunan askerlerini kaçıracak ölçüde korkutucu görünüme kavuşan bir yandan da çağırdıkları davul eşliğinde aralıklarla oynayan debbağların, herbirinin hazırlanması en az 15 dakikayı buluyor. Ellerine aldıkları baca kurumuyla siyaha boyanmış değnekleriyle, aynadan baktıklarında kendilerini bile tanımayacak hale gelen deri işçileri, yıllardır beraber "Tülütabak" olan arkadaşlarını, siyaha boyanıp, post giydikten sonra tanımakta güçlük çekiyor.

Hazırlandıktan sonra bir kamyonun kasasına doluşan Tülütabaklar, önce şehir turu atıyor, ardından tören geçişi için beklerken, vatandaşları korkutuyor. Vatandaşların yanına aniden yaklaşıp bağıraran Tülütabaklar'dan en fazla küçük çocuklar korkuyor.

Tören geçişinde ise ata binmiş, elinde sığır veya manda boynuzundan yapılmış piposu bulunan "Tülükadı"nın arkasından gelen Tülütabaklar, duvul ve zurna eşliğinde oynayarak, zaman zaman halkın arasına dalıp korkutup, boyayarak yürüyor.

Yüzleri boyanan vatandaşlar, zaman zaman kızsa da Balıkesir'e özgü Tülütabak geleneğinin yüzyıllarca sürmesini istiyor.

-"Tülütabak olmadan önce ben de korkardım"

Hasan Işık,13 yıldır Tülütabak olduğunu belirterek, tabakhane işçilerinin, dedelerinin, Balıkesir'in kurtuluşunda önemli bir görev üstlendiğini belirterek, "O tarihten bu yana gelenek olmuş. 6 Eylül'de sürekli düzenleniyor. Tülütabak olmadan ben de korkardım. Şimdilerde bırakın beni tanımayı, çocuklarım bu halimi görünce korkup, ağlıyorlar. Eşim 10 Tülütabak arasından beni seçemez" dedi.

Simit fırınlarından edindikleri yağlı baca kurumunu suyla karıştırmaları durumunda vücuttan kolay kolay çıkmadığını anlatan Işık, "Kendinize ait olmayan toprakları işgal etmişsiniz. Gece karanlığında, ortalık sessiz ve karşınıza birden canavar gibi bir şey çıkıyor. Vurmuyor, ateş etmiyor sadece karşınıza çıkıp, bağırıyor. Bugün bile korkar insan. Yunan askerleri de korkup, kaçmışlar" diye konuştu.

-İlk kez Tülütabak oldu

Serkan Aytek,ilk kez Tülütabak olduğunu ve hazırlanacağı günün öncesindeki gece heyecandan uyuyamadığını ifade etti.

Küçükken Tülütabak görünce korkudan kaçacak yer aradığını, sonlarında ise bu şekilde giyinmenin hayalini kurduğunu dile getiren Aytek, "Tülütabak geleneğini yaşatmak için oldum. Çok istiyordum. Derileri giyiyoruz, çan takıyoruz, şapka takıyoruz isle siyaha boyanıyoruz. Değişik bir duygu" ifadesini kullandı.

-"Tülükabak, Tüylütabak, Tüylüdebbağ"

"Tülükabak, Tüylütabak ve Tüylübeddağ" da denilen Tülütabaklar'ın Yunan işgalinden önce Balıkesir'in düğünlerinde gösteri sunan derici esnaflardan oluşan bir grup olduğu da rivayet ediliyor.

Balıkesir Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Türk Halk Edebiyatı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Halil İbrahim Şahin, "tülü" kelimesinin, Anadolu ağızlarında "Uzun tüylü, güreşçi erkek deve, bir yaşındayken doğurmuş keçi, koyun, 1,5-2 ay önce kırkılmış koyun, dağınık, kabarık ya da yünü kırkılmamış koyun" anlamlarına geldiğini belirterek, "Kabak, kelimesi ise aslında tabaktır. Bu oyunu deri işiyle uğraşanlar oynadığı için 'Tülütabak' adı verilmiş, ancak halk ağzında 'Tülükabak' diyenler de olmuş. Hakkında çeşitli rivayetler olsa da uzun yıllardır Balıkesir'de sunulan bir gösteri ya da oynanan oyun olması, bir gerçek" ifadesini kullandı.

-"Bunlar, ülkenin kurtuluşu için ölümü kendilerine oyun etmişler"

Vali Ahmet Turhan, Tülütabaklar'ı ilk kez izleme ve görme imkanı bulduğunu ifade ederek, takdire şayan çok orijinal, ilginç bir hareket olduğunu söyledi.

O dönemlerde herkesin, üzerine düşeni fazlasıyla yaptığını vurgulayan Turhan, "Bunu çocuklarımıza gençlerimize sergilemek ayrı bir güzellik. Zamanında tabakhane işçilerinin, orijinal bir düşüncesi. Milli mücadeleye bu şekilde katkı sağlamak çok zekice" dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Edip Uğur ise Tülütabaklar'ın Balıkesir'in kurtuluş gününün simgesi haline geldiğini ifade ederek, "Halk, Tülütabakları seyretmek için 6 Eylül'deki törenlere katılıyor. Tülübataklar, bu şekilde kendilerini siyaha boyayarak, düşmanı, Yunanlıyı korkutmak üzerine senaryo yazıp, oynamışlar, başarılı da olmuşlar. O günden bugüne 91 yıldır geliyor. Balıkesir'e özgü, burası dışında hiçbir yerde yok" diye konuştu.

Belediye Başkanı İsmail Ok, geçmişi şanla şerefle dolu Türk milletinin tarihinde Balıkesir'in yerinin çok farklı olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Kurtuluş günlerinde sergilenen birçok şey oyun ya da tiyatro değil. Bunlar, bu ülkede yaşanmış gerçekler. Tülütabaklar da o yıllarda kendilerini kılıktan kılığa sokarak düşmana korku salmışlar. Zaman zaman da halkı, askerleri eğlendiriyor gibi davranıp, gizlice bilgi toplamışlar, Türk birliklerine aktarmışlar. Önemli bir görev üstlenmişler. Bunu yapanlar deri işçileri, debbağlar. Bir bakıyorsunuz eğlendiriyor, bir bakıyorsunuz tarzan gibi üzerlerine saldırıyor. Bunlar ülkenin kurtuluşu için ölümü kendilerine oyun edinmişler."

Kaynak: AA