"Bayram Şekerinde Tse Belgeli Ürünleri Tercih Edin"
KOCAELİ - Türk Standardları Enstitüsü Biyogenetik ve Gıda Laboratuvarı Müdürü Serhat Canpolat, bayram şekeri alırken TSE belgeli ürünlerin tercih edilmesi uyarısında bulundu.
Canpolat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şeker satışlarının aşırı yükseldiği bayramlarda, merdiven altı üretimlerin hızla artması ve bir önceki yıldan kalan şekerlerin yeniden piyasaya sürülmesi ihtimalinin söz konusu olduğunu belirterek, bu yüzden bayram şekeri ve çikolata alırken dikkat edilmesi gereken bazı konular olduğunu söyledi.
Alınacak ürünlerde öncelikle boya maddesinin mümkün olduğu kadar az olması gerektiğini vurgulayan Canpolat, "Yani badem şekeri alacaksanız beyazını seçin, lokum lacaksanız en az renklisini seçin, dolgu maddesi olarak fındığı ve fıstığı en fazla olanı seçin" dedi.
Canpolat, kokolin ve çikolata ayrımında tüketicinin aldatılmasının söz konusu olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Çikolata, kakao yağıyla birlikte yapılıyor ancak kokoline baktığınız zaman hayvansal ve bitkisel yağların kakao ile karıştırılmasıyla üretiliyor. Birbirleri üzerinde maliyet olarak çok büyük farklar var. Hem üretici açısından haksız rekabet hem de tüketicinin kahdırılması sebebiyle bu da tüketicilerin mutlaka alırken dikkat etmesi gereken bir nokta."
-"En büyük risk, helal olmayan jelatin"
Yumuşak şekerlemelerde kullanılan jelatinin öngörebildikleri en büyük risk olduğunu dile getiren Canpolat, maliyet açısından daha ucuz olduğu için farklı jelatin türlerinin kullanabildiğini kaydetti.
Canpolat, sığırdan üretilen jelatinin helal olarak kabul edildiğini, diğer domuz gibi hayvanlardan elde edilen jelatinlerin de helal olmadığını anlattı.
Canpolat, TSE'nin Gebze Kalite Kampüsü'nde bulunan Biyogenetik ve Gıda Laboratuvarı'nda şeker ve çikolatayla ilgili tüm analizleri yapabildiklerini vurgulayarak, şöye konuştu:
"Yine şekerlemelerdeki jelatin analizlerini yapabiliyoruz. Jelatinin hangi hayvandan elde edildiğini belirleyebiliyoruz. Helal yada helal olmayan olarak tanımlayabiliyoruz. Bununla birlikte mikrobiyal analizlerin tamamını yapabiliyoruz. Eğer çikolata veya şeker üzerinde bir problem varsa onu tespit edebiliyoruz. Boya maddeliriyle ilgili analizlerin tamamını yapabiliyoruz."
-"Mikrobiyolojik ve kimyasal tüm riskleri değerlendiriyoruz"
Bir ürünün bütün bu analizleri geçebildikten sonra TSE belgesi almaya hak kazandığını ifade eden Canpolat, "Yani mikrobiyolojik ve kimyasal olarak tüm riskleri değerlendiriyoruz. Bununla birlikte helal belgesi varsa helal yoluyla riskleri de değerlendiriyoruz ve bunun sonunda belge veriyoruz" diye konuştu.
Canpolat, TSE belgesi olmayan bir üründe bu analizlerinin ne kadarının yapıldığını bilmenin mümkün olmadığını belirterek, şunları kaydetti:
"Bu sebepten dolayıdır ki TSE belgesiz aldığınız her gıda maddesiyle birlikte evinize risk de satın alıyorsunuz. TSE belgeli şeker ve çikolata alırsanız minimum riskle evinize dönmüş olursunuz" ifadesini kullandı.
TSE'nin üreticiyle tüketici arasındaki güven köprüsü olduğuna işaret eden Canpolat, "Onları birbirine bağlıyoruz. Kaliteli ürün tarafından baktığınız zaman tüketici kazanıyor, maliyet ve yüksek kazanç noktasında da üreticiye yardımcı olarak biz buradayız" şeklinde konuştu.
Kaynak: AA
Alınacak ürünlerde öncelikle boya maddesinin mümkün olduğu kadar az olması gerektiğini vurgulayan Canpolat, "Yani badem şekeri alacaksanız beyazını seçin, lokum lacaksanız en az renklisini seçin, dolgu maddesi olarak fındığı ve fıstığı en fazla olanı seçin" dedi.
Canpolat, kokolin ve çikolata ayrımında tüketicinin aldatılmasının söz konusu olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Çikolata, kakao yağıyla birlikte yapılıyor ancak kokoline baktığınız zaman hayvansal ve bitkisel yağların kakao ile karıştırılmasıyla üretiliyor. Birbirleri üzerinde maliyet olarak çok büyük farklar var. Hem üretici açısından haksız rekabet hem de tüketicinin kahdırılması sebebiyle bu da tüketicilerin mutlaka alırken dikkat etmesi gereken bir nokta."
-"En büyük risk, helal olmayan jelatin"
Yumuşak şekerlemelerde kullanılan jelatinin öngörebildikleri en büyük risk olduğunu dile getiren Canpolat, maliyet açısından daha ucuz olduğu için farklı jelatin türlerinin kullanabildiğini kaydetti.
Canpolat, sığırdan üretilen jelatinin helal olarak kabul edildiğini, diğer domuz gibi hayvanlardan elde edilen jelatinlerin de helal olmadığını anlattı.
Canpolat, TSE'nin Gebze Kalite Kampüsü'nde bulunan Biyogenetik ve Gıda Laboratuvarı'nda şeker ve çikolatayla ilgili tüm analizleri yapabildiklerini vurgulayarak, şöye konuştu:
"Yine şekerlemelerdeki jelatin analizlerini yapabiliyoruz. Jelatinin hangi hayvandan elde edildiğini belirleyebiliyoruz. Helal yada helal olmayan olarak tanımlayabiliyoruz. Bununla birlikte mikrobiyal analizlerin tamamını yapabiliyoruz. Eğer çikolata veya şeker üzerinde bir problem varsa onu tespit edebiliyoruz. Boya maddeliriyle ilgili analizlerin tamamını yapabiliyoruz."
-"Mikrobiyolojik ve kimyasal tüm riskleri değerlendiriyoruz"
Bir ürünün bütün bu analizleri geçebildikten sonra TSE belgesi almaya hak kazandığını ifade eden Canpolat, "Yani mikrobiyolojik ve kimyasal olarak tüm riskleri değerlendiriyoruz. Bununla birlikte helal belgesi varsa helal yoluyla riskleri de değerlendiriyoruz ve bunun sonunda belge veriyoruz" diye konuştu.
Canpolat, TSE belgesi olmayan bir üründe bu analizlerinin ne kadarının yapıldığını bilmenin mümkün olmadığını belirterek, şunları kaydetti:
"Bu sebepten dolayıdır ki TSE belgesiz aldığınız her gıda maddesiyle birlikte evinize risk de satın alıyorsunuz. TSE belgeli şeker ve çikolata alırsanız minimum riskle evinize dönmüş olursunuz" ifadesini kullandı.
TSE'nin üreticiyle tüketici arasındaki güven köprüsü olduğuna işaret eden Canpolat, "Onları birbirine bağlıyoruz. Kaliteli ürün tarafından baktığınız zaman tüketici kazanıyor, maliyet ve yüksek kazanç noktasında da üreticiye yardımcı olarak biz buradayız" şeklinde konuştu.