Hamidiye Alayı'nın asırlık neferi gazilik madalyası bekliyor

Osmanlı Padişahı 2. Abdülhamit'in Doğu Anadolu'da Ermenistan devletinin kuruluşunu engellemek için kurduğu bir Osmanlı birliği olan Hamidiye Alayı'nda görev yapan Siirtli 129 yaşındaki Mehmet Esen, gazilik madalyası bekliyor.

Eruh ilçesine bağlı Gedikaşar köyünde yaşayan 6 çocuk ile sayısını hatırlamadığı 10'larca torun ve torunun torununa sahip olan Esen, ilerlemiş yaşına rağmen güçlü hafızasıyla tarihe tanıklık ediyor.

Nüfus kayıtlarında 24.05.1329 doğumlu olarak görünen Mehmet dedenin yaş tahsisi talebi kendisiyle yaşıt iki şahit bulamadığı için gerçekleştirilememiş.

2. Abdülhamit'in 1891 yılında fiilen kurduğu, Kürtler, Doğu Anadolu'da yaşayan Türkler, Türkmenler ve Yörüklerden oluşan Osmanlı birliklerinde görevlendirilen ve kendisini "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, Müslüman bir Kürt" olarak nitelendiren Mehmet dede, Başbakan Erdoğan'ı ve çözüm sürecini destekliyor

Mehmet Esen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kendisini son ziyaret eden yetkilinin Siirt Valisi Ahmet Aydın olduğunu belirterek, geçen yıl gerçekleştirilen görüşmede valinin yaşını 128 olarak hesapladığını söyledi.

Yaşlılıktan gözleri görmez hale gelene kadar silahı bırakmadığını ifade eden Esen, yıllarca Hamidiye Alayı ve bazı birliklerde savaşmasına rağmen kendisine ne bir madalya ne de bir gazilik beratı verilmediğini belirtti.

Esen, askerliğe Hamidiye Alayı ile başladığını, 1914 yılında Birinci Dünya Savaşı'nda savaştığını anlatarak, şöyle dedi:

"Biz o dönem orduya bağlı değil, Hamidiye Alayı'na bağlıydık. Bizim askerler çoğunlukla Kürt'tü. O zamanlar devlet bize silah ve mühimmat veriyordu, aşiret olarak cephelerde savaşıyorduk. İlk olarak Ruslara karşı Bitlis'in Sarıyurt köyü yakınlarında savaşa girdik. Ruslar geri çekildi. Biz de Bitlis'e geçerek Şeyh Selahattin'in emrine girdik. Nereye yönlendirilirlerse oradaki birliğin emrinde görev yapıyorduk. Komutan Selahattin her zaman en ön saftaydı. Kendisini uyardığımızda, 'Biz Resurullah'ın evlatları, en ön safta savaşmadığımız sürece şehit sayılmayız' derdi. Komutanımız bir çatışmada atılan bombanın şarapnel parçasının başına isabet etmesi sonucu şehit düştü. Daha sonra Şeyh Masum'a komutasına girdik. Bölgeyi bilmediğimizden kaybolmamak için eşlik ve refakatçilik yapmak için bize 20 görevli verdiler. Şeyh Mahsum ile o dağlarda Ruslara karşı savaştık. Sonra Kürt birliklerin başındaki Abdülmecit komutanın birliğine katıldık. Yaklaşık 5 ay boyunca savaştığımız Rusları geri püskürtmeyi başardık. Ordunun başındaki Mahmut Şevket Paşa şehit edildiğinde, Enver Paşa himayesindeki yaklaşık 150 bin askerle Ruslara karşı savaşıyordu. İngilizler, Fransızlar, Yunan ve Bulgarlar her biri, bir yerden hükmetmeye çalışıyordu. Onlara destek gelmediğinde Türkler saldırıyordu. Taki Mahmut Şevket Paşa şehit edilene kadar. O gün silah bırakıldı. O zaman İsmet Paşa Lozan'a gitti. Lozan Antlaşması imzalandı."

-Gündemi yakından takip ediyor

Bu yaşına kadar apartman katında oturmadığını, hep köyde yaşamını sürdürdüğünü, sağlığını açık havada vakit geçirmeye bağladığını ifade eden Esen, "Birinci Dünya Savaşı da dahil birçok savaşa girmeme rağmen bugüne kadar ne bir madalya ne bir gazilik beratı aldım. Cumhurbaşkanı ve Başbakan'dan destek bekliyorum. Çözüm sürecini yürekten destekliyorum. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan memleketi güzel idare ediyor, yurt içinde ve dışında mazlumların yanında, fakirleri doyuruyor, vicdanı tam. İnsanlar ülkede rahat ve huzur içinde yaşıyor. Başlatılan çözüm sürecinde seçime girilmeden bazı adımların atılması gerektiğini düşünüyorum. Bu iş seçime bırakılmamalı" diye konuştu.

-"Esen dede canlı bir tarih"

Siirt Valisi Ahmet Aydın, köyünde ziyaret ettiği Esen'in nüfus kaydında belirtilen yaştan daha büyük olduğunu tahmin ettiklerini belirterek, ilerlemiş yaşına rağmen Mehmet dedenin güçlü bir hafızaya sahip olduğunu söyledi.

"Mehmet dede gerçekten canlı bir tarih" diyen Aydın, Esen'in Hamidiye Alayındaki görevini ve Birinci Dünya Savaşı'nı çok ince ayrıntılara kadar anlatabildiğini belirtti.

Aydın, bu ayrıntıların yaşanmadan öğrenilmesinin mümkün olmayacağına dikkati çekerek, "Canlı bir tarih olan Esen'in anlattığı olayları yaşadığına kanaat getiriyoruz. Kendisi çok görmüş ve gün geçirmiş bir insan. Çok tatlı bir sohbeti var. Kendisini ziyaretimde verdiği bilgilerle geçen yıl yaşını 128 olarak hesaplamıştık. Allah ona uzun ömür versin. Esen dedeyi ziyaret etmeyi sürdüreceğim" dedi.

-SİÜ Esen'in bilgilerinden bilimsel anlamda yararlanacak

Siirt Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Galip Bakır, Mehmet Esen'in bilgilerinden bilimsel anlamda yararlanmak istediklerini söyledi.

Esen ile en kısa zamanda tanışmak ve bilgilerinden yararlanmak istediğini kaydeden Bakır, şöyle konuştu:

"Yaşayan bir tarih olan Esen'in anlatacakları öğretim üyeleri ve öğrencilerimiz açısından iyi bir kaynak olacak. Bu kaynağı öğretim üyeleri ve öğrencilerimizle buluşturmamız gerekir. Mehmet dede, öğrencilerimiz için de yol gösterici olacaktır. Çünkü yaşayan tarih, insanların dokunduğu, gördüğü ve bundan daha çok istifade ettiği bir noktaya gelmiştir. İnsanlar genellikle gördüğüne inandığından Esen de bizim için yaşayan ve görünen bir tarih olacaktır. Tarihçilerimiz Mehmet Esen ile yapacakları röportajları makalelerinde ve konferanslarında kullanabileceklerdir."

Kaynak: AA