Küresel Tasarım Kentleri 2. Genel Kurulu
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Kentsel Dönüşüm Projesi’ni eleştiren muhalefete tepki gösterdi.
Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında vatandaşa verilen kira yardımı ve kredi desteğini eleştiren muhalefete cevap veren Bayraktar, “Vatandaş evini yeniliyor. Biz vatandaşa kira veriyoruz, bu kira rantsa helali hoş olsun. Kredisine destek veriyoruz. Harç almıyoruz ve her türlü desteği veriyoruz. Vatandaş bu işi benimsedi ve çok ciddi beklenti oluştu
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin başkanlığını yürüttüğü Küresel Tasarım Kentleri Teşkilatı 2. Genel Kurulu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Küresel Tasarım Kentleri Teşkilatı Genel Sekreteri Jong Won Baik, milletvekilleri ve çok sayıda davetlinin katılımıyla Ankara Sheraton Oteli’nde başladı.
Genel Kurul’un alışında konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, dünyanın bugün geldiği noktada 7 milyarı aşan bir nüfusun olduğunu söyledi.
Dünyada şehirlerde yaşayan insan sayısının arttığına dikkat çeken Bayraktar, bu rakamın gelişmiş ülkelerde yüzde 70 ve 80’leri bulduğunu ifade etti.
Dünyada iletişim, ulaşım ve teknolojinin son hızıyla gelişmeye devam ettiğini kaydeden Bayraktar, bu gelişmelerin insanları birbirine yakınlaştırdığını vurguladı. Dünyada yoksul ve sefil insanlara yardım edilmediği takdirde insanların huzura kavuşamayacağını dile getiren Bayraktar, dünyada şehircilik anlamında çok ciddi adımların atıldığını ve bunun bir çok örneğinin olduğunu belirtti.
“ANKARA DÜNYANIN EN İLERİ ŞEHİRLERİYLE YARIŞIR HALE GELDİ”
Dünyanın bir çok bölgesinde yeni ve modern şehirlerin inşa edildiğine dikkat çeken Bayraktar, “Bir taraftan yeni modern şehirler inşa edilirken diğer taraftan da çok çarpık yapılaşma sonucu aşırı göçün getirdiği yapılaşmalar sonucu şehirler adeta yağ lekesi şeklinde kuşatılmaktadır. Bunun çeşitli olguları var. Dünyanın bir çok ülkesinde şehirler devlet eliyle oluştuğu için meydanlar ve ulaşım mekanları çok ciddi halde düzenli halde gelişirken bizim gibi ortada kalan ülkeler ise maalesef 1950 yıllardan sonra sanayileşmenin hızlı şekilde artması neticesinde düzensiz, çarpık şehirleşmeler ortaya çıktı. Bugün bizim başta İstanbul olmak üzere Diyarbakır, İzmir, Van gibi şehirlerimizi çarpık hale getirmiştir. Hatta Ankara’nın da Cumhuriyetin ilk yıllarında yoğun memur şehri olması ve memurların hizmet için gelmesi sebebiyle Ankara’nın çarpıklaşma oldu ama Ankara şuanda Başkent olmaya yakışıyor. Ankara dünyanın en ileri şehirleriyle yarışır hale geldi. Bu takdire şayan bir husus. Yenimahalle, Mamak ve Altındağ’da da gecekondular var onları da yapmak için yoğun bir gayret içerisindeyiz” diye konuştu.
“ANKARA PROTOKOL YOLUNDAKİ GECEKONDULARI GÖRMESİNLER DİYE ÖNLERİNE KAPAKLANIRLARDI”
Ankara’da kent girişindeki protokol yolunda yapılanlar dünya çapında örnek gösterilecek projeler olduğunu vurgulayan Bayraktar, “Bundan 10 sene önce yabancı misyon geldiği zaman havaalanında onları karşılayan büyüklerimiz onların önüne kapaklanarak oradaki gecekonduları görmesinler, Türkiye Cumhuriyeti’nin başkentinin girişinin gecekondularla kaplı olduğunu görmesinler diye gayret sarf ediyorlardı. Şuanda orada yapılan çalışmalarla bu sorun ortadan kalkacak” dedi.
“520 KURULUŞA YETKİ VERİLDİ”
Dünyada iklim değişikliğinden dolayı doğal afetlerin arttığını dile getiren Bayraktar, bunun içinde çok ciddi tedbirlerin alınması gerektiğinin altını çizdi. Gelişmiş ülkelerin doğal afetlere karşı tedbirleri aldığını vurgulayan Bayraktar, Japonya ve Amerika’da alınan tedbirleri örnek verdi. Türkiye’nin geldiği konum itibariyle son 10 yılda yakaladığı istikrar, gelişme doğrultusunda başı gelişmeleri peş peşe yaptığını söyleyen Bayraktar, yapılan değişiklerin kendilerine Türkiye’nin dönüşümü için yol haritasını verdiği ifade etti.
Türkiye’nin 65 vilayetinde yeni çıkarılan kanuna dayalı olarak Kentsel Dönüşüm faaliyetlerini devam ettiğini kaydeden Bayraktar, şuanda Türkiye’de 520 kuruluşa riskli bina tespiti yapma ve riskli alan tespiti yapma konusunda yetki verildiğini aktardı. Türkiye’de şuana kadar 4 vilayette riskli bina tespiti çalışmasının yapılmadığının altını çizen Bayraktar, 81 vilayette bu çalışmaların yapıla bilmesi için yoğun çaba sarf ettiklerini aktardı.
“HANGİ BELEDİYE OLURSA OLSUN SİYASET GÖZETMEDEN DESTEK VERDİK”
Sloganlarının “Yaşanılabilir çevre ve marka şehirler” olduğunu kaydeden Bayraktar, dünyada artık 50 devletin yanında 200 şehrinde yarıştığı vurguladı. Şehirlerde artan nüfus oranına dikkat çeken Bayraktar, artık devletlerin yanında şehirlerinde yarıştığını ifade etti.
Dünya turizminden pay almak isteyen şehirlerin birbirleriye yarıştığını belirten Bayraktar, Türkiye’de de marka şehirleri oluşturmak için yoğun çaba sarf ettiklerini söyledi.
Türkiye marka şehirleri oluşturmayı hedeflediklerini aktaran Bayraktar, bunun için şehirlerle çok büyük dayanışma içerisinde olduklarını belirtti.
Hükümet olarak marka şehirlerin oluşturulması için kesinlikle siyaset yapmadıklarını ve siyaset yapmayacaklarını sözlerine ekleyen Bayraktar, “Hangi şehrimiz şehircilik noktasında bir adım atıyorsa biz maddi bakımdan, yasal bakımdan ve mevzuat bakımından en ileri derecede destek veriyoruz ve vermeye devam ediyoruz. Hangi belediye olursa olsun veriyoruz. Yeterki projenin halk ayağı olsun. Şimdi bizim ülkemizde kasaba ve şehir diye itibar ettiğimiz yerleşim yerlerindeki konut sayısı 20 milyon civarında ve bu 20 milyon civarındaki konutumuzun 6 milyona yakın bir kısmı 1999 depreminden sonra yapıldı” şeklinde konuştu.
“6.5 MİLYON KONUTUN MUTLAKA YENİLENMESİ GEREKİYOR”
1999 Marmara depreminin Türkiye için büyük travma olduğunu aktaran Bayraktar, Marmara depreminin Türkiye için bir dönüm noktası olduğunu vurguladı. Marmara depreminin Türkiye’nin ekonomisini 45 saniyede yüzde 10 oranında küçülttüğüne dikkat çeken Bayraktar, konuşmasına şöyle devam etti:
“18 bin insanımızı kaybettik. Bize hakikaten çok büyük travma yaşattı. Dünya çapında etkileri büyük oldu ama bizim bir şeyleri görmemiz açısından etkisi oldu. Bizim kendimizi çek etme ihtiyacını bize gösterdi. Ondan sonra yeni yönetmelikler çıkardık. İnşaat yapma disiplinlerinde yeni düzenlemeler getirdi. Yapı Denetim Kanunu çıkardık. Bizim iktidarımızdan sonra yapılan 5.5 milyon konuta mimarlık hizmeti verildi.
Sağlam konutlardır. Bunlarda bir sıkıntı olabilir mi olabilir ama bunlar sağlam konuttur. Geriye kalan 15 milyondan fazla konutumuzun elden ve gözden geçirilmesi gerekir. Türkiye’nin 24 bin 500 kilometre uzunluğundaki fay hatları üzerinde bulunduğu bilirsek faydalarını görürüz. Bizim yaptığımız hesaplar üzerinde 6.5 milyon konutu mutlaka yenilememiz lazım. Bunun için çok ciddi bir şekilde kolları sıvadık. Adeta bir seferberlik içerisinde siyaset dışı ve üstü anlayışla çalışmalarımızı yürütüyoruz.”
“VATANDAŞA KİRA YARDIMI YAPMAK RANTSA HELALİ HOŞ OLSUN”
Yapılan Kentsel Dönüşüm Projesi hakkında bilgiler veren Bayraktar, 6.5 milyon konutun dönüştürülme sürecinin 20 yıldan aşağı olmayacağını kaydetti.
İki yıl içerisinde insanları güvendirmek ve insanları razı etmek için çok ciddi gayret içerisinde olduklarını belirten Bayraktar, evini yenilemek isteyen insanlara 18 ay kirasını verdiklerini anlattı. Projeye karşı yapılan eleştirileri de değerlendiren Bayraktar, “AK Parti yapıyorsa aman yapmasın. Efendim memleketin hayrına olan işe sende destek ver de iş beraber yürüsün. Hepimizin oyu artsın, seninde oyun artsın. Sen eğer bir şey yapmak istiyorsan sen daha iyi yap o zaman sen daha çok oy al. Yoksa birisi hayırlı bir iş yapacak ben onun bacağına çelme takayım, tekerine çomak sokayım iş yapmasın ve oyları düşsün. Bu millet enayi değil bu millet gerçeği görüyor. Bizim çalıştığımızı görüyor ve bizi destekliyor. Bu lafları artık pek yapamıyorlar. Niye biz diyoruz ki vatandaş yapıyor. Vatandaş evini yeniliyor. Biz vatandaşa kira veriyoruz, bu kira rantsa helali hoş olsun. Kredisine destek veriyoruz. Harç almıyoruz ve her türlü desteği veriyoruz. Vatandaş bu işi benimsedi ve çok ciddi beklenti oluştu. Biz bu vatandaşın beklentisini boşa çıkartamayız. Kesinlikle Türkiye’nin kentsel dönüşme ihtiyacı var. Kentsel dönüşüm zor bir iştir, uzun soluklu bir iştir. Uçan kuştan da biz destek istiyoruz. Muhalefetten biz destek bekliyoruz. Bu işi siyaset dışı, siyaset üstü yapmak istiyoruz. Türkiye’nin buna ihtiyacı var” şeklinde konuştu.
“ATATARÜK HAKİKATEN DAHİ BİR İNSANDI”
Türkiye’nin ortasında olan Ankara’nın büyük avantajlarının bulunduğunu dile getiren Bayraktar, “Atatürk hakikaten dahi bir insandı. Ankara’yı başkent yapmakla, inşallah burada hızlı trenleri yaptığımız takdirde de Samsun’a, Çankırı’ya, Antalya’ya, Kayseri’ye, Eskişehir’e ulaşım çok daha hızlanacak ve Türkiye’nin bütünlüğü artacak. Bir ülkede gerçekten kalkınmayı sağlamak için, bir ülkede gerçekten dünyada ana aktör olabilmek için enerji meselesini halletmiş, ulaşım sistemlerini çözmek durumunda” dedi.
“10 YILDA KİŞİ BAŞINA DÜŞEN MİLLİ GELİRİ ÜÇ KATINA ATTIRA BİLEN ÜLKE SAYISI ÇOK FAZLA DEĞİL”
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ise yaptığı konuşmada, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in Ankara’yı Avrasya’nın en güzel ikinci şehri yaptığını belirterek, Başkan Gökçek’e çalışmalarından dolayı teşekkür etti. Türkiye’nin artık çok farklı bir boyutta ve çok farklı bir konuma geldiğini dile getiren Bağış, “Türkiye bundan on yıl önce dünyanın 26. en büyük ekonomisiyken bugün Türkiye artık dünyanın en büyük 16. ekonomisidir. Gelecek hafta Rusya’da düzenlenen G-20 Zirvesi’nin de Türkiye dünyadaki ekonomik krizin aşılması konusunda katkılarını sunacak. Bundan 10 yıl önce kişi başına 3 bin dolar düşerken şimdi ise kişi başına düşen milli geliri 10 bin doların üzerinde. 10 yılda kişi başına düşen geliri üç katına artırabilen ülke sayısı çok fazla değil” dedi.
“TÜRKİYE’DE DEMOKRATİKLEŞME ADINA TARİHİNİN EN BÜYÜK ADIMLARI ATILDI”
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu günden itibaren devletin bütün imkanları seferber edilerek 6 bin 300 kilometre yol yapıldığını ancak iktidara geldikleri dönemde ise bunun üzerine 17 bin kilometre yol yaptıklarını anlatan Bağış, son on yıl içerisinde hastane ve okul sayılarındaki artışlardan söz etti. Türkiye’nin haritada olduğu gibi siyasal anlamda doğunun en batılı, batının ise doğulu ülkesini ortaya koyduğunu ifade eden Bağış, Türkiye’nin on yıl içerisinde dünyada ortaya koyduğu özgüveni vurguladı. Türkiye’nin artık farklı bir noktaya geldiğine işaret eden Bağış, “Türkiye’de demokratikleşme adına belki de tarihinin en büyük adımları atıldı” dedi.
“BAŞARILARIMIZ BİZİ HİÇBİR ZAMAN TATMİN ETMEDİ”
Türkiye’nin herkes için demokratik, öz güvene sahip ve huzurlu bir ülke olduğunu dile getiren Bağış, başarılarının hiçbir zaman kendilerini tatmin etmediğini, kendilerini göreve getiren vatandaşların her zaman daha iyilerine layık olduklarını düşündüklerini kaydetti.
“BİZ AB’YE YÜK OLMAYA DEĞİL YÜKÜNÜ ALMAYA ADAYIZ”
Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üye olmaya çalıştığını hatırlatan Bağış, konuşmasına şöyle devam etti:
“Önümüze çıkarılan tüm engellere rağmen, Türkiye’yi bir şekilde bu yoldan caydırma çabalarına rağmen biz bıkmadan ve usanmadan ortaya koyuyoruz. Ama Avrupa Birliği’nin de son dönemde gördüğü bir şey var. Aslında insanlar yerel yönetimleri önemsiyor. Avrupa’da artık bırakın bir AB üyesi ülkenin ekonomik sıkıntının başka bir ülkenin vatandaşlarının ödemesini veya üstlenmesini bir ülkenin bir bölgesinde yaşayan insanlar diğer bölgesindeki ekonomik sıkıntıların merhemi olmaktan artık bıkmışlar. Bu yüzden Avrupa Birliği de yerele doğru kayış içerisinde ve bizde AB üyesi olduğumuzda yük olmaya değil yük almaya aday olduğumuz için şimdiden yerel yönetimleri güçlendirme ve şehircilik anlamında önemli adımlar atma adına çok önemli işler yapıyoruz.”
Yapılan konuşmaların ardından katılımcılar ile birlikte Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ile Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış hatıra fotoğrafı çektirdi. Genel Kurul öğleden sonraki oturumlarla devam edecek.
Kaynak: İHA
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin başkanlığını yürüttüğü Küresel Tasarım Kentleri Teşkilatı 2. Genel Kurulu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Küresel Tasarım Kentleri Teşkilatı Genel Sekreteri Jong Won Baik, milletvekilleri ve çok sayıda davetlinin katılımıyla Ankara Sheraton Oteli’nde başladı.
Genel Kurul’un alışında konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, dünyanın bugün geldiği noktada 7 milyarı aşan bir nüfusun olduğunu söyledi.
Dünyada şehirlerde yaşayan insan sayısının arttığına dikkat çeken Bayraktar, bu rakamın gelişmiş ülkelerde yüzde 70 ve 80’leri bulduğunu ifade etti.
Dünyada iletişim, ulaşım ve teknolojinin son hızıyla gelişmeye devam ettiğini kaydeden Bayraktar, bu gelişmelerin insanları birbirine yakınlaştırdığını vurguladı. Dünyada yoksul ve sefil insanlara yardım edilmediği takdirde insanların huzura kavuşamayacağını dile getiren Bayraktar, dünyada şehircilik anlamında çok ciddi adımların atıldığını ve bunun bir çok örneğinin olduğunu belirtti.
“ANKARA DÜNYANIN EN İLERİ ŞEHİRLERİYLE YARIŞIR HALE GELDİ”
Dünyanın bir çok bölgesinde yeni ve modern şehirlerin inşa edildiğine dikkat çeken Bayraktar, “Bir taraftan yeni modern şehirler inşa edilirken diğer taraftan da çok çarpık yapılaşma sonucu aşırı göçün getirdiği yapılaşmalar sonucu şehirler adeta yağ lekesi şeklinde kuşatılmaktadır. Bunun çeşitli olguları var. Dünyanın bir çok ülkesinde şehirler devlet eliyle oluştuğu için meydanlar ve ulaşım mekanları çok ciddi halde düzenli halde gelişirken bizim gibi ortada kalan ülkeler ise maalesef 1950 yıllardan sonra sanayileşmenin hızlı şekilde artması neticesinde düzensiz, çarpık şehirleşmeler ortaya çıktı. Bugün bizim başta İstanbul olmak üzere Diyarbakır, İzmir, Van gibi şehirlerimizi çarpık hale getirmiştir. Hatta Ankara’nın da Cumhuriyetin ilk yıllarında yoğun memur şehri olması ve memurların hizmet için gelmesi sebebiyle Ankara’nın çarpıklaşma oldu ama Ankara şuanda Başkent olmaya yakışıyor. Ankara dünyanın en ileri şehirleriyle yarışır hale geldi. Bu takdire şayan bir husus. Yenimahalle, Mamak ve Altındağ’da da gecekondular var onları da yapmak için yoğun bir gayret içerisindeyiz” diye konuştu.
“ANKARA PROTOKOL YOLUNDAKİ GECEKONDULARI GÖRMESİNLER DİYE ÖNLERİNE KAPAKLANIRLARDI”
Ankara’da kent girişindeki protokol yolunda yapılanlar dünya çapında örnek gösterilecek projeler olduğunu vurgulayan Bayraktar, “Bundan 10 sene önce yabancı misyon geldiği zaman havaalanında onları karşılayan büyüklerimiz onların önüne kapaklanarak oradaki gecekonduları görmesinler, Türkiye Cumhuriyeti’nin başkentinin girişinin gecekondularla kaplı olduğunu görmesinler diye gayret sarf ediyorlardı. Şuanda orada yapılan çalışmalarla bu sorun ortadan kalkacak” dedi.
“520 KURULUŞA YETKİ VERİLDİ”
Dünyada iklim değişikliğinden dolayı doğal afetlerin arttığını dile getiren Bayraktar, bunun içinde çok ciddi tedbirlerin alınması gerektiğinin altını çizdi. Gelişmiş ülkelerin doğal afetlere karşı tedbirleri aldığını vurgulayan Bayraktar, Japonya ve Amerika’da alınan tedbirleri örnek verdi. Türkiye’nin geldiği konum itibariyle son 10 yılda yakaladığı istikrar, gelişme doğrultusunda başı gelişmeleri peş peşe yaptığını söyleyen Bayraktar, yapılan değişiklerin kendilerine Türkiye’nin dönüşümü için yol haritasını verdiği ifade etti.
Türkiye’nin 65 vilayetinde yeni çıkarılan kanuna dayalı olarak Kentsel Dönüşüm faaliyetlerini devam ettiğini kaydeden Bayraktar, şuanda Türkiye’de 520 kuruluşa riskli bina tespiti yapma ve riskli alan tespiti yapma konusunda yetki verildiğini aktardı. Türkiye’de şuana kadar 4 vilayette riskli bina tespiti çalışmasının yapılmadığının altını çizen Bayraktar, 81 vilayette bu çalışmaların yapıla bilmesi için yoğun çaba sarf ettiklerini aktardı.
“HANGİ BELEDİYE OLURSA OLSUN SİYASET GÖZETMEDEN DESTEK VERDİK”
Sloganlarının “Yaşanılabilir çevre ve marka şehirler” olduğunu kaydeden Bayraktar, dünyada artık 50 devletin yanında 200 şehrinde yarıştığı vurguladı. Şehirlerde artan nüfus oranına dikkat çeken Bayraktar, artık devletlerin yanında şehirlerinde yarıştığını ifade etti.
Dünya turizminden pay almak isteyen şehirlerin birbirleriye yarıştığını belirten Bayraktar, Türkiye’de de marka şehirleri oluşturmak için yoğun çaba sarf ettiklerini söyledi.
Türkiye marka şehirleri oluşturmayı hedeflediklerini aktaran Bayraktar, bunun için şehirlerle çok büyük dayanışma içerisinde olduklarını belirtti.
Hükümet olarak marka şehirlerin oluşturulması için kesinlikle siyaset yapmadıklarını ve siyaset yapmayacaklarını sözlerine ekleyen Bayraktar, “Hangi şehrimiz şehircilik noktasında bir adım atıyorsa biz maddi bakımdan, yasal bakımdan ve mevzuat bakımından en ileri derecede destek veriyoruz ve vermeye devam ediyoruz. Hangi belediye olursa olsun veriyoruz. Yeterki projenin halk ayağı olsun. Şimdi bizim ülkemizde kasaba ve şehir diye itibar ettiğimiz yerleşim yerlerindeki konut sayısı 20 milyon civarında ve bu 20 milyon civarındaki konutumuzun 6 milyona yakın bir kısmı 1999 depreminden sonra yapıldı” şeklinde konuştu.
“6.5 MİLYON KONUTUN MUTLAKA YENİLENMESİ GEREKİYOR”
1999 Marmara depreminin Türkiye için büyük travma olduğunu aktaran Bayraktar, Marmara depreminin Türkiye için bir dönüm noktası olduğunu vurguladı. Marmara depreminin Türkiye’nin ekonomisini 45 saniyede yüzde 10 oranında küçülttüğüne dikkat çeken Bayraktar, konuşmasına şöyle devam etti:
“18 bin insanımızı kaybettik. Bize hakikaten çok büyük travma yaşattı. Dünya çapında etkileri büyük oldu ama bizim bir şeyleri görmemiz açısından etkisi oldu. Bizim kendimizi çek etme ihtiyacını bize gösterdi. Ondan sonra yeni yönetmelikler çıkardık. İnşaat yapma disiplinlerinde yeni düzenlemeler getirdi. Yapı Denetim Kanunu çıkardık. Bizim iktidarımızdan sonra yapılan 5.5 milyon konuta mimarlık hizmeti verildi.
Sağlam konutlardır. Bunlarda bir sıkıntı olabilir mi olabilir ama bunlar sağlam konuttur. Geriye kalan 15 milyondan fazla konutumuzun elden ve gözden geçirilmesi gerekir. Türkiye’nin 24 bin 500 kilometre uzunluğundaki fay hatları üzerinde bulunduğu bilirsek faydalarını görürüz. Bizim yaptığımız hesaplar üzerinde 6.5 milyon konutu mutlaka yenilememiz lazım. Bunun için çok ciddi bir şekilde kolları sıvadık. Adeta bir seferberlik içerisinde siyaset dışı ve üstü anlayışla çalışmalarımızı yürütüyoruz.”
“VATANDAŞA KİRA YARDIMI YAPMAK RANTSA HELALİ HOŞ OLSUN”
Yapılan Kentsel Dönüşüm Projesi hakkında bilgiler veren Bayraktar, 6.5 milyon konutun dönüştürülme sürecinin 20 yıldan aşağı olmayacağını kaydetti.
İki yıl içerisinde insanları güvendirmek ve insanları razı etmek için çok ciddi gayret içerisinde olduklarını belirten Bayraktar, evini yenilemek isteyen insanlara 18 ay kirasını verdiklerini anlattı. Projeye karşı yapılan eleştirileri de değerlendiren Bayraktar, “AK Parti yapıyorsa aman yapmasın. Efendim memleketin hayrına olan işe sende destek ver de iş beraber yürüsün. Hepimizin oyu artsın, seninde oyun artsın. Sen eğer bir şey yapmak istiyorsan sen daha iyi yap o zaman sen daha çok oy al. Yoksa birisi hayırlı bir iş yapacak ben onun bacağına çelme takayım, tekerine çomak sokayım iş yapmasın ve oyları düşsün. Bu millet enayi değil bu millet gerçeği görüyor. Bizim çalıştığımızı görüyor ve bizi destekliyor. Bu lafları artık pek yapamıyorlar. Niye biz diyoruz ki vatandaş yapıyor. Vatandaş evini yeniliyor. Biz vatandaşa kira veriyoruz, bu kira rantsa helali hoş olsun. Kredisine destek veriyoruz. Harç almıyoruz ve her türlü desteği veriyoruz. Vatandaş bu işi benimsedi ve çok ciddi beklenti oluştu. Biz bu vatandaşın beklentisini boşa çıkartamayız. Kesinlikle Türkiye’nin kentsel dönüşme ihtiyacı var. Kentsel dönüşüm zor bir iştir, uzun soluklu bir iştir. Uçan kuştan da biz destek istiyoruz. Muhalefetten biz destek bekliyoruz. Bu işi siyaset dışı, siyaset üstü yapmak istiyoruz. Türkiye’nin buna ihtiyacı var” şeklinde konuştu.
“ATATARÜK HAKİKATEN DAHİ BİR İNSANDI”
Türkiye’nin ortasında olan Ankara’nın büyük avantajlarının bulunduğunu dile getiren Bayraktar, “Atatürk hakikaten dahi bir insandı. Ankara’yı başkent yapmakla, inşallah burada hızlı trenleri yaptığımız takdirde de Samsun’a, Çankırı’ya, Antalya’ya, Kayseri’ye, Eskişehir’e ulaşım çok daha hızlanacak ve Türkiye’nin bütünlüğü artacak. Bir ülkede gerçekten kalkınmayı sağlamak için, bir ülkede gerçekten dünyada ana aktör olabilmek için enerji meselesini halletmiş, ulaşım sistemlerini çözmek durumunda” dedi.
“10 YILDA KİŞİ BAŞINA DÜŞEN MİLLİ GELİRİ ÜÇ KATINA ATTIRA BİLEN ÜLKE SAYISI ÇOK FAZLA DEĞİL”
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ise yaptığı konuşmada, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in Ankara’yı Avrasya’nın en güzel ikinci şehri yaptığını belirterek, Başkan Gökçek’e çalışmalarından dolayı teşekkür etti. Türkiye’nin artık çok farklı bir boyutta ve çok farklı bir konuma geldiğini dile getiren Bağış, “Türkiye bundan on yıl önce dünyanın 26. en büyük ekonomisiyken bugün Türkiye artık dünyanın en büyük 16. ekonomisidir. Gelecek hafta Rusya’da düzenlenen G-20 Zirvesi’nin de Türkiye dünyadaki ekonomik krizin aşılması konusunda katkılarını sunacak. Bundan 10 yıl önce kişi başına 3 bin dolar düşerken şimdi ise kişi başına düşen milli geliri 10 bin doların üzerinde. 10 yılda kişi başına düşen geliri üç katına artırabilen ülke sayısı çok fazla değil” dedi.
“TÜRKİYE’DE DEMOKRATİKLEŞME ADINA TARİHİNİN EN BÜYÜK ADIMLARI ATILDI”
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu günden itibaren devletin bütün imkanları seferber edilerek 6 bin 300 kilometre yol yapıldığını ancak iktidara geldikleri dönemde ise bunun üzerine 17 bin kilometre yol yaptıklarını anlatan Bağış, son on yıl içerisinde hastane ve okul sayılarındaki artışlardan söz etti. Türkiye’nin haritada olduğu gibi siyasal anlamda doğunun en batılı, batının ise doğulu ülkesini ortaya koyduğunu ifade eden Bağış, Türkiye’nin on yıl içerisinde dünyada ortaya koyduğu özgüveni vurguladı. Türkiye’nin artık farklı bir noktaya geldiğine işaret eden Bağış, “Türkiye’de demokratikleşme adına belki de tarihinin en büyük adımları atıldı” dedi.
“BAŞARILARIMIZ BİZİ HİÇBİR ZAMAN TATMİN ETMEDİ”
Türkiye’nin herkes için demokratik, öz güvene sahip ve huzurlu bir ülke olduğunu dile getiren Bağış, başarılarının hiçbir zaman kendilerini tatmin etmediğini, kendilerini göreve getiren vatandaşların her zaman daha iyilerine layık olduklarını düşündüklerini kaydetti.
“BİZ AB’YE YÜK OLMAYA DEĞİL YÜKÜNÜ ALMAYA ADAYIZ”
Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üye olmaya çalıştığını hatırlatan Bağış, konuşmasına şöyle devam etti:
“Önümüze çıkarılan tüm engellere rağmen, Türkiye’yi bir şekilde bu yoldan caydırma çabalarına rağmen biz bıkmadan ve usanmadan ortaya koyuyoruz. Ama Avrupa Birliği’nin de son dönemde gördüğü bir şey var. Aslında insanlar yerel yönetimleri önemsiyor. Avrupa’da artık bırakın bir AB üyesi ülkenin ekonomik sıkıntının başka bir ülkenin vatandaşlarının ödemesini veya üstlenmesini bir ülkenin bir bölgesinde yaşayan insanlar diğer bölgesindeki ekonomik sıkıntıların merhemi olmaktan artık bıkmışlar. Bu yüzden Avrupa Birliği de yerele doğru kayış içerisinde ve bizde AB üyesi olduğumuzda yük olmaya değil yük almaya aday olduğumuz için şimdiden yerel yönetimleri güçlendirme ve şehircilik anlamında önemli adımlar atma adına çok önemli işler yapıyoruz.”
Yapılan konuşmaların ardından katılımcılar ile birlikte Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ile Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış hatıra fotoğrafı çektirdi. Genel Kurul öğleden sonraki oturumlarla devam edecek.