Türkiye'ye Sığınan Suriyeli Kanaat Önderlerinden "katliamlara" Tepki

MALATYA - YETER ERDİNE - Ülkelerindeki olaylardan kaçarak Türkiye'ye sığınan ve Malatya'daki konteyner kente yerleştirilen Suriyeliler arasında yer alan kanaat önderleri, Şam'daki kimyasal silah saldırısına ve Mısır'daki darbe karşıtlarına yönelik katliama tepkilerini dile getirdi.

Malatya merkeze bağlı Fatih köyünde kurulan ve Beydağı Konaklama Tesisi adı verilen konteyner kentte yaşayan Suriyeli sığınmacıların sayısı 6 bin 500'e ulaştı. Yaklaşık 3 ay önce kurulan konteyner kentte, Hama, Hatay, Halep, İstanbul, Şam ve Ankara adlı 6 mahalle bulunuyor.

Kendilerine yardım eli uzatan Türkiye'ye teşekkür eden Suriyeli sığınmacılar, Şam'daki ve Mısır'daki katliamların üzüntüsünü yaşıyor. Konteyner kentteki Suriyeliler arasında bulunan kanaat önderleri, ülkelerindeki ve Mısır'daki katliamlara tepkilerini dile getirdi.

İstanbul Mahallesi'nin kadın muhtarı Zahira Neba,AA muhabirine yaptığı açıklamada, eşi ve 12 çocuğundan üçüyle Humus'tan Türkiye'ye geldiğini söyledi.

-"Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'dan Allah razı olsun"

Ülkelerindeki olaylar nedeniyle memleketlerini terk ettiklerinde yanlarına hiçbir şey alamadıklarını belirten Neba, Türkiye'ye sığındıklarını ifade ederek, "Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'dan Allah razı olsun. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Kamp yöneticimiz Nihat Yazıcıoğlu her ihtiyacımızı karşılıyor" diye konuştu.

Mısır'da darbe karşıtlarına yönelik katliamı duyduğunu dile getiren Neba, şöyle konuştu:

"Oradakilere Allah yardım etsin. Bizim elimizden gelecek bir şey yok zaten. Elimizden gelse kendi vatanımızı kurtarırdık. Bizim diyeceğimiz bir şey yok. Katliamı yapanlar vicdansızlar."

Suriye'deki kimyasal silah saldırısına değinen Neba, "Allah, Esed'in belasını versin. Katliam bu. Çocukları öldürüyor. Zaten bunları herkes biliyor, görüyor" dedi.

Hama Mahallesi Muhtarı Mahmud el-Ali de Türkiye'ye sığınmadan önce, Humus'ta itfaiye eri olarak görev yaptığını, Hama ve Humus arasındaki Tılıf köyünde yaşadığını söyledi.

Ülkesindeki çatışmalar başladığında 8 çocuğu ve eşiyle memleketini terk ettiğini anlatan Mahmud el-Ali, Babel Hava Sınır Kapısı'na kadar geldiklerini ve Türkiye'ye sığındıklarını belirtti.

Önceden Baas Partisi'ni desteklediğini ifade eden Mahmud el-Ali, Beşşar Esed'in herkesi öldürdüğünü gördüğünü ve artık onunla aynı siyasi düşüncede olmamaya karar verip Türkiye'ye geldiğini söyledi.

El-Ali, "Köyümde evim vardı. Evimi de arabamı da bıraktım. Zeytin bahçelerim vardı, içinde bin 200 ağaç vardı. Hepsini bıraktım" ifadesini kullandı.

Mahmud el-Ali, Mısır ve Suriye'deki katliamlara dikkati çekerek, şunları söyledi:

"Mısır'da hep kardeşler birbirlerine girmiş. Suriye'deki olayların aynısı Mısır'da da oluyor. Bu kavgalar hep kardeş kavgası, hep koltuk kavgası. Suriye'deki olaylar da bizim istemediğimiz olaylar zaten. Bu hep şeytan hizbi. İran, Rusya ve Hizbullah toplanmışlar, bizim başımızı yakmak istiyorlar. Bunların amacı budur. Herkes bunu anlamıştır. Mahallem de aynı benim düşündüğümü düşünüyor. Türkiye'den, Amerika'dan ve Birleşmiş Milletler'den böyle olaylara müdahale edip, bunları durdurmasını istiyoruz. Suriye'deki bu olaylar kimsenin istemediği olaylar. Halkımız, bu Beşşar Esed'i devirmek istiyor. Bu savaş, hepsi koltuk için. Beşşar da inmek istemediği için bu olayları çıkarıyor. Kimseye acımıyor. Yani o koltuktan inmemesi için bütün bu olayları yapıyor."

Halep'teki bir mescitte din görevlisiyken ülkesindeki olaylar nedeniyle Türkiye'ye sığınmak zorunda kalan Halid el-Hacı da görev yaptığı mescidin adını vermek istemediğini belirterek, "Adını verirsem Esed tespit eder, orayı yıkar. Kimi tespit ederlerse onu cezaevine atıyorlar" dedi.

Müslümanların kardeş olduğunu vurgulayan Hacı, Mısır'daki darbe karşıtlarına yönelik katliama dikkati çekerek, "Bütün Müslüman kardeşlerime sesleniyorum; Oyunlara 'son' diyelim. Böyle olayların durmasını istiyoruz. 'Yeter artık' diyelim. İslam devletlerini davet ediyorum. Bütün şehadet getirenleri davet ediyorum. Bizimle olun" diye konuştu.

Suriye'deki kimyasal silah saldırısına değinen Hacı, "Ey korkunç meclisler, ey bize kimyasal silah atan insanlar, yazıklar olsun size. Böyle bir şey yaptığınız için, bu çocukları öldürdüğünüz için size yazıklar olsun. Arap meclislerine sesleniyorum, ey büyük Arap meclisi başkanları size sesleniyorum; Bize yardım edin. Bizim sizden istediğimiz hiçbir şey yok. Sadece bize kefen, bir de kazacağımız mezar için bir şeyler gönderin. Hiçbir şekilde bugüne kadar yanımızda durmadığınız için sizi buradan azarlıyorum. Size yazıklar olsun diyorum. Sadece yanımızda durun" ifadesini kullandı.

Hacı, Mısır ve Suriye'deki katliamlar karşısındaki tutumlarından dolayı Türk halkına teşekkür etti.

Kaynak: AA