Türk Eczacılar Birliği Genel Başkanı Çolak'tan Açıklama

Kayseri 12. Bölge Eczacı Odası tarafından oda binasında düzenlenen değerlendirme ve bilgilendirme toplantısında konuşan Çolak, eczacıların gündemindeki en önemli konunun yaşadıkları ekonomik sıkıntılar olduğunu söyledi.

KAYSERİ -Türk Eczacılar Birliği Genel Başkanı Erdoğan Çolak, eczacılığın farklı sektörlere doğru kaydığını belirterek "Bugün itibariyle ekonomik sorunlarımız var ama eczanenin satabileceği ürün sıkalası genişledi, eczane ürünlerinin başka bir alana çıkması engellendi, zincir eczane olgusunun önüne set çekildi. Bundan sonraki süreçte bu alanın nereye gittiğini farkederek kendimizi geliştirmemiz, kazanımlarımızı artırmamız gerekiyor. Çünkü artık dünyada ilaçtan para kazanan eczacı ve eczane olgusu yok" dedi.

Bu durumun kendilerini gelecek açısından kaygılandırdığını belirten Çolak, yaşanan bu süreci anlayabilmek ve aşabilmek için dünyadaki konjonktürel değişimlerin Türkiye'de yansımalarını ve mesleğe etkilerinin iyi değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

İlacın hastanın da inisiyatif koyamadığı özel bir alan ve stratejik bir ürün olduğuna dikkati çeken Çolak, "Aynı zamanda eczacı da bir sağlık danışmanı. Biz sağlık elemanıysak dinamik bir mesleğin elemanları olduğumuzu da hatırlamamız gerekiyor. Çünkü yaşam döngüsü değişiyor, hastalıklar ve insan profili de değişiyor. Buna göre de bizim dün eczacılık fakültelerinde öğrendiğimiz ilaç odaklı eğitimden artık hasta odaklı bir uygulamaya doğru, hatta onu da aşan farmostik bakımı öne alan klinik eczacılığı, hasta danışmanlığını öne alan bir modele doğru gidiyoruz. Bu süreci iyi okumamız gerekiyor" şeklinde konuştu.

-Eczaneler temel sağlık merkezi olacak-

Artık yatarak tedavinin daha da azalacağını, evde bakım hizmetlerinin yaygınlaşacağını ve eczanelerin temel sağlık merkezi olacağı sürece doğru gidildiğini ifade eden Çolak, şöyle devam etti:

"Eczane ve eczacı fonksiyonu önümüzdeki süreçte daha da artacak. Yani bugün içinde bulunduğumuz ekonomik kriz ve eczacıların yaşadığı sağlıkta dönüşüm programıyla birlikte düşen ilaç fiyatları ve eczacıların karlılıkları eczane ekonomilerini önemli ölçüde deforme etti. Ama önümüzdeki süreç eczacılık alanının gelişebileceği bir süreçtir. Bizim bu tabloyu iyi okuyup ona göre şekillenmemiz gerekiyor. O yüzden gelecekte sağlık sisteminin odağının hastaneden eczaneye kayacağını ve doğru bir toplumsal yapı içinde eczanelerin toplumsal sağlık merkezi olacağını kavramamız gerekiyor. Bu gün itibariyle ekonomik sorunlarımız var ama eczanenin satabileceği ürün skalası genişledi, eczane ürünlerinin başka bir alana çıkması engellendi, zincir eczane olgusunun önüne set çekildi. Bundan sonraki süreçte bu alanın nereye gittiğini fark ederek kendimizi geliştirmemiz, kazanımlarımızı artırmamız gerekiyor. Çünkü artık dünyada ilaçtan para kazanan eczacı ve eczane olgusu yok."

-"Sağlık ve ilaç harcamaları artıyor"-

Dünyada sağlık ve ilaç harcamalarının her türlü baskıya rağmen olabildiğince arttığına dikkati çeken Çolak, Avrupa Birliği'nde ilaca kişi başına harcanan paranın 300 dolar, Türkiye'de 140, ABD'de ise 760 dolar olduğunu söyledi.

ABD'de sağlığa yüzde 16 bütçe ayırıldığını, AB'nin yüzde 9, Türkiye'nin ise yüzde 6 pay ayırdığını belirten Çolak, "Tüm bunları değerlendirdiğimizde Türkiye'nin sağlık ve ilaç alanına yatırdığı paranın çok da fazla olmadığını görürüz. Ama bunun dışında kendi fonksiyonlarımızın da olması gerektiğini, iğneyi yetkililere batırırken kendimize de batırmamız gerektiğinin farkına varmamız gerekiyor. Onun için bu noktada çok yoğun çaba harcamamız gerekiyor" diye konuştu.

Çolak, eczacıların önümüzdeki süreçte akılcı ilaç kullanmanın odağında olması gerektiğini vurgulayarak şunları kaydetti:

"Birkaç yıldır eş değer ilaç kullanımı konusunda kampanya yapıyoruz. Tüm dünya daha az para harcamak için eş değer ilaç kullanımını öne alıyor. Orjinal ilaca daha fazla para harcanırken eş değer ilaca daha az para harcanıyor. Bütün ülkeler sağlıkta ve ilaçta kamunun harcadığı parayı azaltmaya çalışıyorsa o zaman bizim onlara kaynak göstermemiz lazım. Bu kaynak eş değer ilaç. Otomatikman harcamayı aşağı çekecektir. Akılcı ilaç kullanımıyla birlikte bir anlam ifade edecektir. Akılcı ilaç kullanılacaksa ilacın sahibi eczacının kendisi. Eczacı burada önemli bir rol üstlenecek. 2030 yılından sonra Türkiye'de yaşlı nüfus genç nüfusu aşacak. Paradigma tersine dönecek. O zaman kronik hastalıklardaki ilaç kullanımı yaşlı nüfusla birlikte artacak. Kronik hastalıkların takibini yapma konusunda da eczacının kendisini geliştirmesi gerekiyor. Tabii tüm bunların olabilmesi için sadece okuldan aldığımız eğitimin yeterli olmadığını biliyoruz. Sadece ilaç odaklı eğitim aldık. Hasta odaklı bir hizmet veriyoruz. Artık o da yetmiyor. Tüm dünyada özel, kişilere bağlı bir model gelişiyor. Birebir spesifik insana özgü ilaçlar ortaya çıkıyor. O zaman bizim de bu konuda daha çok çaba sarf etmemiz gerekiyor"

Toplantı daha sonra basına kapalı devam etti.

Kaynak: AA