Toplu Sözleşme Sürecinin Başlaması
Eskişehir’de toplanan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Şubeler Platformu üyeleri, bugün başlayan toplu sözleşme süreciyle ilgili taleplerini dile getirdi.
Köprübaşı mevkiinde bir süre slogan atan grup adına açıklamalarda bulunan KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Ali Paşa Şanlı, günümüzde gelir adaletsizliği, emeğin güvencesizleştirilmesi ve ücretlerin düşürülmesiyle sosyal hakların gasp edildiğini öne sürerek, Türkiye emekçi sınıflarını ilgilendiren bölüşüm sorununun ağırlaştığı bir dönemin içinden geçtiklerini söyledi.
1 Ağustos itibarıyla başlayan toplu sözleşme süreciyle ilgili KESK’in taleplerini anlatan Şanlı, “Temel hak ve özgürlüklerin ve uluslararası sözleşmelerin gereği olarak; çalışma yaşamını ilgilendiren bütün konuların görüşüleceği, her sendikanın kendi üyeleri adına toplu sözleşme imzalayacağı ve anayasal hakkımız olan grevin teminat altına alınacağı bir yasal düzenleme hemen yapılmalıdır. 2014 yılı için kamu emekçilerinin, geçmiş dönemlerden bu yana süren refah kayıpları telafi edilmeli, enflasyon ve cari dönemin ekonomik büyümesinden verilecek adil bir payla temel maaşı 2 bin 340 TL’ye yükseltilmelidir. Kamuda sözleşmeli, taşeron ve benzeri farklı statülerdeki güvencesiz çalışmaya son verilmeli, tüm çalışanlar iş güvencesine kavuşturulmalıdır. Kamu ve özel sektör dahil tüm çalışanların ücretlerinin KESK-AR tarafından Temmuz 2013 tarihi itibarıyla bin 101 TL olarak belirlenen açlık sınırına kadar olan kısmı vergiden muaf tutulmalı, üzerindeki miktar için vergi kesintisi yüzde 15 olarak sabitlenmelidir. Tüm ek ödemelerin emekliliğe ve emekli aylığına yansıtılmalıdır. Ek ödemeleri düzenleyen 666 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile oluşturulan ücret adaletsizliği ve mağduriyetler giderilerek, aynı unvanda farklı kamu kurumlarında çalışan tüm kamu emekçilerine eşit ücret ödenmelidir. Başta öğretmenler olmak üzere lisans mezunu tüm kamu emekçilerinin ek göstergeleri 3 bin 600'e, ön lisans mezunu olanların 3 bine çıkarılmalı, ek gösterge adaletsizliğine son verilmelidir. Kadın kamu emekçilerine; başta görevde yükselme ve unvan değişikliklerinde olmak üzere çalışma yaşamında uygulanan ayrımcılığa, mobbinge, baskı ve şiddete son verilmeli, uygulayanlar hakkında etkili müeyyideler getirilmelidir. 0-6 yaş grubu çocuklar için en az 50 çalışanın bulunduğu iş yerlerinde ve 50’den az çalışanın bulunduğu iş yerleri için, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) ve belediyeler bünyesinde, çalışma alanına yakın ücretsiz ve SHÇEK yönetmeliğine uygun ortak bebek bakım üniteleri ve kreşler açılmalıdır. İdarenin sendikalar ve üyeleri üzerinde çeşitli yöntemlerle uyguladığı baskılar son bulmalı, ayrımcı politikalardan vazgeçilerek özgür örgütlenme ortamı sağlanmalı, haksız ve adaletsiz biçimde tutuklanan arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır. Kamu hizmetleri herkese parasız, eşit, nitelikli, ulaşılabilir bir yapıya kavuşturulmalıdır. Kamu hizmetleri işletmecilik esaslarına göre değil, toplumsal fayda gözeterek sağlanmalıdır. Eşit, özgür ve demokratik bir gelecek için toplumun tüm örgütlü kesimlerinin taleplerinin dikkate alındığı ve bu kesimlerin temsiliyetinin sağlandığı bir mekanizma ile ortaya çıkacak yeni bir anayasa hazırlanmalıdır” diye konuştu.
Grup, açıklamanın ardından olaysız şekilde dağıldı.
Kaynak: İHA
1 Ağustos itibarıyla başlayan toplu sözleşme süreciyle ilgili KESK’in taleplerini anlatan Şanlı, “Temel hak ve özgürlüklerin ve uluslararası sözleşmelerin gereği olarak; çalışma yaşamını ilgilendiren bütün konuların görüşüleceği, her sendikanın kendi üyeleri adına toplu sözleşme imzalayacağı ve anayasal hakkımız olan grevin teminat altına alınacağı bir yasal düzenleme hemen yapılmalıdır. 2014 yılı için kamu emekçilerinin, geçmiş dönemlerden bu yana süren refah kayıpları telafi edilmeli, enflasyon ve cari dönemin ekonomik büyümesinden verilecek adil bir payla temel maaşı 2 bin 340 TL’ye yükseltilmelidir. Kamuda sözleşmeli, taşeron ve benzeri farklı statülerdeki güvencesiz çalışmaya son verilmeli, tüm çalışanlar iş güvencesine kavuşturulmalıdır. Kamu ve özel sektör dahil tüm çalışanların ücretlerinin KESK-AR tarafından Temmuz 2013 tarihi itibarıyla bin 101 TL olarak belirlenen açlık sınırına kadar olan kısmı vergiden muaf tutulmalı, üzerindeki miktar için vergi kesintisi yüzde 15 olarak sabitlenmelidir. Tüm ek ödemelerin emekliliğe ve emekli aylığına yansıtılmalıdır. Ek ödemeleri düzenleyen 666 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile oluşturulan ücret adaletsizliği ve mağduriyetler giderilerek, aynı unvanda farklı kamu kurumlarında çalışan tüm kamu emekçilerine eşit ücret ödenmelidir. Başta öğretmenler olmak üzere lisans mezunu tüm kamu emekçilerinin ek göstergeleri 3 bin 600'e, ön lisans mezunu olanların 3 bine çıkarılmalı, ek gösterge adaletsizliğine son verilmelidir. Kadın kamu emekçilerine; başta görevde yükselme ve unvan değişikliklerinde olmak üzere çalışma yaşamında uygulanan ayrımcılığa, mobbinge, baskı ve şiddete son verilmeli, uygulayanlar hakkında etkili müeyyideler getirilmelidir. 0-6 yaş grubu çocuklar için en az 50 çalışanın bulunduğu iş yerlerinde ve 50’den az çalışanın bulunduğu iş yerleri için, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) ve belediyeler bünyesinde, çalışma alanına yakın ücretsiz ve SHÇEK yönetmeliğine uygun ortak bebek bakım üniteleri ve kreşler açılmalıdır. İdarenin sendikalar ve üyeleri üzerinde çeşitli yöntemlerle uyguladığı baskılar son bulmalı, ayrımcı politikalardan vazgeçilerek özgür örgütlenme ortamı sağlanmalı, haksız ve adaletsiz biçimde tutuklanan arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır. Kamu hizmetleri herkese parasız, eşit, nitelikli, ulaşılabilir bir yapıya kavuşturulmalıdır. Kamu hizmetleri işletmecilik esaslarına göre değil, toplumsal fayda gözeterek sağlanmalıdır. Eşit, özgür ve demokratik bir gelecek için toplumun tüm örgütlü kesimlerinin taleplerinin dikkate alındığı ve bu kesimlerin temsiliyetinin sağlandığı bir mekanizma ile ortaya çıkacak yeni bir anayasa hazırlanmalıdır” diye konuştu.
Grup, açıklamanın ardından olaysız şekilde dağıldı.