(özel Haber) Bdp’li Bozlak’tan Çarpıcı Açıklamalar
BDP Adana Milletvekili Murat Bozlak, çözüm sürecine ilişkin, “İktidarın paylaşıldığı kurumlar üzerinde söz sahibi olamazsanız, Türkiye’nin temel sorunlarını çözemezsiniz.
Özal bunu canıyla, Erbakan Hoca ise koltuğu ile ödedi” dedi.
Partisinin Yüreğir İlçe Örgütü’nün kongresine katılan BDP’li Bozlak, burada İHA muhabirine çözüm süreci, Lice olayları ve Mısır’daki gelişmeler hakkında açıklamalarda bulundu.
AK Parti hükümetinin çözüm sürecini doğru temelde değerlendirmesi gerektiğini ifade eden Bozlak, Kürt ve Türk halkının birlikte yaşama arzusunun Türkiye’nin her tarafında olduğunu belirtti.
Kürt halkının demokratik haklarının bir an önce tanınması gerektiğini söyleyen Bozlak, hükümetin hızlı adım atması gerektiğini savundu. Bozlak, “Hükümetin elinde de bu imkan var. 2011 seçimlerinden önceki dönemde AK Parti isteseydi de devlete hakim olmadığı için iktidarı tam olarak elinde tutmadığı için isteseydi bile bu sorunu çözemezdi. Ama bugün geldiğimiz nokta itibariyle AK Parti, kurumlar arasında dağıtılmış olan o devlet iktidarını kendi bünyesinde toplamış durumdadır. Dolayısıyla Türkiye’nin temel meselelerine çözüm getirecek bir güce kavuşmuştur. İşte bu gücünü halkın lehine kullanabilmelidir” dedi.
Bozlak, 12 Haziran 2011'de yapılan genel seçimlerden sonra AK Parti’nin devletin bütün kurumları üzerinde ciddi bir güce sahip olduğunu iddia ederek, “2011 seçimlerinden sonra AK Parti’nin kapatılması için aleyhinde delil toplayan bir Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı yok artık. AK Parti’yi kapatmaktan daha beter eden bir karar veren Anayasa Mahkemesi, eskisi gibi darbe planı yapan bir ordu da yok artık” şeklinde konuştu.
“ÖZAL CANIYLA, ERBAKAN KOLTUĞUYLA ÖDEDİ”
Türkiye’de iktidarın paylaşıldığı kurumların olduğunu ileri süren Bozlak, şunları söyledi:
“Bu kurumlar, üzerinde söz sahibi olamazsan, istesen de Türkiye’nin temel sorunlarını çözemezsin. Örneğin rahmetli Özal, Kürt meselesini çözmek istedi ama devlete hakim olamadığı için bunu canı ile ödedi.
Sayın Erbakan, Sayın Erdoğan’ın hocası. Ona siyaseti öğreten kişi. Erbakan hoca, ben partinin genel başkanı iken bu meseleyi çözmek için bize bir aracı da gönderdi ‘çözelim, siz de yardımcı olun’ diye. ‘Başımız, gözümüz üstüne’ dedik ama Hoca, devlete hakim olmadığı için iktidardan oldu.”
Bozlak, çözüm sürecini değerlendirerek, son dönemlerde gelmeyen şehit haberlerinin her kesimi sevindirdiğini kaydederek, Lice’de yaşanan olayın Türkiye’nin büyük bir çoğunluğunun asla istemediği üzücü bir olay olduğunu vurguladı. Bozlak, iktidarın, Lice olayı ile ilgili yetkili makamları harekete geçirip, yaşanan olayı soruşturması gerektiğinin altını çizerek, olayda kusuru olanların görevden alınması gerektiği işaret etti.
“MISIRDAKİ DARBEYİ KINIYORUM”
Mısır’da ordunun, Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi devirip, yönetime el koymasını da değerlendiren Bozlak, şunları kaydetti:
“Biz darbelere kapalı bir kitleyiz. Asla, dünyanın neresinde olursa olsun en gerici rejimlere karşı dahi yapılan darbeleri ben ‘ilericilik’ olarak görmüyorum, parti olarak da görmüyoruz. Mısır’da yaşanan tamamen bir askeri darbedir ve ben bu darbeyi kınıyor, lanetliyorum.”
Öte yandan; BDP Yüreğir İlçe Örgütü'nün kongresinin yapıldığı salonda asılan 'Sayın Öcalan'ın özgürlüğü, barışın teminatıdır' afişi dikkat çekti. Kongrede, Paris'te öldürülen 3 PKK'lı kadının da fotoğrafları yer aldı
Kaynak: İHA
Partisinin Yüreğir İlçe Örgütü’nün kongresine katılan BDP’li Bozlak, burada İHA muhabirine çözüm süreci, Lice olayları ve Mısır’daki gelişmeler hakkında açıklamalarda bulundu.
AK Parti hükümetinin çözüm sürecini doğru temelde değerlendirmesi gerektiğini ifade eden Bozlak, Kürt ve Türk halkının birlikte yaşama arzusunun Türkiye’nin her tarafında olduğunu belirtti.
Kürt halkının demokratik haklarının bir an önce tanınması gerektiğini söyleyen Bozlak, hükümetin hızlı adım atması gerektiğini savundu. Bozlak, “Hükümetin elinde de bu imkan var. 2011 seçimlerinden önceki dönemde AK Parti isteseydi de devlete hakim olmadığı için iktidarı tam olarak elinde tutmadığı için isteseydi bile bu sorunu çözemezdi. Ama bugün geldiğimiz nokta itibariyle AK Parti, kurumlar arasında dağıtılmış olan o devlet iktidarını kendi bünyesinde toplamış durumdadır. Dolayısıyla Türkiye’nin temel meselelerine çözüm getirecek bir güce kavuşmuştur. İşte bu gücünü halkın lehine kullanabilmelidir” dedi.
Bozlak, 12 Haziran 2011'de yapılan genel seçimlerden sonra AK Parti’nin devletin bütün kurumları üzerinde ciddi bir güce sahip olduğunu iddia ederek, “2011 seçimlerinden sonra AK Parti’nin kapatılması için aleyhinde delil toplayan bir Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı yok artık. AK Parti’yi kapatmaktan daha beter eden bir karar veren Anayasa Mahkemesi, eskisi gibi darbe planı yapan bir ordu da yok artık” şeklinde konuştu.
“ÖZAL CANIYLA, ERBAKAN KOLTUĞUYLA ÖDEDİ”
Türkiye’de iktidarın paylaşıldığı kurumların olduğunu ileri süren Bozlak, şunları söyledi:
“Bu kurumlar, üzerinde söz sahibi olamazsan, istesen de Türkiye’nin temel sorunlarını çözemezsin. Örneğin rahmetli Özal, Kürt meselesini çözmek istedi ama devlete hakim olamadığı için bunu canı ile ödedi.
Sayın Erbakan, Sayın Erdoğan’ın hocası. Ona siyaseti öğreten kişi. Erbakan hoca, ben partinin genel başkanı iken bu meseleyi çözmek için bize bir aracı da gönderdi ‘çözelim, siz de yardımcı olun’ diye. ‘Başımız, gözümüz üstüne’ dedik ama Hoca, devlete hakim olmadığı için iktidardan oldu.”
Bozlak, çözüm sürecini değerlendirerek, son dönemlerde gelmeyen şehit haberlerinin her kesimi sevindirdiğini kaydederek, Lice’de yaşanan olayın Türkiye’nin büyük bir çoğunluğunun asla istemediği üzücü bir olay olduğunu vurguladı. Bozlak, iktidarın, Lice olayı ile ilgili yetkili makamları harekete geçirip, yaşanan olayı soruşturması gerektiğinin altını çizerek, olayda kusuru olanların görevden alınması gerektiği işaret etti.
“MISIRDAKİ DARBEYİ KINIYORUM”
Mısır’da ordunun, Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi devirip, yönetime el koymasını da değerlendiren Bozlak, şunları kaydetti:
“Biz darbelere kapalı bir kitleyiz. Asla, dünyanın neresinde olursa olsun en gerici rejimlere karşı dahi yapılan darbeleri ben ‘ilericilik’ olarak görmüyorum, parti olarak da görmüyoruz. Mısır’da yaşanan tamamen bir askeri darbedir ve ben bu darbeyi kınıyor, lanetliyorum.”
Öte yandan; BDP Yüreğir İlçe Örgütü'nün kongresinin yapıldığı salonda asılan 'Sayın Öcalan'ın özgürlüğü, barışın teminatıdır' afişi dikkat çekti. Kongrede, Paris'te öldürülen 3 PKK'lı kadının da fotoğrafları yer aldı