Başbakan Yardımcısı Bozdağ'ın Açıklaması
İSTANBUL - Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Birleşmiş Milletler'in Suriye'de yaptığı tek şeyin, ölü sayıcılığı olduğunu ifade ederek, "Mısır'da, Suriye'de, Irak'ta Somali'de ölenler ve dünyanın başka yerlerinde ölenler Müslümanlar olmasalardı da Hıristiyan olsalardı, acaba BM, AB, uluslararası sivil toplum örgütleri, gidişe dur diyebilecek devletler ve güçler, ölüleri saymaya mı devam ederdi, yoksa ölümleri sonlandırmak için harekete mi geçerdi? Bugün ölen Müslüman olduğu için sadece laf var. Ölen öldüren Müslüman olduğu zaman sadece sükunet tavsiyesi var" diye konuştu.
Bozdağ, Başakşehir Belediyesinin Sular Vadisi'nde düzenlediği iftara katıldı.
Yemeğin ardından konuşan Bozdağ, ramazanın birlik ve bereket ayı olduğunu ifade ederek, bu aydaki yardımlaşmanın ve dayanışmanın diğer aylarda da devam etmesini diledi.
Türkiye'nin her kesiminde kardeşlik ve birlik atmosferi olduğunu belirten Bozdağ, ancak bu atfosferin tüm dünyanın bir çok yerinde ve bazı İslam ülkelerinde bulunmadığını söyledi.
"Gönül ister ki bütün İslam dünyası huzur ve sükun içerisinde olsun" diyen Bozdağ, Suriye'de Esed'in emriyle öldürülen 100 bini aşkın Müslüman bulunduğunu kaydetti.
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, şöyle konuştu:
"BM'nin Suriye'de yaptığı tek şey, ölü sayıcılığı olmuştur. Balkanların içerisinde BM'in güvenli alan ilan ettiği Srebrenitsa'da yine aynı durum yaşanmış, adeta BM'nin gözü önünde gözü dönmüş katiller, Boşnak kardeşlerimizi soykırım uygulamışlardı. Burada sesler yükseldiğinde BM, yine ölüleri saymakla kalmıştır. Her yerde keza aynı durum söz konusu olmuştur. Mısır'da da ölüler düşmeye başladığında BM'de aynı şey olmuştur. Dünyada bu tür katliamlara dur diyebilecek güçler ne yazık ki ölü saymakla meşgul olmuşlardır."
Mısır'da ölenleri rahmetle anan Bozdağ, bu saldırıyı gerçekleştirenleri ve saldırı emrini verenleri lanetlediğini söyledi.
Masum insanlara hedef gözetmeksizin ateş açanların katil olduğunu ifade eden Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Vatandaşları için ölüm emrini veren yönetim zalimdir. Mısır'da, Suriye'de, Irak'ta Somali'de ölenler ve dünyanın başka yerlerinde ölenler Müslümanlar olmasalardı da Hıristiyan olsalardı, acaba BM, AB, uluslararası sivil toplum örgütleri, gidişe dur diyebilecek devletler ve güçler ölüleri saymaya mı devam ederdi, yoksa ölümleri sonlandırmak için harekete mi geçerdi? Bugün ölen Müslüman olduğu için sadece laf var. Ölen öldüren Müslüman olduğu zaman sadece sükunet tavsiyesi var. Halbuki insan hakları, demokrasi, hukuk diyorsak ölen ve öldüren kim olursa olsun aynı duruşumuzu gösterme zorunluluğumuz var. Türkiye gerek Suriye'de gerek Mısır'da gerek dünyanın başka yerlerinde olsun ilkesel temelli bir duruş ortaya koymuştur. Ortaya koymaya da devam edecektir. Türkiye dünyadaki hiçbir yerdeki kandan menfaat hesabı yapma küçüklüğünü göstermemiştir. Bu bizim medeniyet anlayışımız, devlet kültürümüzün sonucudur. Dünyada zulüm yapanların sonu her zaman gelmiştir. Mısır'da da bu zulmü yapanların elbet bir gün sonu gelecektir."
-"Türkiye'nin bögedeki varlığından rahatsıszlık duyuluyor"
Türkiye'nin, demokrasisinde gelişmeler olan, dünyanın bir çok ülkeye model olan ve her yerde gıpta ile söz edilen bir ülke olmasına rağmen, Türkiye'yi karalamak için ilanlar verildiğini hatırlanan Bozdağ, Mısır'da ölümler yağarken sessiz kalındığını söyledi.
Bu kişilerin buradaki çıkarları böyle gerektirdiği için sessiz kaldığını belirten Bozdağ, Mısır'daki darbeye "darbe" diyemeyenlerin, bu ülkelerdeki gelişmeleri istemedikleri için böyle davrandıklarını kaydetti.
-"Somali'ye insani ve vicdani gerekçelerle gittik"
Türkiye'nin çevresinde bir güç, çevresine huzuru ve sükunu sağlayan bir ülke olduğunu vurgulayan Bozdağ, şöyle devam etti:
"Bugün Somali'de açlığa, susuzluğa terk edilmiş yardıma muhtaçlara el uzattık. Artık insanlar Somali'de açlıktan, susuzluktan, tedavisizlikten ve çaresizlikten ölmüyor. Ama bundan rahatsız olanlar var. Biz oraya gittiğimizde uluslararası toplum temsilcileriyle bir araya geldiğimizde bize, 'Sizin Somali'de ne işiniz var' diye soruyorlar, hatta Somalili yetkililere 'Bu Türkler sizden ne istiyorlar. Ne işleri var sizden' diye soruyorlar. Zira bugüne kadar her şeye madde gözüyle bakanlar, 'nereyi nasıl sömürebiliriz' gözüyle bakanlar, Türkiye'nin de menfaat gözüyle bu ülkelere baktığını sanıyorlar. Biz Somali'ye insani ve vicdani gerekçelerle gittik. Şimdi Somali'de insanlar geleceğe dair yeniden umutlandı. Pazarları canlandı, okulları ve hastaneleri yapıldı. Bundan rahatsız olanlar, Türkleri buradan kaçırmak için uğraşıyorlar. Beyhude uğraşıyorlar. Bizi tanımıyorlar. Bugün büyükelçiliğimize saldırdılar. 3 polisimiz yaralandı. Maalesef bir polisimiz şehit oldu."
-"AK Parti iktidarından rahatsızlar"
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, daha önce de Kızılay'da görev alanlara saldırı gerçekleştirildiğini hatırlatarak, Somali'deki görevlileri hayati tehlikelerden korumak için gereken tedbirlerin alındığını söyledi.
Bombalı saldırıdan sonra intihar saldırısında bulunmaya çalışan 3 lanetli saldırganın Türk güvenlik görevlilerince etkisiz hale getirildiğini kaydeden Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdüdü:
"Türkiye her alanda güçlü bir ülke oldu. Bunu istemeyenler Türkiye'yi güçsüz düşürmeye, eski haline döndermeye çalışıyorlar. Krizden para kazanan dış odakların Türkiye'deki uzantıları da AK Parti iktidarından rahatsızlar. Bunun göreceksiniz, seçimlerde eski dünya yeni dünya hepsi birleşecek İstanbul'u almak için. 'İstanbul'u alan Türkiye'yi alır' anlayışıyla hareket edecekler. Bu nedenle bu oyunları da İstanbul üzerinden oynuyorlur. Bu nedenle Başbakanımızı itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Ama bunu başaramayacaklar."
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, yemekte, Fatih Vakfı'nca Türkiye'ye davet edilen 18 Somalili ve 20 vakıf öğrencisiyle yakından ilgilendi. Somalili öğrenciler, fotoğraf çektiren Bozdağ ile Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'a defter olarak kullandıkları tahtaları hediye etti.
Yemeğe gelenlerle el sıkışan Bozdağ, bazı bebekleri de sevdi.
İftara, Bozdağ ve Bağış'ın yanı sıra AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Kaynak: AA
Yemeğin ardından konuşan Bozdağ, ramazanın birlik ve bereket ayı olduğunu ifade ederek, bu aydaki yardımlaşmanın ve dayanışmanın diğer aylarda da devam etmesini diledi.
Türkiye'nin her kesiminde kardeşlik ve birlik atmosferi olduğunu belirten Bozdağ, ancak bu atfosferin tüm dünyanın bir çok yerinde ve bazı İslam ülkelerinde bulunmadığını söyledi.
"Gönül ister ki bütün İslam dünyası huzur ve sükun içerisinde olsun" diyen Bozdağ, Suriye'de Esed'in emriyle öldürülen 100 bini aşkın Müslüman bulunduğunu kaydetti.
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, şöyle konuştu:
"BM'nin Suriye'de yaptığı tek şey, ölü sayıcılığı olmuştur. Balkanların içerisinde BM'in güvenli alan ilan ettiği Srebrenitsa'da yine aynı durum yaşanmış, adeta BM'nin gözü önünde gözü dönmüş katiller, Boşnak kardeşlerimizi soykırım uygulamışlardı. Burada sesler yükseldiğinde BM, yine ölüleri saymakla kalmıştır. Her yerde keza aynı durum söz konusu olmuştur. Mısır'da da ölüler düşmeye başladığında BM'de aynı şey olmuştur. Dünyada bu tür katliamlara dur diyebilecek güçler ne yazık ki ölü saymakla meşgul olmuşlardır."
Mısır'da ölenleri rahmetle anan Bozdağ, bu saldırıyı gerçekleştirenleri ve saldırı emrini verenleri lanetlediğini söyledi.
Masum insanlara hedef gözetmeksizin ateş açanların katil olduğunu ifade eden Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Vatandaşları için ölüm emrini veren yönetim zalimdir. Mısır'da, Suriye'de, Irak'ta Somali'de ölenler ve dünyanın başka yerlerinde ölenler Müslümanlar olmasalardı da Hıristiyan olsalardı, acaba BM, AB, uluslararası sivil toplum örgütleri, gidişe dur diyebilecek devletler ve güçler ölüleri saymaya mı devam ederdi, yoksa ölümleri sonlandırmak için harekete mi geçerdi? Bugün ölen Müslüman olduğu için sadece laf var. Ölen öldüren Müslüman olduğu zaman sadece sükunet tavsiyesi var. Halbuki insan hakları, demokrasi, hukuk diyorsak ölen ve öldüren kim olursa olsun aynı duruşumuzu gösterme zorunluluğumuz var. Türkiye gerek Suriye'de gerek Mısır'da gerek dünyanın başka yerlerinde olsun ilkesel temelli bir duruş ortaya koymuştur. Ortaya koymaya da devam edecektir. Türkiye dünyadaki hiçbir yerdeki kandan menfaat hesabı yapma küçüklüğünü göstermemiştir. Bu bizim medeniyet anlayışımız, devlet kültürümüzün sonucudur. Dünyada zulüm yapanların sonu her zaman gelmiştir. Mısır'da da bu zulmü yapanların elbet bir gün sonu gelecektir."
-"Türkiye'nin bögedeki varlığından rahatsıszlık duyuluyor"
Türkiye'nin, demokrasisinde gelişmeler olan, dünyanın bir çok ülkeye model olan ve her yerde gıpta ile söz edilen bir ülke olmasına rağmen, Türkiye'yi karalamak için ilanlar verildiğini hatırlanan Bozdağ, Mısır'da ölümler yağarken sessiz kalındığını söyledi.
Bu kişilerin buradaki çıkarları böyle gerektirdiği için sessiz kaldığını belirten Bozdağ, Mısır'daki darbeye "darbe" diyemeyenlerin, bu ülkelerdeki gelişmeleri istemedikleri için böyle davrandıklarını kaydetti.
-"Somali'ye insani ve vicdani gerekçelerle gittik"
Türkiye'nin çevresinde bir güç, çevresine huzuru ve sükunu sağlayan bir ülke olduğunu vurgulayan Bozdağ, şöyle devam etti:
"Bugün Somali'de açlığa, susuzluğa terk edilmiş yardıma muhtaçlara el uzattık. Artık insanlar Somali'de açlıktan, susuzluktan, tedavisizlikten ve çaresizlikten ölmüyor. Ama bundan rahatsız olanlar var. Biz oraya gittiğimizde uluslararası toplum temsilcileriyle bir araya geldiğimizde bize, 'Sizin Somali'de ne işiniz var' diye soruyorlar, hatta Somalili yetkililere 'Bu Türkler sizden ne istiyorlar. Ne işleri var sizden' diye soruyorlar. Zira bugüne kadar her şeye madde gözüyle bakanlar, 'nereyi nasıl sömürebiliriz' gözüyle bakanlar, Türkiye'nin de menfaat gözüyle bu ülkelere baktığını sanıyorlar. Biz Somali'ye insani ve vicdani gerekçelerle gittik. Şimdi Somali'de insanlar geleceğe dair yeniden umutlandı. Pazarları canlandı, okulları ve hastaneleri yapıldı. Bundan rahatsız olanlar, Türkleri buradan kaçırmak için uğraşıyorlar. Beyhude uğraşıyorlar. Bizi tanımıyorlar. Bugün büyükelçiliğimize saldırdılar. 3 polisimiz yaralandı. Maalesef bir polisimiz şehit oldu."
-"AK Parti iktidarından rahatsızlar"
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, daha önce de Kızılay'da görev alanlara saldırı gerçekleştirildiğini hatırlatarak, Somali'deki görevlileri hayati tehlikelerden korumak için gereken tedbirlerin alındığını söyledi.
Bombalı saldırıdan sonra intihar saldırısında bulunmaya çalışan 3 lanetli saldırganın Türk güvenlik görevlilerince etkisiz hale getirildiğini kaydeden Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdüdü:
"Türkiye her alanda güçlü bir ülke oldu. Bunu istemeyenler Türkiye'yi güçsüz düşürmeye, eski haline döndermeye çalışıyorlar. Krizden para kazanan dış odakların Türkiye'deki uzantıları da AK Parti iktidarından rahatsızlar. Bunun göreceksiniz, seçimlerde eski dünya yeni dünya hepsi birleşecek İstanbul'u almak için. 'İstanbul'u alan Türkiye'yi alır' anlayışıyla hareket edecekler. Bu nedenle bu oyunları da İstanbul üzerinden oynuyorlur. Bu nedenle Başbakanımızı itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Ama bunu başaramayacaklar."
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, yemekte, Fatih Vakfı'nca Türkiye'ye davet edilen 18 Somalili ve 20 vakıf öğrencisiyle yakından ilgilendi. Somalili öğrenciler, fotoğraf çektiren Bozdağ ile Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'a defter olarak kullandıkları tahtaları hediye etti.
Yemeğe gelenlerle el sıkışan Bozdağ, bazı bebekleri de sevdi.
İftara, Bozdağ ve Bağış'ın yanı sıra AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal ve çok sayıda vatandaş katıldı.