Şırnak Şerafettin Elçi Havalimanı ve Toplu Açılış Töreni
ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Çözüm sürecinden vazgeçen, bu süreci sabote eden, bu süreci sonuçsuz bırakan asla ve asla biz olmayız. Bu süreci akamete uğratan, ağır bir vebalin altına girer. Bu süreci sabote eden, tahrik eden, yokuşa süren, engelleyen ya da engellemeye çalışan, çok ağır bir vebalin altına girer" dedi.
Erdoğan, Şırnak Şerafettin Elçi Havalimanı ve diğer kamu yatırımlarının toplu açılışında yaptığı konuşmada, Şırnaklı, Cizreli, Mela Ahmede Ciziri'nin "Biz, tek hüviyetiz. Biz, aynı kaynaktan türemiş, aynı isimleriz" sözünü anımsatarak, "Evet, hepimiz, Adem ile Havva'nın çocuklarıyız. Hepimiz, işte şurada, Cizre'de medfun olduğuna inanılan Hazreti Nuh Aleyhisselam'ın torunlarıyız. Hepimiz, Kur'an-ı Kerim'de de ifade edildiği gibi, şu Cudi Dağı'na konmuş Nuh'un gemisinden çıkmış nesillerin devamıyız. Biz hep birlikte Ahmede Hani'nin, Hazreti Mevlana'nın eserleriyle tek bir millet olduk. Biz, hep birlikte, Mela Ahmede Ciziri'nin, Yunus Emre'nin dizeleriyle tek millet olduk. Biri Kürtçe söyledi, diğeri Türkçe söyledi" diye konuştu.
-Erenler, arifler, gönül insanları-
Erenlerin, ariflerin, gönül insanlarının hep aynı kaynaktan beslendiğine ve aynı gerçeği dile getirdiğine işaret eden Erdoğan, bin yıldır, bu bereketli topraklar üzerinde bir, beraber ve kardeş ve hep birlikte Türkiye olunduğunu belirtti.
Erdoğan, bu topraklarda kimi zaman acı hadiseler, hiç arzu edilmeyen kıyımlar, ölümler, işkenceler ve insanlık dışı muameleler yaşandığını ifade ederek, şunları söyledi:
"Bu ülkenin başbakanı olarak, 10,5 yıldır şunu bütün kalbimle bütün samimiyetimle söyledim ve söylüyorum: Biz, yaşanan acı hadiselere değil, artık yaşanan güzel hadiselere bakacağız. Biz, geçmişin acılarına değil, ortak bir istikbale bakacağız. Geçmişin hesabını hep birlikte soracağız. Geçmişte yapılanların elbette izini süreceğiz. Geçmişin ihmallerini elbette telafi edeceğiz. Ama şimdi, geleceğe bakma, istikbale bakma zamanıdır. Şimdi, ortak geleceğimizi, ortak paydalarımız, ortak tarihimiz, ortak kültür ve medeniyetimiz üzerinden yeniden inşa etme zamanıdır. Şimdi artık, acılara son verme, husumetleri ortadan kaldırma, sıkılı yumrukları çözüp, kucaklaşma zamanıdır, helalleşme zamanıdır."
-"Gaye gençlerin ölümünü durdurma"-
Erdoğan, çözüm sürecinin gayesinin, siyasi hedefler, çıkara dayalı hedefler olmadığının altını çizerek, gayenin gençlerin ölümünü durdurma, annelerin, babaların gözyaşını dindirme ve on yıllardır ağlayan bu toprakları artık gözyaşıyla değil, toprağa can veren suyla buluşturma olduğunu ifad etti. "Yeterince acı yaşadık.Yeterince zamansız ölüm yaşadık. Türkiye bunu hak etmiyor. Şırnak, Doğu, Güneydoğu, 81 vilayet bunu hak etmiyor" diyen Erdoğan, bin yıldır kardeşçe yaşanan bu topraklarda ebediyeyyen kardeşçe yaşanacağını, sorunları çözerek, acıları geride bırakarak, yaraları sararak, hep birlikte ortak geleceğin inşa edileceğini kaydetti.
-"Süreci akamete uğratan asla biz olmayız"-
Yaklaşık 7 aydır, bölgede terörden dolayı yeni acıların yaşanmadığını dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ne burada, ne de ülkenin diğer bölgelerinde, ocaklara artık ateş düşmüyor. Yıllardır gidilemeyen dağlara gidiyor, oralarda piknik yapıyorsunuz. Yıllardır uğranılmayan köylere gidiliyor. Yıllardır terk edilen mezralara gidiliyor. Sadece şehirlerimizde değil, dağlarımızda, köylerimizde, mezralarımızda, özlediğimiz, hasretini çektiğimiz bahar yaşanıyor. Bu baharı hep birlikte kalıcı hale getirmeye hazır mıyız? İşte önemli olan bu.
Çözüm sürecini ilerleterek, aradan silahı çekerek, sıkılı yumrukları açarak, hesaplaşarak değil, helalleşerek bütün meseleleri aşacağız. Biz 10,5 yıldır, şehirlerimize, dağlarımıza, hanelerimize kalıcı bir baharın gelmesi için gerçekten büyük bir samimiyetle çalıştık. Bugün de çözüm için samimiyiz, bugün de çözüm için umutluyuz."
Erdoğan, devletin, hükümetin atması gereken adımların atıldığını, sorunları aşmak ve vatandaşla kucaklaşmak için üzerlerine düşeni yaptıklarına vurgu yaparak, "Çözüm sürecini akamete uğratan, asla ve asla biz olmayız. Çözüm sürecinden vazgeçen, bu süreci sabote eden, bu süreci sonuçsuz bırakan asla ve asla biz olmayız. Bu süreci akamete uğratan, ağır bir vebalin altına girer. Bu süreci sabote eden, tahrik eden, yokuşa süren, engelleyen ya da engellemeye çalışan, çok ağır bir vebalin altına girer" ifadesini kullandı.
Hiç kimsenin, gençlerin kanı üzerinden farklı hesaplar içine girmemesi çağrısında bulunan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Hiç kimse, bu ülkenin gençlerinin canı üzerinden kirli hesaplar yapmasın. Herkes ama herkes, elini yüreğine koysun, elini vicdanına koysun, gençleri düşünsün, anneleri, babaları düşünsün ve adımını ona göre atsın. Bu süreçte hepimiz sorumluyuz. Herkes sağduyulu olmalıdır, herkes, söylediğini, yaptığını, çok büyük bir hassasiyetle ölçüp biçmeli, öyle adım atmalıdır."
Kaynak: AA
-Erenler, arifler, gönül insanları-
Erenlerin, ariflerin, gönül insanlarının hep aynı kaynaktan beslendiğine ve aynı gerçeği dile getirdiğine işaret eden Erdoğan, bin yıldır, bu bereketli topraklar üzerinde bir, beraber ve kardeş ve hep birlikte Türkiye olunduğunu belirtti.
Erdoğan, bu topraklarda kimi zaman acı hadiseler, hiç arzu edilmeyen kıyımlar, ölümler, işkenceler ve insanlık dışı muameleler yaşandığını ifade ederek, şunları söyledi:
"Bu ülkenin başbakanı olarak, 10,5 yıldır şunu bütün kalbimle bütün samimiyetimle söyledim ve söylüyorum: Biz, yaşanan acı hadiselere değil, artık yaşanan güzel hadiselere bakacağız. Biz, geçmişin acılarına değil, ortak bir istikbale bakacağız. Geçmişin hesabını hep birlikte soracağız. Geçmişte yapılanların elbette izini süreceğiz. Geçmişin ihmallerini elbette telafi edeceğiz. Ama şimdi, geleceğe bakma, istikbale bakma zamanıdır. Şimdi, ortak geleceğimizi, ortak paydalarımız, ortak tarihimiz, ortak kültür ve medeniyetimiz üzerinden yeniden inşa etme zamanıdır. Şimdi artık, acılara son verme, husumetleri ortadan kaldırma, sıkılı yumrukları çözüp, kucaklaşma zamanıdır, helalleşme zamanıdır."
-"Gaye gençlerin ölümünü durdurma"-
Erdoğan, çözüm sürecinin gayesinin, siyasi hedefler, çıkara dayalı hedefler olmadığının altını çizerek, gayenin gençlerin ölümünü durdurma, annelerin, babaların gözyaşını dindirme ve on yıllardır ağlayan bu toprakları artık gözyaşıyla değil, toprağa can veren suyla buluşturma olduğunu ifad etti. "Yeterince acı yaşadık.Yeterince zamansız ölüm yaşadık. Türkiye bunu hak etmiyor. Şırnak, Doğu, Güneydoğu, 81 vilayet bunu hak etmiyor" diyen Erdoğan, bin yıldır kardeşçe yaşanan bu topraklarda ebediyeyyen kardeşçe yaşanacağını, sorunları çözerek, acıları geride bırakarak, yaraları sararak, hep birlikte ortak geleceğin inşa edileceğini kaydetti.
-"Süreci akamete uğratan asla biz olmayız"-
Yaklaşık 7 aydır, bölgede terörden dolayı yeni acıların yaşanmadığını dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ne burada, ne de ülkenin diğer bölgelerinde, ocaklara artık ateş düşmüyor. Yıllardır gidilemeyen dağlara gidiyor, oralarda piknik yapıyorsunuz. Yıllardır uğranılmayan köylere gidiliyor. Yıllardır terk edilen mezralara gidiliyor. Sadece şehirlerimizde değil, dağlarımızda, köylerimizde, mezralarımızda, özlediğimiz, hasretini çektiğimiz bahar yaşanıyor. Bu baharı hep birlikte kalıcı hale getirmeye hazır mıyız? İşte önemli olan bu.
Çözüm sürecini ilerleterek, aradan silahı çekerek, sıkılı yumrukları açarak, hesaplaşarak değil, helalleşerek bütün meseleleri aşacağız. Biz 10,5 yıldır, şehirlerimize, dağlarımıza, hanelerimize kalıcı bir baharın gelmesi için gerçekten büyük bir samimiyetle çalıştık. Bugün de çözüm için samimiyiz, bugün de çözüm için umutluyuz."
Erdoğan, devletin, hükümetin atması gereken adımların atıldığını, sorunları aşmak ve vatandaşla kucaklaşmak için üzerlerine düşeni yaptıklarına vurgu yaparak, "Çözüm sürecini akamete uğratan, asla ve asla biz olmayız. Çözüm sürecinden vazgeçen, bu süreci sabote eden, bu süreci sonuçsuz bırakan asla ve asla biz olmayız. Bu süreci akamete uğratan, ağır bir vebalin altına girer. Bu süreci sabote eden, tahrik eden, yokuşa süren, engelleyen ya da engellemeye çalışan, çok ağır bir vebalin altına girer" ifadesini kullandı.
Hiç kimsenin, gençlerin kanı üzerinden farklı hesaplar içine girmemesi çağrısında bulunan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Hiç kimse, bu ülkenin gençlerinin canı üzerinden kirli hesaplar yapmasın. Herkes ama herkes, elini yüreğine koysun, elini vicdanına koysun, gençleri düşünsün, anneleri, babaları düşünsün ve adımını ona göre atsın. Bu süreçte hepimiz sorumluyuz. Herkes sağduyulu olmalıdır, herkes, söylediğini, yaptığını, çok büyük bir hassasiyetle ölçüp biçmeli, öyle adım atmalıdır."