Danıştay'ın Başörtülü Öğretmen Kararı
ANKARA - BARIŞ KILIÇ-MEHMET TOSUN - Başkent Kadın Platformu Derneği Dönem Başkanı Nesrin Semiz, Danıştayın kararının "yanlıştan dönme" anlamına geldiğini ve olumlu bir adım olduğunu söyledi.
Nesrin Semiz, başörtüsüyle derse girdiği için devlet memurluğundan çıkarılan öğretmene işe iade yolunu açan Danıştay 12. Dairesinin kararına ilişkin "Yapılması gereken, Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmeliğin tamamen kaldırılmasıdır" dedi.
Başörtüsü kısıtlaması nedeniyle bugüne kadar kamuda işe girmeye çalışmadığını anlatan Semiz, "Başörtüsü yasağı nedeniyle kamu işlerinden uzak durdum. Dolayısıyla Samsun'daki öğretmenin yaşadığı gibi şeyler hiç başıma gelmedi. Ama, arkadaşlarımızdan, dernek üyelerimizden bunları yaşayanlar var. 2003'te benzer bir başvuruda yürütmeyi durdurma kararı alınmış, ancak karar daha sonra bozulmuştu" diye konuştu.
Yapılması gerekenin, Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmeliğin tamamen kaldırılması olduğunu kaydeden Semiz, "Kamuda kılık ve kıyafete ilişkin her tür kısıtlamanın kaldırılması, isteyenin istediği gibi giyinmesinin önünün açılması gerekiyor. Artık Türkiye'nin bu tür konularla uğraşmaması gerekli" ifadesini kullandı.
-"Yönetmeliklerin iptali gerekir"
Daha önce başörtüsü nedeniyle duruşmalara alınmayan avukat Zübeyde Kamalak da başörtüsü yasağıyla ilgili hiçbir kanuni düzenleme olmadığını, böyle bir sınırlamanın da getirilemeyeceğini vurguladı.
Kamalak, temel hak ve özgürlüklerle ilgili yasakların ancak kanunlarla sınırlanabileceğini, oysa başörtüsü yasağının bir yönetmeliğe, onun da bazı kanunlara yetki aşımıyla eklenen, "kılık kıyafetin yönetmelikle düzenleneceğine" ilişkin maddelere dayandırıldığını söyledi.
Avukat Kamalak, "Bunlar komik, saçma sapan ve kanunu dayanarak yapılan yasaklamalardır. Bu yönetmeliklerin hepsinin iptali gerekir. Türkiye'de bu yasak, yönetmeliklerle, haksız ve hukuksuz olarak yürütülmektedir. Nihayet Danıştayımız bunu gördü" diye konuştu.
-"Danıştay standartları aşmıştır"
Başkent Kadın Platformu Yönetim Kurulu Üyesi Fatma Bostan Ünsal da 28 Şubat döneminde hukukun çiğnererek binlerce başörtülü kadının mağdur edildiğini dile getirerek, "Danıştay bu kararıyla, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin standartlarını aşmıştır. Kadına karşı her türlü ayrımcılığın önlenmesi çerçevesinde başörtülü kadınlara uygulanan ayrımcılığa açıkça karşı çıkmıştır" değerlendirmesinde bulundu.
Kılık kıyafet konusundaki disiplin yönetmeliğini eleştiren Ünsal, başörtülü kadınlara karşı ayrımcılığın önünü açan uygulamaların kaldırılmasını istedi.
-"Başörtülü olduğum için işten atıldım"
Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası Genel Koordinatörü Sultan Kara da 28 Şubat sürecinde, kamuda öğretmenlik yaparken başörtülü olduğu için işten atıldığını söyledi.
Dönemin kanun dışı uygulamalarına karşı mahkemelere gitmelerine rağmen bir sonuç alamadıklarını ifade eden Kara, binlerce kişinin hayatına müdahale edildiğini, sosyal güvencelerinin ellerinden alındığını belirtti.
Kaynak: AA
Başörtüsü kısıtlaması nedeniyle bugüne kadar kamuda işe girmeye çalışmadığını anlatan Semiz, "Başörtüsü yasağı nedeniyle kamu işlerinden uzak durdum. Dolayısıyla Samsun'daki öğretmenin yaşadığı gibi şeyler hiç başıma gelmedi. Ama, arkadaşlarımızdan, dernek üyelerimizden bunları yaşayanlar var. 2003'te benzer bir başvuruda yürütmeyi durdurma kararı alınmış, ancak karar daha sonra bozulmuştu" diye konuştu.
Yapılması gerekenin, Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmeliğin tamamen kaldırılması olduğunu kaydeden Semiz, "Kamuda kılık ve kıyafete ilişkin her tür kısıtlamanın kaldırılması, isteyenin istediği gibi giyinmesinin önünün açılması gerekiyor. Artık Türkiye'nin bu tür konularla uğraşmaması gerekli" ifadesini kullandı.
-"Yönetmeliklerin iptali gerekir"
Daha önce başörtüsü nedeniyle duruşmalara alınmayan avukat Zübeyde Kamalak da başörtüsü yasağıyla ilgili hiçbir kanuni düzenleme olmadığını, böyle bir sınırlamanın da getirilemeyeceğini vurguladı.
Kamalak, temel hak ve özgürlüklerle ilgili yasakların ancak kanunlarla sınırlanabileceğini, oysa başörtüsü yasağının bir yönetmeliğe, onun da bazı kanunlara yetki aşımıyla eklenen, "kılık kıyafetin yönetmelikle düzenleneceğine" ilişkin maddelere dayandırıldığını söyledi.
Avukat Kamalak, "Bunlar komik, saçma sapan ve kanunu dayanarak yapılan yasaklamalardır. Bu yönetmeliklerin hepsinin iptali gerekir. Türkiye'de bu yasak, yönetmeliklerle, haksız ve hukuksuz olarak yürütülmektedir. Nihayet Danıştayımız bunu gördü" diye konuştu.
-"Danıştay standartları aşmıştır"
Başkent Kadın Platformu Yönetim Kurulu Üyesi Fatma Bostan Ünsal da 28 Şubat döneminde hukukun çiğnererek binlerce başörtülü kadının mağdur edildiğini dile getirerek, "Danıştay bu kararıyla, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin standartlarını aşmıştır. Kadına karşı her türlü ayrımcılığın önlenmesi çerçevesinde başörtülü kadınlara uygulanan ayrımcılığa açıkça karşı çıkmıştır" değerlendirmesinde bulundu.
Kılık kıyafet konusundaki disiplin yönetmeliğini eleştiren Ünsal, başörtülü kadınlara karşı ayrımcılığın önünü açan uygulamaların kaldırılmasını istedi.
-"Başörtülü olduğum için işten atıldım"
Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası Genel Koordinatörü Sultan Kara da 28 Şubat sürecinde, kamuda öğretmenlik yaparken başörtülü olduğu için işten atıldığını söyledi.
Dönemin kanun dışı uygulamalarına karşı mahkemelere gitmelerine rağmen bir sonuç alamadıklarını ifade eden Kara, binlerce kişinin hayatına müdahale edildiğini, sosyal güvencelerinin ellerinden alındığını belirtti.