Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Ergün, Kocaeli'de
KOCAELİ - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Mısır'da ordunun yönetime el koymasına ilişkin, "Dünya, demokrasi konusunda ciddi bir samimiyet testinden geçiyor" dedi.
İzmit'teki bir restoranda düzenlenen AK Parti İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda konuşan Ergün, bugünün en önemli sorunlarından birisinin insanların her gördüğüne inanması olduğunu belirterek, sosyal medyada birçok video ve yazının dolaştığını söyledi.
Burada olayların bir kesitinin gösterildiğini, bu durumun yanlış anlaşılmalara yol açabileceğini ifade eden Ergün, ramazan ayında herkesin kendisini bu yönde muhasabe etmesi gerektiğini bildirdi.
"Ramazan ayında, biraz olayların içinden kendimizi çekip, etraflıca ne olup bittiğini görmemiz lazım" diyen Ergün, şunları kaydetti:
"Toplumları, ünivesiteleri vasıtasıyla derinlemesine analiz ediyorlar. Toplumların nerelerine basılırsa, hangi nedenle harekete geçirelebileceğini biliyorlar. Türkiye'de son zamanlarda olan olayların bir yönü de bu. Bir takım zayıf yapılar, örgütlü hareket ettirilmeye müsait yapılar üzeriden senelerdir bazı akademisyenlerin çalıştığını biliyoruz. Bizim şehrimizde o akademisyenlerden bir kısmı ABD ve İngiltere'den başka ülkelerden gelerek gösterilerde yer aldılar. Bazı kafelerde göstericilerin elebaşlarıyla toplantı yaptılar. Çünkü, uzun zamandır irtibat halindeydiler. Onlar hakkında kitapları var. Türkiye'deki üniversiteler, kendi toplumunun problemleri ve yaralarının nasıl tedavi edileceği konusunda şimdiye kadar kapsamlı bir rapor hazırlamış değiller. Türkiye'de vatandaşların problemleri nedir, nasıl çözülür gibi çalışma yerine, başka şeyleri tercih ettiler. Şimdi ilk defa üniversiteler asli görevlerine yeniden dönüp, toplumun sorunlarına da çözüm üreten mekanizmalar haline geliyorlar."
-CHP'nin durumu
Bakan Nihat Ergün, Türkiye'de yeni bir operasyon düzenlendiğini savunarak, bunun sokak hareketleriyle hükümetin devrilip devrilmemesi konusu olduğunu bildirdi.
Ergün, kendilerini diktatörlükle suçlayan CHP'nin, kendisini ana muhalefet partisine benzetmeye çalışması gerektiğini söyledi.
Bakan Ergün, "CHP, 1990'lı yıllarda İngiliz İşçi Partisi'nin yaşadığı değişimi yaşamadan, Türkiye'de iktidara talip bir ana muhalefet partisi olamaz. Çok temel değerlerini sorgulaması lazımdır. Altı oku sorgulamadan CHP'nin bir demokratik siyasi parti olması mümkün değildir. Onun için bizim ana muhalefet partisi, Türkiye'de hala geçmişi temsil eden bir partidir. Geçmişin partisi, geleceğin partisi olamaz. Sokak hareketlerinden iktidar çıkmaz. Çünkü halk kısa zamanda gördü, sokak hareketlerinin Türkiye'ye neye mal olacağını gördü. Bunun için sokak hareketlerinin yanında durmayı terk etti" diye konuştu.
-"Dünya, demokrasi konusunda ciddi bir samimiyet testinden geçiyor"
Bakan Ergün, konuşmasında Mısır'da ordunun yönetime el koymasını da değerlendirdi.
Ergün, şunları kaydetti:
"Yalnız imzayı asker görsün diye toplamıştık, meydanlarda da insanları ordu görsün diye toplamıştık' diyorsanız çok büyük bir yanlış yapmışsınız. İmzayı toplayacaksınız, sonra imzaları sandığa sokacaksınız bir de oradan çıkacaksınız. O zaman doğru bir iş yapmış olursunuz. Toplanan milyonları sandığa götüreceksiniz, sonra sandıktan çıkacaksınız. İşte bunu yapabilirseniz iktidar sizin olur. Mursi gider siz gelirseniz ama bunu yapmadınız. Orduyu çağırdınız. Genelkurmay başkanı açıklamada yaptı, 'Cumhurbaşkanını azlediyoruz' diye. Dünyanın neresinde ordunun cumhurbaşkanını azletme yetkisi var. Bunu ancak darbe yapar. Çıkacaksınız, 'darbe yaptım' diyeceksiniz. Dünya da iki yüzlü olmuş. Dünya, demokrasi konusunda ciddi bir samimiyet testinden geçiyor. Türkiye ile ilgili de samimiyet testinden geçilmişti şimdi Mısır'la ilgili bu testten geçiyor."
Kaynak: AA
Burada olayların bir kesitinin gösterildiğini, bu durumun yanlış anlaşılmalara yol açabileceğini ifade eden Ergün, ramazan ayında herkesin kendisini bu yönde muhasabe etmesi gerektiğini bildirdi.
"Ramazan ayında, biraz olayların içinden kendimizi çekip, etraflıca ne olup bittiğini görmemiz lazım" diyen Ergün, şunları kaydetti:
"Toplumları, ünivesiteleri vasıtasıyla derinlemesine analiz ediyorlar. Toplumların nerelerine basılırsa, hangi nedenle harekete geçirelebileceğini biliyorlar. Türkiye'de son zamanlarda olan olayların bir yönü de bu. Bir takım zayıf yapılar, örgütlü hareket ettirilmeye müsait yapılar üzeriden senelerdir bazı akademisyenlerin çalıştığını biliyoruz. Bizim şehrimizde o akademisyenlerden bir kısmı ABD ve İngiltere'den başka ülkelerden gelerek gösterilerde yer aldılar. Bazı kafelerde göstericilerin elebaşlarıyla toplantı yaptılar. Çünkü, uzun zamandır irtibat halindeydiler. Onlar hakkında kitapları var. Türkiye'deki üniversiteler, kendi toplumunun problemleri ve yaralarının nasıl tedavi edileceği konusunda şimdiye kadar kapsamlı bir rapor hazırlamış değiller. Türkiye'de vatandaşların problemleri nedir, nasıl çözülür gibi çalışma yerine, başka şeyleri tercih ettiler. Şimdi ilk defa üniversiteler asli görevlerine yeniden dönüp, toplumun sorunlarına da çözüm üreten mekanizmalar haline geliyorlar."
-CHP'nin durumu
Bakan Nihat Ergün, Türkiye'de yeni bir operasyon düzenlendiğini savunarak, bunun sokak hareketleriyle hükümetin devrilip devrilmemesi konusu olduğunu bildirdi.
Ergün, kendilerini diktatörlükle suçlayan CHP'nin, kendisini ana muhalefet partisine benzetmeye çalışması gerektiğini söyledi.
Bakan Ergün, "CHP, 1990'lı yıllarda İngiliz İşçi Partisi'nin yaşadığı değişimi yaşamadan, Türkiye'de iktidara talip bir ana muhalefet partisi olamaz. Çok temel değerlerini sorgulaması lazımdır. Altı oku sorgulamadan CHP'nin bir demokratik siyasi parti olması mümkün değildir. Onun için bizim ana muhalefet partisi, Türkiye'de hala geçmişi temsil eden bir partidir. Geçmişin partisi, geleceğin partisi olamaz. Sokak hareketlerinden iktidar çıkmaz. Çünkü halk kısa zamanda gördü, sokak hareketlerinin Türkiye'ye neye mal olacağını gördü. Bunun için sokak hareketlerinin yanında durmayı terk etti" diye konuştu.
-"Dünya, demokrasi konusunda ciddi bir samimiyet testinden geçiyor"
Bakan Ergün, konuşmasında Mısır'da ordunun yönetime el koymasını da değerlendirdi.
Ergün, şunları kaydetti:
"Yalnız imzayı asker görsün diye toplamıştık, meydanlarda da insanları ordu görsün diye toplamıştık' diyorsanız çok büyük bir yanlış yapmışsınız. İmzayı toplayacaksınız, sonra imzaları sandığa sokacaksınız bir de oradan çıkacaksınız. O zaman doğru bir iş yapmış olursunuz. Toplanan milyonları sandığa götüreceksiniz, sonra sandıktan çıkacaksınız. İşte bunu yapabilirseniz iktidar sizin olur. Mursi gider siz gelirseniz ama bunu yapmadınız. Orduyu çağırdınız. Genelkurmay başkanı açıklamada yaptı, 'Cumhurbaşkanını azlediyoruz' diye. Dünyanın neresinde ordunun cumhurbaşkanını azletme yetkisi var. Bunu ancak darbe yapar. Çıkacaksınız, 'darbe yaptım' diyeceksiniz. Dünya da iki yüzlü olmuş. Dünya, demokrasi konusunda ciddi bir samimiyet testinden geçiyor. Türkiye ile ilgili de samimiyet testinden geçilmişti şimdi Mısır'la ilgili bu testten geçiyor."