Kocası Öldükten Sonra Çocuklarına Hem Anne Hem De Baba Oldu

AFYONKARAHİSAR - ZAFER AKPINAR - MUSTAFA GÜNGÖR - Bolvadin ilçesinde yaşayan ve kamyon şoförü kocasının 10 yıl önce öldürülmesinden sonra hayata dört elle sarılan kadın çiftçi, 3 çocuğunu, tarlasını traktörle ekip biçerek, kiraz ve vişne bahçelerinde çalışarak, hayvancılıkla uğraşarak, gölde kamış keserek büyüttü.

İlçeye bağlı Derekarabağ köyünde yaşayan Şengül Baş,AA muhabirine yaptığı açıklamada, kamyon şoförü eşinin, 1 Mayıs 2003'te, Afyonkarahisar-Ankara karayolundaki Köroğlu Beli mevkisinde başına çekiçle vurularak öldürüldüğünü söyledi.

Bu olaydan sonra hayatının tamamen değiştiğini belirten Baş, 3 çocuğu için yaşama dört elle sarıldığını anlattı.

Aradan geçen 10 yılda katil ya da katillerin halen bulunamadığını dile getiren Baş, bu sürede gecesini gündüzüne katarak iki kızı ve bir oğlunu oldukça zor şartlarda büyüttüğünü kaydetti.

Eşi öldüğünde kızlarının 13 ve 14, oğlunun ise 8 yaşlarında olduğu bilgisini veren Baş, şöyle devam etti:

"Kamyon bizimdi. Satıp yerine traktör aldım. Traktörle köyde birçok kişinin işini yaparak para kazandım. Tarlaları ortak ekip gelir sağladım. Kış aylarında göle gidip kamış kestim, yaz aylarında gecem gündüzüm bahçe ve tarlalarda geçti. Özellikle ekin hasat dönemlerinde uyku nedir bilmeden bugünlere geldik. Gündüz kiraz ve vişne bahçelerinde yevmiye çalıştım. Gece geç saatlere kadar hasat ettiğimiz arpayı, samanı ambarlara taşıdım. Yoruldum ama çocuklarım için bunları yapmam lazımdı."

-Bir günlük yaşamı

Baş, iki kızını evlendirdiğini söyleyerek, halen traktör ve halk arasında "patpat" diye bilinen araçları kullanarak çalışmaya devam ettiğini belirtti.

Eşi öldüğünde 4 büyükbaş hayvanları bulunduğunu ifade eden Baş, şimdi ise 8'i sağılır 12 hayvana sahip olduklarını bildirdi.

Köylerinden Sultandağı ilçesine, kiraz ve vişne bahçelerinde günlük 35 lira ücretle çalışmak için her gün patpat ile 80 kilometre yol yaptığına işaret eden Baş, şöyle konuştu:

"Köyden bir grup halinde sabah 40 kilometre gidip akşam aynı yolu geliyoruz. Sabah saat 07.30'da bahçede olmak için 04.00 gibi uyanmak zorundayız. Hayvanlarımıza bakıyoruz, hazırlanıyoruz ve ardından 1 saat 15 dakikadan fazla süren yolculuk başlıyor. Saat 17.00 gibi paydos oluyor ve 18.30 gibi evimize dönüyoruz. Hayvanlarla ilgileniyorum. Ardından ektiğim tarlalarda biçilen ekini takip ediyorum. Buğday ve arpaları, samanları getiriyorum derken saat gece yarısını buluyor. Geriye 4-5 saatlik uyku zamanı kalıyor. Yaz aylarındaki yaklaşık 1,5 aylık yaşamım böyle geçiyor."

Baş, kiraz ve vişneden sonra civar köylerdeki tarlalarda yevmiyeye giderek, hayvanlara ot biçerek zamanını geçirdiğini anlattı.

Askerde olan oğlunu evlendirmek için para biriktirdiğini kaydeden Baş, "Yaz-kış demeden çalışarak, çocuklarıma hem annelik hem de babalık yaptım. Allah'a şükür sağlığım yerinde ve çalışabiliyorum. Düşmanımızı bilmeden 10 yıl yaşadık. 4 torunumu kucağıma aldım. Oğlumun çocuklarını da kucağıma alacağım günü görmek istiyorum" ifadesini kullandı.

Kaynak: AA