BDP'li Demirtaş'tan AK Parti'ye İmralı Mesajı
Tunceli - BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Hükümet artık İmralı'ya gidiş geliş meselesini bir lütuf meselesi gibi sunmaktan vazgeçmelidir" dedi.
Demirtaş, partisinin Tunceli İl Başkanlığı'nın olağanüstü kongresine katıldı.
Atatürk Spor Salonu'nda gerçekleştirilen kongrede konuşan Demirtaş, önemli bir süreçten geçildiğini belirterek, "Ortak bir duruş içerisinde olamazsak, ortak bir tavır, birlik içerisinde olamazsak ve Ortadoğu'da bütün halklarla birlikte doğru ittifakı, doğru birliği gerçekleştirmezsek ne bizim için ne de diğer halklar için tek başına kurtuluş olmayacak. Tarih bunu defalarca acı bir şekilde öğretmiş, göstermiştir" diye konuştu.
Bu ülkenin çocuklarına onurlu bir gelecek ve özgür bir yaşam bırakmak için gerekirse en ağır bedeli ödeyeceklerini belirten Demirtaş, "Bunun sözünü vermişsek gereğini yerine getireceğiz" dedi.
Konuşmasının ardından, CHP'den istifa ederek BDP'ye katılan Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'e parti rozetini takan Demirtaş, Sarıgül'ü kutladı. Demirtaş, Ergin Doğru'nun başkanlığındaki tek listeyle gidilen kongrenin yapıldığı salondan ayrılırken, basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Demirtaş, "Öcalan'la yaptığınız görüşmeyi değerlendirebilir misiniz?" sorusu üzerine, şöyle konuştu:
"İki ay boyunca kendisiyle hiçbir görüşme olmadı biliyorsunuz. Çözüm sürecinin bu kadar tartışıldığı, geri çekilmeyle ilgili bu kadar tartışmanın olduğu bir süreçte iki ay boyunca hiçbir heyetin İmralı'ya gidememiş olması, ailesinden, avukatlarından hiç kimsenin gidememiş olması büyük bir hatadır. Bir defa kendisi, bu konuda Hükümet'in tutumunu çok sert bir şekilde, çok net bir şekilde eleştiriyor. Yani kendisi bu müzakere sürecinin merkezinde, çatışmasızlığı ve geri çekilmeyi kendisi gerçekleştiriyor ama iki ay boyunca dünyayla bağı koparılıyor. Bu, kabul edilebilir bir durum değil. Bunun derhal giderilmesi gerekiyor. Hem kendisinin bu konuda Hükümet'e eleştirisi var hem de bizim bu konuda ısrarla Hükümet'in tutumunu değiştirmesi konusunda beklentimiz var. Hükümet artık İmralı'ya gidiş geliş meselesini bir lütuf meselesi gibi sunmaktan vazgeçmelidir. Türkiye'nin hangi cezaevine giderseniz gidin rahat bir şekilde oradaki hükümlülerle, tutuklularla görüşme yapabiliyorsunuz ama İmralı'da kanun manun uygulanmıyor. Böyle bir şey olabilir mi? Bunun hızla değişmesi lazım."
"Taksim Gezi Parkı'ndaki olayları Abdullah Öcalan nasıl değerlendiriyor?" sorusuna Demirtaş, "Gezi Parkı'ndaki direnişi anlamlı bulduğunu belirtiyor. Oradaki birliktelik ruhu, duruşun bir siyasi kırılma yarattığını ifade ediyor kendisi ama milliyetçi, ulusalcı çevrelerin de bir darbeci ruhla meseleye yaklaşmaması gerektiğini ve bu konuda da ilerici çevrelerin, demokratların dikkatli olması gerektiğini belirtiyordu" yanıtını verdi.
Selahattin Demirtaş, "Öcalan'ın PKK'nın geri dönüşüyle ilgili düşünceleri nelerdir?" sorusu üzerine, şunları kaydetti:
"Geri dönüş sürecinin aslında önemli ölçüde tamamlandığını, birinci aşamayla ilgili kısmın önemli aşamada tamamlandığını, şimdi adım sırasının Hükümet'te olduğunu, Hükümet'in demokratikleşme, demokratik siyasetin güçlendirilmesi adına artık ciddi çalışmalar yapması gerektiğini belirtiyor. Kendisi de bu süreci yakından dikkatle izlediğini belirtiyordu."
Kaynak: AA
Atatürk Spor Salonu'nda gerçekleştirilen kongrede konuşan Demirtaş, önemli bir süreçten geçildiğini belirterek, "Ortak bir duruş içerisinde olamazsak, ortak bir tavır, birlik içerisinde olamazsak ve Ortadoğu'da bütün halklarla birlikte doğru ittifakı, doğru birliği gerçekleştirmezsek ne bizim için ne de diğer halklar için tek başına kurtuluş olmayacak. Tarih bunu defalarca acı bir şekilde öğretmiş, göstermiştir" diye konuştu.
Bu ülkenin çocuklarına onurlu bir gelecek ve özgür bir yaşam bırakmak için gerekirse en ağır bedeli ödeyeceklerini belirten Demirtaş, "Bunun sözünü vermişsek gereğini yerine getireceğiz" dedi.
Konuşmasının ardından, CHP'den istifa ederek BDP'ye katılan Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'e parti rozetini takan Demirtaş, Sarıgül'ü kutladı. Demirtaş, Ergin Doğru'nun başkanlığındaki tek listeyle gidilen kongrenin yapıldığı salondan ayrılırken, basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Demirtaş, "Öcalan'la yaptığınız görüşmeyi değerlendirebilir misiniz?" sorusu üzerine, şöyle konuştu:
"İki ay boyunca kendisiyle hiçbir görüşme olmadı biliyorsunuz. Çözüm sürecinin bu kadar tartışıldığı, geri çekilmeyle ilgili bu kadar tartışmanın olduğu bir süreçte iki ay boyunca hiçbir heyetin İmralı'ya gidememiş olması, ailesinden, avukatlarından hiç kimsenin gidememiş olması büyük bir hatadır. Bir defa kendisi, bu konuda Hükümet'in tutumunu çok sert bir şekilde, çok net bir şekilde eleştiriyor. Yani kendisi bu müzakere sürecinin merkezinde, çatışmasızlığı ve geri çekilmeyi kendisi gerçekleştiriyor ama iki ay boyunca dünyayla bağı koparılıyor. Bu, kabul edilebilir bir durum değil. Bunun derhal giderilmesi gerekiyor. Hem kendisinin bu konuda Hükümet'e eleştirisi var hem de bizim bu konuda ısrarla Hükümet'in tutumunu değiştirmesi konusunda beklentimiz var. Hükümet artık İmralı'ya gidiş geliş meselesini bir lütuf meselesi gibi sunmaktan vazgeçmelidir. Türkiye'nin hangi cezaevine giderseniz gidin rahat bir şekilde oradaki hükümlülerle, tutuklularla görüşme yapabiliyorsunuz ama İmralı'da kanun manun uygulanmıyor. Böyle bir şey olabilir mi? Bunun hızla değişmesi lazım."
"Taksim Gezi Parkı'ndaki olayları Abdullah Öcalan nasıl değerlendiriyor?" sorusuna Demirtaş, "Gezi Parkı'ndaki direnişi anlamlı bulduğunu belirtiyor. Oradaki birliktelik ruhu, duruşun bir siyasi kırılma yarattığını ifade ediyor kendisi ama milliyetçi, ulusalcı çevrelerin de bir darbeci ruhla meseleye yaklaşmaması gerektiğini ve bu konuda da ilerici çevrelerin, demokratların dikkatli olması gerektiğini belirtiyordu" yanıtını verdi.
Selahattin Demirtaş, "Öcalan'ın PKK'nın geri dönüşüyle ilgili düşünceleri nelerdir?" sorusu üzerine, şunları kaydetti:
"Geri dönüş sürecinin aslında önemli ölçüde tamamlandığını, birinci aşamayla ilgili kısmın önemli aşamada tamamlandığını, şimdi adım sırasının Hükümet'te olduğunu, Hükümet'in demokratikleşme, demokratik siyasetin güçlendirilmesi adına artık ciddi çalışmalar yapması gerektiğini belirtiyor. Kendisi de bu süreci yakından dikkatle izlediğini belirtiyordu."