Para Kazanırken Sağlığınızdan Olmayın
İZMİR - EFSUN YILMAZ - Makyaj malzemesinden otomotiv üretimine kadar pek çok sektörde kullanımı yaygınlaşan metallerin neden olduğu meslek hastalıklarını kontrol etmek amacıyla İzmir Halk Sağlığı Laboratuvarı, kandaki bakır, kadmiyum, kobalt ve selenyum oranlarını ölçmeye başladı.
Laboratuvar Sorumlusu Dr. Fatma Nur Aktaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, daha önce kandaki kurşun, arsenik, civa oranlarına ilişkin tahliller yaptıklarını, çeşitli endüstriyel alanlarda çalışan işçilerin maruziyetlerini giderebilmek amacıyla tahlil yelpazesini genişlettiklerini belirtti.
Laboratuvarlarında, mart ayından bu yana kandaki bakır, kadmiyum, kobalt ve selenyumu da kontrol edebildiklerini söyleyen Dr. Aktaş, bakırın üstün fiziksel ve kimyasal özelliklerinden dolayı endüstride yaygın olarak kullanıldığını, özellikle elektrik ve elektronik, inşaat, ulaşım, endüstriyel ekipman, kimya, kuyumculuk, boya sanayi ve turistik eşya üretiminde çalışanların bu metalden olumsuz etkilendiğini ve meslek hastalığına yakalanabileceğini anlattı.
Fatma Nur Aktaş, kandaki bakır düzeyinin yüksek olması sonucu ağır ishal, böbreklerde, karaciğerde ve sinir sisteminde hasar oluştuğuna dikkati çekti.
-"Bronşitten kansere onlarca meslek hastalığı var"
Kadmiyumun ise deniz ve alkali ortama dayanıklı olması nedeniyle demir, çelik, pirinç ve alüminyum kaplamasında kullanıldığına işaret eden Aktaş, bu metalin elektrik, elektronik, uzay ve otomotiv sanayisinde çok yaygın olarak kullanıldığını söyledi.
Pil, boya, plastik, sentetik elyaf sanayi, televizyon tüpleri ve florasan lamba üretiminde kullanılan kadmiyumun akciğer kanserine neden olabildiğini vurgulayan Fatma Nur Aktaş, "Ayrıca kadmiyuma maruziyet sonucu pnömoni, kronik bronşit gibi akciğer hasarı ve böbrek hasarı da oluşabildiğini biliyoruz" diye konuştu.
Fatma Nur Aktaş, cam pigment, boya, elektronik cihaz, lastik gibi maddelerin üretimi sırasında kandaki selenyum düzeyinin yükseldiğini vurgulayarak, bu durumda saç dökülmesi, sinir sistemi bozuklukları ve karaciğer hasarının oluşabileceğini kaydetti.
-Civa, kurşun, arsenik
Civa, kurşun ve arsenik ölçümünü ise uzun süredir yaptıklarını dile getiren Aktaş, diş tedavisinden ev aletleri üretimine kadar yüzlerce alanda kullanılan metallerin unutkanlıktan guatra, davranış bozukluklarından depresyona kadar birçok hastalığa davetiye çıkardığını, bronşitten kansere kadar birçok hastalığa neden olan metalleri ölçmeyi amaçladıklarını ifade etti.
Fatma Nur Aktaş, teknoloji ilerledikçe metallere talebin arttığını anlatarak, şunları söyledi:
"Bu sektörlerde çalışanlarda maruziyet azalmadan devam etmektedir. Kişilerin sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi açısından belirli periyodlarla bu etken maddelerin analizini yapmayı amaçladık. Örneğin kanda kurşun düzeylerinin 3 ayda bir iş yeri hekimince yapılması ve takibi zorunlu. Bu ajanlara maruz kalma sonucunda değişik yelpazede sağlık problemleri oluşuyor. Bunların her birinde neden olan etkene ve oluşan hasara yönelik tedavi planlanmaktadır. Bu etkenlerden ve aşırı maruz kalmadan korunmak için iş yerlerinde güvenlik tedbirlerinin eksiksiz uygulanması ve kişisel koruyucuların tüm çalışanlarca kullanılması gerekiyor."
Aktaş, işveren veya işçi talebi doğrultusunda kan ölçümü yaptıklarını da sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Laboratuvarlarında, mart ayından bu yana kandaki bakır, kadmiyum, kobalt ve selenyumu da kontrol edebildiklerini söyleyen Dr. Aktaş, bakırın üstün fiziksel ve kimyasal özelliklerinden dolayı endüstride yaygın olarak kullanıldığını, özellikle elektrik ve elektronik, inşaat, ulaşım, endüstriyel ekipman, kimya, kuyumculuk, boya sanayi ve turistik eşya üretiminde çalışanların bu metalden olumsuz etkilendiğini ve meslek hastalığına yakalanabileceğini anlattı.
Fatma Nur Aktaş, kandaki bakır düzeyinin yüksek olması sonucu ağır ishal, böbreklerde, karaciğerde ve sinir sisteminde hasar oluştuğuna dikkati çekti.
-"Bronşitten kansere onlarca meslek hastalığı var"
Kadmiyumun ise deniz ve alkali ortama dayanıklı olması nedeniyle demir, çelik, pirinç ve alüminyum kaplamasında kullanıldığına işaret eden Aktaş, bu metalin elektrik, elektronik, uzay ve otomotiv sanayisinde çok yaygın olarak kullanıldığını söyledi.
Pil, boya, plastik, sentetik elyaf sanayi, televizyon tüpleri ve florasan lamba üretiminde kullanılan kadmiyumun akciğer kanserine neden olabildiğini vurgulayan Fatma Nur Aktaş, "Ayrıca kadmiyuma maruziyet sonucu pnömoni, kronik bronşit gibi akciğer hasarı ve böbrek hasarı da oluşabildiğini biliyoruz" diye konuştu.
Fatma Nur Aktaş, cam pigment, boya, elektronik cihaz, lastik gibi maddelerin üretimi sırasında kandaki selenyum düzeyinin yükseldiğini vurgulayarak, bu durumda saç dökülmesi, sinir sistemi bozuklukları ve karaciğer hasarının oluşabileceğini kaydetti.
-Civa, kurşun, arsenik
Civa, kurşun ve arsenik ölçümünü ise uzun süredir yaptıklarını dile getiren Aktaş, diş tedavisinden ev aletleri üretimine kadar yüzlerce alanda kullanılan metallerin unutkanlıktan guatra, davranış bozukluklarından depresyona kadar birçok hastalığa davetiye çıkardığını, bronşitten kansere kadar birçok hastalığa neden olan metalleri ölçmeyi amaçladıklarını ifade etti.
Fatma Nur Aktaş, teknoloji ilerledikçe metallere talebin arttığını anlatarak, şunları söyledi:
"Bu sektörlerde çalışanlarda maruziyet azalmadan devam etmektedir. Kişilerin sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi açısından belirli periyodlarla bu etken maddelerin analizini yapmayı amaçladık. Örneğin kanda kurşun düzeylerinin 3 ayda bir iş yeri hekimince yapılması ve takibi zorunlu. Bu ajanlara maruz kalma sonucunda değişik yelpazede sağlık problemleri oluşuyor. Bunların her birinde neden olan etkene ve oluşan hasara yönelik tedavi planlanmaktadır. Bu etkenlerden ve aşırı maruz kalmadan korunmak için iş yerlerinde güvenlik tedbirlerinin eksiksiz uygulanması ve kişisel koruyucuların tüm çalışanlarca kullanılması gerekiyor."
Aktaş, işveren veya işçi talebi doğrultusunda kan ölçümü yaptıklarını da sözlerine ekledi.