Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç'tan açıklama
Samsun - Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, "Dün ve önceki günlerde ortaya konan fotoğraflar hayallerimizin üzerine karabasan gibi çöktü. Maalesef imajımızın üstünde kara bulutlar dolaştırdı. Ve maalesef Türkiye'yi dünyaya hiç hak etmediğimiz biçimde aktardı" dedi.
Bir takım programlara katılmak üzere Samsun'a gelen Kılıç, AK Parti Atakum İlçe Teşkilatı'nın fotoğraf sergisinin açılışını yaptı.
Burada bir konuşma yapan Bakan Kılıç, Gezi Parkı olaylarına destek için dün Samsun'da yapılan eylemlere değinerek, demokrasinin gereğinin millet iradesiyle gelenlere sonuna kadar saygı duymak olduğunu söyledi.
Ancak hayatın değişik zamanlarında, demokrasi tarihinin değişik zamanlarında sandıktan çıkmayı bir türlü başaramayanların sandıkları yarma ya da kırma arzularının hep olduğunu aktaran Kılıç, "İnanıyorum ki Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının tamamı sınırsız bir demokrasi arayışı içindedir. Ama herkesin ne istediğini ve neyi nasıl istediğini bilmesi lazım. Özellikle bugünlerde bunu bir kez daha düşünmemiz lazım" diye konuştu.
"Taş atarak hak aranmaz, molotof kokteyli atarak demokrasi aranmaz. Orta refüjdeki demir parmaklıkları parçalayıp sivillerin ve siyasilerin üzerine fırlatmak bir hak arama yöntemi olarak görülemez" diyen Bakan Kılıç, şunları kaydetti:
"İnanıyorum ki dün bir eylem hadisesinin içinde yer alan gençlerimiz, nerede ne yapmak istediklerinin tam manasıyla farkında değillerdi. Ve yine inanıyorum ki her büyük kalabalığın içinde olduğu gibi dün akşamki kalabalığın içinde de çok sayıda amacı başka provokasyon görevlileri vardı. Şuradaki şişeler, demir çubuklar, kaldırım taşları, peki o taşlara ne demek lazım. Demir bilyelere ne demek lazım, cam bilyelere ne demek lazım. Orta refüjden sökülen demirlerin parmaklıklarına ne demek lazım. Şişelere ne demek lazım. Yazık günah."
-"Ortaya konan fotoğraflar hayallerimizin üzerine karabasan gibi çöktü"
Türkiye Cumhuriyeti için büyük hayalleri, büyük hedefleri olduğunu anlatan Bakan Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ama dün ve önceki günlerde ortaya konan fotoğraflar hayallerimizin üzerine karabasan gibi çöktü. Maalesef imajımızın üstünde kara bulutlar dolaştırdı. Ve maalesef Türkiye'yi dünyaya hiç hak etmediğimiz biçimde aktardı. Maalesef, maalesef, maalesef. Bu eylemleri yapanların 'Türk baharı' lafını duyduklarında canlarının sıkıldığını biliyorum, sokağa çıktıklarına pişman olduklarını biliyorum. Orta Doğu'daki hareketlerle, demokratik ve laik Türkiye Cumhuriyeti'nin, son 10 yılda milli gelirini 3 buçuk kat artıran Türkiye Cumhuriyeti'nin kıyaslanmasından büyük rahatsızlık duyduklarını biliyorum. Ama bu fotoğrafı verenler onlardır. Bu sevimsiz görüntülerin ortaya çıkmasına neden olanlar onlardır. Yoksa hiçbirimiz, hiçbir hükümet üyesi, başbakanımız, bizler, kitlelerin hukukun sınırları içinde hak aramasından, farklı fikirleri seslendirmesinden rahatsız değiliz. Ama yazık edilen ülke Türkiye'dir. İmajı zedelenen Cumhuriyet, Türkiye Cumhuriyeti'dir. Sanki demokrasisi yokmuş gibi özgürlükleri yokmuş gibi hukukun üstünlüğüne dayalı millet iradesiyle yönetilmiyormuş gibi 3. dünya demokrasileriyle kıyaslanan milletin adı da Türk milletidir. Artık herkesin başını iki elinin arasına alması bir kere daha yetmiyorsa bin kere daha, yetmiyorsa bir milyon kere daha düşünmesi lazımdır."
Bakan Kılıç konuşmasının ardından serginin açılışını yaptı, diğer protokol üyeleriyle sergiyi gezdi.
Kaynak: AA
Burada bir konuşma yapan Bakan Kılıç, Gezi Parkı olaylarına destek için dün Samsun'da yapılan eylemlere değinerek, demokrasinin gereğinin millet iradesiyle gelenlere sonuna kadar saygı duymak olduğunu söyledi.
Ancak hayatın değişik zamanlarında, demokrasi tarihinin değişik zamanlarında sandıktan çıkmayı bir türlü başaramayanların sandıkları yarma ya da kırma arzularının hep olduğunu aktaran Kılıç, "İnanıyorum ki Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının tamamı sınırsız bir demokrasi arayışı içindedir. Ama herkesin ne istediğini ve neyi nasıl istediğini bilmesi lazım. Özellikle bugünlerde bunu bir kez daha düşünmemiz lazım" diye konuştu.
"Taş atarak hak aranmaz, molotof kokteyli atarak demokrasi aranmaz. Orta refüjdeki demir parmaklıkları parçalayıp sivillerin ve siyasilerin üzerine fırlatmak bir hak arama yöntemi olarak görülemez" diyen Bakan Kılıç, şunları kaydetti:
"İnanıyorum ki dün bir eylem hadisesinin içinde yer alan gençlerimiz, nerede ne yapmak istediklerinin tam manasıyla farkında değillerdi. Ve yine inanıyorum ki her büyük kalabalığın içinde olduğu gibi dün akşamki kalabalığın içinde de çok sayıda amacı başka provokasyon görevlileri vardı. Şuradaki şişeler, demir çubuklar, kaldırım taşları, peki o taşlara ne demek lazım. Demir bilyelere ne demek lazım, cam bilyelere ne demek lazım. Orta refüjden sökülen demirlerin parmaklıklarına ne demek lazım. Şişelere ne demek lazım. Yazık günah."
-"Ortaya konan fotoğraflar hayallerimizin üzerine karabasan gibi çöktü"
Türkiye Cumhuriyeti için büyük hayalleri, büyük hedefleri olduğunu anlatan Bakan Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ama dün ve önceki günlerde ortaya konan fotoğraflar hayallerimizin üzerine karabasan gibi çöktü. Maalesef imajımızın üstünde kara bulutlar dolaştırdı. Ve maalesef Türkiye'yi dünyaya hiç hak etmediğimiz biçimde aktardı. Maalesef, maalesef, maalesef. Bu eylemleri yapanların 'Türk baharı' lafını duyduklarında canlarının sıkıldığını biliyorum, sokağa çıktıklarına pişman olduklarını biliyorum. Orta Doğu'daki hareketlerle, demokratik ve laik Türkiye Cumhuriyeti'nin, son 10 yılda milli gelirini 3 buçuk kat artıran Türkiye Cumhuriyeti'nin kıyaslanmasından büyük rahatsızlık duyduklarını biliyorum. Ama bu fotoğrafı verenler onlardır. Bu sevimsiz görüntülerin ortaya çıkmasına neden olanlar onlardır. Yoksa hiçbirimiz, hiçbir hükümet üyesi, başbakanımız, bizler, kitlelerin hukukun sınırları içinde hak aramasından, farklı fikirleri seslendirmesinden rahatsız değiliz. Ama yazık edilen ülke Türkiye'dir. İmajı zedelenen Cumhuriyet, Türkiye Cumhuriyeti'dir. Sanki demokrasisi yokmuş gibi özgürlükleri yokmuş gibi hukukun üstünlüğüne dayalı millet iradesiyle yönetilmiyormuş gibi 3. dünya demokrasileriyle kıyaslanan milletin adı da Türk milletidir. Artık herkesin başını iki elinin arasına alması bir kere daha yetmiyorsa bin kere daha, yetmiyorsa bir milyon kere daha düşünmesi lazımdır."
Bakan Kılıç konuşmasının ardından serginin açılışını yaptı, diğer protokol üyeleriyle sergiyi gezdi.