Camiler çocuk açtı
ANKARA - ENES KAPLAN - Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "Bu yaz kurslarında hiçbir şey yapmasak, sadece çocuklarımızın camiyle buluşması, çocuklarımızın minbere, mihraba tırmanması, kürsüye çıkması, safların arasında koşuşturması dahi bu ülke için, bu millet için birer rahmettir. Hepimizin bu bilinçte olduğunu biliyorum" dedi.
Görmez, yaz Kur'an kurslarının başlaması dolayısıyla Diyanet İşleri Başkanlığı Konferans Salonu'ndaki programda, yaz kurslarında görev yapacak din görevlileri ve Kur'an Kursu öğreticilerine, Diyanet'in cami içinde ve dışında 100'ü aşkın ülkede hizmet yürüttüğünü anlattı. Görmez, "Bunların hepsini topladığımızda milletin geleceğine yapılan yatırım diyebileceğimiz en önemli hizmet bu yaz kurslarıdır. Çocuklarımızın gelecek kimliğini inşa etmesine katkıda bulunacak yaz kursları son derece önem arz etmektedir" dedi.
Yaz tatilinin başlamasıyla herkesin farklı bir program yaptığını ifade eden Görmez, Diyanet'in ise tatilin en az iki ayını çocuklara Kur'an'ı öğretmek için vesile edindiğini bildirdi.
Kursların en önemli tarafının çocukların camiyle buluşması olduğuna dikkati çeken Görmez, şöyle devam etti:
"En çok önem vermemiz gereken husus, cami çocuk buluşması olmalıdır. 'Camiler çocuk açacak ','Camiler çiçek açacak' sloganımızla camilerin cennet bahçesine dönüşmesi çocuklarımızın da çiçek olarak cennet bahçesindeki varlığını milletimiz adına önemsiyoruz. Ayrıca iki yıldır belki bundan sonraki birkaç yıl daha, yaz kurslarımız tam da Kur'an'ın indiği Ramazan ayına denk geliyor. Ramazan ayı bu kurslarımızın aşkından, heyecanından bir şey eksiltmemeli. Çocuk, cami, Ramazan ve Kur'an buluşmasının hepimiz için, milletimiz için çok önemli olduğunu hatırlatmak istiyorum."
Her mü'min çocuğun Kur'an'la tanışması gerektiğine vurgu yapan Görmez, "Bu yaz kurslarında hiçbir şey yapmasak, sadece çocuklarımızın camiyle buluşması, çocuklarımızın minbere, mihraba tırmanması, kürsüye çıkması, safların arasında koşuşturması dahi bu ülke için, bu millet için birer rahmettir. Hepinizin bu bilinçte olduğunu biliyorum" dedi.
Görmez, örgün eğitim sistemi içerisinde de din öğretimi verildiğini ancak üniversite yıllarından sonra bile gençlerin camide, minberle mihrabı, ayetle hadisi karıştırabildiklerine şahit olduklarını söyledi.
Görmez, şu görüşleri dile getirdi:
"Bu ülkede yaşayan her insanın, her vatandaşın bu ülkenin tarihini, kültürünü, şarkılarını, türkülerini dahi anlayabilmesi için dini literatürden haberdar olması gerekiyor. Asgari bir din kültürü olmazsa bu ülkenin çocukları kendi tarihinden, kültüründen haberdar olması, kendi türkülerini, şarkılarını anlaması mümkün değil. Din öğretiminin varlığı ülkemiz için şanstır. Ancak yaygın din eğitimi olarak çocuklarımızın, gençlerimizin, büyüklerimizin tek istifadesi, camilerde, Kur'an kurslarında verilen bu Kur'an hizmetidir. Kelimeler ve kavramlardan ibaret din öğretimi manevi hayatın inşasına faydalı olamaz."
Dini bilgilerin öğrenilmesinin, çocukların, gençlerin, kızların, kadınların manevi hayatlarını inşa etmelerine yardımcı olunması isteniyorsa kurslara herkesin büyük önem vermesi gerektiğini aktaran Görmez, kurslarda sadece Kur'an'ın değil, surelerin, duaların, temel dini bilgilerin, namazın, orucun, haccın ve temel ibadetlerin öğretildiğini dile getirdi.
Görmez, "En önemlisi sevgili Peygamberimizin hayatını öğretiyoruz. Bunların her biri rahmet vesilesidir, büyük bir güzelliktir. Kendimizi bu güzelliklerden mahrum etmememiz gerekiyor" diye konuştu.
"Annelerden, babalardan, camilerde görev yapan hocalarımızdan ve cami cemaatimizden bir istirhamım var" ifadesini kullanan Görmez, şunları söyledi:
"Dünya hayatında sizin için en değerli olan çocuklarınızın, hem dünyada hem de ahirette mesut ve bahtiyar bir hayat yaşamasını istiyorsanız onlara Rablerini anlatın. Çocukluk ve gençliklerini Rablerini, Peygamberlerini öğrenmeden bitirirlerse önce ebeveyn olarak aileler çeker, sonra millet ve tüm insanlık çeker onlardan. Ebedi hayatlarını da mahvetmiş oluruz. Mutlaka çocuklarımızın camiyle, Kur'an'la, Peygamberle, namazla, oruçla tanışmalarını sağlamalıyız. Camide Kur'an atmosferinde çocukların neşeyle, arkadaşlarıyla koşturarak, oyunlar oynayarak Kur'an'ı, dinlerini öğrenmesi onlar için büyük keyiftir. Onları bu güzellikten mahrum edemeyiz."
Yaz kurslarında görev yapacak din görevlileri ve öğreticilerden çocukları en kıymetli misafir olarak ağırlamalarını, sevgiyi, şefkati, merhameti onlardan esirgememelerini isteyen Görmez, "Onları Allah'ın nadide çiçekleri, birer misafirleri olarak kabul edelim" dedi.
Kaynak: AA
Yaz tatilinin başlamasıyla herkesin farklı bir program yaptığını ifade eden Görmez, Diyanet'in ise tatilin en az iki ayını çocuklara Kur'an'ı öğretmek için vesile edindiğini bildirdi.
Kursların en önemli tarafının çocukların camiyle buluşması olduğuna dikkati çeken Görmez, şöyle devam etti:
"En çok önem vermemiz gereken husus, cami çocuk buluşması olmalıdır. 'Camiler çocuk açacak ','Camiler çiçek açacak' sloganımızla camilerin cennet bahçesine dönüşmesi çocuklarımızın da çiçek olarak cennet bahçesindeki varlığını milletimiz adına önemsiyoruz. Ayrıca iki yıldır belki bundan sonraki birkaç yıl daha, yaz kurslarımız tam da Kur'an'ın indiği Ramazan ayına denk geliyor. Ramazan ayı bu kurslarımızın aşkından, heyecanından bir şey eksiltmemeli. Çocuk, cami, Ramazan ve Kur'an buluşmasının hepimiz için, milletimiz için çok önemli olduğunu hatırlatmak istiyorum."
Her mü'min çocuğun Kur'an'la tanışması gerektiğine vurgu yapan Görmez, "Bu yaz kurslarında hiçbir şey yapmasak, sadece çocuklarımızın camiyle buluşması, çocuklarımızın minbere, mihraba tırmanması, kürsüye çıkması, safların arasında koşuşturması dahi bu ülke için, bu millet için birer rahmettir. Hepinizin bu bilinçte olduğunu biliyorum" dedi.
Görmez, örgün eğitim sistemi içerisinde de din öğretimi verildiğini ancak üniversite yıllarından sonra bile gençlerin camide, minberle mihrabı, ayetle hadisi karıştırabildiklerine şahit olduklarını söyledi.
Görmez, şu görüşleri dile getirdi:
"Bu ülkede yaşayan her insanın, her vatandaşın bu ülkenin tarihini, kültürünü, şarkılarını, türkülerini dahi anlayabilmesi için dini literatürden haberdar olması gerekiyor. Asgari bir din kültürü olmazsa bu ülkenin çocukları kendi tarihinden, kültüründen haberdar olması, kendi türkülerini, şarkılarını anlaması mümkün değil. Din öğretiminin varlığı ülkemiz için şanstır. Ancak yaygın din eğitimi olarak çocuklarımızın, gençlerimizin, büyüklerimizin tek istifadesi, camilerde, Kur'an kurslarında verilen bu Kur'an hizmetidir. Kelimeler ve kavramlardan ibaret din öğretimi manevi hayatın inşasına faydalı olamaz."
Dini bilgilerin öğrenilmesinin, çocukların, gençlerin, kızların, kadınların manevi hayatlarını inşa etmelerine yardımcı olunması isteniyorsa kurslara herkesin büyük önem vermesi gerektiğini aktaran Görmez, kurslarda sadece Kur'an'ın değil, surelerin, duaların, temel dini bilgilerin, namazın, orucun, haccın ve temel ibadetlerin öğretildiğini dile getirdi.
Görmez, "En önemlisi sevgili Peygamberimizin hayatını öğretiyoruz. Bunların her biri rahmet vesilesidir, büyük bir güzelliktir. Kendimizi bu güzelliklerden mahrum etmememiz gerekiyor" diye konuştu.
"Annelerden, babalardan, camilerde görev yapan hocalarımızdan ve cami cemaatimizden bir istirhamım var" ifadesini kullanan Görmez, şunları söyledi:
"Dünya hayatında sizin için en değerli olan çocuklarınızın, hem dünyada hem de ahirette mesut ve bahtiyar bir hayat yaşamasını istiyorsanız onlara Rablerini anlatın. Çocukluk ve gençliklerini Rablerini, Peygamberlerini öğrenmeden bitirirlerse önce ebeveyn olarak aileler çeker, sonra millet ve tüm insanlık çeker onlardan. Ebedi hayatlarını da mahvetmiş oluruz. Mutlaka çocuklarımızın camiyle, Kur'an'la, Peygamberle, namazla, oruçla tanışmalarını sağlamalıyız. Camide Kur'an atmosferinde çocukların neşeyle, arkadaşlarıyla koşturarak, oyunlar oynayarak Kur'an'ı, dinlerini öğrenmesi onlar için büyük keyiftir. Onları bu güzellikten mahrum edemeyiz."
Yaz kurslarında görev yapacak din görevlileri ve öğreticilerden çocukları en kıymetli misafir olarak ağırlamalarını, sevgiyi, şefkati, merhameti onlardan esirgememelerini isteyen Görmez, "Onları Allah'ın nadide çiçekleri, birer misafirleri olarak kabul edelim" dedi.