Tığ, Okurlarıyla Söyleşti, Kitabını İmzaladı

Ünlü Oyuncu-Yönetmen-Şair Yılmaz Erdoğan’ın önsözünü yazdığı “Bilinmeyen Mektupları ve Şiirleri Rüştü Onur/Mektubun Avucumda” adlı son kitabını imzalayan Tığ, Rüştü Onur’u ve hakkında yanlış bilinenleri anlattı.

Zonguldak Belediyesi’nin 21-23 Haziran 2013 tarihleri arasındaki “Kurtuluş Günü Etkinlikleri” kapsamında düzenlenen söyleşi ve imza günü, Cumartesi günü saat 14.00’de Zonguldak Belediyesi Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Belediye Kültür Merkezi Müdürü Abdullah Bakır ve Karaelmas Gazeteciler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Atilla Öksüz’ün kısa konuşmasıyla başlayan söyleşide, Rüştü Onur’un yaşamına dair kesitler, Onur’un hayatının da kısmen anlatıldığı “Kelebeğin Rüyası” filmi üzerine eleştiriler ve “mükellefiyet” dönemine ait çelişkiler tartışıldı.

Programa; CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Zonguldak Temsilcisi ve Karaelmas Gazeteciler Derneği Başkanı Osman Sav, CHP İl Sekreteri Nurettin Yolcu, CHP Merkez İlçe Başkanı Cemal Şahin, MHP Kadın Kolları Başkanı Mevlüde Yalçıner, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Muharrem Coşkun, Belediye-İş Sendikası Zonguldak Şube Başkanı Tahsin Atayan, TMMOB Maden Mühendisleri Odası Şube Başkanı Erdoğan Kaymakçı, ZOKEV Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Öztürk, TMMOB Mimarlar Odası İl Temsilcisi Turhan Demirtaş, Karadeniz Muhtarlar Federasyonu ve Zonguldak Muhtarlar Derneği Başkanı Şerafettin Nas, Zonguldak Kalkındırma Derneği Başkanı Necati Başar, Zonguldak Artvinliler Derneği Başkanı Osman Bekaroğlu, Zonguldak Kültür, Eğitim ve Dayanışma Derneği (ZOKED) Başkanı Salih Alemdar, Zonguldak Şehit Aileleri Sosyal Dayanışma Derneği Başkanı Mustafa Yorulmaz, Kent Konseyi adına Okan Girgin, duayen gazetecilerden Ali Bahadır, karikatüristler Ayhan Kiraz ve Mete Arif Tokmak, araştırmacı-yazar Ali Kaya, Mustafa Yüce başta olmak üzere çok sayıda konuk katıldı.

Rüştü Onur’un hayatı, şiirleri ve kitaba konu olan mektupları hakkında güncel bilgileri paylaşan İbrahim Tığ, Rüştü Onur hakkında bazı bilgilerin yanlış olduğunu belirterek, gerekçeleriyle tek tek anlattı.

Tığ, şair ve öğretmen Behçet Necatigil ile Rüştü Onur’un tarihsel bilgilere göre hayatlarının hiçbir zaman Çelikel Lisesi’nde kesişmediğine dikkat çekerek, “Behçet Necatigil, hiçbir zaman Rüştü Onur’un Çelikel Lisesi’nde öğretmeni olmamıştır. Muzaffer Tayyip Uslu ise sadece bir yıl Behçet Necatigil’in öğrencisi olmuştur” dedi.

Tığ, Rüştü Onur’un hayatını da içine alan “Kelebeğin Rüyası” filmi gündeme geldiğinde Yönetmen Yılmaz Erdoğan’ın Rüştü Onur’la ilgili kitaptan yararlanmak istediğini, kendilerinin de bundan dolayı çok memnun olduğunu belirtti.

Tığ, şöyle devam etti:
“Rüştü Onur’un baldızı, değerli ve güzel insan, tiyatro sanatçısı Sabahat Sessiz’e ulaştık ve sağ olsun, Rüştü Onur’un bilinmeyen mektup, fotoğraf ve şiirlerinin asıllarını bize verdi. Bu arada güzel insan, ağabey Yılmaz Erdoğan ile sevgili kardeşim Ferhat Bilgin’in de çok yüksek katkı ve desteklerini gördüm. Şimdi gelelim, Rüştü Onur ve Mediha sessiz ile ilgili olarak şimdiye kadar gazete, dergi ve kitaplarda yer alan yanlış bilgilere. Deniliyor ki: Rüştü Onur ile Mediha Sessiz hastanede yatarken tanıştı. Doğrusu: İstanbul-Zonguldak seferini yapan Anafarta Vapuru’nda tanıştı. Mediha Sessiz tifodan öldü. Doğrusu: Karın zarı iltihabından (apandist patlaması) öldü. Mediha, Çingen kızıydı. Doğrusu: Annesi Ünyeli, babası ise Bitlis Eşrefhanoğulları sülalesinden. Şunları da bilmenizi isterim: Mediha Sessiz, Kandilli Lisesi’ni bitirip memur sınavına giriyor ve kazanarak Karabük Demir-Çelik Fabrikası’nda çalışmaya başlıyor. Rüştü ile Beşiktaş Evlendirme Dairesi’nde nikahları kıyılıyor. Rüştü’nün, ‘Ben salata satayım Şair Leyla Sokağı’nda’ dizesi, komşusu baharatçı-manav Osman amcasına yardım amaçlı tezgahında bulunmasından ibarettir. Beşiktaş’ta Mediha’nın evine yerleşen Rüştü Onur’un bir sokak arkasında da Muzaffer Tayyip Uslu’nun evi bulunuyor ve dostlukları böylece ilerliyor. Rüştü’nün Mediha’ya yazdığı 71 mektup ile hiç bir yerde yer almayan 7 şiirine de ilk kez bu kitabımızda yer verdik.”
Söyleşide, Belediye Kültür Merkezi Müdürü Abdullah Bakır’ın, “Kelebeğin Rüyası filmini nasıl buldunuz? Sizce Rüştü’nün hayatını yeterince anlatabildi mi?” yönündeki sorusunun ardından, Tığ, şairleri anlatan, şiiri anlatan böylesi bir filmi gerçekleştirdiği için Yılmaz Erdoğan’a teşekkür etti. Filmde gerçek hikayenin birebir geçmesi yönündeki beklentilerin ve hayal kırıklıklarının farkında olduğunu belirten Tığ, sinema eleştirmeni olmadığı için bu yönde çok fazla yorum yapmanın doğru olmayacağını hatırlattı. Bunun üzerine katılımcılar söz alarak, filmde anlatılan “mükellefiyet” dönemi üzerine farklı görüş ve önerilerini sundular.

CHP Milletvekili Ali İhsan Köktürk ise, filmde “mükellefiyet” döneminin abartılı ve o günün CHP hükümetini rencide edecek şekilde anlatıldığına dikkat çekerek, bu konuda meclise bir soru önergesi vermeyi düşündüğünü, ancak sonra vazgeçtiğini hatırlattı.

ZOKEV Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Öztürk de, mükellefiyet döneminin çok ağır ve baskıcı şartlarda yaşandığına dikkat çekerek, İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” adlı kitabında çok daha çarpıcı şekilde yansıtıldığına dikkat çekti. Tartışmalarda “Kelebeğin Rüyası”nın bir belgesel değil, senaryo olduğu hatırlatılırken, tartışmaya, Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, Ali Kaya, Mustafa Yüce, Ali Bahadır da katıldı.

Tartışmalarda, böyle bir filmin Rüştü Onur ve Muzaffer Tayyip Uslu’yu yaşatma adına güzel bir fırsat sunduğu, aynı ilginin unutulmuş diğer isimler için de gösterilmesi gerektiği vurgusu öne çıktı. Tartışmadan çıkarılan bir diğer sonuç ise, Rüştü Onur’un hayatını ve mükellefiyet dönemini ayrı ayrı anlatan iki filme ihtiyaç olduğu yönündeydi.

Söyleşinin ardından İbrahim Tığ, okurlarına kitabını imzaladı.