Köy Hayatını, Apartmanın 9. Katına Taşıdı
Diyarbakırlı müteahhit Yaşar Kaplan, hem köy hem şehir yaşantısından vazgeçemeyince kendi yaptığı apartmanın 9. katını adeta köye çevirdi.
Bismil ilçesi Işıklar köyünden eğitim için geldiği Diyarbakır'da yaşamaya başlayan Yaşar Kaplan,21 yıldır Diyarbakır'da müteahhitlik yapıyor. Kaplan, köyüne olan özlemini dindirmek için Bağlar ilçesinde kendi yaptığı apartmanın yaklaşık 800 metrekare olan 9. katındaki alana, 8 odalı ev, köy ekmeği yapmak için tandır, yazın damda uyuma keyfini yaşamak için seki, yüzme havuzu ve 5 metre yükseklikte çardak ile meyve bahçesi yaptı. İlginç bir görüntü oluşturan teras görenleri şaşırtıyor.
Kaplan, yaptığı açıklamada, liseyi Diyarbakır'da tamamlayınca yaşamını kentte sürdürmeye karar verdiğini söyledi.
Daha sonra inşaat işiyle uğraştığını, 21 yıldır da müteahhitlik yaptığını belirten Kaplan, terasını ise yaklaşık 4 yıllık emekle tamamladığını kaydetti.
Terasın 300 bin liraya mal olduğunu anlatan Kaplan, şöyle konuştu:
"Ben buraya köydeki hayatımı taşımak istedim. Köydeki yaşantıyı aklımdan çıkaramadım. Ağacı, suyu, toprağı, sürekli zihnimde. Bu nedenle köydeki hayatımızı bir nebze olsun kente taşımaya çalıştım. Meyve ağaçları için toprağı köyümden getirdim. Yaklaşık 11 traktör toprağı 9. kata taşıdık. Meyve ağaçları ektik. Artık kendi ağaçlarımızdan meyvelerimizi topluyoruz. Köydeki yaşantıyı şehire taşıdık. Kimi denize girmek için tatil beldesine gider. Ben ise her yıl denize girmek için başka bir kente gitmektense, evimin terasına havuz yaptırdım. Yüzme havuzundan, ağaca kadar her şeyi yaptık. Köydeki tandırı bile buraya taşıdık. Çünkü tandır ekmeğinden başka ekmek yiyemiyoruz. Yerden yaklaşık 30 metre yüksekteyiz. Amacım bir yandan köyüme olan özlemimi giderirken, bir yandan da yeşili özendirmek, örnek olmak. Apartmanları beton yığını olmaktan çıkaralım, yeşillendirelim istiyorum."
Kaplan, 8 odalı evinin terasında sık sık misafir ağırladığını, özellikle kente hakim çardakta, gelen konuklarına bağlama çalmayı çok sevdiğini ifade etti.
-"Daha küçük bir evim olsun isterdim"
Kaplan'ın eşi Fatoş Kaplan ise evinin 8 odası, 2 mutfağı, 2 banyosu bulunduğunu belirterek, günde neredeyse 5 saat temizlik yapmak zorunda kaldığını söyledi.
Eşinin daha çok bahçeyle uğraştığını anlatan Kaplan, "Hem çocuklar, hem evin işi zor oluyor. Bahçemizin olması güzel ama bir yandan da bakımı çok zor. Daha küçük bir evim olsun isterdim. Bahçemiz güzel. Burada köy havası var. Eşim köye olan özlemini evimizin terasında gideriyor. Bu şekilde mutlu oluyor. O mutluysa biz de mutluyuz" dedi.
Kaynak: AA
Kaplan, yaptığı açıklamada, liseyi Diyarbakır'da tamamlayınca yaşamını kentte sürdürmeye karar verdiğini söyledi.
Daha sonra inşaat işiyle uğraştığını, 21 yıldır da müteahhitlik yaptığını belirten Kaplan, terasını ise yaklaşık 4 yıllık emekle tamamladığını kaydetti.
Terasın 300 bin liraya mal olduğunu anlatan Kaplan, şöyle konuştu:
"Ben buraya köydeki hayatımı taşımak istedim. Köydeki yaşantıyı aklımdan çıkaramadım. Ağacı, suyu, toprağı, sürekli zihnimde. Bu nedenle köydeki hayatımızı bir nebze olsun kente taşımaya çalıştım. Meyve ağaçları için toprağı köyümden getirdim. Yaklaşık 11 traktör toprağı 9. kata taşıdık. Meyve ağaçları ektik. Artık kendi ağaçlarımızdan meyvelerimizi topluyoruz. Köydeki yaşantıyı şehire taşıdık. Kimi denize girmek için tatil beldesine gider. Ben ise her yıl denize girmek için başka bir kente gitmektense, evimin terasına havuz yaptırdım. Yüzme havuzundan, ağaca kadar her şeyi yaptık. Köydeki tandırı bile buraya taşıdık. Çünkü tandır ekmeğinden başka ekmek yiyemiyoruz. Yerden yaklaşık 30 metre yüksekteyiz. Amacım bir yandan köyüme olan özlemimi giderirken, bir yandan da yeşili özendirmek, örnek olmak. Apartmanları beton yığını olmaktan çıkaralım, yeşillendirelim istiyorum."
Kaplan, 8 odalı evinin terasında sık sık misafir ağırladığını, özellikle kente hakim çardakta, gelen konuklarına bağlama çalmayı çok sevdiğini ifade etti.
-"Daha küçük bir evim olsun isterdim"
Kaplan'ın eşi Fatoş Kaplan ise evinin 8 odası, 2 mutfağı, 2 banyosu bulunduğunu belirterek, günde neredeyse 5 saat temizlik yapmak zorunda kaldığını söyledi.
Eşinin daha çok bahçeyle uğraştığını anlatan Kaplan, "Hem çocuklar, hem evin işi zor oluyor. Bahçemizin olması güzel ama bir yandan da bakımı çok zor. Daha küçük bir evim olsun isterdim. Bahçemiz güzel. Burada köy havası var. Eşim köye olan özlemini evimizin terasında gideriyor. Bu şekilde mutlu oluyor. O mutluysa biz de mutluyuz" dedi.