"Kuzey Kürdistan Birlik ve Çözüm Konferansı"
DİYARBAKIR - Barış ve Demokrasi Partisi Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "İktidar özgürlükçü sivil bir anayasayı Türkiye toplumuna kazandırmak için artık üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmek durumundadır" dedi.
Liluz Otel'de düzenlenen ''Kuzey Kürdistan Birlik ve Çözüm Konferansı''nın açılışında konuşan Demirtaş, müzakerelerin başladığı bir dönemde bu konferansın yapıldığını hatırlatarak, tüm bu gelişmelerin yol açtığı siyasi sonuçların burada değerlendirileceğini belirtti.
"İnkarın bittiği bir dönemden halkımızın hakları ve statüsünün tartışıldığı bin döneme geçmiş bulunmaktayız" diyen Demirtaş, şöyle konuştu:
"Tüm dünyaya bir kez daha ilan edeceğimiz meşru, doğuştan gelen haklarımızın, temel hak ve özgürlüklerimizin neler olduğunu, bunların nasıl formüle edileceğini ve bu hakları nasıl hayata geçirip koruyacağımızı, bu süreçte devletin ve hükumetin atması gereken adımlar ve üzerlerine düşen görevler, konferansa katılım gösterenlere ve halkımıza düşen görevler var."
Demirtaş, Türkiye'deki tüm farklılıkların demokratik siyaset hakkının tanınarak bunun önündeki tüm yasal engellerin kaldırılması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Bugün Türkiye'de demokratik siyaset hakkını kullanabilen ve bu kanallar açık olduğu için siyaset yapabilen çok az siyasi parti ve siyasi hareket vardır. Biz parlamentoda isek Türkiye'de demokratik siyaset kanalları açık olduğu için değil, halkın desteği ve fedakarlığı sayesinde oradayız. Türkiye toplumunun tüm renklerinin parlamentoda artık önünün açılması lazım."
-Yeni anayasa
Yeni sivil anayasanın gerekliliğine dikkati çeken Demirtaş, şöyle dedi:
"İktidar, özgürlükçü sivil bir anayasayı Türkiye toplumuna kazandırmak için artık üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmek durumundadır. Hükumetin anayasada Kürt halkının, Kürdistan'ın statüsü, anadilinin her alanda kullanımı, sınırlama ve yasaklamaların kaldırılması, kültürü ve kimliği ile örgütlenme hakkının tanınması, Kürt kimliği ile diğer inkar edilen tüm kimliklerin kabulüne doğru yeni bir anayasa tartışması başlatılarak geciktirmeden de parlamentoda bu çalışmayı yürütmesi gerekecektir."
-"Taleplerin somutlaştığı platformdur"
Demirtaş, tarihten kaynaklı en büyük eksikliklerinin birlik ve ittifak meselesi olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"Herkes bilmeli ki bu konferansın bileşeni Kürt tarafıdır. Konferanstan çıkacak sonuçlar müzakerenin gidişatını ve Kürt ve Kürdistan halklarının taleplerinin somutlaşmasını belirleyecek platformdur. Bu dönemin elbetteki en önemli siyasi mekanizmasıdır. Müzakere sürecinin müdahilidir. Konferans bu sorumluluk duygusu ile çalışmalarını sürdürürse inanıyorum ki müzakere sürecinin kalıcı barışa evrilmesi konusunda da görevini yerine getirmiş olacaktır. Tüm bu sefaleti, açlığı, işsizliği ortadan kaldırabilecek projeleri, çağrıları yapmak ta konferansın görevidir. Elbette bunları devletten, hükumetten beklemeyeceğiz. Bunların tamamını da hükumet ve devletten bekleyeceksek bu kendi varlığımızın, siyasi irademizin inkarı anlamına gelir."
-Öcalan'ın mesajı
Moderatör Aygül Bidav, Abdullah Öcalan'ın konferansa ilişkin mesajını okudu.
Devletin kendisinin dış dünya, arkadaşları ve halkla ilişkilerini sağlamak zorunda olduğunu savunan Öcalan mesajında şu ifadelere yer verdi:
"Elimize almak zorunda kaldığımız silahı devre dışı bırakarak, demokratik siyasi mücadele ile yolumuza devam etme iradesinin ilk aşamasını tamamlamış bulunuyoruz. Bundan sonraki aşamada görev ve sorumluluk daha çok da konferans bileşenlerinindir. Elbette devletin ve hükümetin de bu süreçte ciddi görevleri vardır. Demokratik siyasetin bütün kanallarını açmak, siyaset üzerindeki açık ve gizli baskıyı sonlandırmak, yasal ve anayasal güvenceler ile bunu teminat altına almak gibi sorumlulukları var. Sürecin sağlıklı ilerleyebilmesinin başka da yolu yoktur."
Katılımcı Demokrasi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Baksi, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk de konferansta Kürtçe konuşma yaptı.
Konferansa Korucubaşı İskender Ertuş, Mardin-Diyarbakır Metropoliti Saliba Özmen, BDP milletvekilleri, siyasi partiler, iş adamları, kanaat önderleri, din adamları, akademisyen, yazar ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
Konferansa HAK Par ile HÜDA Par ise katılmadı.
Konferans basına kapalı şekilde sürüyor.
Kaynak: AA
"İnkarın bittiği bir dönemden halkımızın hakları ve statüsünün tartışıldığı bin döneme geçmiş bulunmaktayız" diyen Demirtaş, şöyle konuştu:
"Tüm dünyaya bir kez daha ilan edeceğimiz meşru, doğuştan gelen haklarımızın, temel hak ve özgürlüklerimizin neler olduğunu, bunların nasıl formüle edileceğini ve bu hakları nasıl hayata geçirip koruyacağımızı, bu süreçte devletin ve hükumetin atması gereken adımlar ve üzerlerine düşen görevler, konferansa katılım gösterenlere ve halkımıza düşen görevler var."
Demirtaş, Türkiye'deki tüm farklılıkların demokratik siyaset hakkının tanınarak bunun önündeki tüm yasal engellerin kaldırılması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Bugün Türkiye'de demokratik siyaset hakkını kullanabilen ve bu kanallar açık olduğu için siyaset yapabilen çok az siyasi parti ve siyasi hareket vardır. Biz parlamentoda isek Türkiye'de demokratik siyaset kanalları açık olduğu için değil, halkın desteği ve fedakarlığı sayesinde oradayız. Türkiye toplumunun tüm renklerinin parlamentoda artık önünün açılması lazım."
-Yeni anayasa
Yeni sivil anayasanın gerekliliğine dikkati çeken Demirtaş, şöyle dedi:
"İktidar, özgürlükçü sivil bir anayasayı Türkiye toplumuna kazandırmak için artık üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmek durumundadır. Hükumetin anayasada Kürt halkının, Kürdistan'ın statüsü, anadilinin her alanda kullanımı, sınırlama ve yasaklamaların kaldırılması, kültürü ve kimliği ile örgütlenme hakkının tanınması, Kürt kimliği ile diğer inkar edilen tüm kimliklerin kabulüne doğru yeni bir anayasa tartışması başlatılarak geciktirmeden de parlamentoda bu çalışmayı yürütmesi gerekecektir."
-"Taleplerin somutlaştığı platformdur"
Demirtaş, tarihten kaynaklı en büyük eksikliklerinin birlik ve ittifak meselesi olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"Herkes bilmeli ki bu konferansın bileşeni Kürt tarafıdır. Konferanstan çıkacak sonuçlar müzakerenin gidişatını ve Kürt ve Kürdistan halklarının taleplerinin somutlaşmasını belirleyecek platformdur. Bu dönemin elbetteki en önemli siyasi mekanizmasıdır. Müzakere sürecinin müdahilidir. Konferans bu sorumluluk duygusu ile çalışmalarını sürdürürse inanıyorum ki müzakere sürecinin kalıcı barışa evrilmesi konusunda da görevini yerine getirmiş olacaktır. Tüm bu sefaleti, açlığı, işsizliği ortadan kaldırabilecek projeleri, çağrıları yapmak ta konferansın görevidir. Elbette bunları devletten, hükumetten beklemeyeceğiz. Bunların tamamını da hükumet ve devletten bekleyeceksek bu kendi varlığımızın, siyasi irademizin inkarı anlamına gelir."
-Öcalan'ın mesajı
Moderatör Aygül Bidav, Abdullah Öcalan'ın konferansa ilişkin mesajını okudu.
Devletin kendisinin dış dünya, arkadaşları ve halkla ilişkilerini sağlamak zorunda olduğunu savunan Öcalan mesajında şu ifadelere yer verdi:
"Elimize almak zorunda kaldığımız silahı devre dışı bırakarak, demokratik siyasi mücadele ile yolumuza devam etme iradesinin ilk aşamasını tamamlamış bulunuyoruz. Bundan sonraki aşamada görev ve sorumluluk daha çok da konferans bileşenlerinindir. Elbette devletin ve hükümetin de bu süreçte ciddi görevleri vardır. Demokratik siyasetin bütün kanallarını açmak, siyaset üzerindeki açık ve gizli baskıyı sonlandırmak, yasal ve anayasal güvenceler ile bunu teminat altına almak gibi sorumlulukları var. Sürecin sağlıklı ilerleyebilmesinin başka da yolu yoktur."
Katılımcı Demokrasi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Baksi, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk de konferansta Kürtçe konuşma yaptı.
Konferansa Korucubaşı İskender Ertuş, Mardin-Diyarbakır Metropoliti Saliba Özmen, BDP milletvekilleri, siyasi partiler, iş adamları, kanaat önderleri, din adamları, akademisyen, yazar ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
Konferansa HAK Par ile HÜDA Par ise katılmadı.
Konferans basına kapalı şekilde sürüyor.