Kılıçdaroğlu’ndan Yabancı Basına Gezi Parkı Açıklaması

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gezi Parkı olaylarını izleyen yabancı basın mensupları ile bir araya geldi.

Kılıçdaroğlu, Gezi Parkı olaylarının bardağı taşıran son damla olduğunu ifade ederek, “Gezi Parkı’ndan dünyaya yansıyan ses, daha fazla özgürlük daha fazla demokrasi sesidir. Biz kendi ülkemizde daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi istiyoruz” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Swissotel’de Gezi Parkı olaylarını izleyen yabancı basın mensupları ile bir araya geldi. Türk medyasının alınmadığı toplantıda Kılıçdaroğlu, yabancı basın mensuplarına Gezi Parkı olayları ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Kılıçdaroğlu, “Dışarıda hava çok güzel ama güzelliği kadar biraz da gergin. Umarım Türkiye gergin olmayan yüzünü Batı’ya çevirmiş, çağdaş ülkenin çağdaş dünyanın bir parçası olmuş. Demokrasilerde bireylerin sivil toplum kuruluşlarını belli olayları protesto etme, var olan belli konularla ilgili düşüncelerini açıkça dile getirme özgürlükleri var. Bizde de Gezi Parkı olaylarıyla başlayan bir süreç var. Sürecin büyümesinin bir görünür nedeni var, bir de belli zaman dilimi içerisinde oluşan, biriken ve sonra patlayan olaylar zinciri var. Görünen yüzü Taksim’deki Gezi Parkı’nın alışveriş merkezi, Topçu Kışlası veya rezidans yapılması gibi düşüncelerin dile getirilmesi. Bu kentte yaşayanlar, kendi kentlerine sahip çıkarak Gezi Parkı yapılaşmasına karşı çıktı. Bununla ilgili mücadelelerini yaptılar ama bir demokraside görülmeyecek, gerçekten de hepimizi üzen görüntülerin oluşmasıyla toplum tepki verdi” dedi.

"ORANTISIZ GÜÇ KULLANIMI SONRASINDA TÜRKİYE AYAĞA KALKTI"
Kemal Kılıçdaroğlu, Gezi Parkı eylemcilerine orantısız güç kullanıldığını ve müdahaleler sonucunda Türkiye’nin ayaklandığını ifade ederek, “Gezi Parkı’nda eylem yapan hiç kimseye zararı olmayan gençlerin üzerine kimyasal gaz kullanılarak, polis gücü kullanılarak orantısız güç uygulandı. Bu müdahalenin sonucunda bütün Türkiye ayağa kalktı. Bu işin görünen yüzü. Görünmeyen yüzü ise yıllardır AK parti iktidarının Türkiye’de uyguladığı baskı rejimi. Üniversiteler susturuldu, medya hükümetin uyguladığı baskılarla büyük ölçüde bağımsızlığını yitirdi, yargı Batı standartlarında bağımsız ve tarafsız değil. Yapılan bir düzenlemeyle yargı bağımsızlığı kaldırıldı. Gazeteciler, avukatlar, üniversite öğrencileri ve akademisyenlerin büyük bir kısmı hapiste. Gezi Parkı’ndan dünyaya yansıyan ses, daha fazla özgürlük daha fazla demokrasi sesidir. Biz kendi ülkemizde daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi istiyoruz. CHP olarak siyasal iktidara defalarca, 'Türkiye’nin daha fazla özgürlüğe, daha fazla demokrasiye ihtiyacı var' diye seslendik. Biz özgürlük ve demokrasi bildirisini yayınladık” diye konuştu.

“Gezi olayları bardağı taşıran son damladır” diyen Kılıçdaroğlu, “CHP olarak gençleri dikkatle dinliyoruz, onların söylemlerinden ders çıkarmaya çalışıyoruz. Onların eylemlerine ve söylemlerine saygı duyuyoruz. Bizim milletvekillerimiz, Gezi Parkı’nda eylemcilerin orantısız güç ile karşılaşmamaları için nöbet tutuyor. Düşünce özgürlüğünün olmadığı bir yerde demokrasiden söz edemezsiniz” şeklinde konuştu.

“AVUKATLAR YAKA PAÇA GÖZALTINA ALINDI”
Kılıçdaroğlu, Gezi Parkı olaylarına destek veren avukatların yaka paça gözaltına alınmasına da tepki göstererek, “Yaşadığımız daha dramatik bir olay var. İstanbul Adliyesi’nde Gezi Parkı’nda direnişi sergileyen gençlere destek vermek için avukatlar bir açıklama yaptı. 35’in üstünde avukat yaka paça polis zoruyla gözaltına alındı. Hangi Batılı demokraside avukatlar özgürlük talebinde bulunan gençleri desteklediler diye yaka paça gözaltına alındı? Savunma hakkının kutsal olduğundan hükümetin haberi yok. Eğer onlar avukatların yaka paça gözaltına alınmasına 'demokrasi' diyorlarsa biz böyle bir demokrasiyi kabul etmiyoruz. Böyle bir anlayışın adı diktatörlük yönetimidir. Özel yaşama saygılıyız, dikta rejimine karşıyız. Biz kendi ülkemizde Batı standartlarında birinci sınıf demokrasi istiyoruz, her türlü düşünceye özgürlük istiyoruz. Üniversitelerin bir özgürlük alanı olmasını istiyoruz” dedi.

Bugün Ankara’da yapılacak olan AK Parti mitingine de değinen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Ankara’da bir miting yapılacak. Mitingin adı ‘Mili İradeye Saygı’ mitingi. Şunu merak ediyorum, halkın oylarıyla seçilmiş 8 milletvekilini hapiste tutan bir hükümet hangi milli iradeye saygı duyuyor? Milli iradeye saygı duyuyorsanız halkın oylarıyla seçilmiş bir milletvekillerinin parlamentoda görev yapması lazım. Biz kendi ülkemizde özgür medya istiyoruz, siyasi otoritenin emrinde bir medya istemiyoruz. Özel yetkili mahkemeler, yani askeri mahkemelerin kaldırılmasını istiyoruz. Bizim ülkemizde çok sayıda gazeteci hapiste. Hiçbir gazetecinin yazı yazdı diye hapse girmesini istemeyiz. Faili meçhul cinayetlerin aydınlığa kavuşturulması, faillerin yakalanıp adalete teslim edilmesi lazım.”
Kaynak: İHA