Bursa'da "4'üncü Koruyucu Aile Şenliği"
BURSA - Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, "Nerede doğarsa doğsun, kim olursa olsun, inancı, mezhebi ne olursa olsun eşrefi mahlukat olarak doğan insanın onurluca yaşam mücadelesinde yanında olmamız gerektiği bilinciyle yolumuza devam ediyoruz" dedi.
Şahin, Bursa'da bir otelde, "4'üncü Koruyucu Aile Şenliği" kapsamında düzenlenen törende yaptığı konuşmada, vatana ve millete yararlı evlatlar yetiştirmenin, en büyük eser olduğuna inandıklarını söyledi.
Hayatın büyük bir sınav olduğunu bildiklerini belirten Şahin, şöyle devam etti:
"Bazılarımız evlatlarıyla bazılarımız da evlatsızlıkla sınav ediliyoruz. Dolayısıyla bu büyük hayat sınavında bu bereketli yaşam ağacında bir taraftan aileler evlat beklerken bir taraftan da evlatlarımızı koğuş sistemi içinde, yalıtılmış, şehirlerden, hayattan uzak bir şekilde yetiştirmenin doğru olmadığına inanıyoruz. Ferhat ve Şirin'i, Leyla ile Mecnun'u, ana babayla evladı kucaklaştırmamız, birleştirmemiz gerekiyor. Bunu yapabildiğimiz, bunu yapabilecek sistemleri geliştirdiğimiz zaman çocuklarımızdaki bakışı, yaşama bağlanmayı, öz güveni, geleceğe dair kendine ait gücünü nasıl farklı bir şekilde kullanmaya başladığını görüyoruz. İşte o yüzden Sayın Başbakanımızın talimatıyla son 10 yılda sosyal politikalar alanında çocuğa, çocuk hizmetlerine dair her şeyi her geçen gün değiştiriyoruz, geliştiriyoruz, güçlendiriyoruz. Nerede doğarsa doğsun, kim olursa olsun, inancı, mezhebi ne olursa olsun eşrefi mahlukat olarak doğan insanın onurluca yaşam mücadelesinde yanında olmamız gerektiği bilinciyle yolumuza devam ediyoruz. Bu anlayış içinde Bakanlığımızın, Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğümüzün en büyük ve bizi en çok heyecanlandıran çalışması, koruyucu ailedir. Sayın Başbakanımızın eşinin başkanlığında, vali eşlerimizle beraber bu bize göre çok önemli olan kampanyayı başlattık. Çok kısa sürede bu kampanya çok ses getirdi."
-Gönül Elçileri Projesi
Gönül Elçileri Projesinin en büyük ayağını, korucuyu aile olarak nitelendiren Şahin, gönül elçisi olmanın, zamanı, bilgisi, enerjisi, insanlara verebileceği bir şey varsa onu insanlıkla paylaşmak anlamına geldiğini vurguladı.
Kalp ile gönül kavramlarının aynı olmadığına dikkati çeken Şahin, şunları kaydetti:
"Gönül kavramı hem akıl hem aşk hem de inanç istiyor. İnanmış bir baş, bütün ekibi güçlü bir şekilde çalıştırıyor. Üşüyen bir el varsa ve sizin o eli tutacak gücünüz varsa ve onu tutmuyorsanız, bunun büyük bir vebali var. O üşüyen eli tuttuğumuz zaman o ihtiyacı olana omuz olduğumuz zaman başını okşadığınız zaman yalnızca çocukların değil, okşayanın da eli tutanın da ve birlikte hayatı paylaşanların da çok daha mutlu, huzurlu olduğunu görüyoruz. Bu kampanyada bir anda her şey kartopu gibi büyüdü ve yıllardır yakalamaya çalıştığımız sayıyı aylar içinde yakaladık. 2 bin 500 çocuğu ailelerine kavuşturduk."
Şahin, evlat edinmeyle ilgili bazı düzenlemeler yaptıklarını anlattı.
Aile, evlat edinmek için beklerken mahkeme işlemlerinin uzun sürmesinden dolayı kadın ile erkeğin yaşlarının geçebildiğini ifade eden Şahin, şöyle konuştu:
"O yüzden, 'Türkiyemizde koruyucu aile olursa ve evlat edindirme sırası o çocuğa gelirse öncelik koruyucu ailenin olacak' dedik. Yıllarca evlat edinmek için bekleyen ve evlat özlemi çeken aileler bu formülümüzü benimsedi. Hemen gittiler, koruyucu aile oldular. Allah'ın izniyle yarın bu çocuklar, onların evlatları da olacak şekilde mahkeme sürecinin de tarafıyız ve bire bir takipçisiyiz. Bunu niye istiyoruz? Yaşanabilir bir Türkiye, dünya için."
Daha sonra, koruyucu aileleri temsilen Neslihan Uluçay ile Bursa Aile ve Sosyal Politikalar Müdürü Sunay Özkul, Şahin'e hediyeler verdi.
Törene, Bursa Valisi Şahabettin Harput'un eşi Funda Harput, Büyükşehir Belediye Başkanvekili Abdullah Karadağ, İl Müftüsü Prof. Dr. Mehmet Emin Ay, akademisyenler ve vatandaşlar katıldı.
Kaynak: AA
Hayatın büyük bir sınav olduğunu bildiklerini belirten Şahin, şöyle devam etti:
"Bazılarımız evlatlarıyla bazılarımız da evlatsızlıkla sınav ediliyoruz. Dolayısıyla bu büyük hayat sınavında bu bereketli yaşam ağacında bir taraftan aileler evlat beklerken bir taraftan da evlatlarımızı koğuş sistemi içinde, yalıtılmış, şehirlerden, hayattan uzak bir şekilde yetiştirmenin doğru olmadığına inanıyoruz. Ferhat ve Şirin'i, Leyla ile Mecnun'u, ana babayla evladı kucaklaştırmamız, birleştirmemiz gerekiyor. Bunu yapabildiğimiz, bunu yapabilecek sistemleri geliştirdiğimiz zaman çocuklarımızdaki bakışı, yaşama bağlanmayı, öz güveni, geleceğe dair kendine ait gücünü nasıl farklı bir şekilde kullanmaya başladığını görüyoruz. İşte o yüzden Sayın Başbakanımızın talimatıyla son 10 yılda sosyal politikalar alanında çocuğa, çocuk hizmetlerine dair her şeyi her geçen gün değiştiriyoruz, geliştiriyoruz, güçlendiriyoruz. Nerede doğarsa doğsun, kim olursa olsun, inancı, mezhebi ne olursa olsun eşrefi mahlukat olarak doğan insanın onurluca yaşam mücadelesinde yanında olmamız gerektiği bilinciyle yolumuza devam ediyoruz. Bu anlayış içinde Bakanlığımızın, Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğümüzün en büyük ve bizi en çok heyecanlandıran çalışması, koruyucu ailedir. Sayın Başbakanımızın eşinin başkanlığında, vali eşlerimizle beraber bu bize göre çok önemli olan kampanyayı başlattık. Çok kısa sürede bu kampanya çok ses getirdi."
-Gönül Elçileri Projesi
Gönül Elçileri Projesinin en büyük ayağını, korucuyu aile olarak nitelendiren Şahin, gönül elçisi olmanın, zamanı, bilgisi, enerjisi, insanlara verebileceği bir şey varsa onu insanlıkla paylaşmak anlamına geldiğini vurguladı.
Kalp ile gönül kavramlarının aynı olmadığına dikkati çeken Şahin, şunları kaydetti:
"Gönül kavramı hem akıl hem aşk hem de inanç istiyor. İnanmış bir baş, bütün ekibi güçlü bir şekilde çalıştırıyor. Üşüyen bir el varsa ve sizin o eli tutacak gücünüz varsa ve onu tutmuyorsanız, bunun büyük bir vebali var. O üşüyen eli tuttuğumuz zaman o ihtiyacı olana omuz olduğumuz zaman başını okşadığınız zaman yalnızca çocukların değil, okşayanın da eli tutanın da ve birlikte hayatı paylaşanların da çok daha mutlu, huzurlu olduğunu görüyoruz. Bu kampanyada bir anda her şey kartopu gibi büyüdü ve yıllardır yakalamaya çalıştığımız sayıyı aylar içinde yakaladık. 2 bin 500 çocuğu ailelerine kavuşturduk."
Şahin, evlat edinmeyle ilgili bazı düzenlemeler yaptıklarını anlattı.
Aile, evlat edinmek için beklerken mahkeme işlemlerinin uzun sürmesinden dolayı kadın ile erkeğin yaşlarının geçebildiğini ifade eden Şahin, şöyle konuştu:
"O yüzden, 'Türkiyemizde koruyucu aile olursa ve evlat edindirme sırası o çocuğa gelirse öncelik koruyucu ailenin olacak' dedik. Yıllarca evlat edinmek için bekleyen ve evlat özlemi çeken aileler bu formülümüzü benimsedi. Hemen gittiler, koruyucu aile oldular. Allah'ın izniyle yarın bu çocuklar, onların evlatları da olacak şekilde mahkeme sürecinin de tarafıyız ve bire bir takipçisiyiz. Bunu niye istiyoruz? Yaşanabilir bir Türkiye, dünya için."
Daha sonra, koruyucu aileleri temsilen Neslihan Uluçay ile Bursa Aile ve Sosyal Politikalar Müdürü Sunay Özkul, Şahin'e hediyeler verdi.
Törene, Bursa Valisi Şahabettin Harput'un eşi Funda Harput, Büyükşehir Belediye Başkanvekili Abdullah Karadağ, İl Müftüsü Prof. Dr. Mehmet Emin Ay, akademisyenler ve vatandaşlar katıldı.