Ergenekon Sanığı Arif Doğan: Beni Asın

Ergenekon Davası'na tekerlekli sandalye, oksijen tüpü ve 2 yakın korumasıyla gelen tutuksuz sanık emekli Jandarma Albay Arif Doğan "Suçlu değilim. Mahkeme istediğini takdir edebilir. Beni de asın" demesi üzerine mahkeme başkanı Özese "Öyle bir ceza yok" diye yanıt verdi.

Ergenekon Sanığı Arif Doğan: Beni Asın
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'de görülen Ergenekon Davası'nda tutuksuz sanık emekli jandarma Albay Arif Doğan esas hakkındaki mütalaaya ilişkin son savunmasını yaptı. Doğan, oksijen tüpüne bağlı olarak tekerlekli sandalye üzerinde iki yakın korumanın yardımıyla salona getirildi. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, "Savunma yapmaya hazır mısınız?" sorusuna Arif Doğan, "Ben buraya savunma yapmaya gelmedim. Ben bu suçlamaları kabul etmiyorum. Ben suçlu değilim" dedi.

"BEN ERGENEKON'U BİLMEM"
"Ben Ergenekon'u bilmem, CIA'yı, KGB'yi, FBI'yı bilirim. Ergenekon'u tanımıyorum" diyen Arif Doğan, "Ergenekon iddianamesini okuma luzumu bile hissetmedim. 21 sene Cudi Dağı'nda, Gabar Dağı'nda çarpıştım. Benim cezam bu mu? Vatanı sevmem mi? PKK'li olmamam mı?" diye bağırdı. Doğan'ın giderek yükselen bir ses tonuyla konuşması üzerine Mahkeme Başkanı Özsese "Sinirlenmeyin Arif Bey, sağlığınızı bozulacak" diye uyardı. Arif Doğan, "Bağırmak değil, kulaklarım sağır" dedi. Doğan, siyah gözlüklerini çıkararak "Gözüm de kör oldu. Bacaklarım tutmuyor, benden ne istiyorsunuz? Ben vatanımı, bayrağımı seviyorum. Beni kimse bundan caydıramaz" diye bağırdı. Arif Doğan "En son 3 mermi yedim" diyerek göğsünü açıp vurdu. Doğan "21 yıl eşime kocalık edemedim, kızıma babalık edemedim. Beni burada yargılamakla zaten öldürdünüz" ifadelerini kullandı. Bu sözler üzerine Mahkeme Başkanı Özese, "Verilmiş bir karar yok" şeklinde açıklama yaptı.

"JİTEM'İ KURDUM"
Doğan "Bana'Ergenekoncu'dediler. Bilmediğim şeyleri bana layık gördüler. Ben JİTEM'ciyim, JİTEM'i kurdum. 21 yıl dağlarda çarpıştım. Ben öğretmenlere 10 bin kaleşnikof dağıttım. Biri unutulmuş. Bununla beni silah kaçakçılığı ile suçluyorlar" dedi.

MAHKEME BAŞKANI UYARDI
Arif Doğan'ın "Bana ne layık görüyorsanız 2-3 misli ceza verin. Elinizi ayağınızı öpeyim asın beni" diye bağırması üzerine Mahkeme Başkanı Özese "Öyle bir yetkimiz yok. Asma diye bir ceza yok. Bağırmayın, sizi duyuyoruz" diyerek uyarılarına devam etti.

"SUÇLU DEĞİLİM"
Arif Doğan, "Bana Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği cezadan daha fazla ceza verin. Galiba o mahkeme bana 500 seneden fazla hapis cezası vermiş. 85 bin kişiyle ilgili kontragerilla çetelesi kesmişler. Uzatmak istemiyorum. Uzattığım zaman buradaki diğer arkadaşların zamanını çalmış oluyorum. Hırsızlık yapıyorum. Devlet benim ömrümü nasıl çaldıysa bende buradakilerin zamanını çalıyorum. Suçlu değilim. Mahkeme istediğini takdir edebilir. Beni de asın asın" şeklinde konuştu. Mahkeme Başkanı Özese de "Öyle bir ceza yok" dedi. Arif Doğan daha sonra 2 korumasının yardımıyla duruşma salonundan ayrıldı.

DOĞAN "HAKLI OLAN ASKER ELİNİ MASAYA VURUR"
Adliye binasından çıktıktan sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Arif Doğan, duruşmaya savunma yapmaya gelmediğini söyleyerek şunları söyledi: Çünkü ben suçlu değilim. Suçlular savunma yapar. Avukatım bile yoktu. Duruşmaya'gerçekleri öğrensinler'diye geldim. İsterlerse bana 52 sene, 102 sene versinler. Zaten ben cezayı yemişim. Ayaklarım, belim çalışmıyor, Ağzımda dişim yok, sizleri şuan göremiyorum ben"

Çocuklarına babalık yapamadığını anlatan Doğan, "Neyin savunmasını yapayım. Ergenekon'u bilmiyorum ben" ifadelerini kullandı. "Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un bugün burada tutuklu olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Doğan, "Ben ona hiç yorum yapmadım. Yani bir değerlendirmeye de almadım. Haklı veya haksızlıktı düşünmüyorum. Ama haklı olan asker elini masaya vurur. Benim gibi yapar. Yapsınlar. Ben savunma yapmadım ki. Ben suçlu değilim ki savunma yapayım. Abdullah Öcalan'a af getirildi, diye bizi de affediyorlar. Madem öyle asın" dedi. Doğan, yakında bir kitabının çıkacağını da sözlerine ekledi. Doğan daha sonra korumalarının yardımıyla aracına binerek Silivri Cezaevi'nden ayrıldı.