Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik'in Açıklaması

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, çözüm sürecine ilişkin "Terörün çok farklı yanları var. Terör belasından kurtulmak için ülke olarak önemli bir aşamaya geldik" dedi.

Çelik, İş Sağlığı ve Güvenliği Haftasının açılış töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin her alandaki sorunların çözümüne ilişkin yaklaşımının dünyanın dikkatini çektiğini söyledi.

Türkiye'nin önemli sorunları arasında terör konusunun yer aldığını ifade eden Çelik, "Terörün çok farklı yanları var. Terör belasından kurtulmak için ülke olarak önemli bir aşamaya geldik. İnşallah bu süreç, sağlıklı şekilde tamamlanır ve yanan yürekler bir daha yanmaz. Bu topraklarda yeşermemesi gerekenler, bir daha yeşermez" diye konuştu.

Türkiye'nin terörle mücadelesinin yanı sıra çeşitli alanlarda da mücadele ettiğini vurgulayan Çelik, şöyle devam etti:

"Trafik terörü yaşıyoruz. Basit ihmallerle yüz binlerce can kaybediyor, milyarlarca dolarlık imkanlarımızı harcadığımızı biliyoruz. Bundan kurtulmak için ciddi altyapı çalışmaları Edirne'den Kars'a kadar tüm illerimizde devam ediyor. Trafikte can kaybının, yaralanmanın bir nebze değil büyük ölçüde önlenmesiyle ilgili önemli adımlar atılıyor. Bir diğer önemli can kaybının olduğu alan ise çalışma hayatı. Çalışma hayatında iş kazaları ve meslek hastalıkları ve neticesinde binlerce can kaybediyoruz. İstatistiklere göre 2002 yılında 100 bin işçiden 17'si hayatını kaybederken, bugün 9 işçi hayatını kaybediyor. 10 yıllık uygulamalarda işçi sayısında yüzde 128'lik, iş yeri sayısında yüzde 111'lik artış var ama iş kazalarında kaybettiğimiz kişi sayısında yarı yarıya düşüş var. Bu memnuniyet verici olsaydı bu haftaları düzenlemezdik. 100 bin işçide 9 rakamı yüksek bir rakamdır. Yönümüzü Avrupa'ya dönmüş bir ülkeyiz. Gelişmiş 15 Avrupa ülkesinde yüz bin işçide ölüm 1-2 işçi arasındayken 27 Avrupa ülkesinde ortalama 3-4 iken bizde bunun 8-9 aralığında olması kabul edilebilir değildir."

-"İkincil mevzuat dönemi başlayacak"-

Bakan Çelik, iş sağlığı ve güvenliği konusundaki altyapı ile farkındalığın artırılmasına yönelik çalışmaların yaygınlaştırılması gerektiğini bildirdi.

İnsanların, iş kazaları ile meslek hastalarından etkilenin kişilerle empati kurmakta güçlük çektiğini anlatan Çelik, "Bu insanın bir yuvanın annesi, babası olduğu ve o ateşin o yuvaya düştüğünü düşündüğünüzde nasıl bir tablonun karşınızda olduğunu çok daha rahat görebiliriz" şeklinde konuştu.

6331 İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununu kapsamında 2 ay içinde 32 ikincil mevzuatın yürürlüğe gireceğine dikkati çeken Çelik, şunları kaydetti:

"187 sayılı sözleşmeyi de Meclisten geçireceğiz. Mevzuat açısından kamunun üzerine düşen görev neyse kamu bu görevini yerine getiriyor. Biz işçi ve işverenin de yer aldığı üçlü sac ayağıyız. İşçi kardeşim de iş sağlığı ve güvenliği bilincine sahip olmalı. İşveren 'Önce insan' diye yola çıkmalı. İşçi işveren ve kamu büyük bir dayanışma içinde bu olumsuz tabloları ortadan kaldırabilir. Bu dayanışma anlayışının gelişmesi için çok yoğun bir şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz."

Bakan Çelik, bilim insanlarının çalışma hayatına öncülük etmesi gerektiğini, bakanlık olarak çalışma hayatındaki sorunları bilimin öncülüğünde çözülmesinin büyük önem taşıdığını bildirdi.

-"Emeği savunacak sendikacı arıyorum"-

Bakan Çelik, çalışma hayatına önemli yenilikler getiren 6331 İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununu, dört dörtlük bir yasa olmadığını, yasanın gelişiminde ikincil mevzuat konusunun ağırlık taşıdığını anlattı.

Çalışmalarında sendikaların görüşlerine gereken önemi verdiklerine işaret eden Çelik, şöyle konuştu:

"Diyaloğa önem veriyoruz. Çalışma hayatı ile ilgili önümüzde ne varsa bir bir ortadan kaldırıyoruz. Taşeron işçileri konusu ifade edildi. İzmir'de söylüyorum geliniz, bu sorunu çözelim. Bu sorunun en önemli yönü tazminat mahrumiyetidir. 12 ay çalışmayan işçiye kıdem tazminatı vermiyorsunuz. '1 ay çalışan işçimize tazminat verelim, fon sistemine geçelim' diyorum, cevap alamıyorum. 'Kamudaki 380 bin işçinin ve özel sektördeki işçilerin mevcut konumlarını devam ettirelim, fon uygulamasına geçelim ve yüzde 90 işçinin tazminat alamadığı, yüzde 10 işçinin tazminat aldığı süreci noktalayalım diyoruz. Sendikacı arıyorum, bunu tartışacak, emeğin hakkını savunacak sendikacı arıyorum. Sorunları torunlara bırakmayalım. Gelin sorunları çözelim. Çözmek, ben merkezli değil 'biz' merkezli olacak. Tarafları davet ediyorum bir kez daha. İş Sağlığı Güvenliği haftası sebebiyle yine bir çağrıda bulunuyorum."

Çelik, sigortasız işçi sayısındaki artışa yönelik iddiaların gerçeği yansıtmadığını, yüzde 52 oranında olan kayıt dışı oranını yüzde 37 seviyesine düşürdüklerini sözlerine ekledi.

Uluslararası Çalışma Örgütü Türkiye Direktörü Ümit Deniz Efendioğlu ise işçi ölümlerinin yüzde 86'sının meslek hastalıklarından kaynaklandığını, Türkiye'de 2011 yılı SGK verilerine göre bin 700 işçinin iş kazalarında yaşamını yitirdiğini kaydetti.

Muhabir: Zeynep Hoşgörür

Yayıncı: Mehmet Güldaş
Kaynak: AA