İl Genel Meclisi'nde Deniz Gezmiş Tartışması

İl Genel Meclisi Toplantı Salonu’nda, Meclis Başkanı Naci Şavata Başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda gündemdeki maddeler görüşüldü.

Toplantının ardından söz alan CHP İl Genel Meclisi Üyesi Deniz Kayıkçı, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idam edilişinin 41’nci yılı nedeniyle açıklama yaptı.

Kayıkçı, yaptığı açıklamada, "6 Mayıs 1972 tarihinde bundan 41 yıl önce bu ülkenin tam bağımsızlığı için mücadele eden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan idam edildi. İdam edilişlerinin üzerinden 41 yıl geçmesine rağmen insanlarımız bunu hala unutmadı. Aslında yapılan idamlar siyasi bir karar ile alınmıştı. Bir intikam duygusu ile yapılmıştı bu. Ben 1980 yılında doğdum. Doğduğum yıllarda hala darbe söylemleri devam ederken adımı Deniz koymuşlardı. Yani ağır şartlarda bile benim adımı koymuş olmaları bu ülkedeki tam bağımsızlık mücadelesinin bitmeyeceğini gösteriyor. Mücadele her zaman devam etmektedir. Siyasi amaçlarla o günlerde idam edilenler varsa, günümüzde de yine aynı amaçlarla cezaevlerinde olan insanlar var. Ama mücadelemiz her zaman devam edecektir. İnsanlar düşüncelerini hür ve özgür bir şekilde ifade edebilecekleri bir ülkede yaşamak istiyorlar. Bunu hepimiz kabul ediyoruz” dedi.

Bunun üzerine konuşan İl Genel Meclisi Başkanı Naci Şavata, “İçerisinde bulunduğunuz siyasi irade bazen fikirlerinizi özgür bir şekilde söylemenize engel oluyor. Biz tümü ile insanlarımızı ayrım olmadan yaşıyoruz. İnsanlar eşit yaratılmıştır. Cinsiyeti ve ırkı ne olursa olsun. Biz bütün insanların, hür, eşit ve teröre kaçmayan ama düşüncelerini özgürce ifade ettikleri bir ülke için çalışan insanlar olarak biz kendimizi kabul ediyoruz. Bu mecliste bunun için çalışıyor. Ama siyasi önceliğimiz, insan önceliğinin hiçbir zaman önüne geçmemeli” ifadelerine yer verdi.

AK Parti İl Genel Meclisi Grup Başkan Vekili Mehmet Ali Doğan ise, “Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı asan zihniyette aynıydı, şu anda içerideki zihniyette aynı. Bunu tenkit eden arkadaşlar hala içeride yatanların mağdur oldukları için içeride yattıklarını savunuyorlar. Ben de bunu anlamıyorum. O zihniyet Başbakanlar astı. Ama kimse bunu gündeme getirmiyor” görüşünü savundu