Akil İnsanlar Heyeti Barış Elçileriyle Buluştu

Akil İnsanlar Heyeti Marmara Grubu, kendilerini “barış elçisi” olarak tanımlayan ‘Barış’a Evet, Silahı Engelle (BESE) Platformu üyeleriyle bir araya geldi.

Topkapı Sosyal Tesisleri’nde gerçekleştirilen toplantıda ilk sözü alan Prof. Dr. Levent Korkut, “Kürtlerin çektikleri, hakları, özgürlükleri ve Türkiye’de Kürtler dışında kalan diğer grupların sorunları. Bu sorunların hepsine demokratikleşme sorunu adını verebiliriz. Kürt sorunu bunun içinde önemli bir alanı kapsıyor ama sadece o değil tabi ki. Türkiye demokratikleşme sancıları içerisinde bir ülke. Diğer grupların da, sorunlu olan kesimlerin de bu sorunlarını ifade edebilecekleri uzun sürebilecek süreçten bahsediyoruz ama Kürt sorununun önemli bir boyutu var. Bu sorunu çözmeden daha ileriye gitmemiz acaba mümkün mü? Bu soruyu herkesin sorması lazım. Kürtlerin bu konudaki cevabı açık ama Kürt olmayanların kafası daha bulanık gibi gözüküyor” diye konuştu.

Özelikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde sürece daha büyük bir destek verildiğine dikkat çeken Korkut, “Sürece destek açısından konuşuyorum. Bölgeler itibariyle Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’da sürece destek daha fazla, Karadeniz ve Ege’de daha düşük kalıyor. Bu sürecin ihtiyaçları nedir, bunlar üzerinde konuşabilirsek zannediyorum daha zengin bir rapor hazırlamamızın temeli oluşacaktır” diye konuştu.

Ardından söz alan araştırmacı-yazar Mustafa Armağan, “Cumhuriyet ergenlik sivilceleri çıkartıyor. Çocukluk önemli hastalıklarından kurtuluyor ve olgun bir insan haline gelecek. Sıkıntılar çekildi, acılar çekildi ama artık yeni bir döneme giriyoruz. Herkes yeni döneme göre pozisyonunu almalı. Türkiye’nin geleceğini tasarlamak için buna destek verilmeli” dedi.

Masa başından kalkıp dağa çıkmanın kuralları bozacağını belirten Armağan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu masanın etrafından kalkmamak önemli, kalkıp ta dağa çıkıldığı zaman oyunun kuralları bozuluyor. Biz diyoruz ki oyunun kuralları burada buluşalım, konuşalım. En sert şekilde aykırı düşüncelerimizi de savunalım ama kalkıp ta masayı terk etmeyelim. Bunu başarır ise heyet yeterince hizmet yapmış olacak. Önemli olan bir annenin, ailenin daha çocuksuz kalmaması, bunun için çalışıyoruz. Hep beraber elimizden geleni yapmaya gayret edeceğiz.”
Toplantıda son olarak söz alan Muş Vakfı İcra Kurulu Üyesi Şerafettin Ekinci, “Onlarca kişi kucağımda öldü ama bunlardan birisini hiç unutamıyorum. Tatvan’da çatışmanın ortasında kalmış bir düğün minibüsü, bütün doktorlar yaralıları paylaştık, bize de bir tane küçük bebek düştü birkaç aylık. Beyin cerrahisini beklerken çocuk kucağımda vefat etti ve biz doktorlar ağladık. Sadece biz ağlamadık, bütün Türkiye, bütün insanlık ağlıyordu. Başka bir manzarada ise Diyarbakırlı bir ana göğsünü dövüyor, bağırıyor, ‘Gelin bütün kurşunları bana sıkın, hiç kimse ölmesin, yalnız ben öleyim ben” diyerek sürecin önemine dikkat çekti.

Akil İnsanlar Heyeti Marmara Grubu’nun toplantısı diğer katılımcıların konuşmalarıyla geç saatlere kadar sürdü.
Kaynak: İHA