Cumhurbaşkanı Gül, Türkmenistan Devlet Başkanı Berdimuhamedov'dan Verdiği Yemeğe Katıldı
Türkmenistan Devlet Başkanı Berdimuhamedov tarafından Oğuzhan Sarayı’nda onuruna verilen resmi akşam yemeğine katılan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, iki ülke arasındaki emsalsiz ilişkilerin daha da gelişmesi için her iki ülkenin de iradesinin tam olduğunu vurgulayarak, “Türkmenistan’da kendimizi evimizde hissediyoruz.
Türkiye ile Türkmenistan, keder ve sevinçte ortak olan aynı milletin ayrı devletleridir” dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbangulu Berdimuhamedov tarafından Oğuzhan Sarayı’nda onuruna verilen resmi akşam yemeğine katıldı.
Yemek öncesi bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Gül, Türkmenistan’da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, son beş yılda Türkmenistan’a beş ziyaret gerçekleştirdiğini hatırlattı. “Türkmenistan’da kendimizi evimizde hissediyoruz” diyen Gül, heyetine gösterilen sıcak misafirperverlik için de teşekkür etti. Cumhurbaşkanı Gül, “Ziyaretim, şimdiye kadar Türkmenistan’da hiç uygulanmamış bir protokolle ‘devlet ziyareti’ statüsünde düzenlenmektedir. İkili ilişkilerimizin ulaştığı yüksek mertebenin ispatı olan bu nazik jestiniz için zat-ı devletlerine gönülden teşekkür ederim” dedi.
2007 yılında Cumhurbaşkanı sıfatıyla Aşkabat’a resmi bir ziyaret gerçekleştirdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, aradan geçen zamanda Türkmenistan’da yaşanan atılım hamlelerine dikkati çekerek, “Resmi ziyarette bulunduğum ilk Orta Asya başkenti olan Aşkabat’ın aradan geçen yıllar boyunca çarpıcı bir değişim geçirerek daha da güzelleştiğini ve bölgesinin en güzide şehirlerinden biri haline geldiğini gördüm. Türkmenistan’ın geneline yansıyan bu değişim, siz Kadirli Doğanımın dirayetli liderliğinde hayata geçirilmekte olan örnek kalkınma vizyonunun şüphesiz en müşahhas göstergesini teşkil etmektedir” ifadesini kullandı.
Türkmenistan’ın siyasi ve ekonomik istikrarı ile kararlılıkla yürüttüğü “aktif tarafsızlık” politikası sayesinde bölgesel barış ve refaha yaptığı katkıların takdire şayan olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, bu durumun Türkiye için iftihar kaynağı olduğunu belirtti.
“KARŞILIKLI VERİLEN NİŞANLAR, KEMİK KARDEŞLİĞİMİZİN SEMBOLLERİDİR”
Türkiye ile Türkmenistan’ın keder ve sevinçte ortak olan aynı milletin ayrı devletleri olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, iki ülke ilişkilerinin dost ve kardeş iki halkın tarihinin birlikte yazıldığı dönemlere kadar uzandığını dile getirdi. Cumhurbaşkanı Gül, kendisine tevcih edilen Türkmenistan Devlet Nişanı’na vurgu yaparak, “Bu çerçevede bu sabah zat-ı devletlerinin tarafıma tevcih ettiği Türkmenistan Devlet Nişanı için bir kez daha teşekkür ediyorum. Türk milletini temsilen taşımaktan şeref duyduğum bu nişan, vaktiyle benim de size tevcih ettiğim Türkiye Cumhuriyeti Devlet Nişanı ile birlikte iki halk arasındaki ezeli ve ebedi ‘kemik kardeşliğinin’ en güçlü sembolüdür” dedi.
“TÜRKMENİSTAN, TÜRK ÖZEL SEKTÖRÜNÜN DÜNYADA EN FAZLA PROJE ÜSTLENDİĞİ ÜLKELERİN BAŞINDA GELİYOR”
2012 yılının Türkiye ve Türkmenistan ilişkilerinin “altın yılı” olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, ilişkilerin aynı ivmede devam edeceğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Gül, iki ülke arasındaki ticari iş birliğine atıf yaparak, “Son yıllarda bu yolda önemli mesafe katettiğimizi büyük memnuniyetle müşahede ediyorum. 2007’de 1 milyar dolar olan ticaret hacmimiz, bugün 3,5 milyar dolara yükselmiştir. Turizmden tarıma, eğitimden sağlığa, enerjiden güvenliğe kadar pek çok alanda verimli bir iş birliği tesis edilmiştir. Türkmenistan, ayrıca Türk özel sektörünün dünyada en fazla proje üstlendiği ülkelerin başında gelmektedir. Türkiye-Türkmenistan ilişkilerinin gelişmesinde anahtar rol oynamış olan şirketlerimize duyduğunuz güvenden dolayı siz Kadirli Doğanıma müteşekkiriz” diye konuştu
“HER İKİ ÜLKEDE TAHSİL GÖREN 8 BİNE YAKIN GENCİMİZ, ORTAK İSTİKBALİMİZİN TEMİNATIDIR”
Eğitim ve kültür alanındaki çalışmalara da dikkati çeken Cumhurbaşkanı Gül, iki ülke arasındaki kardeşliği şu ifadelerle anlattı:
“Diğer taraftan eğitim ve kültür alanındaki çalışmalarımız, kadim Türk-Türkmen kardeşliğinin günümüzde en güzel haliyle tezahür etmesine vesile olmaktadır. Bu kapsamda Uluslararası Türkmen-Türk Üniversitesi’nin yeni kampüsünün temelini Zat-ı Devletleri ile birlikte atmaktan ve İktisat ve Kamu Yönetimi Devlet Enstitüsü’nden fahri profesörlük unvanı almaktan onur duydum. Her iki ülkede tahsil gören toplam 8 bine yakın gencimiz, ortak istikbalimizin teminatı olarak, halklarımız arasında bir diğer müstesna bağ oluşturmaktadır. Geleneksel hale gelen Türkiye-Türkmenistan Kültür Günleri faaliyetine önümüzdeki Temmuz ayında İstanbul’un yanı sıra 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Eskişehir’de ev sahipliği yapacak olmamız da bizim için ayrı bir mutluluk kaynağıdır.”
İki ülke arasındaki emsalsiz ilişkilerin gelişmesi için “İradelerimiz tamdır” diyen Cumhurbaşkanı Gül, Türkmenistan Devlet Başkanı Berdimuhammedov’u Türkiye’ye davet etti. Konuşmasını iki ülkenin ortak şairlerinin mısraları ile süsleyen Cumhurbaşkanı Gül, büyük halk ozanı Dadaloğlu’nun Türklerin soyunu tanımlayan şu dörtlüğünü okudu:
“Avşaroğlu’dur dadalım. Türkmen soyuna gidelim. Hamurumuz hep bir yerden. Gel burayı yurt edelim.”
Cumhurbaşkanı Gül, Türkmenistan’ın milli şairi Mahtumkulu’nun ise Türkmenlerin Osmanlı İmparatorluğu’nun şahsında Türk milletine bakışını tanımlayan şu dizelerini okudu:
“Sülalesi çoktur, hep büyük illi. Ordusu meşhurdur, âleme belli. Meydanda kılıçlı, divanda dilli. Çoğa denktir azı, Devlet-i Âli’nin.”
Atavatanda heyetine gösterilen hüsn-ü kabul için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Gül, “Zat-ı Devletleri Kadirli Doğanıma sağlık ve mutluluk, tüm Türkmen doğanlarımıza esenlik ve refah temenni ediyorum” diyerek sözlerini tamamladı.
Kaynak: İHA
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbangulu Berdimuhamedov tarafından Oğuzhan Sarayı’nda onuruna verilen resmi akşam yemeğine katıldı.
Yemek öncesi bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Gül, Türkmenistan’da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, son beş yılda Türkmenistan’a beş ziyaret gerçekleştirdiğini hatırlattı. “Türkmenistan’da kendimizi evimizde hissediyoruz” diyen Gül, heyetine gösterilen sıcak misafirperverlik için de teşekkür etti. Cumhurbaşkanı Gül, “Ziyaretim, şimdiye kadar Türkmenistan’da hiç uygulanmamış bir protokolle ‘devlet ziyareti’ statüsünde düzenlenmektedir. İkili ilişkilerimizin ulaştığı yüksek mertebenin ispatı olan bu nazik jestiniz için zat-ı devletlerine gönülden teşekkür ederim” dedi.
2007 yılında Cumhurbaşkanı sıfatıyla Aşkabat’a resmi bir ziyaret gerçekleştirdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, aradan geçen zamanda Türkmenistan’da yaşanan atılım hamlelerine dikkati çekerek, “Resmi ziyarette bulunduğum ilk Orta Asya başkenti olan Aşkabat’ın aradan geçen yıllar boyunca çarpıcı bir değişim geçirerek daha da güzelleştiğini ve bölgesinin en güzide şehirlerinden biri haline geldiğini gördüm. Türkmenistan’ın geneline yansıyan bu değişim, siz Kadirli Doğanımın dirayetli liderliğinde hayata geçirilmekte olan örnek kalkınma vizyonunun şüphesiz en müşahhas göstergesini teşkil etmektedir” ifadesini kullandı.
Türkmenistan’ın siyasi ve ekonomik istikrarı ile kararlılıkla yürüttüğü “aktif tarafsızlık” politikası sayesinde bölgesel barış ve refaha yaptığı katkıların takdire şayan olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, bu durumun Türkiye için iftihar kaynağı olduğunu belirtti.
“KARŞILIKLI VERİLEN NİŞANLAR, KEMİK KARDEŞLİĞİMİZİN SEMBOLLERİDİR”
Türkiye ile Türkmenistan’ın keder ve sevinçte ortak olan aynı milletin ayrı devletleri olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, iki ülke ilişkilerinin dost ve kardeş iki halkın tarihinin birlikte yazıldığı dönemlere kadar uzandığını dile getirdi. Cumhurbaşkanı Gül, kendisine tevcih edilen Türkmenistan Devlet Nişanı’na vurgu yaparak, “Bu çerçevede bu sabah zat-ı devletlerinin tarafıma tevcih ettiği Türkmenistan Devlet Nişanı için bir kez daha teşekkür ediyorum. Türk milletini temsilen taşımaktan şeref duyduğum bu nişan, vaktiyle benim de size tevcih ettiğim Türkiye Cumhuriyeti Devlet Nişanı ile birlikte iki halk arasındaki ezeli ve ebedi ‘kemik kardeşliğinin’ en güçlü sembolüdür” dedi.
“TÜRKMENİSTAN, TÜRK ÖZEL SEKTÖRÜNÜN DÜNYADA EN FAZLA PROJE ÜSTLENDİĞİ ÜLKELERİN BAŞINDA GELİYOR”
2012 yılının Türkiye ve Türkmenistan ilişkilerinin “altın yılı” olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, ilişkilerin aynı ivmede devam edeceğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Gül, iki ülke arasındaki ticari iş birliğine atıf yaparak, “Son yıllarda bu yolda önemli mesafe katettiğimizi büyük memnuniyetle müşahede ediyorum. 2007’de 1 milyar dolar olan ticaret hacmimiz, bugün 3,5 milyar dolara yükselmiştir. Turizmden tarıma, eğitimden sağlığa, enerjiden güvenliğe kadar pek çok alanda verimli bir iş birliği tesis edilmiştir. Türkmenistan, ayrıca Türk özel sektörünün dünyada en fazla proje üstlendiği ülkelerin başında gelmektedir. Türkiye-Türkmenistan ilişkilerinin gelişmesinde anahtar rol oynamış olan şirketlerimize duyduğunuz güvenden dolayı siz Kadirli Doğanıma müteşekkiriz” diye konuştu
“HER İKİ ÜLKEDE TAHSİL GÖREN 8 BİNE YAKIN GENCİMİZ, ORTAK İSTİKBALİMİZİN TEMİNATIDIR”
Eğitim ve kültür alanındaki çalışmalara da dikkati çeken Cumhurbaşkanı Gül, iki ülke arasındaki kardeşliği şu ifadelerle anlattı:
“Diğer taraftan eğitim ve kültür alanındaki çalışmalarımız, kadim Türk-Türkmen kardeşliğinin günümüzde en güzel haliyle tezahür etmesine vesile olmaktadır. Bu kapsamda Uluslararası Türkmen-Türk Üniversitesi’nin yeni kampüsünün temelini Zat-ı Devletleri ile birlikte atmaktan ve İktisat ve Kamu Yönetimi Devlet Enstitüsü’nden fahri profesörlük unvanı almaktan onur duydum. Her iki ülkede tahsil gören toplam 8 bine yakın gencimiz, ortak istikbalimizin teminatı olarak, halklarımız arasında bir diğer müstesna bağ oluşturmaktadır. Geleneksel hale gelen Türkiye-Türkmenistan Kültür Günleri faaliyetine önümüzdeki Temmuz ayında İstanbul’un yanı sıra 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Eskişehir’de ev sahipliği yapacak olmamız da bizim için ayrı bir mutluluk kaynağıdır.”
İki ülke arasındaki emsalsiz ilişkilerin gelişmesi için “İradelerimiz tamdır” diyen Cumhurbaşkanı Gül, Türkmenistan Devlet Başkanı Berdimuhammedov’u Türkiye’ye davet etti. Konuşmasını iki ülkenin ortak şairlerinin mısraları ile süsleyen Cumhurbaşkanı Gül, büyük halk ozanı Dadaloğlu’nun Türklerin soyunu tanımlayan şu dörtlüğünü okudu:
“Avşaroğlu’dur dadalım. Türkmen soyuna gidelim. Hamurumuz hep bir yerden. Gel burayı yurt edelim.”
Cumhurbaşkanı Gül, Türkmenistan’ın milli şairi Mahtumkulu’nun ise Türkmenlerin Osmanlı İmparatorluğu’nun şahsında Türk milletine bakışını tanımlayan şu dizelerini okudu:
“Sülalesi çoktur, hep büyük illi. Ordusu meşhurdur, âleme belli. Meydanda kılıçlı, divanda dilli. Çoğa denktir azı, Devlet-i Âli’nin.”
Atavatanda heyetine gösterilen hüsn-ü kabul için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Gül, “Zat-ı Devletleri Kadirli Doğanıma sağlık ve mutluluk, tüm Türkmen doğanlarımıza esenlik ve refah temenni ediyorum” diyerek sözlerini tamamladı.