"Rusya'nın, Çerkes Sürgünü İle Yüzleşmesini İstiyoruz''

Bursa - Kafkas Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Vacit Kadıoğlu, ''Olimpiyatlar, dünyanın neresinde yapılırsa yapılsın gerçekleştirildiği yörenin halkını ön plana çıkarır ama Rusya bizi görmezden geliyor, kimliğimizi yok sayıyor. 2014 Kış Olimpiyatları'nın yapılacağı Soçi'nin, Çerkes anavatanın bir parçası olarak Rusya tarafından kabul edilmesini istiyoruz'' dedi.

Kadıoğlu, AA muhabirine, Rusya'nın, yaklaşık 149 yıl önce gerçekleşen Çerkez sürgünü ile yüzleşmesi gerektiğini ve bunun için gelecek yıl Soçi kentinde yapılacak Kış Olimpiyatları'nı bir fırsat olarak gördüklerini söyledi.

Sürgünü unutturmamaya çalıştıklarını belirten Kadıoğlu, şöyle devam etti:

"Bu yılın önemi, ata topraklarımızda yapılacak olimpiyatlar öncesi bu organizasyona karşı net duruşumuzu ifade etmektir. Olimpiyatların spor kısmına değil, yapılış şekline karşıyız. Olimpiyatların yapılacağı Soçi kenti, tarihte Çerkes toprağıdır ancak bugünkü Rusya, Çerkes varlığını inkar ediyor. Sanki o topraklarda Çerkesler yaşamamış gibi bunu inkar ediyor. Sanki orası sadece Ermeni ya da Kazak toprağıymış gibi Çerkes kimliğini yok sayıyor. Çerkes kimliğinin yok sayılmasını hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. Vereceğimiz mesaj budur. Yoksa sporla olimpiyatla alıp veremediğimiz yok. Olimpiyatlar, dünyanın neresinde yapılırsa yapılsın gerçekleştirildiği yörenin halkını ön plana çıkarır ama Rusya bizi görmezden geliyor, kimliğimizi yok sayıyor. 2014 Kış Olimpiyatları'nın yapılacağı Soçi'nin, Çerkes anavatanın bir parçası olarak Rusya tarafından kabul edilmesini istiyoruz. Rusya'nın, Çerkes sürgünü ile yüzleşmesini istiyoruz."

Tepkilerini demokratik yollarla dile getirdiklerini ve şiddet içerikli bir karşı duruş benimsemediklerini dile getiren Kadıoğlu, Dünya Olimpiyat Komitesinin, Soçi'nin, Çerkez anavatanı olduğu gerçeğini kabul etmesini istediklerini belirtti.

-"Suriyeli Çerkeslerin durumu daha vahim"

Kadıoğlu, Rusya'nın, tarihiyle yüzleşip en basitinden Soçi'nin, Çerkezlerin ata toprağı olduğunu ilan etmesi gerektiğini vurguladı.

Rusya'dan, Çerkezlerin, kayıtsız şartsız anavatana dönmesini sağlamasını istediklerini anlatan Kadıoğlu, şunları kaydetti:

"Biz 'olmayan bir şeyi kabul ettirelim' demiyoruz. Bir tarihi gerçeğin kabul edilmesini istiyoruz. Suriyeli Çerkeslerin de anavatana dönmesine anlamsız bir biçimde kota koyuyorlar. Oturma izni ve vatandaşlık hakkı konusunda sıkıntılar yaratılıyor. Örneğin Suriye’de savaştan kaçan insanlardan, çocuğunun doğum belgesini istiyorlar. Savaştan kaçan bir insan bunu mu yanında götürsün? Bunun gibi politikalarla bizi oyalıyorlar. Suriyeli Çerkeslerin durumu daha vahim. Onlar için sürgün devam ediyor. Tarihteki üçüncü sürgünlerini yaşıyorlar. Orada taraf olmadıkları kirli bir iktidar savaşından dolayı canlarını kurtarmak için kaçıyorlar. Rusya’nın önlerine koydukları engellerden dolayı Türkiye’deki kardeşlerine sığınıyorlar. Federasyon olarak şimdiye kadar bin 100 Suriyeli Çerkesi, Türkiye’de evlere yerleştirdik ama biz onlara, 'Sizin gideceğiniz yer, anavatanınız Kafkasya’dır' diyoruz. 150 yıl önce Arap yarımadasına gönderilerek Araplaştırılan Çerkeslerin, bugün Türkiye’de kalmasını istemiyoruz. Çünkü Türkiye’de de yabancı olacaklar. Yabancılık çekmeyecekleri tek yer, anavatanları Kafkasya’dır.''

Rusya'nın, göçe karşı kota koymak yerine Suriye'deki Çerkezler için tahliye politikaları geliştirmesi gerektiğine işaret eden Kadıoğlu, bu ülkeden kaçan yaklaşık 90 aileyi, Adige bölgesine gönderdiklerini anlattı.

-Medet Ünlü'nün öldürülmesi

Çeçen asıllı iş adamı Medet Ünlü'nün öldürülmesine de değinen Kadıoğlu, bu olayı şiddet ve nefretle kınadıklarını ifade etti.

Bu olayın bir an önce aydınlatılmasını talep ettiklerini belirten Kadıoğlu, şöyle konuştu:

"Bu olayın kimler tarafından yapılmış olacağı ile ilgili çok soru işaretleri var ama olayın neticelenmesini bekliyoruz. Neticesi alındıktan, cinayet aydınlatıldıktan sonra bizim de söyleyeceğimiz sözler olacaktır. Medet Ünlü, kendisini Çeçen varlığına adamıştı. Bu, kulak ardı edilecek bir olay değildir. Bu olayın asıl sebepleri ortaya çıktıktan sonra mutlaka ki söyleyeceklerimiz olacak. Şu an susuyorsak bir bildiğimiz olduğu için susuyoruz ama tüm Çerkes topluluğunun talebidir ki devlet bu olayı mutlaka aydınlatmalıdır."

Kaynak: AA