Teknolojiye İnat El Emeğiyle Bıçak İmal Ediyorlar
Sivas - Sivas'taki bazı bıçak atölyeleri, gelişen teknolojiye ve seri üretim fırsatlarına rağmen 76 ayrı işlemin ardından el emeğiyle ürettikleri bıçaklarını satışa sunuyorlar.
Sivas'ta geleneksel bıçak üretimi yapan 6 atölyeden birini işleten İbrahim Gölebatmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 28 yıldır kardeşi ile baba mesleğini sürdürdüklerini söyledi.
El işçiliğiyle üretilen Sivas bıçağı imalatının sanayileşme karşısında unutulmaya yüz tuttuğuna işaret eden Gölebatmaz, 17 işyerinden 6'sının el emeğiyle üretime devam ettiğini, diğer işyerlerinin ise fason üretim yaptırdığını belirtti.
Lise çağındaki oğlu ve yeğenlerinin mesleği sürdürmeseler bile öğrenmelerini istediğini vurgulayan Gölebatmaz, "Belki 20 yıl sonra bu mesleği yapan kimse kalmayacak. Sivas'a özgü bu bıçaklar, kentin kültürel mirasıdır. Buna sahip çıkmamız gerekiyor" diye konuştu.
Son dönemlerde ilginin azalmasıyla herkesin atölyesinde tek başına çalıştığına ifade eden Gölebatmaz, normalde ocağın başında bir ustanın durması, karşısında da çekiç vuran iki ayrı ustanın olması gerektiğini aktardı.
İbrahim Gölebatmaz, en büyük özelliği el işçiliğiyle karbon oranı yüksek çeliğin ısıtılıp dövülmesi sonucu elde edilmesi olan Sivas bıçağının üretim aşamasını şöyle anlattı:
"Bıçak yapımında kullanılan çelik, yüksek kalorili ısı verdiği ve dayanıklı olduğu için kök kömürü kullanılan ocakta, 700 dereceye kadar ısıtılıp örs üzerinde çekiçle dövülerek istenilen şekle getiriliyor. Bıçak, şekline, modeline, boyutuna göre en az 100-150 çekiç darbesiyle dövülerek şeklini alıyor. Ocağı bir bıçak için yakmıyor, ocağı yaktığımızda en az 40–50 bıçak üretiyoruz. Bir bıçak, çelik çubuğun kesilmesi, taşlaması, damgası, takılacak boynuz sapın hazırlanması aşamalarından, ocakta tavlanarak dövülmesine, sulandırılmasına kadar 76 ayrı işlemden geçer."
-Sap hazırlama süreci-
Sivas bıçağının sapının boynuzdan elde edildiğini anlatan Gölebatmaz, "Boynuz, kafadan çıktığı gibi bize gelir, uç kısımlarını keser, temizleriz. Temizlenmiş boynuzlar bir yıl kurumaya bırakılır. Kuruyan boynuzları ocakta ısıtarak yumuşamasını sağlarız. Yumuşayan boynuzu mengenede sıkıştırıp, nacak dediğimiz bıçaklarla temizleyip şekillendiririz. Kaba şekli verildikten sonra zımpara ve törpülerle modeline göre son halini veririz. Sap hazırlandıktan sonra namluyu sapa takar ve perçinleriz. Taşlama aşamasının ardından sap verniklenerek parlatılır, son aşamada da bıçak parlatılarak bilenir" diye konuştu.
Kaynak: AA
El işçiliğiyle üretilen Sivas bıçağı imalatının sanayileşme karşısında unutulmaya yüz tuttuğuna işaret eden Gölebatmaz, 17 işyerinden 6'sının el emeğiyle üretime devam ettiğini, diğer işyerlerinin ise fason üretim yaptırdığını belirtti.
Lise çağındaki oğlu ve yeğenlerinin mesleği sürdürmeseler bile öğrenmelerini istediğini vurgulayan Gölebatmaz, "Belki 20 yıl sonra bu mesleği yapan kimse kalmayacak. Sivas'a özgü bu bıçaklar, kentin kültürel mirasıdır. Buna sahip çıkmamız gerekiyor" diye konuştu.
Son dönemlerde ilginin azalmasıyla herkesin atölyesinde tek başına çalıştığına ifade eden Gölebatmaz, normalde ocağın başında bir ustanın durması, karşısında da çekiç vuran iki ayrı ustanın olması gerektiğini aktardı.
İbrahim Gölebatmaz, en büyük özelliği el işçiliğiyle karbon oranı yüksek çeliğin ısıtılıp dövülmesi sonucu elde edilmesi olan Sivas bıçağının üretim aşamasını şöyle anlattı:
"Bıçak yapımında kullanılan çelik, yüksek kalorili ısı verdiği ve dayanıklı olduğu için kök kömürü kullanılan ocakta, 700 dereceye kadar ısıtılıp örs üzerinde çekiçle dövülerek istenilen şekle getiriliyor. Bıçak, şekline, modeline, boyutuna göre en az 100-150 çekiç darbesiyle dövülerek şeklini alıyor. Ocağı bir bıçak için yakmıyor, ocağı yaktığımızda en az 40–50 bıçak üretiyoruz. Bir bıçak, çelik çubuğun kesilmesi, taşlaması, damgası, takılacak boynuz sapın hazırlanması aşamalarından, ocakta tavlanarak dövülmesine, sulandırılmasına kadar 76 ayrı işlemden geçer."
-Sap hazırlama süreci-
Sivas bıçağının sapının boynuzdan elde edildiğini anlatan Gölebatmaz, "Boynuz, kafadan çıktığı gibi bize gelir, uç kısımlarını keser, temizleriz. Temizlenmiş boynuzlar bir yıl kurumaya bırakılır. Kuruyan boynuzları ocakta ısıtarak yumuşamasını sağlarız. Yumuşayan boynuzu mengenede sıkıştırıp, nacak dediğimiz bıçaklarla temizleyip şekillendiririz. Kaba şekli verildikten sonra zımpara ve törpülerle modeline göre son halini veririz. Sap hazırlandıktan sonra namluyu sapa takar ve perçinleriz. Taşlama aşamasının ardından sap verniklenerek parlatılır, son aşamada da bıçak parlatılarak bilenir" diye konuştu.