Başbakan Erdoğan'ın Eşi Emine Erdoğan, Washington'da Düzenlenen Toplantıda Konuştu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, barışın yalnızca sözde kalmaması, saman alevi gibi parlayıp sönen yardım kampanyalarıyla vicdanların rahatlatılmaması gerektiğini ifade ederek, "Kadınlar, çocuklar için, tüm masumlar için acilen adımlar atılmalı, kararlı girişimler yapılmalı, kalıcı çözümler üretilmeli" dedi.

Emine Erdoğan, Georgetown Üniversitesi ve Türkiye İş Kadınları Derneği ortaklığında, ABD'nin başkenti Washington'daki Mayflower Hotel'de düzenlenen "Barışın İnşası ve Gelişmede İş Kadınlarının Rolü" toplantısında konuştu.

Erdoğan, Türkiye'nin son derece zor ve çalkantılı bir coğrafyada yer aldığını, Türkiye'nin hemen yanındaki Irak, Suriye ve Filistin'de, yine yakın çevre sayılabilecek Afganistan, Kuzey Afrika ve Afrika içlerinde, özellikle Somali'de ciddi sorunlar yaşandığını belirtti.

"Daha yakın zamanlara kadar, Bosna-Hersek, Kosova, Gürcistan'da yine büyük sorunlar yaşandı" diyen Erdoğan, bahsettiği çatışma bölgelerinin bir çoğunu ziyaret etme, sorunları yerinde görme fırsatı olduğunu dile getirdi. Emine Erdoğan, şunları söyledi:

"Önceki sene Somali'de ve Pakistan'da, geçtiğimiz yıl Myanmar'da, oralarda yaşanan trajedilere bizzat şahitlik ettim. Burada, şu hususu özellikle ifade etmek istiyorum: Bütün bu çatışma bölgelerinde, sorunların ağır yükünü, çocukların ve kadınların omuzladığını gördüm. Yoksulluk, en fazla kadınları ve çocukları vuruyor. Savaşlar, çatışmalar, doğrudan hedef olarak maalesef kadınları ve çocukları buluyor. Eşitsizlik, adaletsizlik, ayrımcılık, herkesten fazla çocuk ve kadınları etkiliyor. Bunların yanında, evladını kaybeden, eşini, babasını kaybeden kadınlar, sorunlarda en büyük bedeli ödeyen kesimi oluşturuyor.

Somali'de, ziyaret ettikleri bir çadırda, bir bebeğin yetersiz beslenme nedeniyle ölümün eşiğine geldiğini gördüğünü dile getiren Erdoğan, o an yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Derhal, bir ambulans bularak, bebeği hastaneye yetiştirmek istedik. Maalesef, bebek yolda hayatını kaybetti ve o annenin büyük acısına şahit olduk. Myanmar'da, evlatlarını, eşlerini, hunharca saldırılarda kaybetmiş kadınların boynumuza sarılıp ağladıklarını gördük. Geçmişte, Bosna Hersek'te yaşanan büyük trajediden etkilenen kadınlarla uzun uzun dertleşme fırsatımız oldu. Aynı şekilde, Filistin'in, Irak'ın, özellikle de Suriye'nin mazlum kadınlarının ne büyük acılar çektiğini bizzat gördük. Bunlar, hiç kuşkusuz kara tablolar, karamsar tablolar".

-"Gelecek aydınlık ve umut dolu"-

Kuzey Afrika'da yaşanan değişimde kadınların rolüne ve özellikle Türkiye'de kadınların katettiği mesafeye bakıldığında geleceğin aydınlık ve umut dolu olacağını hissettiklerini ifade eden Erdoğan, tüm olumsuzluklara, acı ve göz yaşlarına rağmen, geleceğe dair umudu en güçlü şekilde muhafaza ettiklerini ve her türlü olumsuzluğun hedefi ve mağduru olan kadınların, el ve gönül birliği içinde geleceği inşa edeceklerine daha güçlü şekilde inandıklarını kaydetti.

Emine Erdoğan, Türkiye'de, son 10 yılın, kadınların gerçekten önemli kazanımlar elde ettiği bir dönem olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kadınlara ve kadın haklarına yönelik anayasal ve yasal düzenlemeler yapıldı. Sosyal anlamda, siyasal anlamda, eğitim, sağlık, istihdam alanlarında, kadınlarımızı ilgilendiren çok önemli reformlar gerçekleştirildi.

Şunu da çok büyük bir iftiharla belirtmek isterim ki, kadınların elinin değdiği, kadınların içinde bulunduğu projeler son derece başarılı oldu. Eğitimde, iş hayatında, siyasette başarılı kadınların öne çıkması, diğer kadınlara da cesaret verdi. Türkiye genelinde ciddi bir canlanma yaşandı. Türkiye'de kadınların elde ettiği tecrübenin, bölgemizin tüm kadınları ve kadın hareketleri için ciddi manada örnek teşkil ettiğine ve edeceğine inanıyorum.

Ortadoğu'da yaşanan köklü değişimin, kadınlar eliyle olduğu kadar, kadınların konumunu da yükseltecek bir istikamette ilerlediğini görüyor, bundan da büyük memnuniyet duyuyorum. Dün, kadınlar için zordu, bugün de zorluklar var ama yarınların kadınlar için dünden daha aydınlık olacağını biliyor, mücadelemizi daha da kararlı şekilde sürdürüyoruz".

-"Barış yalnızca sözde kalmamalı"-

Dünyada, barış ve kalkınmanın gerçekleşmesi için birçok ülke, kurum ve devlet başkanından "güzel sözler, etkili nutuklar" duyduklarını dile getiren Erdoğan, çocuklar, kadınlar, yokluk gibi konuların herkesin hem fikir olduğunu ve çözmek için mücadele ettiğini işittiklerini ama tüm sözlere ve "güzel nutuklara" rağmen dünyadaki manzaranın değişmediğini ve kadınların göz yaşları dinmeyip bebeklerin ölüp öldürüldüğüne şahit olduklarına dikkati çekti.

"Barış, yalnızca sözde kalmamalı" diyen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Saman alevi gibi parlayıp sönen yardım kampanyalarıyla vicdanlar rahatlatılmamalı. Kadınlar için, çocuklar için, tüm masumlar için acilen adımlar atılmalı, kararlı girişimler yapılmalı, kalıcı çözümler üretilmeli. Şunu, çok büyük bir üzüntüyle ifade etmek durumundayım; Bakınız, sadece son birkaç sene içinde, Myanmar'da, Somali'de, Filistin'de ve Suriye'de, insanı insanlığından utandıracak derecede ağır manzaralara şahit olduk. Öyle sahnelerle, öyle fotoğraflarla karşılaştık ki, yüreğimizde, hayatımız boyunca iyileşmeyecek yaralar açıldı. Bebeklerin öldürüldüğü, bebeklerin yakıldığı bir dünyada, emin olun, hiç kimse masum değildir. Bu trajediye şahit olup bunun fotoğrafını görüp, yüreği yanmayan, vicdanı sızlamayan herkes, sorunun bir tarafıdır. Dünyadaki tüm bebekler, tüm çocuklar, tüm kadınlar için, küresel vicdan derhal harekete geçmeli, etkili çözümler peşinde koşmalıdır.

Şunu da hatırlatmak isterim ki, hep birlikte içinde olduğumuz bu gemide ağlayanlar olduğu sürece, gülenler huzur ve güvenlik içinde olamayacaktır. Her zamankinden çok daha fazla dayanışmaya, işbirliğine ihtiyacımız var. Kadınların ve çocukların sorunlarını, inanın, kadınlardan başkası çözmeyecek, çözemeyecektir."

Muhabir: Barışkan Ünal- Mücahit Oktay

Yayıncı: Serkan Fidan
Kaynak: AA