Memur-sen Genel Başkanı Gündoğdu: Bu Yolculuğu Devam Ettirmemiz Lazım

Memur-Sen Genel Başkanı ve Marmara Bölgesi Akil Adamlar Heyeti üyesi Ahmet Gündoğdu, kendilerine akil adam teklifi gelmesiyle ‘akil adam’ olmadıklarını söyledi.Gündoğdu, “Biz zaten akil adımdık.” dedi.

Ahmet Gündoğdu, Memur-Sen’e bağlı Eğitim Bir-Sen Adana Şubesi’nin Hekimevi’nde düzenlediği ‘Medeniyet Davamız ve Sendikal Mücadelemiz’ konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı.

Akil adamın her türlü illegal yapılanmaya karşı ve milletin değerlerinin yanında olmak anlamına geldiğini belirten Gündoğdu, kendilerine tebliğ edilen bu görev ile bir üst payeye kavuşmadıklarına dikkat çekti. Daha öncede ülkeyi bu söylemlerle taradıklarını vurgulayan Gündoğdu, “Bu ülkede bir terörist sorunu var. Bunun çözümü bizden geçmiyor. Bu askerin polisinin, istihbaratın; devletin meselesidir. Bizim böyle bir sorumluluğumuz yoktur. Ama bir de demokratikleşememe, Kürt sorunu var. Demokratikleşmede devletin gerekli önlemleri almasındaki eksiklikler söz konusu. Eğitim de fırsat eşitliği, ırkçılık problemi mevcut.” diye konuştu.

"O zaman terörü doğuran sebepler nelerdir? Bataklığı kurutmak için neler yapabiliriz?" sorusunu yönelten Gündoğdu, şöyle devam etti: "Başbakan Erdoğan, İtiraf ediyorum; Dolmabahçe Sarayı’na davet edilirken, 'çağrılan bu insanlarla ne işim var? Hükümet, başbakan bizden ne isteyecek?' dedim. Başbakan'ın cevabı ile hepimiz rahatladık. Oradakilerle ortak noktamız ne? Terör bitsin, kandan kadavradan, şehit cenazelerinin acılarından geçinenlerin elinden bu oyuncak alınsın. Evet, biz buna sonuna kadar evet diyoruz.”

Sürecin başarısız olmasına ilişkin endişelere işaret eden Gündoğdu, "30 yıldır ölüyoruz, öldürülüyoruz. Bugüne kadar bunun arkasında kim var. Amerika mı? Maliyeti ne? Bunları konuşuyorduk. Hesaplanabilir maliyeti 480 milyar TL. 15 milyon memura kaynak aktarılsa, en az yüzde 40 zamma tekabül ediyor. Şimdi 'bu sorunu çözmeliyiz' deniliyor. Çözmeliyiz. Karşı koyanlara bakıyorum. Hiçbir şey demiyorlar. Karşı koyanların elinde bir argüman yok. Soru şu: Terör bitsin mi devam mı etsin? Çözümü siyaset mi sağlasın, teröristle kavga mı etsin? Teröre bulaştıktan sonra teröristi affetme gibi bir derdimiz yok.”

Dört yıl önce bölgede bir ilçeye gittiklerinde ergenlik çağına gelen bir kızın, devletin bazı görevlilerinin arama gerekçesiyle vücudunun her yerine dokunduğunu kendilerine anlattığını belirten Gündoğdu, yapılan bu pisliklerin hukuk nizamıyla hesabının sorulması gerektiğini vurguladı.
Diyarbakır Cezaevi’ndeki yanlışlıklar gibi Mamak Cezaevi’nde Muhsin Yazıcıoğlu’na 33 gün işkence çektirenlere de hesap sorulmasını isteyen Gündoğdu, şunları söyledi: “Bu milletin değerlerini önemseyerek, kırmızı çizgisi şehitler ve istikameti millet olan bu yolcuğu devam ettirmemiz lazım. Bu sorun bitsin. Canımız yanmasın, şehit vermeyelim. Annelerin gözyaşları dinsin. Çocuğu terörist olmuş ama kendisi hala bu ülkeye bağlı olan o anne de bizim annemiz. Bunu hep beraber başarmamız lazım. Biz ülkemizi, bayrağımızı, dilimizi üniter demokratikleşmeyi asla pazarlık yapılmasını istemedik, istemeyeceğiz. Çözüm önerilerimiz içinde insan onurunu esas aldık. Medyaya büyük sorumluluklar düştüğünün altını çizdik. Dizilerde konsept değişikliğine gidilmesini, algı yönetimini, Ahmed-i Hani, Bediüzzaman, Abdulhaki Avrasi, Akif İnan gibi bölgenin kanaat önderlerine kulak verilmeli. Kemal Türker, Muhsin Yazıcıoğlu, Turgut Özal, Eşref Bitlis, Gaffar Okan gibi faili meçhuller aydınlatılmalı.”

"DİZİ VE HABERLER DEĞİŞMELİ"
'PKK’ya ve Ergenekon’a ev sahipliği ve yanaşmalık yapıp 100 binlerce üyenin genel başkanı olmaktansa milletin değerlerine hizmet ederek üyesiz ve sendikasız kalmayı tercih ettiğinin' altını çizen Ahmet Gündoğdu, sunumundan sonra basın mensuplarının sorusu üzerine dizi ve haberlerin veriliş tarzında bir değişikliğe gidilmesini gündeme getirdi.

Geçen yıl Diyarbakır’a bir program için gittiğini hatırlatan Gündoğdu, “Haberlerden başlayacak olursak; bir terör olayında yaralanma vardı. Akşam televizyonları açtığımızda Diyarbakır’da sanki kıyamet kopmuş gibi haberler veriliyor. Hâlbuki Diyarbakır’da eğlence, sosyal, dini ve kültürel hayatın hepsi devam ediyordu. Dolayısı ile haber verirken orada terörle her şeyin bittiği değil, terörün buraya zarar verdiği gibi bir konsept değişikliğine ihtiyaç var. Güneydoğu ile batıyı birleştiren esas mayanın medeniyet değerlerimizi öne çıkaran diziler hazırlanmalı. Çanakkale Savaşları’nda Kürt Mehmet ile Laz Ahmet, İç Anadolu’daki Hasan hangi değerler uğruna bedel ödemişler. Bunları öne çıkaracağız. Ayrı noktalarımız yüzde bir ise benzer özelliklerimiz yüzde 99’dur. Türkiye bugün iç ve terör sorunu var. Ama çevre ülkelerle kıyasladığımızda da çok önde olan özellikleri var.” ifadelerini kullandı.

Polisin sıkı güvenlik tedbirleri aldığı programda bir okulda öğretmenlik yapan Mehtap Çakmak da bir konuşma yaptı.