Kültürümüzde Hadisler Konferansı Hendek’te Düzenlendi
Hendek Belediyesi, Sakarya Üniversitesi işbirliği ile Hendek Ticaret Merkezi Konferans Salonu’nda Kutlu Doğum haftası nedeniyle “Kültürümüzde Hadisler” konulu konferans düzenlendi.
Sakarya Üniversitesi Doç. Dr. Erdinç Ahatlı’nın konuşmacı olarak katıldığı konferans yoğun katılımla gerçekleşti.
Konferansa, Hendek Belediye Başkan Yardımcısı Hacı Ahmet Yaşartürk, SAÜ Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürü İsmail Güleç, Hendek İlçe Müftü Vekili Abdülkerim Karabıyık, SAÜ Eğitim Fakültesi Doç Dr. Mustafa Koç, Yrd. Doç. Dr. Tuncay Ayaz, Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir, Yrd. Doç. Dr. Mustafa Bayrakçı, ÖSYM Temsilcisi Metin Gevher, AK Parti Hendek İlçe Başkanı Ali Kemal Sofu, SAÜ Eğitim Fakültesi öğrencileri ile vatandaşlar katıldı.
Sakarya Üniversitesi Doç. Dr. Erdinç Ahatlı, konuşmasında, “Kültürümüzde hadis derken daha çok ibadet dışında ibadetle direk ilintisi olmaksızın günlük hayatımızda Peygamber Efendimizin hayat tarzı, islamı yaşayışı, islamı anlayışı ve hayata aktarışı genel anlamıyla sünnet olarak ifade ediyoruz. Hadis, Peygamber Efendimizin sözleridir, fiilleridir ve onaylarıdır. Bunların hayata yansıyan kısmına da sünnet diyoruz. Hayatımızda farkında olmadan yaptığımız pek çok sünnet davranışları var“ dedi.
Doç. Dr. Ahatlı, Peygamber Efendimizin hayatından örnekler verip, “Habeşistan’da bir kız çocuğu babasıyla peygamber efendimizi ziyarete gitmiş. Kız henüz 7 -8 yaşlarındaymış. Peygamber efendimizin üzerinde sarı bir fistan varmış. Çocuk peygamber efendimizin arkasına oturup oynamaya başlamış. Peygamber efendimizin sırtında peygamberlik mühürü olan iri bir ben vardı. Çocuk onunla oynamaya başlamış. Babası kızını Peygamber efendimizi rahatsız etme diye azarlamış. Peygamber efendimiz çocukları çok sevdiği için kızın babasına ilişme çocuğa dokunma demiş. Peygamberimizin iki kürek kemiği arasında bulunan ve herhangi bir insandaki normal bir benden daha büyükçe olan “ben”, ilgili kaynaklarda genellikle O’nun nübüvvet alâmetlerinden birisi olarak değerlendirilmiş ve peygamberlik mührü” anlamına gelen “hâtemü’n-nübüvve” diye isimlendirilmiştir. Buna göre, Hz. Peygamberin iki kürek kemiği arasındaki bu et parçası doğuştan meydana gelmiş tabiî bir ben değil, melekler tarafından onun peygamberliğinin delili olmak üzere sonradan, adeta bir mühür gibi mühürlenmek suretiyle oluşmuş mucizevi bir bendir“ diye konuştu
Programda, SAÜ Devlet Konservatuarları Temel Bilimleri Öğretim Görevlisi Cengiz Atlan yönetiminde programa katılanlara, Ney Dinletisi, Türk Tasavvuf Musikisi ve semazen gösterisi sunuldu.
Program sonunda konuşmacı Doç.Dr. Erdinç Ahatlı ve Öğretim Görevlisi Cengiz Atlan’a, Hendek Belediye Başkan Yardımcısı Hacı Ahmet Yaşartürk tarafından plaket verildi
Kaynak: İHA
Konferansa, Hendek Belediye Başkan Yardımcısı Hacı Ahmet Yaşartürk, SAÜ Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürü İsmail Güleç, Hendek İlçe Müftü Vekili Abdülkerim Karabıyık, SAÜ Eğitim Fakültesi Doç Dr. Mustafa Koç, Yrd. Doç. Dr. Tuncay Ayaz, Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir, Yrd. Doç. Dr. Mustafa Bayrakçı, ÖSYM Temsilcisi Metin Gevher, AK Parti Hendek İlçe Başkanı Ali Kemal Sofu, SAÜ Eğitim Fakültesi öğrencileri ile vatandaşlar katıldı.
Sakarya Üniversitesi Doç. Dr. Erdinç Ahatlı, konuşmasında, “Kültürümüzde hadis derken daha çok ibadet dışında ibadetle direk ilintisi olmaksızın günlük hayatımızda Peygamber Efendimizin hayat tarzı, islamı yaşayışı, islamı anlayışı ve hayata aktarışı genel anlamıyla sünnet olarak ifade ediyoruz. Hadis, Peygamber Efendimizin sözleridir, fiilleridir ve onaylarıdır. Bunların hayata yansıyan kısmına da sünnet diyoruz. Hayatımızda farkında olmadan yaptığımız pek çok sünnet davranışları var“ dedi.
Doç. Dr. Ahatlı, Peygamber Efendimizin hayatından örnekler verip, “Habeşistan’da bir kız çocuğu babasıyla peygamber efendimizi ziyarete gitmiş. Kız henüz 7 -8 yaşlarındaymış. Peygamber efendimizin üzerinde sarı bir fistan varmış. Çocuk peygamber efendimizin arkasına oturup oynamaya başlamış. Peygamber efendimizin sırtında peygamberlik mühürü olan iri bir ben vardı. Çocuk onunla oynamaya başlamış. Babası kızını Peygamber efendimizi rahatsız etme diye azarlamış. Peygamber efendimiz çocukları çok sevdiği için kızın babasına ilişme çocuğa dokunma demiş. Peygamberimizin iki kürek kemiği arasında bulunan ve herhangi bir insandaki normal bir benden daha büyükçe olan “ben”, ilgili kaynaklarda genellikle O’nun nübüvvet alâmetlerinden birisi olarak değerlendirilmiş ve peygamberlik mührü” anlamına gelen “hâtemü’n-nübüvve” diye isimlendirilmiştir. Buna göre, Hz. Peygamberin iki kürek kemiği arasındaki bu et parçası doğuştan meydana gelmiş tabiî bir ben değil, melekler tarafından onun peygamberliğinin delili olmak üzere sonradan, adeta bir mühür gibi mühürlenmek suretiyle oluşmuş mucizevi bir bendir“ diye konuştu
Programda, SAÜ Devlet Konservatuarları Temel Bilimleri Öğretim Görevlisi Cengiz Atlan yönetiminde programa katılanlara, Ney Dinletisi, Türk Tasavvuf Musikisi ve semazen gösterisi sunuldu.
Program sonunda konuşmacı Doç.Dr. Erdinç Ahatlı ve Öğretim Görevlisi Cengiz Atlan’a, Hendek Belediye Başkan Yardımcısı Hacı Ahmet Yaşartürk tarafından plaket verildi