Alevi-bektaşi'ler Kutlu Doğum İçin Bir Araya Geldi

Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle 10 Alevi-Bektaşi kuruluşu "Alevi-Bektaşi İnancında Deyişler ve Nefeslerde Muhammed Mustafa Sevgisi" konulu bir programla Peygamber Efendimizi andı.

Alevi-bektaşi'ler Kutlu Doğum İçin Bir Araya Geldi
Abdallar Derneği, Alevi Kültür Derneği Keçiören, Anadolu Cemevleri Derneği Sincan, Aydos Dernekler Federasyonu, Batıkent Cemevi, Candostlar Cemevi, Cem Vakfı Ankara Şubesi, Irmak Alevi-Bektaşi Derneği, Polatlı Cemevi, Tuzluçayır Cemevi'nin katkılarıyla hazırlanan "Alevi-Bektaşi İnancında Deyişler ve Nefeslerde Muhammed Mustafa Sevgisi" konulu program Yunus Emre Kültür Merkezi'nde yapıldı.
Program saygı duruşu, İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.

Irmak Alevi-Bektaşi Derneği Başkanı Dr. Ali Yücel, inançlarının ve Ehli Beyt halkasının başı Muhammed Mustafa'yı anmak için bir arada olduklarını söyledi.

Muhammed Mustafa'nın Allah'ın ilk yarattığı nur ve Habibullah olduğuna dikkat çeken Yücel, O'nu sevmenin Allah'ın bir emri olduğunu vurguladı. Ehli Beytin bu emri çok iyi algıladığını, anladığını; gerek onun sağlığında gerekse daha sonra Muhammed Mustafa'yı sevmenin gereğini canları pahasına yerine getirdiğini anlatan Yücel, Hz. Muhammed'in (S.A.V) bütün insanlığa gönderilmiş bir rehber olduğunu belirtti.

O'nun, peygamberlerin reisi ve hatemül enbiyası olduğunun altını çizen Yücel, "O, Allah'ın terbiye edip övdüğü üstün bir kişidir. Alevilik ne Ali'siz olur ne de Muhammed Mustafasız. Bu kutlu ırmağın akışı Ali ise ab-ı hayat olan suyu Muhammed, menzili ise Allah'tır. Muhammed Mustafa'yı sevmek, bıraktıklarına sahip çıkmak, öncelikle ve özellikle biz Ehli Beyt sevdalılarına düşer." dedi.

Tarihçi Ziya Demirel ise Alevi-Bektaşi köylerinde ve toplantılarında Hz. Muhammed sevgisinin nasıl yaşandığının bilinmesi gerektiğini ifade etti.

Her Alevi-Bektaşi toplantısında ve cemlerinde Muhammed Mustafa'nın ismi geçtiğinde Alevilerin, şahadet parmaklarını öpüp, kalplerinin üzerine koyduklarının altını çizen Demirel, şöyle devam etti: "Bu şu demektir. Belki farkında değiliz ama O'nun sevgisi bizim içimize o kadar işlemiş ki, ismini andığımızda yerinden çıkmasın diye elimizi kalbimize koyuyoruz. Bunu bütün kadim Aleviler söyler."
Tasavvuf edebiyatı şairi Niyazi Mısri'nin Hz. Muhammed (S.A.V) için "İnsanlık bir ağaca benzer, diğer varlıklar o ağacın yapraklarıdır. Peygamberler o ağacın meyveleridir, Muhammed Mustafa ise o ağacın tohumudur." dediğini aktaran Demirel, "Tohumsuz nasıl ki ağaç olmazsa, Muhammed Mustafasız da Ehl-i Beyt olmaz, Peygamberler olmaz." şeklinde konuştu.

Alevi-Bektaşiler için Muhammed Mustafa'nın çok çok önemli olduğunu vurgulayan Demirel, çünkü O'nun Ehli Beytin ser çeşmesi olduğunu belirterek "Dolayısıyla O'na Alevi-Bektaşi toplumu daha çok sahip çıkmalı, daha çok tanımalı, daha iyi anlayabilmeli." dedi.

Yoğun ilgi gören "Alevi-Bektaşi İnancında Deyişler ve Nefeslerde Muhammed Mustafa Sevgisi" programında konuşmaların ardından halk ozanları, deyişler ve nefeslerle Hz. Muhammed'i (S.A.V) andı .