Türkiye'yi ağlatan kanser hastası Dilek konuştu

Bakan Erdoğan Bayraktar'ın verdiği yardım parasını iade eden lenf kanseri Dilek Özçelik, tek derdinin ilaç olduğunu söyledi. Basın mensuplarının karşısına geçen Bakan Bayraktar ise konu ile ilgili " Mühim olan genç kızın tedavi olup sağlığına kavuşmasıdır. Ben acil şifalar diliyorum kendisine" dedi.

Türkiye'yi ağlatan kanser hastası Dilek konuştu
Edirne'de dün ilaçlarının temini için yardım istediği Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın, cebine para koyup, 'Düşürme ' diye uyardığı lenf kanseri hastası Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğrencisi Dilek Özçelik, Valiliğin talimatıyla Edirne Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi altına alındı.

Kendisine dilenci muamelesi yapılmasına olan kırgınlığının sürdüğünü söyleyen genç kız, 'Bakan Bayraktar 'a minnet duymak istemiyorum. Sağlık Bakanı yardım ederse kabulümdür, Sayın Bayraktar'ın yardımını istemiyorum. Benim tek derdim ilaç. Dün görmek istediğim de insanlıktı ' dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, dün sabah Edirne Belediye Başkanı CHP 'li Hamdi Sedefçi 'yi makamında ziyaret ettikten sonra belediye binasından çıkarken yanına, kanser hastası olduğunu ve kemoterapi tedavisi gördüğünü söyleyen 23 yaşındaki Dilek Özçelik yaklaştı. Bakan'ın elini tutan Özçelik, eczanelerde bulamadığı ilaçlarını, yurt dışından da getirtemediğini anlatıp, bu konuda yardım istedi. Bakan Bayraktar da cebinden çıkardığı parayı genç kızın hırkasının cebine koyarak, 'Al işte bu parayı. Başka ne yapacağım? Onları sen kendin al. Parayı al, cebinden düşürme ' dedikten sonra yoluna devam etti.

Cebine para konulması nedeniyle üzülen Özçelik, bu kez Selimiye Camisi'ne geldi. Bakan'ın namazda olduğunu öğrenince cami bahçesinde onu bekledi. Bayraktar 'ın camiden çıktığını gören Özçelik, 'Bakanım bir şey diyeceğim, kimseye bir zararım yok ' diye seslendi. Bu sırada koruma polisleri genç kızı tuttu ancak, Bayraktar'ın talimatıyla bıraktı. Bakan'ın yanına giden ve elini tutan Dilek Özçelik, cebine konulan parayı iade ettikten sonra ağlayarak, 'Sadece yanlış anlaşıldım. Ben dilenci değilim. İnsanlık konusunda bir kez daha hayal kırıklığına uğradım. Görüyorum ki çaresizliği hiç tatmamışsınız hayatınızda ' dedi.

Bakan Bayraktar, koşarak uzaklaşmak isteyen kızı kolundan tutarak, 'Yardım edeyim kızım, ne istiyorsun? ' diye sordu. Ancak, ağlayan Özçelik koşarak camii bahçesinden ayrıldı.

Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesi İngilizce Öğretmenliği 3'üncü sınıf öğrencisi Dilek Özçelik'in, kameralara da yansıyan ellerini yüzüne kapatıp ağlayarak koşma görüntüleri, kamuoyunda yankı uyandırdı.


BAKAN BAYRAKTAR'IN YARDIMINI İSTEMİYORUM'


Tekirdağ 'da oturan emekli Nevzat ve ev kadını Zeynep Özçelik çiftininin 3 kızından biri olan Dilek Özçelik, Vali Duruer'le yaptığı sohbette, Bakan Bayraktar 'a minnet duymak istemediğini söyledi.

Dilek, 'Sağlık Bakanı yardım ederse kabulümdür, Sayın Bayraktar beyin yardımını istemiyorum. Belki 'Abartma, saçmalama' denilebilir. Ama insanım ve ben ömür boyu, o insanı belki hani yanlış anladım belki de anladığım doğrudur, ama kendilerine karşı aldığım her nefeste minnet duygusu içerisine girmek istemiyorum ve girmeyeceğim. Söz konusu ölüm de olsa ben kendimi o duruma sokmayacağım. Sağlık Bakanı'nın geleceğini öğrendim. Kendisi duymuştur, bilemiyorum. Benim tek derdim ilaç. Dün görmek istediğim de insanlıktı ' dedi.

BAKAN BAYRAKTAR: İYİLEŞSİN CANI SAĞOLSUN

Yaşanan tartışmaların ardından basın mensuplarının karşısına geçen Bayraktar, ' Esas olan bu kızımızın tedavi olmasıdır, gerisi teferruattır. Bize ilaçlarını alamadığını söyledi biz de orada bir harekette bulunduk. Ama bunların hiçbiri önemli değil. Genç bir yavrumuz tedavi olsun geresi önemli değil. Valiye talimat verdim. Kendisiyle yoğun bir şekilde ilgileniyor' dedi.

Genç kızın yardımını istememesi ile ilgili ise Bayraktar, ' Birden önüme çıktı birşey demiyorum, haşkın takdirine bırakıyorum. Saplığına kavuşsun canı sağolsun. Acil şifalar diliyorum' diye konuştu.